• Sonuç bulunamadı

Soru 3: Lidere güven ile örgütsel vatandaşlık davranışı arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

4.1.13. Katılımcıların Demografik Özellikleri

Katılımcılara, liderlik, lidere güven ve örgütsel vatandaşlık davranışı yanında, örgüt yapısı ve kültürü de dikkate alınarak, değişkenler bakımından farklılık gösterebilecek hususların açıklanmasında yardımcı olabileceği düşünülen 13 başlıkta şahsi bilgileri sorulmuştur. Elde edilen bilgilerin tasnif edilmiş şekliyle gösterimi Tablo 7’de, değerlendirmesi müteakip maddelerdedir.

Tablo 7: Demografik Özellikler

Demografik Özellikler n %

Yaş

26-35 31 16,3

36-45 89 46,8

46-60 67 35,3

60 ve üstü 3 1,6

98

99

Yaş: Katılımcıların %46,80’ini, 36–45 yaş arası personel oluşturmaktadır. 46–

60 yaş arası katılımcıların oranı %35,30’dur. En genç yaş aralığı olarak sınıflandırılan 26–35 yaş arası katılımcıların oranı %16,30’dur. Genel itibariyle, bu tür üst düzey örgütlerde çalışan personel, ülkelerinde belirli bir zaman (ortalama 15 yıl) tecrübe kazandıktan ve çeşitli uluslararası görevlerde bulunduktan sonra görevlendirilir. Personel kadrosuna bakıldığında, NATO’nun üye ülkelerden beklentisinin de belirli bir rütbenin üstündeki tecrübeli personel talebinin olduğu görülmektedir. Bunun temel iki sebebi vardır; birincisi, personelin ortalama 3 yıl görev yapacağı düşünülerek yaklaşık 6 aylık bir oryantasyondan sonra uzman personel seviyesinde istenen verimliliğe ulaşmasının beklenmesi; ikincisi ise, muhtemel bir harekâta yönelik planlama ve icra faaliyetlerinde bu personelin operasyonel seviye faaliyetleri icra etmesinden dolayı, taktik seviyede bazı uzmanlık alanlarında daha önce tecrübe kazanmış olmasının gerekliliğidir. Bu yüzden, yaş gruplarına göre dağılımda, personelin yaklaşık %85’inin 35 yaş üzerinde olması beklenen bir durumdur ve organizasyonun genel yapısını yansıtmaktadır.

Cinsiyet: Katılımcıların cinsiyete göre dağılımlarına bakıldığında, %92’sinin erkek, %8’inin kadın olduğu görülmektedir. Pek çok NATO ülkesinin silahlı kuvvetlerindeki erkek-kadın oranına ve kadın askeri personele tevdi edilen görev tiplerine bakıldığında, aralarında önemli derecede bir farklılık olduğu görülmektedir.

Uygulama konusu karargahtaki kadın-erkek oranının ise, devletlerin kendi silahlı

100 kuvvetlerin bir yansıması olduğu, hatta katılımcı kadın oranının göreceli olarak devletlerin silahlı kuvvetlerindekinden daha yüksek olduğu söylenebilir. Dolayısıyla, araştırmanın yapıldığı örgütteki çalışanların oranları dikkate alındığında, erkek katılımcıların daha yoğun olması beklenen bir durumdur.

Statü: Katılımcıların %33,20 çoğunluğu binbaşı/albay rütbesindedir.

Teğmen/yüzbaşı rütbesindeki katılımcıların oranı %31,60, sivillerin oranı

%16,30’dır, diğer rütbeler ise %10’un altındadır. Devletler tarafından görevlendirilen personelin bir kısmı sivil olmakla birlikte, bunların ekseriyeti emekli olan uzman askeri personeldir. Ayrıca, daha küçük rütbedeki personelin de, rütbe karşılığı olarak tecrübesiz olduklarını düşünmemek gerekir, çünkü NATO üyesi ülkelerin silahlı kuvvetlerin çoğunluğunda rütbe bekleme süreleri zamana ve yaşa değil, liyakat esasına ve kadroya bağlı olarak değişmektedir. Bu durum, alt rütbelerde yaşça büyük ve tecrübeli personelin görev yapmaya devam etmesine imkan vermektedir.

Eğitim: Lisans ve daha üstü akademik derece almış olan katılımcıların oranının yaklaşık %80 olması, rütbe ve yaş gibi diğer demografik bilgilerle bu oranın uyumlu olduğunun, aynı zamanda görev yapan personelin kendi silahlı kuvvetlerinde de başarılı olduklarının veya devletlerce başarılı personelin bu tür karargâhlarda görevlendirdiğinin bir göstergesidir. Ayrıca, analiz sonuçlarında elde edilen bazı sonuçların değerlendirilmesinde, katılımcıların sadece bir çalışan olarak değerlendirilmesinin yeterli olmayacağını, eğitim seviyelerinin ve sosyal statülerinin de dikkate alınması gerektiği görülmektedir.

Milliyet: Katılımcıların, 22 NATO ülkesi ve Barış İçin Ortaklık ülkelerinden gelen personel olduğu düşünüldüğünde, bir istatistik analiz yapmak için küçük sayılardan oluşan ülkelerin katılımcılarını; Avrupa, ABD, Türkiye, Balkanlar ve diğer ülkeler olmak üzere sayıların toplandığı başlıklar altında toplamanın uygun olacağı düşünülmüştür. Avrupalı olan katılımcılar büyük çoğunluktadır. Türk vatandaşları %19 ile ikinci sırada iken, Amerikalı katılımcılar üçüncü sırada yerini almaktadır.

Liderin Milliyeti: Çalışanlar tarafından algılanan liderlik davranışlarının, liderlerin ülkeleri ile de ilişkisi olabileceği düşünülerek, liderlerin milliyetleri de katılımcılara sorulmuştur. NATO karargâhlarında, personel temsil sayıları ile

101 yönetici seviyesindeki personel tahsisi bir orantıya bağlı olduğundan, karargahtaki personel sayısı ile yönetici personel sayıları bakımından ülkelerin temsil oranı paralellik göstermektedir. Bu yüzden Avrupa ve ABD’li liderlerin sayıları diğerlerine oranla daha fazladır.

İş Deneyimi: Silahlı kuvvetler için 25 yıldan fazla çalışanların oranı

%33,70’dir. 21 – 25 yıl arası çalışanlar %19,50 oranında, 15 – 20 yıl arası çalışanlar

%24,20 ve 11 – 15 yıl arası çalışanlar %17,40 oranındadır. En az süreli çalışma yılları olan 1 – 5 yıl ve 6 – 10 yıl arası çalışanların oranı %5’in altındadır. Bu oranlar da yine yaş ve statü ile paralellik gösteren oranlardır.

Uluslararası İş Deneyimi: Çok uluslu görevlerde 1 - 2 yıl çalışanlar %34,20, 3 – 4 yıldır çalışanlar %23,70 oranındadır. 8 yıldan fazla çalışma yılına kadar, çalışma yılı azaldıkça oran da buna bağlı olarak azalmaktadır. 8 yıldan daha fazla süredir çalışanların oranı ise %23,70’dir. Daha önce de arz edildiği üzere, ülkeler tarafından görevlendirilen personelin söz konusu kadrolarda çalışma yılının ortalama üç yıl olmasından dolayı, bu tür uluslararası görevlerde çalışanların ikinci defa atandığı veya emekli olarak bu görevlerde sivil uzman olarak görevlendirildiği düşünülebilir.

Din: Katılımcıların %61,60’ı dinini Hristiyan olarak belirtmiştir. İslam dinine mensup olduğunu dile getirenler %18,90, ateist olup herhangi bir dine bağlı olmadığını ifade edenler %8,90 oranındadır. Katılımcıların ekseriyetinin Avrupa ve ABD olduğu düşünüldüğünde, bu oranların normal olduğu, İslam dinine bağlı olanların Türkler olduğu söylenebilir. Dolayısıyla İslam ve diğer dinler arasında bir fark meydana gelmesi durumunda, bu farkın aynı zamanda Türkler ve diğer dine mensup katılımcılar arasında olduğu söylenebilir.

Liderin Statüsü: Katılımcıların bağlı bulunduğu liderinin rütbesi, %56,30 oranında yarbay/albay’dır. General rütbesindeki liderlerin oranı %26,30, sivil liderler

%11,10’dur. Diğer rütbe sınıfları %5’in altında oranlarda kalmıştır. Katılımcılardan birinci seviyedeki liderlerini değerlendirmeleri istendiğinden, lider olarak değerlendirilenlerin bu rütbelerde toplanmış olması beklenen bir durumdur.

Liderin anadili: Dili kullanma kabiliyetinin, liderin kendi kabiliyetlerini yansıtma ve maiyetini etkileme derecesini de etkileyebileceği düşünüldüğünden,

102 katılımcılara liderlerinin organizasyonun resmi dili olan İngilizceyi anadili olarak mı, yoksa ikinci dil olarak mı kullandıkları sorusu yöneltilmiştir. Liderinin anadili İngilizce olanların oranı %31’dir. İngilizceyi ikinci dil olarak konuşanların oranı ise

%69’dur. NATO’da olmasa da, çok uluslu bazı örgütlerde, dil kullanma kabiliyeti konusunda yapılan çalışmalar, kendini ifade, kendine güven, faaliyetlere katılım vs.

konularda organizasyondaki resmi dile hakimiyetin çok önemli olduğunu göstermektedir.

Mevcut lideri ile birlikte çalışma yılı: Bu soru, lider-çalışan ilişkisinde, birlikte çalışma süresi ve birbirini tanıma oranının liderlik algılaması, lidere güven ve örgütsel vatandaşlık davranışları açısından önemli olup olmadığını görmek maksadıyla yöneltilmiştir. Şu an bağlı bulunduğu lideriyle bir yıl ya da daha az süre çalışanlar yarıya yakın orandadır. 1-2 yıl süre çalışanların oranı %36,30’dur. Bağlı olduğu lideriyle birlikte çalışma yılı arttıkça, oran da buna bağlı olarak azalmaktadır.