• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 4: OŞ ŞEHRĐNDE YAŞAYAN KARADENĐZLĐ TÜRKLERĐN SOSYAL

4.1. Karadenizli Türklerin Fiziki ve Sosyal Çevresi

Kırgızistan, Gorbaçov yönetimi ve Glasnost(Açıklık)-Perestroika(Yeniden yapılanma) süreci ile Sovyetler Birliği içinde başlatılan demokratikleşme çabalarının en belirgin olarak görüldüğü Orta Asya Cumhuriyetidir. Sovyetlerin son döneminde uygulanan bu politikalarla özellikle ekonomik ve siyasi alanda yaşanan krizlere çözüm üretilmek amaçlanmıştı (bkz. Olcott, 1987:41). Ancak Sovyetlerin dağılması bu politikaları akim bırakmış ve dağılma süreciyle de birlikte yeni devletler kurulmaya başlamıştı. Bu bağlamda Kırgızistan 1990'da egemenliğini, 1991’de de bağımsızlığını ilan etmiştir. Kırgız Cumhuriyeti Anayasası 5 Mayıs 1993 tarihinde Parlamento’da oy birliğiyle kabul edilmiş, yine aynı tarihte Yüksek Şura Genel Kurul Toplantısı'nda alınan kararla, ülkenin resmi adı Kırgız Cumhuriyeti olmuştur (Bkz.Gömeç, 2002:13).

Harita 1: Kırgızistan Siyasi Haritası

71-80 Doğu Boylamı, 39 -43 Kuzey Enlemi koordinatlarında bulunan, Pamir Altay dağlarının Güneybatı ve Tien Şan (Tanrı) dağ sırasının Kuzeydoğu sınırında yer alan, Orta Asya'nın kuzeydoğu ülkesi Kırgızistan'ın yüzölçümü, 198.500 km2'dir. %4,4'ü su olan Kırgızistan'ın yüzölçümünün, %5,3'ünü ormanlık alanlar, %54,1'ini tarımsal alanlar, %36,2'sini ise, diğer arazi oluşturmaktadır. Kuzeyinde Kazakistan, güneydoğu ve doğusunda Çin Halk Cumhuriyeti, batısında Özbekistan, güneybatısında Tacikistan ile komşu olan Kırgızistan'ın sınırlarının toplam uzunluğu 3.878 km'dir. Kırgızistan'ın Kazakistan ile sınır uzunluğu 1.051 km, Çin Halk Cumhuriyeti ile 858 km, Özbekistan ile 1.099 km ve Tacikistan ile ise, 870 km'dir. Kırgızistan’ın denize sınırı bulunmamaktadır. Kırgızistan'ın kuzeyi ile güneyi arasındaki uzaklık 454 km, doğu ile batısı arasındaki uzaklık ise 925 km'dir.

Sovyet Rusya’nın dağılmasından sonra kurulan Orta Asya ülkeleri içerisinde Kırgızistan’ın farklı bir gerçekliği dikkatimizi çekmektedir. Hem somut hem de soyut bağlamda Kuzey ve Güney Kırgızistan diye ikili bir sosyal ve ekonomik gerçekliğin içerisinde olduğu gözlemlenir. Bu durumun ortaya çıkmasında farklı etmenlerin rol oynadığı görülmekle birlikte, aynı farklılığın tarihi süreçten bugüne kadar süregeldiği görülmektedir.

Kırgızistan’da yer alan Kuzey ve Güney farklılığının oluşmasında ilk etmen coğrafi ve fiziki şartlardan dolayı ortaya çıkmıştır. Kırgızistan’ın dağlık ve engebeli yapısı, Bişkek ile Celalabad ve Oş bölgesi arasındaki ulaşımın kopuk olmasına neden olmuş, iki bölge

arasındaki bu kopukluk, daha sonra sosyal hayata böyle bir farklılığın yansımasına neden hazırlamıştır. Ancak bahsi geçen bu sebep, ayrımı ortaya çıkaran etmenin sadece bir yönüdür. Sosyo-ekonomik, kültürel ve tarihi bağlamda da aynı ayrımın dini, etnik ve ekonomik gelişmişlik seviyesine göre ayrıldığı görülmektedir.

4.1.2. Oş Bölgesi

Oş, güney Kırgızistan’da Fergana Vadisi’nin doğu ucunda Pamir dağları ile Tanrı Dağları arasında kalan bölgede, Ak-Buğra nehri kıyısında yaklaşık üç bin yıllık bir geçmişi olan bir yerleşim merkezidir. Burası Kırgızlar için ikinci Mekke olarak tanımlanır. Oş şehri hayırlısı anlamına gelen “Hayru’l Buldan” diye adlandırılır. Oş ile ilgili kaynaklarda pek çok efsanevi rivayet vardır. Bu efsaneler Đslam sonrasında dini bir mahiyet kazanmış ve buranın kutsiyeti, başta Hz. Peygamberlerden geldiği ileri sürülen hadisler ve diğer dini rivayetlerle süslenmiştir (Erdem, 2000:168).

Oş’u bu kadar önemli kılan özelliklerden birisi Süleyman tepesinin Oş şehrinde bulunmasıdır. Burası pek çok kaynakta kutsal bir dağ olarak geçmektedir. Dağın tepesinde Babür Şah’a ait olduğu varsayılan bir türbe yer almaktadır. Ayrıca Süleyman tepesindeki bir mağara içerisindeki taş aletlerden ve duvar resimlerinden bölgenin tarihinin M.Ö. 4000-5000 yıllarına kadar gittiği tahmin edilmektedir.

Resim 12. Süleyman Dağı’ndan Bir Görünüm: Süleyman Dağı Oş şehrini tepeden gören bir konumdadır. Senenin her döneminde yerli ve yabancı misafirler tarafından ziyaret edilmektedir.

Süleyman Dağı’ndan dolayı Oş Kırgızlar için ikinci bir Mekkedir. Her yıl Taht-ı Süleyman’da ya da Eyüp Peygamber’in (Nabi ayub) anıt mezarı ve Moğol imparatoru Babür Şah camiinde namaz kılmak üzere binlerce hacı kente gelir. On dördüncü

yüzyılda Hindistan’da bir Moğol hükümdarı Zahirüddin Muhammed Babür (1483-1530) kente hakim Taht tepesinde bir zaviye kurmuştur. On dört yaşındaki Babür, sofuların her yıl yaptığı gibi kırk gün yalnız ekmek ve suyla beslenerek ve tefekküre dalarak çile doldurmak için burada inzivaya çekilmiştir. Kırgızlar bu nedenle Babür’ü sofu ermişi olarak anarlar. Zaviyenin restorasyonunda yer alan yerel bir tarihçi; “Stalin Babür ve manevi atalarımızın anısını silmek için, buraya kurulan kutsal anıtı tahrip etti. Ama kimse tarihi unutmaz.” demiştir. Bugün burada yaşlı sofular, Babür’ün öyküsünü hacılara anlatmaktadırlar (Raşid, 1996:168).

Oş Bişkek’ten sonra Kırgızistan’ın ikinci büyük şehridir. 1939 yılında 33 bin kişi olan nüfusu 2009 yılında resmi rakamlara göre 230.000 kişi iken gayri resmi rakamlara göre

ise 500.000 kişi civarında olduğu ifade edilmektedir.

(http://ru.wikipedia.org/w/index.php?title=Служебная:Search&redirs=0&search=Ош& fulltext=Найти&ns0=1).

Harita 2: Oş’un Siyasi Haritası

Tarih içerisinde ticaret kervanlarının hem geçiş yeri hem de konaklama yeri olmuştur. Doğu ile Batı’yı birleştiren Đpekyolu’nun bir kolu Oş’tan geçmektedir. Ayrıca Fergana vadisinde bulunması ve ikliminin de tarıma elverişli olması kenti ayrıca önemli kılmaktadır. Ülkenin genelinin dağlarla çevrili olması, ulaşım konusunda çeşitli sıkıntıların oluşmasına neden olmuştur. Bişkek’i Oş’a bağlayan karayolu, bu nedenle oldukça engebeli ve zorlu virajlardan oluşmaktadır. Yakın zamanda Türk-Kırgız

firmaları yolun iyileştirilmesi noktasında çalışmalarını sürdürüyor olsalar da yollar oldukça bozuktur.

Bişkek merkezde Oş Pazarı’nda kente gelen taksiler mevcuttur. Bu taksiler kişi başına ortalama 2300 Som’a Oş’a yolcu taşımaktadırlar. Yol mesafesi yaklaşık 12 saat sürmektedir. Ancak kış vakitlerinde bu saat sayısı yolun ve havanın şartlarından dolayı yükselmektedir. Karayolu dışında havayolu ile de Oş’a ulaşmak mümkündür. Oş ile Bişkek arasında ortalama 32 kişilik uçaklardan oluşan bir havayolu trafiği mevcuttur. Uçak fiyatları ise yaklaşık 2500 Som civarındadır. Hem süre hem de rahatlık olarak Bişkek’e giderken uçak tercih sebebi olmaktadır.

Şehir içinde ulaşım ise taksi, minibüs ve troleybüslerle sağlanmaktadır. Araçlar, modern şartlarla kıyaslandığında oldukça eski ve hantaldır. Taksiler yoğun olarak Alman

markaları kullanılırken, minibüslerde Rus ve yakın zamanda piyasaya giren Çin malları kullanılmaktadır. Troleybüsler, şehri saran elektrik aksanıyla bazı ana caddelerde çalışmaktadır. Oldukça eski ve hantal görüntüsüne rağmen ucuz hizmet verdiğinde genelde tercih sebebi olmaktadır.

Oş şehrine bağlı 7 rayon20, 3 şehir, 2 şehir tipi yerleşim noktaları ve 467 tane köy vardır.

Oş ve Kara-Su Oş bölgesinde temel kent merkezleri iken, Alay, Aravan, Kara-Kulca, Nookat, Özgön, Çon-Alay, Kara-Su ilçe merkezleridir.

Resim 13. Özgen’de Bir Pazar Yeri: Özgen Oş’a bağlı önemli yerleşim merkezlerinden birisidir. Özbeklerin ağırlıkta olduğu Özgen şehri tarihte Karahanlılara da başkentlik yapmıştır.

20

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne1920’li yılların sonunda getirilen temel idari birim(Kırsal alanda ve kentlerde).

Karadenizli Türkler’in yaşadıkları yerler ise Nookat tarafında yer alan Kökcar ve Komünisto köyü ile Kızılkaya’dır. Günümüzde Oş bölgesinde Kızılkaya ve Kökcar yerleşmelerinde yaklaşık 1500 civarında Karadenizli Türk vardır. Ancak bugün bu sayı oldukça düşüktür; çünkü büyük bir kısmı yurt dışına göç etmişlerdir. Türkiye’ye göç edenlerin sayısı ortalama 30-40 civarındadır. Büyük bir çoğunlukta Rusya ve Kazakistan’a çalışmaya gitmişlerdir.

Resim 14. Karahanlılar Döneminde Kalma Anıtmezar: Özgen Karahanlılara başkentlik yapmış bir şehirdir. Karahanlılardan kalma bir külliyeden kalan anıtmezar Özgen’de önemli tarihi eserlerden birisidir.

Oş şehrinde Diyanet Vakfı’nın yaptırmış olduğu bir yurt, cami ve Oş Devlet Üniversitesi ile ortaklaşa yürüttüğü bir ilahiyat fakültesi de bulunmaktadır. Oş ilahiyatın eğitim sistemi Ankara Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi ile aynıdır. Öğrenciler ilk yıllarını Türkiye’de geçirirken diğer yıllarda Oş’ta Diyanet Vakfı’na ait yurtta kalarak eğitimlerini tamamlamaktadırlar. Öğrencilerin Türkiye’de kalmasıyla Türkiye’yi daha iyi tanıdıkları, Türkçeyi öğrendikleri, değişik ve gelişmiş bir ülke görerek dışa açılma imkanı buldukları ve kendi ülke şartlarından kurtularak daha huzurlu ve güvenli bir ortam buldukları görülmektedir.

Resim 15. Oş Diyanet Vakfı Yurdu ve Bahçesi: Đlk zamanlar öğrencileri pazarda, sokakta topladıklarını ifade eden yetkili hocalar, bugün geldikleri noktada ilahiyat fakültesinin önemli bir noktada olduğunu ifade etmektedirler.

Oş Đlahiyat Fakültesi, TDV’nin Oş Devlet Üniversitesi ile yaptığı protokol çerçevesinde Kırgızistan Bilim Berü Ministirliği’nin izni ile Güney Kırgızistan’da Oş’ta 1993-1994 öğretim yılında açılmıştır. Üniversite yetkililerinin 17 kasım 1993 yılında TDY yetkilileriyle imzaladığı bir protokol çerçevesinde vakıf üniversitesi mali yükünü 10 yıl süreyle üstlenmiştir. Her yıl 60 kız erkek Kırgız öğrencinin Türkiye’de ve Kırgızistan’da eğitimini tamamlaması planlanmıştır.

Resim 16. Erdem Camisi: Yapımı Prof. Dr. Mustafa Erdem tarafından üstlenilen caminin maliyetinin yaklaşık 300 bin dolar olduğu ifade edilmiştir.

Yurt binasının ve öğretmen lojmanları dışında Kırgızistan’ın en büyük camilerinden birisi olan Erdem Camisi’nin de ilahiyatın bulunduğu arsada yapıldığı görülmektedir.

13 Mart 2005’te yapımına başlanan iki minareli cami 350 kişilik olup, bir de büyük

şadırvandan oluşuyor. Caminin yeri ise Türk Diyanet Vakfı Đlahiyat Fakültesi

kampüsünün önüdür. Caminin inşaat malzemeleri Türkiye’den getirtilirken, caminin yapımında o dönemki mevcut Dekan yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Erdem ve kardeşleri önemli katkılarda bulunmuştur. Camiye de bu nedenle adı verilmiştir.

Caminin süslemeleri Türkiyeli ressam Alim Korkmaz ve öğrencileri tarafından yapılırken, caminin içi tezyinatında Kırgız motifleri ve Türk motifleri karışık olarak kullanılmıştır. Yazılar ise Osmanlı dönemi hat sanatının çicgileri kullanılarak yapılmıştır. Mihrap ve duvarlardaki seramikler ise Kütahya’dan özel olarak hazırlanıp getirtilmiştir.

Cami dini sosyalleşme açısından önemli bir fonksiyon üstlenmiştir. Oş’ta Türkiye’den gidip oraya yerleşen Türkler olduğu gibi onlara ait Türk şirketler ve dükkanlarda bulunmaktadır. Ahıskalı Türkler’in de Oş Bölgesinde nüfus olarak 20.000 üstünde oldukları görülmektedir.

Resim 17. Oş’ta Bir Türk Đşletmesi/Đstanbul Cafe: Bir Türk işletmeci tarafından Oş şehir merkezinde açılmış pastanedir. Đçerisinde Türkiye usulü poça, simit ve tatlı çeşitleri satılmaktadır.

Resim 18. Oş’ta Bir Türk Đşletmesi/Đstikbal: Türkiye kökenli bir firma olan Đstikbal’ın Oş’ta şehir merkezinde geniş bir mağazası bulunmaktadır.