• Sonuç bulunamadı

“KAMU YÖNETİMİNDE TAŞINMAZ DEĞERLEME 1”

Oturum Başkanı: Şebnem AKİPEK ÖCAL (Prof. Dr., Ankara Üniversitesi)

23 Mayıs 2012

KONUŞMACILAR

MUSTAFA AŞÇIOĞLU (Milli Emlak Genel Müdürlüğü) MURAT AKTAŞ (Milli Emlak Genel Müdürlüğü) ERBİL SEZER

(Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu İştirakler ve Gayrimenkuller Daire Başkanlığı)

MUSTAFA KUBİLAY YILDIRIM

(İzmir Büyükşehir Belediyesi Emlak Yönetim Daire Başkanlığı)

SUNUCU- Değerli konuklarımız; sempozyumun “Kamu Yönetiminde Taşınmaz Değer-leme” konulu 5. Oturumu için, birçok kitap, makale ve bildirisi bulunan Ankara Üniver-sitesi Adalet Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü ve Orta Doğu Teknik ÜniverÜniver-sitesi Hukuk Müşaviri Prof. Dr. Şebnem Akipek Öcal’ı Oturum Başkanı olarak huzurlarınıza davet ediyorum.

OTURUM BAŞKANI (Prof. Dr. Şebnem Akipek Öcal)- İyi günler efendim.

Arazi Yönetiminde Taşınmaz Değerleme ve Kadastro Sempozyumunun 5. Oturumuna hepiniz hoş geldiniz.

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğümüz tarafın-dan düzenlenen bu sempozyumda, öncelikle Düzenleme Kuruluna ve Yürütme Kuruluna böylesine güzel bir sempozyum düzenledikleri için başta Prof. Hüseyin Erkan Hocamız olmak üzere, çok teşekkür ediyorum.

Ben 5. Oturumumuzda konuşmacılarımızı buraya davet etmek istiyorum: Milli Emlak Genel Müdürlüğünden Sayın Mustafa Aşçıoğlu, Sayın Murat Aktaş; Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan Sayın Erbil Sezer, İzmir Büyükşehir Belediyesinden Sayın Mustafa Kubilay Yıldırım.

Buyurun efendim.

Ben öncelikle değerli konuşmacılarımızı çok kısa size tanıtmak istiyorum. Önce Sayın Mustafa Aşçıoğlu’ndan başlayacağım: 1960 yılında Sakarya’nın Safi bey Köyü’nde do-ğan Sayın Aşçıoğlu, Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi İk-tisat Bölümünden mezun olmuş, ardından stajyer Milli Emlak kontrolörü olarak Maliye ve Gümrük Bakanlığında göreve başlamıştır. 3 yıllık staj dönemi sonucunda Milli Emlak kontrolörü olarak göreve devam etmiş, 1989 tarihinde Maliye ve Gümrük Bakanlığı İdari ve Mali İşler Dairesi Başkan Yardımcısı olarak görevlendirilmiştir. 1993 tarihinde Milli Emlak başkontrolörlüğüne atanan Sayın Aşçıoğlu, 2002-2007 tarihleri arasında Maliye Bakanlığı bakanlık makamı onayı ile Milli Emlak Kontrolörleri Kurulu Başkanı olarak görev yapmıştır. 2007 tarihinden itibaren Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlü-ğü Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanan Sayın Aşçıoğlu’nun “Ecrimisil İşlemleri”

isimli yayınlanmış bir çalışması ve yayınlanmayan “Hazinenin Mal Edinme İşlemleri”

isimli bir tez çalışması bulunmaktadır. Ayrıca Sermaye Piyasa Kurulu Başkanlığı tarafın-dan 2008 tarihinde gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansını da almıştır Sayın Aşçıoğ-lu.

Sayın Murat Aktaş, 1975 yılında Eskişehir’de doğmuş, 1992 yılında Maliye Bakanlığında göreve başlamıştır. 1998 yılında Maliye müfettiş yardımcısı olarak Maliye Teftiş Kurulu-na girmiş, 2009 yılında Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısıyken ayrılıp Milli Emlak Genel Müdürlüğü Bilgiişlem Dairesi Başkanlığı görevine devam etmektedir. Yükseklisansını yurtdışında kamu yönetimi alanında tamamlayan Aktaş, evli ve bir çocuk babasıdır.

Sayın Erbil Sezer, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Beşiktaş Mimarlık Yükse-kokulundan 1981 yılında mezun olmuş, 1983-1994 yılları arasında Garanti Bankası İnşaat Emlak Ekspertiz Müdürlüğünde mimar ve müdür yardımcısı olarak çalışmış, 1994-2002 yılları arasında çeşitli bankalarda teknik müşavir ve müdürlük görevlerinde bulunmuş, 2002 yılından beri de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu İştirakler ve Gayrimenkuller Daire Başkanlığında grup koordinatörü olarak görevine devam etmektedir.

Sayın Mustafa Kubilay Yıldırım, 1986 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümünden mezun olmuş; özel sektörde kısa bir dönem ça-lıştıktan sonra 1989-1999 yılları arasında sırasıyla Muş Kadastro Müdürlüğü, İzmir Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü ve Konak Kadastro Müdürlüğünde kontrol mühendisi, 1999-2010 yılları arasında İzmir Konak Belediyesi Emlak ve Kamulaştırma Müdürlü-ğüyle Harita Müdürlüğü görevlerini yürütmüştür. 2010 yılından beri İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı bünyesinde Proje Uygulama Şube Mü-dürü olarak da görev yapan Sayın Yıldırım, halen Emlak Yönetimi Dairesi Başkanlığı bünyesinde Harita Şube Müdürü olarak görev yapmaktadır. Ayrıca Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İzmir Şubesinde Yönetim Kurulu üyeliği ve 2 dönem de Denetleme Kurulu üyeliği yapmıştır. Aynı zamanda SPK lisanslı gayrimenkul değerleme uzmanı ola-rak Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğinin üyesidir.

Ben 4 değerli konuşmacımıza da tekrar hoş geldiniz demek istiyorum. Oturumumuz son derece önemli bir konuyu içeriyor, “Kamu Yönetiminde Taşınmaz Değerleme.” Biraz önce Sayın Hüseyin Erkan Hocamız çok güzel bir şey söyledi, “Değerleme Türkiye için önemli” dedi. Gerçekten de taşınmaz değerlemesi Türkiye için çok önemli bir konu, özel-likle de kamu kesiminde çok önemli bir konu. Bu konuyu 4 değerli konuşmacımızla bir-likte tartışacağız.

Ben ilk sözü Milli Emlak Genel Müdürlüğünden Sayın Mustafa Aşçıoğlu’na vermek is-tiyorum.

Buyurun efendim.

MUSTAFA AŞÇIOĞLU (Milli Emlak Genel Müdürlüğü)- Türkiye’de kamuya ait ara-ziler, hepinizin bildiği gibi, toplam araziler içerisinde çok büyük bir önem arz etmektedir.

Devletin hüküm ve tasarrufu altında diye nitelendirdiğimiz tescil harici alanlarla birlikte değerlendirdiğimizde, bu rakam Türkiye yüzölçümünün yaklaşık yüzde 50’sini bulmak-ta. Tapuda kayıtlı taşınmaz mallar açısından baktığımızda ise, Türkiye’de tapuda kayıtlı taşınmaz malların neredeyse yüzde 20’ye varan kısmı, Hazine adına kayıtlı taşınmaz mal-lardan oluşmaktadır.

Hazineye ait taşınmaz mallar, diğer özel şahıslara ait taşınmaz mallarda olduğu gibi, satış işlemlerine, kira işlemlerine ve irtifak hakkı işlemlerine konu olmaktadır. Türkiye’de son

2 yılda baktığımızda, Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından yaklaşık olarak 500 bin taşınmaz malın değerlemesi yapılmıştır. Bu toplam rakama baktığımızda, aslında Milli Emlak Genel Müdürlüğünün elinde değerleme açısından çok büyük bir verinin olduğunu düşünüyorum. Bu verileri bir veri bankası şeklinde oluşturma çabalarımız var. Ben işin hukuki boyutu hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra, bu veri bankasını nasıl oluşturaca-ğımız veya oluşturmayı düşündüğümüz konusunda Daire Başkanımız Sayın Murat Aktaş, sizlere bilgi verecektir.

Hazineye ait taşınmaz malların değerlemesindeki hukuksal-yasal süreç, 2886 sayılı Dev-let İhale Kanununun 9 ve 10. maddelerinde belirlenmiş. Bu maddeye baktığımızda, tah-min edilen bedelin idarelerce tespit edileceği ve gerektiğinde bu yerlerin bilirkişi, ticaret odası, ziraat odası, belediye gibi kuruluşlardan sorulacağı belirtiliyor. Temel düzenleme-miz, bu düzenleme. Ayrıca 4706 sayılı Kanunun 7. maddesinde, Hazineye ait taşınmaz malların Sermaye Piyasasınca lisanslı değerleme şirketleri ve değerleme uzmanlarınca da belirlenmesine imkân verilmekte. Ayrıca Maliye Bakanlığı merkezi denetim elemanlarıy-la Maliye uzmanelemanlarıy-ları tarafından da değer tespitlerinin yapıelemanlarıy-lacağı ve normal İhale Kanunu-na göre komisyonlarca veya bedel tespit komisyonlarınca belirlenmesi gereken bedeller, eğer Sermaye Piyasası lisanslı şirketlerce veya merkezi denetim elemanlarınca belirlen-miş olunması durumunda, bu bedeller bedel tespit komisyonu kararı yerine geçmekte ve bunlar tarafından belirlenen bedeller üzerinden satışa, kiraya veya irtifak hakkına konu ihale bedeli olarak alınmaktadır.

Kanundan ayrı olarak, Hazineye Ait Taşınmaz Malların İdaresi Hakkındaki Yönetmeliğin 12. maddesinde, Hazineye ait taşınmaz malların bedel tespitlerinin, yani bu kira, satış ve irtifak hakkı konusunda bedel tespitlerinin nasıl yapılacağı detaylandırılmış. Burada alt alınan değerin piyasa değeri olması gerekmekle beraber, emlak vergi değeri üzerinden alt limitler konulmuştur. Bunlar da emlak vergi değerinin yaklaşık yüzde 1-2’si oranı olarak belirtilmiştir.

Yine Hazineye Ait Taşınmaz Malların İdaresi Hakkındaki Yönetmelik ile bedel tespitle-rinin bir komisyon tarafından yapılacağı belirlenmiş; yönetmeliğin 18. maddesinde ko-misyonların oluşumu ve çalışma şekli açıklanmıştır. Bunun dışında, yayınlanan 313 nolu Milli Emlak Genel Tebliğiyle yönetmelikten çok daha fazla detaylı bir şekilde tespitlerin nasıl yapılacağı öngörülmüş ve burada genel detay olarak da tarım arazilerinde gelir yön-teminin, konut ve ticaret amaçlı imarlı parsellerde ise karşılaştırma yönteminin uygula-nacağı belirtilmiştir. Milli Emlak Genel Müdürlüğü olarak, ana hatlarıyla değerlemede kullandığımız hukuksal boyutlar bunlardır.

Teşekkür ediyorum.

OTURUM BAŞKANI- Sayın Aşçıoğlu’na biz de verdiği bilgiler için çok teşekkür edi-yoruz.

Ben soruları konuşmacılarımızın konuşmaları bittikten sonra aslında almak istiyorum, ama uygun görürseniz, önce Milli Emlak Genel Müdürlüğümüzden Murat Beyin de ko-nuşmasını dinleyelim, ardından soruları alalım, çünkü çok farklı konuşmacılarımız var.

En sonunu beklersek sıkıntı olacağını düşünüyorum. O yüzden, her konuşmacımızdan sonra soruyu alacağım, ama izin verirseniz, öncelikle sözü Sayın Aktaş’a vermek istiyo-rum.

Buyurun efendim.

MURAT AKTAŞ (Milli Emlak Genel Müdürlüğü)- Çok teşekkür ediyorum.

Öncelikle böyle bir organizasyonda emeği geçen herkese en derin saygılarımı sunuyo-rum, herkese katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Davetinizden dolayı da büyük bir memnuniyetle burada bulunuyorum.

Köken olarak teknik bir insan değilim, yani herhangi bir mühendisliğim veya kadastro veya tapuyla ilgili bir çalışmam yok. Müfettiş kökenli bir insanım. 13 yıl müfettişlik yaptıktan sonra, Milli Emlak Genel Müdürlüğündeki projeleri yürütmek üzere Sayın Ge-nel Müdürümüzle vardığımız mutabakat sonucunda, Milli Emlak Otomasyon Projesinin yenilenmesi ve bunun yanında, coğrafi bilgi sisteminin de kurularak işletir hale gelmesi için bir çalışma başlattık.

Tabii MEOP Projesi, 15 yıllık geçmişi olan bir proje, çok uzun vadeli bir bilgi birikimi var. Ancak bu 15 yıl içerisinde yeteri kadar güncelleme yapılmadığı için, teknolojik ola-rak birkaç adım geriye düşmesi sebebiyle “MEOP 2” adı altında, Hazine taşınmazlarına ilişkin her türlü iş ve işlemlerinin web tabanlı bir uygulama yazılımıyla bütün il ve ilçe teşkilatlarında takip edilmesi, kayıtlanması ve bunların kullanılabilir ve analiz edilebilir hale getirilmesi için bir uygulama yazılımı geliştirdik. Bir yıllık çalışma sonucunda bu çalışmamız bitti, şu an testteyiz. Kısa zaman içinde Milli Emlak Otomasyon Projesinin yeni versiyonunu hizmete sunacağız. Bu, sadece kendimiz için yaptığımız bir proje de-ğildi. MEOP 1, daha çok kendi odak noktası olarak yaptığımız bir projeydi, ama MEOP 2, kendimiz, vatandaşlar ve ilgili bütün kamu kurum ve kuruluşlarına hizmet verebilecek, bilgi verebilecek, entegre olabilecek, bilgi alışverişinde bulunabilecek bir yapıyla tasar-landı ki, bunu kısa zamanda zaten bütün kamu kurumları duyacaktır.

Ondan ziyade, ikinci büyük projemiz, Coğrafi Bilgi Sistemi Projemizdi. Coğrafi Bilgi Sistemi Projesi, çok zor bir proje, yani kamuda defaten yapılan projelere rağmen başarı-sızlık oranı yüksek olan bir projeydi, temkinli ve kontrollü gidilmesi gereken bir projeydi.

Ben CBS Projesine ilk başladığımda, hiçbir bilgim yoktu, yani CBS’nin “C”sini bilmi-yorum desem doğruydu. Ancak ilgili arkadaşlarla, güvendiğimiz, sahada tecrübesi olan insanlarla bu işini derdini çekmiş insanlar, akademik olarak sahada çalışmış insan olarak,

üst yönetim olarak herkesi bir araya getirerek toplantılar yaptıktan sonra, bu işin nasıl olması gerektiği konusunda mutabakata varıp yola çıktık.

Mutabakatımız şuydu: “İlk başta bir test projesi yapalım. Eğer başarılı olursak, yavaş yavaş Türkiye’ye bunu yayalım.” İlk test projemizi İstanbul’da yaptık. İstanbul Büyükşe-hir Belediyesi, CBS konusunda gerçekten çok ciddi bir aşama kaydetmiş vaziyette. Yani örnek olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi, bazı belediyelerimiz de var, ama biz büyüklük olarak ve kurumsal olarak mutabakata varılmış olması sebebiyle İstanbul Büyükşehir Be-lediyesinde çalıştık. Test projesini aralık ayında bitirdik, bitirdikten sonra da Türkiye’ye yayma konusunda çalışmalarımızı hızla devam ettiriyoruz.

CBS Projesinde benim analizim şu yöndeydi: 3 tane bileşen gerekiyor, yani üçlü bir sa-cayağı vardı. Birincisi, lisans ve donanım. Bir tercih yapılması gerekiyordu, bu konuda çeşitli ürünler var ve fazla uzatmadan tercihimizi yaptık. En nihayetinde hepsi temelde aynı işlemleri yapıyordu. Bununla ilgili donanımı parkımızı yeniledikten sonra, ikinci sacayağımız koordinat verileriydi. Bizim MEOP sisteminde KVK verileri çok azdı ve bu verilerin kaynağı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüydü. Biz Tapu Kadastro Genel Müdür-lüğüyle tam 3 defa çok ciddi toplantılar yaptık ve üçüncüsünde nihayet KVK koordinat verilerini web servisten alıp sistemimize atmaya başladık. Bu bizim için çok önemli bir aşamaydı, yani gerçekten onlara da bu konuda çok ciddi bir yük var, yani bunların işi de çok zor. Ancak onlar, bütün coğrafi bilgi sistemlerinin temel sacayaklarından biri olan koordinat verilerini üretiyor ve sunuyor. Bu konuda ne kadar başarılı olurlarsa, bu tür projeler üreten bütün kamu kurumları ve özel birimlerin başarılı olacağına inanıyorum.

Koordinat verisi de tek başına ifade etmiyor, bir de görsellik lazımdı. En temel olarak, yani görsellik olarak uydu fotoğrafı ve ortofotolar vardı. Uydu fotoğrafl arı biraz daha pahalı ve Türkiye’ye mal olmuş bir şey olmadığı için, biz tercihimizi ortofoto yönünde kullandık. “Pahalı bir metot” diyeceksiniz, ama biz bunu kolaylaştırdık. Bu konuda zaten bu ortofoto üreten 2 tane birim vardır; birincisi Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, ikincisi de yıllardır bu işi yapan Harita Genel Komutanlığı. Biz Harita Genel Komutanlığına şu anda dünyadaki en gelişmiş hava kamerasını satın alarak protokolle verdik ve Harita Genel Komutanlığı, çektiği bütün ortofotoları Tapu Kadastroya ve Milli Emlak Genel Müdürlüğüne ücretsiz olarak servis edecek ve çok uygun bir fi yata isteyen herkese de servis edebilecek.

Bu ortofotoları kimler kullanacak? Birincisi, bütün kamu kurumları kullanabilir; kadastro kullanacak, bütün belediyeler kullanabilir ve özel sektör de yatırımlarında bunlara çok ciddi bir şekilde ihtiyaç duyuyor ve çok yüksek maliyetlerle yurtdışından temin ediyor ki, artık hem kamu sektörünü hem de özel sektörü destekler bir konuma geldik. Tabii ortofoto tek başına yeterli değil, yani kızılötesi taramalarla ilgili temel altlık haritalara da ihtiyaç vardı, yani bir maden, bir yeraltı bilgilerini de görmemiz gerekiyordu. Onunla ilgili olarak da LİDAR Projesi ve kızılötesi taramalarla ilgili projemiz de devam ediyor.

Bununla ilgili tabii görüntüleri sunmak istiyorum.

Bir uygulama yazılımı geliştirdik. İki türlü veritabanımız oldu artık; sözel veritabanımız ve MEOP veritabanımız. Yani Milli Emlak Genel Müdürlüğü, kurulduğundan beri yaptığı bütün iş ve işlemlerin kayıt altına alındığı, sözel olarak tutulduğu bir veritabanımız vardı;

bütün satış bilgilerimiz, bütün değerleme bilgilerimiz, bütün irtifak bilgilerimiz oraday-dı. Ama bu analize tabi tutulamayıp görsellik kazandırılamadığı için, daha sonraki iş ve işlemlerde herhangi bir katma değer üretemiyordu. Dolayısıyla bunun bir katma değer üretmesi ve görsel hale getirilmesi için biz yazılım, bir arayüz geliştirdik. Bu arayüzde temel olarak sorgulama işlemlerimiz var; burada taşınmazla ilgili her türlü sorgulamayı yapabilirsiniz, yani pafta sorgulamadan, taşınmaz sorgulamadan, önemli yer sorgulama-dan, hepsini buraya koyduk ve bunların hepsi, bütün taşınmazlarımız için şu anda bizim veritabanımızda, sözel veritabanımızda bir sıkıntımız yok.

İkinci olarak harita katmanlarımız; şu anda teme olarak Google’ı kullanıyoruz altlık ola-rak, ama hedefi miz, yılsonu itibariyle Google’ı hiç açmadan, bütün Türkiye’nin ortofoto-su üzerinden işlemlerimizi yürütebilmek. Bu çok ciddi bir hedef ve buna bu sene sonunda ulaşacağız. Şu an Harita Genel Komutanlığından 420 bin kilometrekare ortofotoyu alıp sitemize atma projemiz devam ediyor. Yılsonu itibariyle de bütün Türkiye’yi ortofotoyla kaplatacağız ve 3 senede bir de bütün Türkiye’yi yenileteceğiz. Bu bütün ilgili kuruluşlar için çok önemli bir veri kaynağı olacak.

Burada katman kontrolleriyle ilgili olarak, tabii kendi işlemlerimiz için şu an özel kat-manlar oluşturabiliyoruz. 2B’li, üzerinde işlem olanlar, üzerinde işlem olmayanlar, tescilli olanlar, devletin hüküm ve tasarrufu altında olanlar, bunların her birini katman olarak açıp üzerinde gerekli değerlendirmeleri yapabiliyoruz. Ayrıca taşınmaz arama, yani verdiğimiz bütün kriterlere göre bulduğumuz taşınmazın arazi üzerinde görünme-sini sağlayabiliyoruz. Yine teknik personel için koordinat verileri girerek anında görüntü alma imkânımızı da getirdik. 2B ile ilgili özel bir çalışma yaptık; işte başvuruların takibi, sorgulama ve tematik analizler. 2B ile ilgili bütün bilgileri, yani şu anda 480 tane 2B taşınmazı var, biz bunun yaklaşık 262 bin tanesini sitemizde şu an izleyebiliyoruz; her türlü işlemini, başvuru sürecini izleyebiliyoruz ve bunlara ilişkin olarak da tematik değer-lendirmeler yapabiliyoruz. Analiz olarak da bizim verdiğimiz sorgulamalarda, salt sorgu kriterlerini veriyoruz. Tematikte daha çok sübjektif kriterleri vererek sorgulama yapıp, bir bölgedeki boş olanlar veya değeri şundan aşağı olanlar, bundan aşağı olanlar, irtifak değerlemeleri, yani yönetici ve üst yönetime karar alma mekanizmasında ihtiyaç olduğu bütün kriterleri vererek, sorgulamaları çalıştırıp, onları görsel hale getirip ve oradan da sözel veritabanına bağlayabiliyoruz.

Değerlemeyle ilgili çalışma konusunda tabii bizim de çalışmamız var, yani bu kadar de-ğerleme yaptıktan sonra bir veritabanı oluşturmamız gerekiyor. Tabii özel sektörle gö-rüştüğümüzde, Amerika’yı tekrar keşfetmeye gerek yok, bununla ilgili yapılmış bazı ça-lışmaları alıp hızlı bir şekilde kendimize adapte etmek, hızlı yol almak açısından önemli bir metottu, biz buna karar verdik. Şu an piyasada gayrimenkul, konut değerlendirme bazlı alınmış bir yazılımı aldık, biz bunu konut artı arazi değerlemesi için çalışmalarını

devam ettiriyoruz. Genel Müdürlüğümüzde geçen ay idari bir yapılanma oldu; Değerle-me Dairesi Başkanlığı kuruldu. DeğerleDeğerle-me Dairesi Başkanlığının görevi, bu değerleDeğerle-me konusunda bütün kriterleri belirlemek ve üretilen verileri sisteme kaydedilmesini sağ-layarak bir veri bankası oluşturmak, yani dairelerle birlikte çalışıyoruz. Mesela burada cadde bazlı değerleme, parsel bazlı değerlendirme, konut bazlı değerlendirmeyle ilgili kriterleri belirleyip… Sistem şu an İstanbul bazlı çalışıyor, ama bunu bütün Türkiye’ye yaygınlaştırmaya çalışıyoruz.

2B çok özel bir konu olduğundan dolayı, hemen çok kısa bilgi vereceğim. Şu an tapuda tapusu çıkmış, aslında 480 bin civarında, ama kadastrosu şu an devam ettiğinden dolayı tapusu çıkmış 448 bin tane var. 300 bin tanesinin koordinatı merkezde toplanmış, biz bu-nun 260 bininde her türlü analizi yapabiliyoruz, takip yapabiliyoruz. Neden? 2B’deki en büyük sorun ne olacak; değerleme sorunu olacak. Dolayısıyla yapılan değerleme işlemle-rinin hem merkezden izlenmesi hem de taşradaki yöneticilerin önüne sunarak, bir hata var mı, bir sapma var mı, isteyerek veya istemeyerek, bunu görmesini sağlamamız gerekiyor ki, daha sonra bu konuda herhangi bir yersiz tenkite maruz kalmayalım. Bununla ilgili her gün kadastrodan veri çekiyoruz, tapudan veri çekiyoruz, sahadan veri çekiyoruz ve günbegün koordinat verisi olan, tapusu olan taşınmazlarımızı takip ediyoruz.

İstanbul için ben bir örnek hazırlamıştım. İstanbul’daki 2B sayıları ve çektiğimiz koor-dinatlar, yüzde 75’ini çekmiş vaziyetteyiz. Burada da değer bazlı analizler belli aralık-larla, istediğimiz kadar, istersek 50 dilim aralığında, 10 binerlik, yani çok kolay, neye ihtiyacımız varsa, bunu birkaç saniyede alabiliyoruz sistemden. Eskiden böyle bir bilgi-yi günlerce sahadaki personel çalışıp üretebiliyordu ki, inanılmaz bir emek israfıydı ve gelen sonuçlar da bu kadar kesin doğru olmuyordu. Tabii toplam değerine göre, birim metrekare değerine göre birçok analizi yapabiliyoruz şu anda. Mesela birkaç görsel sun-mak istiyorum, bu toplam değerlerine göre 2B, yeşil olanlar 2B’lerdir. Bunların birim metrekarelerine baktığımız zaman, bir tutarsızlık olduğunu birkaç dakikada anlayıp ge-rekli müdahaleyi yapabiliyoruz. Bu da yine İncirköy Mahallesi’nden bir çalışma, birim metrekare değerleri, yine toplam değerleri. Yani farenin sağ butonuna bastığımızda, o taşınmazla ilgili bütün kütük bilgileri ve değerleme bilgileri, şu an takdir edilen bedel bil-gisini getirtebiliyoruz, ama bununla ilgili uzun vadede ticaret odasından, belediyelerden

İstanbul için ben bir örnek hazırlamıştım. İstanbul’daki 2B sayıları ve çektiğimiz koor-dinatlar, yüzde 75’ini çekmiş vaziyetteyiz. Burada da değer bazlı analizler belli aralık-larla, istediğimiz kadar, istersek 50 dilim aralığında, 10 binerlik, yani çok kolay, neye ihtiyacımız varsa, bunu birkaç saniyede alabiliyoruz sistemden. Eskiden böyle bir bilgi-yi günlerce sahadaki personel çalışıp üretebiliyordu ki, inanılmaz bir emek israfıydı ve gelen sonuçlar da bu kadar kesin doğru olmuyordu. Tabii toplam değerine göre, birim metrekare değerine göre birçok analizi yapabiliyoruz şu anda. Mesela birkaç görsel sun-mak istiyorum, bu toplam değerlerine göre 2B, yeşil olanlar 2B’lerdir. Bunların birim metrekarelerine baktığımız zaman, bir tutarsızlık olduğunu birkaç dakikada anlayıp ge-rekli müdahaleyi yapabiliyoruz. Bu da yine İncirköy Mahallesi’nden bir çalışma, birim metrekare değerleri, yine toplam değerleri. Yani farenin sağ butonuna bastığımızda, o taşınmazla ilgili bütün kütük bilgileri ve değerleme bilgileri, şu an takdir edilen bedel bil-gisini getirtebiliyoruz, ama bununla ilgili uzun vadede ticaret odasından, belediyelerden