• Sonuç bulunamadı

2. Seçim Sistemlerinin Sınıflandırılması

2.3. Karma Seçim Sistemleri

Seçim sistemlerinin “çoğunluk sistemleri” ve “nispi temsil sistemleri” olarak temelde iki ana kategoriye ayrıldığını belirtmiştik. Bunların dışında “karma sistemler” başlığıyla bir üçüncü kategori daha vardır ki, esasen bu üçüncü kategori “özgün” bir kategori olmayıp, diğer iki kategorinin çeşitli unsurlarını sentezleyen bir “türev” kategoridir.

Böyle türev bir kategorinin oluşmasına ülkelerin “adalet” ve “istikrar” prensiplerinin sonuçlarını dengeleme ihtiyaçları yol açmıştır. Söz konusu dengeleme ihtiyacı ülkelerin siyasal tercihleri ile ilişkilidir. Zira seçim sistemleri birer hesaplama mekanizması olmanın öteside, özünde birer “siyasal tercih”tirler. Ülkeler “adalet” prensibini tercih ederek temsilde orantılılığı gerçekleştirebilirler. Ancak bu tercihlerinin sonucu olarak “siyasal istikrar”dan taviz verip zayıf hükümetlere ve sık

yaşanan siyasal çalkantılara göğüs germeleri gerekir. Yahut ülkeler “istikrar” fikrini tercih edip, temsil adaletsizliklerine göz yumabilirler. Bu durumda da yeterince temsil edilemeyen toplumsal kesimlerin hoşnutsuzluklarından kaynaklanan gerilimlerle baş etmeleri gerekir. İşte sözünü ettiğimiz dengeleme ihtiyacı bu noktada kendini göstermektedir. İstikrarlı bir siyasal hayatı hedeflerken aynı zamanda –nispeten- adaletli bir temsil düzenini de kurmayı tercih eden demokratik ülkeler, iki ana seçim sisteminin fayda ve sakıncalarını dengeleyecek bir seçim sistemi kurgulama yoluna gitmişlerdir. Bu düşünceyle birçok ülke çoğunluk sistemi ile nispi temsili belirli ölçülerde birlikte kullanıp “karma sistemler” uygulamaktadırlar.

Günümüzde karma seçim sistemi uygulamalarının en bilinen örnekleri Almanya, ve İtalya uygulamalarıdır. Ayrıca Türkiye’de belediye meclis üyeliği seçimlerinde uygulanmakta olan sistem de bir karma sistem örneğidir.

Almanya; parlamento (Bundestag) seçimlerinde çoğunluk ve nispi temsil sistemlerini birlikte uygulamaktadır.94 Bu sistemde seçmenler hem adaya hem de partiye oy verme imkanına sahiptirler. “Çift oy sistemi” yahut “kişiselleştirilmiş

nispi temsil sistemi” olarak da adlandırılan Alman sistemimde; 662 üyeli

Bundestag’ın yarısı (331 üyesi) tek isimli çoğunluk sistemine göre, diğer yarısı (331 üye) ise nispi temsil sitemine göre seçilir. Seçim günü seçmenler aynı anda iki oy kullanırlar. Oylardan biri küçük (dar) seçim çevresinden tek bir aday için, ikincisi ise büyük (geniş) seçim bölgesinden parti listesi için kullanılır. Oyların sayımı ve sandalyelerin dağılımı iki aşamalı yapılır. Birinci aşamada, dar seçim çevrelerinden (tek isimli) çoğunluk sistemi uyarınca en yüksek oyu alan adaylar seçilir. Bu yöntemle parlamento üye sayısının yarısı herhangi bir baraj uygulaması olmadan seçilmiş olur. İkinci aşamada büyük seçim çevrelerindeki parti listelerinden, nispi temsilin en yüksek ortalama usulüne göre sandalyeler bölüştürülür. Bu yöntemle de parlamento üyelerinin diğer yarısı seçilmiş olur. Bu ikinci aşamada, yani Bundestag’ın ikinci yarısının sandalyelerinin dağıtımı aşamasında devreye bir de

94

Almanya’daki karma seçim sistemi uygulamasının işleyişi hakkında daha geniş izah için bkz. Erdoğan Teziç, a.g.e., s 307-309

baraj uygulaması girmektedir. Büyük seçim çevrelerinde partilerin nispi temsile göre sandalye bölüşüm hesabına katılabilmesi için ya ülke genelinde geçerli oyların yüzde 5’ini almış olması ya da küçük seçim çevrelerinden en az üçünde –birinci olarak- milletvekili elde etmiş olması gerekir. Görüldüğü üzere bu sistem, partilerin etkinliği ile seçmen ve adayın serbestliğini bağdaştırabilmiştir. Böylelikle Almanya, seçim sistemi tercihi ile temsil adaleti ve yönetim istikrarı arasındaki dengeyi önemseyerek esasında daha temel bir siyasal tercihte bulunmuştur. Almanya’nın seçim sistemi üzerinden yaptığı bu temel tercih; azınlıktakilerin karar alma süreçlerinden uzak kaldığı “çoğunlukçu” anlayışın karşısında, tüm siyasal eğilimler ve toplumsal kesimlerin kendi varlıklarını hissettirebildikleri “çoğulcu” demokrasi anlayışı tercihidir.

Benzer bir karma sistem, farklı oranlarda İtalya’da uygulanmaktadır. İtalya’da 630 üyeli Millet Meclisi’nin (Camera dei Deputati) ve 315 üyeli Cumhuriyet Senatosu’nun (Senato della Repubblica) ¾’ü tek isimli çoğunluk, ¼’ü ise nispi temsil sistemine göre seçilir. İtalyan seçmeni de Alman seçmeni gibi, biri dar seçim çevresindeki bir aday için, diğeri geniş seçim çevresindeki parti listeleri için olmak üzere iki oy kullanır.95

Türkiye’de de karma seçim sistemine örnek teşkil edecek bir uygulamadan söz edilebilir. Parlamento seçimlerinde96 değil ama belediye meclisi seçimlerinde “kontenjan adaylığı” uygulaması bir “karma sistem” örneğidir. Belediye meclis üyelikleri seçiminde kural olarak nispi temsil (d’Hondt usulü) uygulanmakla birlikte, partiler belediye meclislerinin toplam üye sayılarına göre değişen sayılarda kontenjan adayını liste biçiminde aday gösterirler. Örneğin 45 üyeli belediye meclisi seçimlerinde, partiler 40’ar isimli genel aday listesi ile birlikte 5’er isimli ikinci bir

95

Hikmet Sami Türk, a.g.b., s. 100 96

Türkiye’de karma seçim sistemi örneği olarak “kontenjan adaylığı” parlamento seçimleri düzeyinde de uygulanmıştır. 1987 ve 1991 milletvekili genel seçimlerinde, d’Hondt usulü nispi temsil sistem ile “kontenjan adaylığı” bakımından tek isimli basit çoğunluk sistemi birlikte uygulanmıştır. Buna göre 4, 5 ve 6 milletvekili çıkaran seçim çevrelerinde partiler birer “kontenjan adayı” göstermiş ve o seçim çevresinde geçerli oyların en çoğunu almış olan siyasi partinin kontenjan adayı seçilmiştir. Böylelikle aday (kontenjan adayı) tek isimli basit çoğunluk sistemine göre seçilirken diğer adaylar d’Hondt usulü nispi temsil sistemine göre seçilmişlerdir. Bu karma seçim sistemi uygulamasından 1995 seçimleri öncesi vazgeçilmiştir. Bkz. Hikmet Sami Türk, a.g.b., s.101

liste (kontenjan adayı listesi) sunarlar. O belediyenin seçim bölgesinde geçerli oyların en çoğunu alan partinin gösterdiği kontenjan adaylarının tamamı (liste usulü çoğunluk sistemine göre) seçilmiş olur. Diğer 40 üye ise nispi temsil sistemine göre (d’Hondt usulüyle) belirlenir.