• Sonuç bulunamadı

Karar Düzeltme Yoluna Başvuru

2. İLÂMA KARŞI KANUN YOLUNA BAŞVURULMASI

2.2. Mevcut Kanun Yolu Sistemi Açısından İnceleme

2.2.2. Karar Düzeltme Yoluna Başvuru

Yargıtay’ın temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu kararlara211 karşı

tanınmış olan, kendine özgü bir kanun yoludur212. Karar düzeltme, ancak temyiz yoluna gidildikten sonra başvurulabilecek bir kanun yolu olduğundan, temyiz yolunun devamı niteliğindedir213. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde temyiz yoluna başvurulmamış olması ve bu nedenden dolayı da bu kararın kesinleşmiş olması durumunda artık karar düzeltme yoluna da başvurulamaz 214.

Karar düzeltme yoluna kanunda belirtilen sebepler ve süre içerisinde başvurulur (HUMK. m. 440).

Her ne kadar temyiz incelemesi sonucunda karar düzeltme yolu öngörülmüşse de, karar düzeltmeye başvuru imkanı Yargıtay’ın temyiz incelemesi sonucunda verdiği bütün kararlara karşı söz konusu olmamaktadır. Nitekim Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesinin III. fıkrası gereğince bir takım istisnalar getirilmiştir. Bu istisnai durumlarda Yargıtay’ın vermiş olduğu kararlara karşı karar düzeltme yolu kapanmıştır. Dolayısıyla da Yargıtay’ ın temyiz incelemesi sonucu verilen bu kararları kesinleşmiş olacaktır.

2.2.2.2. Karar Düzeltme Yoluna Başvurunun İlâmlı İcra Takibine Etkisi 2.2.2.3. Yargıtay’ın Bozma Kararına Karşı Karar Düzeltme Yoluna Başvurulması

Yargıtay temyiz incelemesi sonucunda mahkeme kararını bozarsa, bu durumda 40. maddenin I. fıkrası gereğince icra takibi duracaktır. Yargıtay’ın bu kararına karşı da karar düzeltme yoluna başvurulabilir. Bu takdirde 40. maddenin I. fıkrası gereğince duran icra takibi hüküm kesinleşinceye kadar durmaya devam edecektir. Çünkü, Yargıtay’ca hükmün bozulması sonucunda bozma kararına karşı karar düzeltme

211 Yargıtay’ın bozma, onama ve düzelterek onama kararları ile temyiz talebinin mesmu olmamasından dolayı reddine ilişkin kararları.

212 Alangoya, Usul, s. 529; Kuru/Arslan/Yılmaz, Usul, s. 766 ; Pekcanıtez/Atalay/Özekes, Usul, s. 516.

213 Alangoya, Usul, s. 529; Kuru/Arslan/Yılmaz, Usul, s. 766; Pekcanıtez/Atalay/Özekes, Usul, s. 517.

214 Bunun gibi, temyiz edilemeyen, yani verildikleri anda kesin olan kararlara karşı, temyiz yoluna gidilemeyeceği gibi, karar düzeltme yoluna da gidilemez.

yoluna başvurulması bozma kararının kesinleşmesini engelleyeceğinden bu aşamada da icra takibi durmaya devam edecektir. Bu nedenle, borçlunun malları üzerine konan haciz, icra takibinin dayanağını oluşturan ilâmın Yargıtay’ca bozulması ile ortadan kalkmayıp; bozma kararı kesinleşinceye kadar devam eder215. Ancak, bozma nedeniyle, icra işlemleri olduğu yerde durduğundan, sonraki işlemlere devam edilemez.

Yargıtay, karar düzeltme talebini, kanunun saydığı sebeplerden birine veya birkaçına uygun bulursa karar düzeltme hakkındaki talebi kabul ederek esas hakkında incelemeye geçer. Bu incelemesi sonucunda iki şekilde karar verir.

Bunlardan birincisi, karar düzeltme talebini red ederek Yargıtay’ın vermiş olduğu bozma kararının doğru olduğuna karar verecektir216. Bu karar sonucunda yerel mahkeme Yargıtay’ın bozma kararına karşı ya direnme kararı verecek ya da bozma kararına uyarak bir karar verecektir217.

İkincisi ise, Yargıtay, karar düzeltme talebini esastan kabul ederek, daha önce vermiş olduğu bozma kararına karşı bu sefer onama kararı verebilir. Yani eski bozma kararını kaldırabilir. Bu onama kararı ile birlikte, onanan yerel mahkeme kararı şekli anlamda kesinleşir. Bu durumda Yargıtay’ın temyiz sonucu vermiş olduğu bozma kararıyla duran icra takibi, bu onama kararı ile birlikte kaldığı yerden devam eder.

2.2.2.4. Yargıtay’ın Onama Kararına Karşı Karar Düzeltme Yoluna Başvurulması

2.2.2.4.1. İlk Hüküm Henüz Tamamen İcra Edilmemişse

Yargıtay’ca onama kararı verilmesi durumunda icra takibi devam edecektir218. Yargıtay’ın onama kararına karşı, karar düzeltme yoluna başvurulabilir (HUMK m. 440). Ancak bu durumda karar düzeltme yoluna başvurulması icra takibini durdurmayacaktır. Çünkü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 442. maddesinin III. fıkrasının son cümlesi gereğince karar düzeltmeye başvuru, hükmün icrasını durdurmaz. Zira, kanun koyucu Yargıtay kararlarının yerel mahkeme kararlarından daha doğru olacağını düşünmüş, Yargıtay’ın herhangi bir kararının yanlış olacağı

215 Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes, İcra, s. 275. 216 Kuru/Arslan/Yılmaz, Usul, s. 776.

217 Bu konuda bkz. Yuk. Bölüm 2, 2.2.1.3.2.1. ve 2.2.1.3.2.2. 218 Bkz.Yuk Bölüm 2, 2.2.1.3.1.

ihtimalini zayıf gördüğünden karar düzeltme isteminin icraya etki etmeyeceğini düzenlemiştir 219.

Karar düzeltme yoluna başvuru durumunda ayrıca temyiz yolunda olduğu gibi Yargıtay’dan icranın geri bırakılması kararı istenip, istenemeyeceği hususunda da herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Doktrinde ise bu hususla ilgili olarak farklı görüşler bulunmaktadır.

Doktrinde bir görüş220; Yargıtay’ca icranın geri bırakılması müessesesinin, mahkeme hükmünün kesinleşmesinden evvel ilâmın tamamen veya kısmen icra edilmesinden doğacak sakıncaları önlemek amacıyla kabul edilmiş olduğunu ve temyize başvuruda olduğu gibi karar düzeltme yoluna başvurunun da kararın kesinleşmesini geciktirdiğini ve aynı sakıncanın karar düzeltme yoluna başvuru durumunda da söz konusu olabileceğini ileri sürerek, karar düzeltme yolunda da temyiz yolundaki kuralın kıyasen uygulanarak icranın geri bırakılabileceğinin kabulü gerektiğini belirtmiştir.

Doktrinde kabul edilen diğer bir görüşe göre221; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 443. maddesinin I. fıkrasına göre açıkça temyiz yolunda icranın geri bırakılması talebinde bulunulabileceği belirtildiği, buna karşılık karar düzeltme ile ilgili hükümlerde ise bu konuya ilişkin bir düzenleme bulunmadığından dolayı karar düzeltme yolunda, temyiz yolunda olduğu gibi, icranın geri bırakılması müessesesinin söz konusu olamayacağı belirtilmiştir.

Kanımızca, hükmün onanmasına ilişkin Yargıtay kararına karşı, karar düzeltme yoluna başvurulmuş olması durumunda, temyizde olduğu gibi Yargıtay’ dan icranın geri bırakılması istenemeyeceği gibi ilgili Yargıtay Hukuk Dairesi de bu şekilde bir karar veremez. Zira, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 442. maddesinde karar düzeltmenin icrayı tehir etmeyeceğine yer verilmiş, bunun yanı sıra Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 443. maddesinin II fıkrasında olduğu gibi bir istisna getirilmemiştir. Dolayısıyla karar düzeltme yolunda icranın geri

219 Berki Ö., s. 181; Demiroğlu, s. 98. 220 Önen E., Yargılama Hukuku, s. 325.

221 Berkin, İcra, s. 132; “Daha önce alınmış icranın geri bırakılması kararı bu safha için geçerli olmaz, teminat göstermek suretiyle de bu temin edilemez” Bilge, Karar Düzeltme, s. 170; Gürdoğan, Tashihi Karar, s. 304; Kuru/Arslan/Yılmaz, Usul, s. 774; Postacıoğlu, İcra Hukuku Esasları, s. 642; Üstündağ, İcra Hukukunun Esasları, s. 539.

bırakılmasından söz edilmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 443. maddesinde düzenlenen istisnai hüküm kıyasen karar düzeltmede uygulanmaması gerekir.

Yargıtay’ın onama kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulması durumunda, istem temyiz incelemesini yapmış ve karara bağlamış olan Yargıtay Hukuk Dairesince incelenir. Bu inceleme sonucunda karar düzeltme talebinin yerinde olmadığı anlaşılırsa Yargıtay karar düzeltme talebini yerinde olmadığı nedeniyle reddeder. Bu şekilde temyiz incelemesi sonucunda onanan mahkeme hükmü şekli anlamda kesinleşir.

Bununla birlikte Yargıtay, karar düzeltme talebini, kanunun saydığı sebeplerden birine veya birkaçına uygun bulursa karar düzeltme hakkındaki talebi kabul ederek esas hakkında incelemeye geçer. Bu incelemesi sonucunda iki şekilde karar verir.

Bunlardan birincisi, karar düzeltme talebini reddederek Yargıtay’ın vermiş olduğu onama kararını doğru olduğuna karar verir. Bu karar ile verilen hüküm şekli anlamda kesinleşir. Ancak bu durumda, ilâm artık alacaklı lehine kesin hüküm ifade ettiğinden 40. maddenin uygulanması söz konusu olmayacaktır.

İkincisi ise Yargıtay, karar düzeltme talebini esastan kabul ederek Yargıtay’ca verilen onama kararını bu kez bozabilir. Bu durumda eğer icra takibi devam ediyorsa, Yargıtay’ ın bu konudaki verdiği bozma kararı üzerine, tıpkı temyiz incelemesi üzerine verilen bozma kararının icra takibini durdurduğu gibi icra takibi olduğu yerde duracaktır. Zira, 40. maddenin I. fıkrasına göre “bir ilâmın nakzı...” denildiğinden ilâm, gerek temyiz incelemesi sonucunda gerekse karar düzeltme yoluna başvurulması sonucunda bozulmuş olsun bir farklılık oluşturmayacak iki durumda da icra işlemleri olduğu yerde duracaktır. Ancak Yargıtay’ ca verilecek olan bozma kararı sonucunda duracak olan icra işlemlerinin ne zamana kadar duracağı hakkında bir hüküm bulunmamaktadır.

Kanımızca, karar düzeltme incelemesi sonucu verilen bozma kararı ile duran icra işlemlerinin yerel mahkemenin vereceği karara kadar durmaya devam edeceğini kabul etmek mantıklı olacaktır. Çünkü bu durumda yerel mahkeme tarafından

verilecek karar yeni bir karar olacaktır. Zira bu karara karşı temyiz yoluna gidilebilmesi ihtimali bulunmaktadır.

Yargıtay’ca verilen onama kararının, karar düzeltme incelemesi sonucunda bozulması durumunda, yerel mahkeme bu bozma kararına uyabilir veya ona karşı direnebilir.Yerel mahkeme tarafından direnme kararı verilirse bu karara karşı temyiz yoluna gidilebilir. Bu durumda direnme kararı Hukuk Genel Kurulunda incelenecektir. Dolayısıyla yerel mahkemenin direnme kararı yerinde görülmezse bu durumda direnme kararını bozulacaktır. Bunun üzerine mahkeme tekrar bir karar verir. Yerel mahkemenin verdiği karar borçlunun hiç veya belirtildiği kadar borçlu olmadığı yönünde olur ve bu karar kesinleşirse, bu durumda yerel mahkemenin önceki ilâmına dayanılarak yapılan icra takibi dayanaksız kalacaktır.

Aynı şekilde yerel mahkeme, karar düzeltme incelemesi sonucu verilen bozma kararına uyar ve uyma doğrultusunda verdiği karar borçlunun hiç veya belirtildiği kadar borçlu olmadığı yönünde olur, bu kararda usulüne göre kesinleşirse, karar düzeltme sonucu verilen bozma kararı ile duran ilâmlı icra takibi son bulacağından icra işlemleri de son bulur yani haciz kalkar. Bu nedenle, örneğin, mal paraya çevrilmişse ve para veznede ise, bu para borçluya iade edilir.

2.2.2.4.2. İlk Hüküm Tamamen İcra Edilmişse

Bazen ilâmlı icra takibine konu olan ilâmın icrası tamamen yerine getirilmiş olabilir. Ancak takibe dayanak olan ilâm hakkında temyiz yoluna başvurulur ve Yargıtay temyiz incelemesi sonucunda hükmü onar ve fakat karar düzeltme istenmesi üzerine hüküm bozulur, yerel mahkeme de bozma kararına uyar ve bu uyma çerçevesinde verdiği karar kesinleşirse, 40. maddenin II. fıkrası gereğince icranın iadesi söz konusu olur.

2.2.3. Yargılamanın Yenilenmesi Yoluna Başvuru