• Sonuç bulunamadı

3. SAHA SONUÇLARI VE TARTIŞMA

3.1. Ankara’nın Kent İmgeleri ve Bileşenleri

3.1.2. Kamusal Mekânlar ve Alanlar

99

100 Ortaçağ’da kentler surlar ile çevrelenerek bir savunma hattı şeklinde organize edilmiştir.

Bu dönemde kentlerdeki giriş kapıları kamusal alanlar olarak kullanılmaktadır (Gökgür, 2017, s. 2).

Kamusal alanlar her dönem farklı şekil, yapı ve ihtiyaç doğrultusunda ortaya çıkmıştır ama bütün dönemlerde yaratılan kamusal alanlarda bir ortak nokta vardır;

kamusal alanlar iktidarın otoritesini ve gücünü gösterdiği bir kent bileşenidir. Bu durum bütün kamusal alanlarda görülmektedir. Bazı yerlerde mimari yapısı ile etkisini gösterirken bazı yerlerde sembolik gücü ile varlığını göstermektedir. Örneğin, pazar yerlerinde bir alışveriş mekanizmasının kusursuz bir şekilde işlemesi, iktidarın koymuş olduğu otorite ile sağlamaktadır. Bütün bireyler iktidarı fiziksel olarak görmese de pazar alanın, iktidarın bir temsili olduğunu ve burada yapılan kuralsızların iktidara karşı yapıldığını bilmektedirler. Kamusal alanların gizli iktidar gücü, özneler üzerinde baskın bir güç olmaktadır.

Kamusal alanlar kullanımlarına göre yarı kamusal yarı özel olarak ayrılmaktadır.

Sokak, cadde ve meydanlar gibi bazı kamusal alanlar herkesin kullanımına açıkken, bazı kamusal alanların herkesçe kullanılması mümkün değildir. Kamusal alanın biçimi kentteki diğer mekânlara ve hizmetlere ulaşma açısından önem teşkil etmektedir. Çünkü kamusal alanlar kentte bir bütünlüğü sağlamaktadır. Kamusal alanlar birbirleri ile ilişki kurulamayacak kadar dağınık ve kullanıma uygun olmaması kentte bir kargaşaya neden olabilir. Kent planlamalarında bundan dolayı kamusal hizmetler için yapılacak kamusal binalar ve alanlar belirli bir bölgede değil kentin tamamını kapsayacak bir şekilde dağıtılarak belirlenmektedir. Çünkü kamusal alanlar kenttin hinterlandını belirlemekte ve kentin hangi bölgede gelişeceğini yönlendirmektedir. Kentte bir bölgeye hastanenin kurulması, o bölgenin yerleşim binaları ile çevrelenmesine ve insanlar tarafından yerleşim yeri olarak kullanılmasına neden olmaktadır. Bu bağlamda kamusal alanlar kenttin en önemli bileşenleri arasındadır.

101 Kamusal mekân ve alanların büyük bir kısmı herkesin erişimindeki yerlerdir. Her yaştan ve cinsten herkesin kullanımına açık olan kamusal alanlar, özneler tarafından fiziksel özellikleri ile değil taşımış oldukları sembolik anlam dizgeleri ile hatırlanmaktadır. Görsel imgelemler, algılamada ne kadar baskın olsalar da bazı kamusal mekânlarda ikinci planda kalmaktadırlar. Bu alanlar öznelere bekleme, toplanma, dağılma vb. gibi eylemleri gerçekleştirme imkânı tanıyan yerlerdir. Herkesin kullanımına açık kamusal alanlar yoğunlukları ile de öznelerin zihinlerinde baskın olabilmektedir.

Özellikle kentin önemli kavşak ve noktaları ve otobüs durakları bu yoğunlukları daha da belirgin kılmaktadır. Kızılay’daki hem yaya hem de araç trafiğinin kontrolünü sağlayan Kızılay Meydanı, taşıdığı birçok kentsel donanım ile öznelerin zihinlerinde baskın bir kamusal alan olmuştur. Buradaki yaya ve araç yoğunluğundan dolayı görüşmeciler tarafından bu meydan, yol ve mekân tariflerinde sıkça dile getirilmiştir. Kızılay’daki otobüs durakları bu yoğunlukları ile özneler tarafından hatırlanmaktadır. Bazı görüşmeciler Kızılay’da bir yer taraf ederken bu yoğunluğu kullandığını söylemiştir.

Yoğunluk zihinlerde bir görsel imgelem yarattığı için kalabalık otobüs durakları ya da uzun kuyrukların olduğu kamusal alanlar, özneler tarafından daha kolay algılanmakta ve hatırlanmaktadır. Özellikle uzun kuyruklar, beklenen kamusal hizmet daireleri bütün görüşmeciler tarafından ilk hatırlanan kamusal alanlardan olmuştur.

“… kimliğimi değiştirmek için gitmiştim. Aman yarabbim ne sıra bekledim öyle… güya randevu almıştık. Nüfus dairesinin içinde adım atacak yer yok,

Fotoğraf 16, 17: Ziya Gökalp Caddesindeki Bir Otobüs Durağı - Kızılay Kavşağı

102 dışarısı da öyle kalabalık. Herkes beni uyarmıştı Kızılay’daki nüfus dairesi çok kalabalık oluyor saatlerce beklersin demişlerdi. Bende yakın diye buraya gelmiştim ama keşke gitmeseymişim…”17

Kentsel yapılanmada çeşitli hizmetler için farklı kamusal alanlar vardır ama bazı alanlar diğerlerine göre özneler tarafından daha çok bilinmektedir. Törenler, mitingler, konserler vb. gibi faaliyetlerin yapıldığı kamusal alanlar, fiziksel yapısından çok kullanım amacından dolayı özneler tarafından kolay hatırlanmakta ve zihinsel haritalarda da baskın olabilmektedir. Bu duruma en büyük örnek Kızılay Meydanı gösterilebilir. Kızılay Meydanı birçok kentsel bileşenin özelliklerini gösterebilir ama geniş kitleler için bir toplanma noktası olması bağlamında özneler için baskın bir kamusal alan olmaktadır.

Özellikle törenlerin yapıldığı kamusal alanlar bütün görüşmeciler tarafından tanımlanmıştır. Atatürk Kültür Merkezi birçok görüşmeci tarafından Cumhuriyet etkinliklerinin yapıldığı yer olarak bilinmiştir. Bu kamusal alanın adı hatırlanmasa da özneler tarafından içinde yapılan faaliyetler ile hatırlanmaktadır. Seçim dönemlerinde meydanlarda yapılan mitingler bu kamusal alanları simgeleştirmekte ve anlam dizgelerini yoğunlaştırmaktadır. 2018 yılında Tandoğan (Anadolu) meydanında yapılan seçim mitingi bu duruma örnek gösterilebilir.

17 Kadın, 59 Yaşında, Üniversitesi Mezunu, Emekli

Fotoğraf 18: 2018 Yılında Tandoğan Meydanında Yapılan Miting

103 “…torunlarımı götürüyorum şimdi… özellikle uçaklar ile yapılan gösteriyi çok seviyorum. Sabah erken saatte kalabalık başlıyor, yer kapmak için hep bir saat önceden giderdik alana… ilk gittiğimiz zamanlar alanın adını sürekli unutuyordum. Şoföre sürekli şu kutlamanın yapılacağı yerde beni indirimisin derdim. O alan benim aklımda hep Cumhuriyet kutlamalarının yapıldığı yer olarak kalmıştır… şimdi orada gösteriler yapılmıyor. Birde ulus meydanında eskiden geçitler olurdu, çelenk koyma törenleri yapılırdı. Bizim gençliğimizde bu meydan Cumhuriyet kutlamaları ile özdeşlemişti…”18

Bazı kamusal alanlar sosyalleşme alanları olup, insanların etkileşimde bulunduğu, buluştuğu, selamlaştığı vb. gibi eylemleri gerçekleştirdiği yerlerdir. Özellikle bazı kamusal alanlar bir buluşma noktası olarak hatırlanmaktadır. Kamusal alanların özneler tarafından bir buluşma noktası olarak kullanılmasının en önemli özelliği mekânların kalıcılıkları ve uzun süre kaybolmadan simgesel bir yer olarak kentte varlığını sürdürmesidir. Buluşmalarda birçok alan ya da bölge söylenmektedir ama kalabalığın olduğu bölgelerde buluşma için

ayrıntılı bir mekân ya da yer belirlenmektedir. Belirlenen bu noktaların büyük bir kısmı kamusal mekânlar olmaktadır ama bütün kamusal mekân ve alanlar bu

özelliği taşımamaktadır. Toplumdaki bütün bireyler tarafından kullanılan kamusal yerler bu özelliği taşımaktadır. Örneğin Sıhhiye’deki Ankara Adalet Sarayı bütün görüşmeciler tarafından bilinmektedir ve gündelik yaşamlarında yön ve konum belirtmek için sıkça da kullanılmaktadır ama Ankara Adalet Sarayı’nın karşısındaki Dil ve Tarih-Coğrafya

18 Kadın, 49 Yaşında, Üniversite Mezunu, Emekli

Fotoğraf 19: Ankara Adalet Sarayı

104 Fakültesi adalet sarayı gibi hatırlanmamaktadır. Bunun başlıca sebebi ise Ankara Adalet Sarayı’nın vermiş olduğu hizmetten faydalanan kitlenin büyük olmasıdır.

Kamusal alanlar, kimlikleri ile özneler tarafından kategorize edilmekte ve hatırlanmaktadır. Bu bağlamda kamusal alanlar, kamusal olmasından ötürü kazanmış oldukları kamusal kimliğin ötesinde bazı kamusal alanlar özel kimlikler üretebilmektedir.

Taşıdıkları mimari ve fiziksel formları, kamusal kullanım amaçları, hitap ettiği kamusal kesim gibi özellikleri, kimliklerini oluşturmada etken olmaktadır. Bu durumu en iyi kolluk kuvvetlerine ait kamusal alanlar ve dini mabetler olan camilerde görebilmekteyiz.

Görüşmecilerden hepsi polis ve askeriyeye ait olan alanları kimlikleri ile tanımlamışlardır. Özneler kolluk kuvvetlerine ait mekânların fiziksel formlarına dair çok az bilgi ve tanımlamada bulunmuşlardır. Bu mekânları hatırlamalarında en büyük etken, mekânların taşıdıkları simgesel kimliklerdir ama bu kimlikler de görüşmecilere göre farklılaşabilmektedir. Bazı görüşmeciler kolluk kuvvetlerine ait kamusal alanların kimliklerini tehlike ile özdeşleştirirken, bazıları tam tersi güvenin göstergesi ile eşleştirmektedir. Öznelerin kolluk kuvvetleri ile gündelik yaşamlarındaki etkileşimleri bu durumun şeklini ve yönünü belirlemektedir.

105