• Sonuç bulunamadı

3. SAHA SONUÇLARI VE TARTIŞMA

3.2. Ankara’nın Zihinsel Haritası

3.2.4. Artık Yürüyemiyoruz… Mayın Tarlası Gibi!

3.2.4.1. Atatürk Bulvarı (Yenişehir)

Cumhuriyet’in kurulmasıyla başlayan planlı kentleşme çabaları etkisini ilk olarak bataklık alanların kamulaştırılması ile göstermiştir. 1925 yılında çıkarılan bir yasa bu kamulaştırma konusunu planlı yapıldığının göstergesidir. Nüfusu hızla artan başkente yeni konut ve yaşam alanları için kentin güneyinde günümüzde Kızılay ve çevresini kapsayan 400 hektarlık bir alan kamulaştırılmıştır. Lörcher Planı ile bu bölge başkentin gelişim yönünü belirlemiş ve yeni kurulan Cumhuriyet ideolojilerinin sergileneceği, Eski şehir ile yeni şehri bir birine bağlayan, kentin ana omurgası olarak görülen Atatürk Bulvarı ortaya çıkmıştır. Lörcher Planı’nda; kent bölgelere ayrılmış ve bu doğrultuda hastane, eğlence ve kültür, mezarlık vb.

gibi alanlara bölünmüş ve Kızılay ve Ulus’u birbirine bağlayan Atatürk Bulvarı kentin hem gelişim yönü hem de ana aksı olmuştur.

Bu cadde, döneminde Gazi Bulvarı olarak bilinmekteydi. Atatürk Bulvarı denildiğinde akıllara hep Yenişehir (Kızılay) gelmektedir (Keskinok, 2009). Çünkü bu

Fotoğraf 51: Yenişehir

159 ikisi bir birini var eden kentsel öğeler olmuş ve Cumhuriyet ideolojilerinin mimari temellerinin birer örnekleri olarak tarihteki yerlerini almışlardır. Mithatpaşa Caddesi, Ziya Gökalp Caddesi, Necatibey Caddesi ve Atatürk Bulvarı Yenişehir’in fiziksel sınırlarını oluşturmaktaydı. Planlamadan önce bu bölge bataklık, kışları çamur ve sel, yazları ise tozdan geçilmeyen bir yerdi. Cumhuriyet’in ilk yılları şehrin Çankaya yönündeki sınırı günümüzdeki Türk Hava Kurumu’nun bulunduğu yer olarak görülmekteydi.

Günümüzde Atatürk Bulvarı, Ulus Meydan’ından başlayarak, Çankaya Caddesi’ne kadar uzanır. Bu uzun bulvar üzerinde birçok kırılma noktaları oluşmuş ve Cumhuriyet’in modern kent dokusunu oluşturan bir yapıya bürünmüştür. 1930’lara gelindiğinde bulvar üzerine yapılan parklar, meydanlar, anıtlar ve binalar başkentinin yeni modern yüzünün simgesi olmuştur (Renda & Durukan, 2004). Bulvarın Ulus ile Opera Binası arasındaki kısmına ilk zamanlar; Sümer Bank, Ziraat Bankası, Etibank ve Osmanlı Bankası’nın binalarının bulunmasından dolayı Bankalar Caddesi denilmekteydi.

Bu dönemde bulvar günümüzdeki gibi geniş olmayıp iş hanlarının yapılacağı zaman genişletilmiştir. Bulvar Cumhuriyet’in modern yüzünü temsil etmesinden dolayı bulvarın her iki tarafında en kaliteli ve meşhur mağazalar bulunmaktaydı.

“…evet bankalar caddesi diye geçtiğini biliyorum. Ankara tarihi ile ilgili bir kitap okurken aklımda kalmıştı… vakıflar genel müdürlüğü binasının eti bank, hemen yanındaki Osmanlı bankası olduğunu öğrenince çok şaşırmıştım… bu binalar gibi bina kalmadı artık, her taraf betonla biçimsiz binalar doldu. Ziraat bankasının binasına her bakışımda hayranlık duyuyorum… benim bildiğim iş bankası binasından meclisinin önüne kadar olan kısma Atatürk Bulvarı deniliyor… Kızılay gerçekten bu gösterdiğiniz fotoğraftaki gibi mi? İnanamıyorum gerçekten… benim bildiğim bulvar üzerinde kamu kurumları ağırlıklı… iş bankası, gençlik ve spor bakanlığı

160 binası, 100. Yıl çarşısı, gençlik parkı, iller bankası, Trt Radyo binası, Ankara Adalet Sarayı, Enerjisa binası, Zafer Çarşısı, Ordu evi, Kızılay Avm…”45

Bulvar başkentin modern yüzü olduğu için çeşitli mekânsal yapılanmalara ev sahipliği yapmıştır. Özellikle yeşil alan ve park konusunda planlı bir girişimin göstergesi olan bulvar, üzerinde dört tane Ankara için önemli parklar barındırmaktadır. Bulvar, hem parklar ile hem de yolun sağlı sollu kenarında iğde ağaçlarıyla özneler tarafından hatırlanmakta ve anlamlandırılmaktadır. Ulus-Sıhhiye kısmında Gençlik Parkı, Sıhhiye-Kızılay arasında Zafer Parkı, Sıhhiye-Kızılay’da Sıhhiye-Kızılay Bahçesi ve Güven Parkı bulunmaktadır.

Bulvar üzerinde barındırdığı bu yeşil alanlardan dolayı günlük yaşamda Ankaralıların dinlenme ve yürüyüş alanı olmuştur. Sıhhiye ve Kızılay meydanına kadar olan kısım akşamüstü gezilerinde sıkça kullanılmaktaydı. Bu bulvar Ankaralıların kolektif hafızalarında yeşil yol olarak kalmıştır. Günümüzde bu parklardan Kızılay Bahçesi ve Zafer Parkı’ndan eser kalmamıştır. İlk yapılanlardan hariç günümüzde Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi ile Sağlık Bakanlığı arasında Abdi İpekçi Parkı ve Opera Binası ile Ankara Adalet Sarayı arasında Cumhuriyet Parkları yapılmıştır.

“…parka gündüzleri havuzun kenarında oturmak için gidiyorum ama kışın kar yağdığında çok güzel oluyor… Sıhhiye artık çok sıkışık ver karışık, her

45 Kadın, 72 Yaşında, Üniversite Mezunu, Emekli

Fotoğraf 52: Apdi İpekçi Parkı Fotoğraf 53: Apdi İpekçi Parkı Uzaydan Görünümü

161 tarafta kocaman binalar, kendinizi içinde kaybediyorsunuz… bence burası eskiden daha sade ve güzeldi. Özellikle Sıhhiye köprü altı çok kötü, inanılmaz kalabalık, bide otobüs durakları iyi sıkışık… orası neresi ilk defa duydum…

haa Trt radyosunun karşında ki parkın adı Cumhuriyet park mı? İnanın orayı polisler 15 temmuzdan sonra barikat kurdukları yer olarak biliyordum…”46 Ulus’tan başlayarak bankaların olduğu kısımda Akba Kitapevi, Kiğılı Mağazası, ve Merkez Bankasının orada Karpiç Lokantası bulunmaktaydı. Bu dükkânların arasında bulunan kapıdan Millet Bahçesi’ne girilirdi (Özalp, 2016, s. 104). Günümüzde Kızılay yönünde gidişin solunda sırasıyla Ulus Çarşısı, Akbank Binası, PTT Genel Müdürlüğü, Ulus Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Yunus Emre Esntitüsü ve PTT Pul Müzesi bulunurken; sağında ise 100.Yıl Çarşısı, Merkez Bankası, Ziraat Bankası, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Garanti Bankası’nın şubesi bulunmaktadır. Bu binalar bulvarın bu kısmını öznelerin zihninde baskın imgelem yapmıştır. Özellikle binaların hem tarihi olması hem de yapısal özelliklerinden dolayı algıda baskın olmaktadır.

Bulvar üzerine Ankara’nın planlı kentleşmesi doğrultusunda kamu binaları yapılmıştır. Bulvar üzerindeki yapılaşmalar 1950’li yıllarda tamamlanmıştır. 1957 yılında bulvar yeni çıkan imar planı ile yeniden inşa sürecine girmiş ve eski yapıların yerine birçok çok katlı yapılar yapılmaya başlanılmıştır. Bulvar Löcher Planı ile önemli noktaları belirlenmiş, Jansen Planı’yla planlanan yapıların inşası başlanmış, Uybadin-Yücel’in planlarıyla rantsal yapılaşmanın önü açılmış ve Ankara Nazım Planı ile günümüzdeki haline almıştır. Kısaca bulvarın kronolojik olarak geçirmiş olduğu değişim ve dönüşüm bu şekildedir.

İlk olarak iki katlı binalar yıkılarak yerine beş ve yedi katlı binaların inşası başlatılmıştır. Bu dönüşüm çok hızlı gerçekleşti ve Cumhuriyet döneminde yapılan iki

46 Erkek, 67 Yaşında, Ortaokul Mezunu, Emekli

162 katlı binaların tamamı yıkıldı. Bir zamanların yeşil yolu ile tahrif edilen bulvar ve Yenişehir, betona gömülerek

eski dokusundan izlerin tamamı yok edildi. Özellikle gökdelen tipi TÜBİTAK, Ankara Oteli ve Sanayi Odası gibi binalar bulvarın görünümünü tamamen değiştirdi. Bulvarın Ulus Çarşısı’ndan Akbank şubesinin bulunduğu binaya kadar olan

kısmında ilk zamanlarında ahşaptan yapılmış iş yerleri vardı. Akbank’ın bulunduğu yerde ise Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde önemli otelleri arasında yer alan Lozan Oteli bulunmaktaydı. Akbank şubesinden Sıhhiye Meydan’a kadar olan kısmında TİKA

binasının yıkılması, Postane binası yerine yeni postane binası ve İller Bankası yerine de Melike Hatun Camii’nin yapımı dışında her hangi bir değişiklik olmamıştır. En önemli değişim ve dönüşüm Sıhhiye ve Kızılay arasındaki kısımda yaşanmıştır. 1950’li yıllarda caddenin bu kısımda daha dardı ve yolun kenarındaki kaldırımlarda çeşitli ağaçlar daralan bu caddede sıkışıp kalmışlardı. Bu ağaçlarda serçelerin çok fazla olmasından dolayı

Fotoğraf 54: Eski TİKA Binası

Fotoğraf 55: Ulus İller Bankası Binası

163 serçelerin caddede yürüyen kişilerin üstlerini pisletmemesi için belediye kaldırımın üstüne branda germiştir (Özalp, 2016, s. 105).

Necmettin Erbakan Meydanı’ndan Sıhhiye’ye kadar olan kısmın sağında Gençlik Parkı, Opera Binası, Cumhuriyet Parkı ve Adalet Sarayı; solunda ise İller Bankası yıkılarak yapılan Melike Hatun Camii, Kültür Bakanlığı, Türk Hava Kurumu, TRT Radyo, Olgunlaştırma Enstitüsü, Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi ve Abdi İpekçi Parkı bulunmaktadır. Bulvarın bu kısmı özneler için baskın imgelem olacak önemli yapıları barındırmaktadır. Sayılan bütün yapılar kendine has özellikleri ile öznelerin zihinsel haritalarında yer almakta ve referans nokta olarak görev yapmaktadır. Özellikle bulvarın bu kısmı konum ve yönelim belirtme için sıkça kullanılmaktadır.

“… ya çok güzel bir bina değildi ama gençliğimizden kalan bir yapıydı.

Elbette üzüldüm, neden yıktılar ki Tika binasını anlamadık, hala yerine de bir şey yapılmadı… iller bankası daha üzücü benim için… ben o bölge içinde ağaçların ardına gizlenmiş bir hazine gibi görüyordum… ama şimdiki o büyük cami yapıldı. Cami çevresindeki yeşillikler güzel oldu ama ne biliyim binaların yıkılması beni çok üzdü… cami çok güzel bu meydana çok yakıştı…”47

Sıhhiye Kızılay arasındaki bulvar üzerinde o dönemden günümüze Soysal Apartmanı ve Kocabeyoğlu Apartmanı gelebilmiştir. Günümüzde bulvarın bu kısmında bulunan binalarda imgelenecek ne yapısal ne de anlamsal bir yönünün olmamasından dolayı özneler tarafından ayrıntılı olarak tarif edilememiştirler. Bulvarın bu kısmında yönelim ve konum için İş Bankası ve Sıhhiye Ordu Evi kullanılmaktadır. Bu iki binanın bulunduğu yere göre yukarı ya da aşağı şeklinde yönelim belirtilmektedir.

47 Kadın, 67 Yaşında, Lise Mezunu, Emekli

164 Bulvarın Kızılay Meydanı’ndan Akay kavşağına kadar olan kısmında Cumhuriyetin ilk dönemlerinde konut ihtiyacı doğrultusunda yapılan iki katlı bahçeli evler bulunmaktaydı. Günümüzde ise bu binaların yerini çok katlı iş yerleri almıştır.

Bulvarın Güvenpark tarafında ilk yapılan kamu binaları günümüzde de durmaktadır.

Kızılay’dan Kavaklıdere kavşağına kadar olan kısım eskiden günümüz kadar işlek değildi. Cumhuriyet’in iki katlı ilk yapılaşma hareketi olarak yapılan Yenişehir Konutları yerine yüksek katlı binaların yapılması ve son meclisin açılması ile bulvarın bu kısmının işlevi değişmiştir. Eskiden bulvarın bu kısmı Sefaretler Caddesi olarak adlandırılmaktaydı. Bu kısımda günümüzde ağırlıklı kamu binaları olduğu için görüşmeciler tarafından ayrıntılı olarak binalar tanımlanamamışlardır.

Tanımlanamamasının en başlıca sebebi bulvarın bu kısmının yürüyüşe uygun olmaması ve kaldırımların dar olmasıdır. Sadece olgunlar çarşısının girişi ve LCW mağazası bulvar üzerinde bir konumlama noktası olarak kullanılmıştır.

Akay kavşağından Kuğulu Park’a kadar olan kısım ise birçok görüşmeciler tarafından binaların konumları ve isimleri net olarak tanılanmıştır. İnönü Bulvarı ile Atatürk Bulvarı’nın kesişimindeki köşede bulunan Milli Egemenlik Parkı birçok görüşmeci tarafından biliniyor ama isim olarak hatırlayan bir kişi bile olmamıştır. Bu kısımdaki binaların hatırlanmasındaki en önemli etken binaların büyüklükleridir. Akay kavşağından Kuğulu Park’a doğru gidişin solunda kalan binaların büyük bir kısmı görüşmeciler tarafından tanımlanmıştır. TESK’in binası ile başlayan binalar sırası Sıemens, Türkiye Belediyeler Birliği, Cumhuriyet Vergi Dairesi, Rixos Grand Ankara Oteli, BDDK, ATO, Vakıfbank Genel Müdürlüğü, Türk Dil Kurumu, TÜBİTAK ve Akün Sahnesi binaları ile devam etmektedir.

165