• Sonuç bulunamadı

Kanatlı Rasyonlarında Fitaz Enzimi Kullanımı

Eksojen fitaz enziminin, fitat fosfor yarayışlılığını artırdığı Nelson ve ark.

(1968) tarafından ispat edilmesine rağmen, rasyonlara inorganik P katılmasının daha ekonomik olması fitaz enzimi kullanımının sınırlı kalmasında etkili olmuştur. Ancak son yıllarda çevre bilincinin gelişmesi ile birlikte Avrupa’nın bazı bölgeleri ve Amerika’da fosfor kirliliğini azaltma yönündeki baskıların artması, bu arada gelişen biyoteknoloji sayesinde üretilen ticari fitaz enziminin inorganik fosfora göre ekonomik bakımdan da avantajlı bir hal alması (Bedford, 2000), özellikle domuz ve kanatlılarda fitat

fosfor yarayışlılığını artırmak amacıyla söz konusu enzimin kullanımını oldukça yaygınlaştırmıştır.

Yan ve ark. (2001) broylerlerde 3-6 haftalarda % 0.10 - 0.45 (% 0.05 aralıklı) aralığında YP düzeyine sahip rasyonlara 800 U/kg fitaz enzimi katılmasının CA, yemden yararlanma oranı (YYO) ve tibia külüne (TK) etkisini araştırmışlardır. Çalışma sonucunda fitaz enzimi ilavesi yapılmayan gruplarda, optimum CA, YYO ve TK değerleri sırasıyla % 0.330, 0.186 ve 0.163 düzeylerinde YP içeren rasyonlarla sağlanırken, fitaz enzimi ilavesiyle söz konusu parametrelerde optimum sonuçlara sırasıyla % 0.240, 0.151 ve 0.109 düzeylerinde YP içeren rasyonlarla besleme yapılan gruplarda ulaşıldığı bildirilmiştir. Ayrıca, rasyondaki YP düzeyinin düşük olması, dışkıdaki P düzeyinin de belirgin bir şekilde azalmasına neden olmuştur.

Broyler rasyonlarına fitaz enzimi ilavesinin fitat fosfor hidrolizi üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapılan bir çalışmada (Sohail ve Roland, 1999)

% 0.75 Ca, iki farklı YP (% 0.225 ve % 0.325) ile 3 farklı fitaz enzimi düzeyi (0; 300 ve 600 FTU /kg yem) içeren deneme rasyonları ile % 0.85 Ca ve

% 0.425 YP içeren pozitif kontrol grubu rasyonları karşılaştırılmıştır.

Çalışmada, 3-6 haftalar arasında % 0.325 YP ve % 0.75 Ca içeren rasyonlarla beslenen broylerlerde performans ve kemik dayanıklılığı pozitif

kontrole göre olumsuz yönde etkilenmemiştir. Ancak, YP düzeyinin

% 0.225’e, Ca düzeyinin ise % 0.75’e düşürüldüğü rasyonlarla beslenen hayvanlarda CA, YT, YYO ve kemik dayanıklılığında önemli derecede azalma gözlenmiştir. Fitaz enzimi ilavesi düşük düzeyde YP içeren rasyonlarla beslenen hayvanlarda canlı ağırlıkta iyileşmeye yol açmış, fakat normal düzeyde YP içeren rasyonları alan hayvanlarda canlı ağırlığı etkilememiştir. YP düzeyi % 0.325 olan rasyonlara göre, YP düzeyi % 0.225 olan rasyonlara fitaz enzimi ilavesinin (300 FTU/kg yem) broylerlerde kemik mineral düzeyi, kemik yoğunluğu, kemik dayanıklılığı ve yaşayabilirlik üzerine olumlu etkisi daha belirgin olmuştur. Çalışma sonucunda azalan düzeylerde YP ve Ca içeren broyler piliç rasyonlarına fitaz enzimi ilavesinin performans

ve kemik gücünü artırıp, fosfor eksikliğine bağlı semptomları önlediği, ancak 300 ve 600 FTU/kg yem düzeyleri arasında fark olmadığı saptanmıştır.

Dilger ve ark. (2004) mikrobiyel fitaz enziminin etkisini belirlemek amacıyla yaptıkları bir çalışmada, broyler civcivler ilk 7 gün NRC’nin (1994) önerdiği normal düzeyde Ca ve P içeren rasyonlarla beslenmiş, 8-22. günler arasında deneme rasyonları uygulanmıştır. Denemede yer alan pozitif kontrol grubuna % 0.5 YP ve % 1 Ca, negatif kontrol grubuna % 0.12 YP ve % 0.51 Ca, 1. ve 2. deneme gruplarına ise negatif kontrol grubuna ilave olarak, sırasıyla 500 ve 1000 FTU/kg yem mikrobiyel fitaz enzimi ilave edilen rasyonlar yedirilmiştir. On dört gün sürdürülen deneme sonucunda fitaz enzimi ilavesinin CA, YT, YYO ve tibia külünü artırdığı belirlenmiştir. Bundan başka, fitaz enzimi ilavesinin fosfor, triptofan ve valin’in bağırsak sindirimini yükselttiği, kuru madde, fosfor, azot ve bazı amino asitlerin alıkonmasını artırdığı saptanmıştır.

Akyürek ve ark. (2005) tarafından mikrobiyel fitaz enziminin etkisini belirlemek amacıyla broylerler üzerinde yapılan bir çalışmada, pozitif kontrol grubu % 0.45 YP, negatif kontrol grubu % 0.35 YP ve deneme grubu % 0.35 YP+fitaz enzimi (0.5 kg/ton yem) içeren rasyonlarla beslemeye tabi tutulmuştur. Yirmi bir gün (0-3 hafta) sürdürülen deneme sonucunda fitaz enzimi ilavesi canlı ağırlık artışına (CAA) önemli bir katkı sağlamamış, P ve Ca yarayışlılığını önemli derecede (P<0.05) artırmıştır. Bundan başka, fitaz enzimi ilavesiyle ham yağın bağırsak (ileum) sindirilebilirliğinin önemli derecede iyileştiği saptanmıştır.

Leske ve Coon (1999) mısır, soya küspesi, buğday, razmol, arpa, pirinç kepeği ve kanola’dan oluşan 7 ayrı yem maddesinde fitaz enziminin (600 FTU/kg yem) fitat fosfor hidrolizine etkisini incelemek amacıyla broylerler üzerinde yaptıkları bir çalışmada, % 30.8, 34.9, 30.7, 29.1, 32.2, 33.2 ve 36.7 olan fitat fosfor hidrolizinin fitaz enzimi kullanımı sonucunda, sırasıyla % 59.0, 72.4, 46.8, 52.2, 71.3, 48.0 ve 55.8’e yükseldiği; % 34.8,

27.0, 16.0, 31.9, 40.3, 15.5 ve 39.4 olan toplam P alıkonmasının ise fitaz enzimi kullanımı sonucunda sırasıyla % 40.9, 58.0, 33.8, 43.4, 55.5, 26.5 ve 45.7‘ye çıktığı belirlenmiştir. Bu araştırmacılar tarafından yumurtacı tavuklar üzerinde yapılan çalışmalarda ise mısır, soya küspesi ve pirinç kepeğinde

% 25.7, 23.0 ve 36.1 olan fitat fosfor hidrolizinin fitaz enzimi (300 FTU/kg yem) kullanımı sonucunda sırasıyla % 62.4, 52.0 ve 50.9’a yükseldiği,

% 36.8, 28.6 ve 35.9 olan toplam P alıkonmasının ise sırasıyla % 53.4, 44.7 ve 43.0’e çıktığı saptanmıştır.

Shirley ve Edwards (2003) tarafından broylerler (0-16.gün) üzerinde yapılan bir çalışmada, pozitif kontrol grubuna % 0.7 toplam P ve % 0.88 Ca, negatif kontrol grubuna % 0.46 toplam P ve % 0.88 Ca, deneme gruplarına ise negatif kontrol grubu rasyonlarına ilave olarak sırasıyla 93.75, 187.5, 350, 750, 1500, 3000, 6000, 12000 U/kg yem miktarında fitaz enzimi katılması ile canlı ağırlık artışı 287 g’dan 515 g’a, yem tüketimi 381 g’dan 595 g’a, yemden yararlanma oranı 0.755’den 0.866 kg’a, plazma P düzeyi 2.5 ml/dl’den 7.1 mg/dl’ye, tibia külü oranı % 26’dan % 41’e, tibia külü miktarı 0.200 g/tibiadan 0.601 g/tibiaya, toplam P alıkonması % 51’den % 80’e, fitat P kullanımı % 40’dan % 95’e, N alıkonması % 58’den % 78’e, yemde zahiri metabolik enerji miktarı ise 3216 kcal/kg’dan 3415 kcal/kg’a çıkmıştır. Negatif kontrol grubunda % 80 olan fosfor yetersizliğine bağlı raşitizm düzeyi ise fitaz enzimi ilavesiyle % 3’e düşmüştür.

Viveros ve ark. (2002) broylerlerde farklı YP düzeyi ile fitaz enziminin performans üzerine etkisini incelemek amacıyla yaptıkları çalışmada, başlangıç döneminde (0-3. hafta) kontrol grubuna normal düzeyde (% 0.45) YP içeren rasyon vermişlerdir. Aynı çalışmada deneme grubu rasyonlarına sırasıyla % 0.35 YP; % 0.22 YP; % 0.35 YP+500 U/kg yem fitaz enzimi ve

% 0.22 YP+500 U/kg yem fitaz enzimi katılmıştır. Gelişme döneminde (4-6. hafta) ise kontrol grubuna normal düzeyde (% 0.37) YP uygulanmış, deneme gruplarına yine sırasıyla % 0.27 YP; % 0.14 YP; % 0.27 YP+500 U/kg yem fitaz enzimi ve % 0.14 YP+500 U/kg yem fitaz enzimi içeren

rasyonlar verilmiştir. Bu çalışmanın sonuçları yetersiz düzeyde yararlanılabilir fosfor içeren rasyonlara fitaz enzimi ilavesinin genelde performans parametrelerini iyileştirdiğini göstermiştir.

Broylerlerde fitaz enziminin etkisini araştırmak amacıyla yapılan bir çalışmada, etlik civciv başlangıç yemi, etlik civciv büyütme yemi, etlik piliç geliştirme yemi ve etlik piliç bitirme yemi olmak üzere 4 dönemde pozitif kontrol grubuna sırasıyla % 0.50, 0.45, 0.45 ve 0.42 YP, negatif kontrol grubuna % 0.30, 0.29, 0.26 ve 0.26 YP, 3 deneme grubuna ise pozitif kontrol grubuna verilen YP’a ek olarak sırasıyla 300, 500, 700 U/kg yem fitaz enzimi içeren rasyonlar uygulanmıştır. Çalışma sonucunda, normal düzeyde YP içeren broyler rasyonlarına fitaz enzimi ilavesinin pozitif kontrol grubuna göre, CA ve YYO’nı önemli derecede artırdığı, deneme gruplarında YT, tibia külünde Ca, P, Mg miktarlarını yükselttiği, karkas randımanı oranını artırdığı, serum P konsantrasyonunu matematiksel olarak yükselttiği saptanmıştır (Midilli ve ark., 2003).

Yumurta tavuklarında (72.hafta) yapılan bir çalışmada ise, kontrol grubuna % 0.61 P, birinci deneme grubuna % 0.51 P ve ikinci deneme grubuna % 0.51 P+300 U/kg yem fitaz enzimi içeren rasyonlar verilmiştir. On iki hafta sürdürülen bu deneme sonucunda, rasyonlara fitaz enzimi ilavesinin yumurta verim performansını etkilemediği, ancak P sindirimini artırdığı belirlenmiştir (Azman ve ark., 2005).

Mohanna ve Nys (1999) tarafından yapılan bir çalışmada, broyler rasyonlarına bitkisel ve mikrobiyel fitaz enzimi ilavesinin çinko yarayışlılığını artırarak tibia çinko düzeyini yükselttiği belirlenmiştir.

Bazı çalışmalarda (Scheideler ve Ferket, 2000; Punna ve Roland, 2001) ise rasyona fitaz enzimi katılmasının tibial diskondroplazi (TD) insidensi ve şiddetini azaltabileceği ileri sürülmüştür. Tibial diskondroplazinin etiyolojisi tam olarak bilinmemekle beraber, bu olgu genellikle hızlı

büyümenin etkisiyle doğal olarak oluşmaktadır. Nitekim, ülkemizde 42 günlük broylerler üzerinde yapılan bir çalışmada (Yalçın ve ark., 1996) TD insidensinin % 59 olduğu, erkek ve dişi hayvanlar arasında insidens bakımından önemli bir farklılık bulunmadığı bildirilmiştir. Hastalığın oluşumunda çevresel, genetik ve besleme faktörlerinin etkili olduğu da bildirilmiştir (Praul ve ark., 2000). Söz konusu olgu, tibianın üst kısımlarında kondrositlerin normal gelişimini tamamlayamaması sonucu kemiğin eğrilmesiyle ortaya çıkan bacak problemlerinden olup (Whitehead, 2004), önemli ekonomik kayıplara yol açmaktadır.

Benzer Belgeler