• Sonuç bulunamadı

3.4.1. 2859 Tapulama ve kadastro paftalarının yenilenmesi

Yenileme kanunu olarak da bilinen “Tapulama ve Kadastro Paftalarının

Yenilenmesi Hakkında Kanun” 25.06.1983 tarih ve 18088 sayılı Resmi

Gazete‟de yayımlanarak yürürlüğe girmiĢtir. Ayrıca 21.03.1995 tarih ve 22234 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Tapulama ve Kadastro Paftalarını Yenileme Yönetmeliği” 2005 tarihine kadar uygulanmıĢtır.Yenileme kanunu, teknik sebeplerden dolayı yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden veya eksikliği görülen kadastro paftalarının yenilenmesi ile buna uygun olarak Tapu Sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasını, Yenileme Yönetmeliği ise kadastro paftalarının yenilenmesinde ve buna uygun Tapu Sicilinde yapılacak düzeltmelerde uygulanacak teknik ve hukuki esasları kapsar.

1925 yılından bu yana üretilen çizgisel kadastro haritaları ve buna dayalı tapu sicili sistemi için 1985 yılına kadar yenileme ve güncelleme faaliyetleri yapılamamıĢ, bu çalıĢmalar bilgi sistemlerine yönlendirilememiĢtir. Bu nedenle tüm parseller için hukuken geçerli sayısal değerlerin üretildiği bir yenilenme gereksinmesi üzerine 1985 ten bu yana yenileme faaliyetleri sürmektir. Bu kanun ve yönetmeliğin uygulanmasına 2005 yılına kadar devam edilmiĢtir. Ancak Türkiye‟de 1985 ten günümüze üç kez harita üretim standardı değiĢmiĢ 1988 yılında Büyük Ölçekli Harita Yapım Yönetmeliği ve 2005 te de Büyük ölçekli harita ve harita bilgileri üretim yönetmeliği yürürlüğe girmiĢtir. Teknolojideki ve mevzuat da ki değiĢim yenilemenin de yenilemeye ihtiyacını ortaya çıkarmıĢtır.

Yenileme yasası, sadece teknik çalıĢmaların yapılmasına imkan verdiğinden çalıĢmalar sırasında:

1. Harici taksim,

2. Ġfraz ve ifrazen taksimler, 3. Harici el değiĢtirmeler,

4. Zilyetlik yolu ile mülk edinme,

5. Ġrtifak hakkı ve kat mülkiyeti tesisi vb. mülkiyet ve mülkiyete iliĢkin hakların dikkate alınması mümkün değildir (Doğan, 1996).

Dolayısıyla 2859 sayılı kanunun uygulanmasıyla, “kadastro paftalarının

yenilenmesi”nden öte bir problemin çözümü gerçekleĢtirilememiĢ ve 2005

3.4.2. 22-A Yönetmeliği

Ġkinci kadastro yasağını düzenleyen 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 22. maddesi 22.02.2005 tarihinde 5304 sayılı yasanın 6. maddesiyle yeniden düzenlenmiĢ ve maddenin ilk fıkrasında yine ikinci kadastro yasağı getirilmiĢ "ancak" kelimesiyle baĢlayan (a) bendinde ise "Tapulama, kadastro veya değiĢiklik iĢlemlerine iliĢkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüĢ yerlerde," birinci fıkra hükmü uygulanmayacağı belirtilerek istisnai (ayrıksı) durum belirtilmiĢtir. Aynı maddenin 4. fıkrasında "Ġkinci fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürünün onayı ile belirlenir ve çalıĢmalara baĢlanmadan en az onbeĢ gün önce çalıĢma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alıĢılmıĢ vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilân edilir.

22. maddenin (a) bendi kapsamında yapılacak çalıĢmalarda birinci fıkranın uygulanmayacağı hükmü ile ikinci (yeni) kadastro yapılabileceği düĢünülse de yukarıda yazıldığı gibi aynı maddenin dördüncü fıkrasında 22/ a kapsamında yapılacak çalıĢmalarda çalıĢmaların bir "kadastro" niteliğinde olmadığı sadece sorunlu kadastro haritaların yeniden düzenlenmesinin amaçlandığı ortaya çıkmıĢtır.

ġu halde 22/a maddesi kapsamında yapılacak çalıĢmalarda mülkiyet, vasıf değiĢikliği, intikal, harici taksim ve ifrazlar vb. çalıĢmalar yapılamayacak evvelce yapılan kadastroya kapsam ve içerik yönünden hiçbir Ģey katılamayacaktır. 22/a maddesi kapsamında yapılacak çalıĢmaların esasları, 29.11.2006 tarih ve 26351 sayılı Resmi gazete yayınlanan "Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara ĠliĢkin Yönetmelik" ile düzenlenmiĢ ve bu yönetmelikle kadastro tüzemize "22/a uygulaması" olarak adlandırılan çalıĢmalar girmiĢtir. 2007/10 sayılı genelge eki uygulama ve kontrol yönergesi ile de uygulama birliği sağlanmaya çalıĢılmıĢtır.

TKMP Projesi çerçevesinde; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22-a maddesi kapsamında öncelikli yenileme istenilen alanların ihalesi planlanarak yapılmaktadır. Bu kapsamda; 4.024 birim 4.058.521 parselin 22-a ihalesi yapılmıĢ, 3.675 birim 3.682.195 parselde çalıĢmalara baĢlanmıĢ, 1.886 birim 1.810.792 parselde çalıĢmalar tamamlanmıĢ, 15 grup 349 birim 376.326 parselin ihalesi ise yapılacaktır.

3.4.3. Yenileme mevzuatlarının karĢılaĢtırması

Türkiye‟de kadastroda yenileme çalıĢmaları 1983 tarihli 2859 sayılı yenileme yasası ve 2005 tarihli 3402/22-a kanun ve yönetmeliklerine göre yapılmaktadır. Bu uygulama yönetmelikleri arasındaki farklar aĢağıdaki Ģekilde verilmiĢtir (ġekil 3.24).

3.4.4 Diğer Yenileme Faaliyetleri

3.4.4.1 Hata düzeltmesi yoluyla yapılan yenileme faaliyetleri

Yenileme faaliyetlerine bakıldığında ilk tesis kadastrosunda yapılan teknik hataların düzeltilmesi amaçlanmaktadır. Bu Ģekliyle bakıldığında 5304 sayılı yasayla değiĢik 3402 sayılı kadastro kanununun 41.Maddesi de bir anlamda yenilemedir. Ayrıca basit yazım yanlıĢlıklarının düzeltilmesi anlamına gelen tapu kadastro genel müdürlüğü 1458 sayılı genelgesi de tapu kütükleri anlamında hata düzeltilmesi ve yenileme olarak değerlendirilebilir.

41. madde idari yoldan düzeltmeyi öngörmesine rağmen yargı tersimat ve ölçü hatalarını malik değiĢikliği olarak değerlendirerek düzeltmeye imkan vermemektedir.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi‟nin 04.02.1994 tarih, 1993/5538 E. ve 1994/1122 K. sayılı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu‟nun 28.04.1993 tarih, 1993/1466 e. ve 1993/183 k. sayılı kararına göre tersimat düzeltmesinde parselin çapında (plan örneğinde) yani paftasında değiĢiklik meydana getirmiyorsa mülkiyet değiĢikliği bulunmamaktadır ve düzeltme yapılabilir. Ancak paftada değiĢiklik varsa bu durumda düzeltme yapılamaz anlamı anlaĢılmaktadır.

5304 sayılı yasanın dokuzuncu maddesinde (3402 kadastro kanunu madde 41) “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan iĢlemlerde geometrik durumları kesinleĢmiĢ olan taĢınmazlarda ölçü sınırlandırma, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce resen düzeltilir. Yargıtay da 41. madde de yapılan değiĢiklik ile mülkiyet sözcüğünü çıkarılmıĢ olduğunu orijinal ölçü değerleri ile zemindeki kullanım durumunu birbiri ile uyumlu olması halinde hatalı oluĢan çapta görünen mülkiyet sınırının değiĢtirilebilme olanağının doğduğunu bu nedenle uzman bilirkiĢi aracılı ile taĢınmazların orijinal ölçü değerleri ile zemindeki fiili kullanım sınırlarının aynı olması halinde düzeltmenin yapılabileceğini dolayısı ile düzeltmenin iptaline karar veren yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiĢtir (Sarı ve Demirel 2007).

3.4.4.2 SayısallaĢtırma yolu ile yenileme

2006 yılına kadar oluĢturulan 325 000 adet kadastro planının 38 731‟i sayısal olarak üretilmiĢ ve parsel köĢe koordinatları bilgisayar ortamında depolanmıĢtır. Kadastro planlarının %88‟i çizgisel olarak oluĢturulmuĢtur ve parsel köĢe koordinatları bulunmamaktadır ( Sarı, 2006).

Haritaların sayısallaĢtırılmasıyla haritalar tümden yenilenmiĢ olmakla kalmayacak sayısal değerlerle bulunan yüzölçümleri de elde edilmiĢ olacaktır (Sarı, 2006).

Tapu ve Kadastro bilgi sistemi (TAKBĠS) çalıĢmalarının sürdürüldüğü TKGM‟de karĢılaĢılan en büyük sorun mekânsal verilerin elde edilememesidir. 1999/1 sayılı genelge eki kadastro paftalarının sayısallaĢtırılmasına iliĢkin yönerge ile TKGM kendi taĢra teĢkilatlarında çizgisel haritaları sayısallaĢtırma esaslarını belirlemiĢ ve kadastro müdürlüklerinin sayısallaĢtırma çalıĢmalarına baĢlamasını istemiĢtir. SayısallaĢtırma iĢlemleri ile hem çizgisel altlıklarda yer alan parsel köĢe noktaları koordinatlandırılmakta hem de bu değerlere göre yeni paftalar açılarak haritalar yenilenmektedir. Bunun yanında hesaplanmıĢ parsel yüzölçümlerinin tapu siciline tescilinin yapılması da sağlanmaya çalıĢılmaktadır (Sarı, 2006).

Uygulamadaki önemli bir tüzel sorun da sayısallaĢtırma sonucu koordinatlarla hesaplanan taĢınmaz yüzölçümlerinin tapu siciline tescilinin nasıl sağlanacağıdır. Tapu Sicil Tüzüğüne göre ilgilisinin onayı olmadan tapu sicilinde hiçbir değiĢiklik yapılamamaktadır.. Bu durumda yapılan iĢlemlerin sonucu tapu siciline yansıtılamamakta ve hedeflenen çalıĢmalar tamamlanamamıĢtır (Sarı, 2006).

5304 sayılı Kadastro Kanununda DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu‟na eklenen birinci madde sayısallaĢtırma ile ilgilidir. Ek 1. maddede kadastro veya tapulama haritaları, arazi kontrolü yapılmak suretiyle sayısal hale getirilir (Sarı, 2006).

Yapılan çalıĢmaların sonucu, 11. maddeye göre ilân edilir ve ilân süresi içerisinde dava açılmayan taĢınmaz malların kayıtlarında gerekli düzeltme yapılır...” denilmektedir. Bu değiĢiklikle, sayısal yüzölçümü değerlerinin tapu kütüğüne iĢlenmesinde karĢılaĢılan sorun aĢılmaya çalıĢılmıĢtır. 24.11.2006 tarih 26356 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Kadastro

Haritalarının SayısallaĢtırması Hakkında Yönetmelik” incelendiğinde, 13. madde de, plandan veya özgün ölçü değerlerinden elde edilen geçici koordinat değerlerinin arazideki sabit sınırlarla karĢılaĢtırılması sırasında, yanılma sınırı dıĢındaki farklılıkların kadastro teknik mevzuatınca düzeltileceği belirtilmiĢtir ( Sarı, 2006).