• Sonuç bulunamadı

YOKSULLUK VE KADIN YOKSULLUĞU: KAVRAMSAL ÇERÇEVE

1.9. Kadınların Ekonomideki Rolünü Zayıflatan Nedenler

Kadınların ekonomideki rolünü zayıflatan nedenler literatürde şu şekilde yer al- maktadır. Bunlar; toplumda cinsiyet temelli bakış açısı, cam tavan sendromu, kraliçe arı sendromu, mobbing, ücretsiz aile işçiliği, cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği olarak ele alınmaktadır.

52

1.9.1. Toplumda Cinsiyet Temelli Bakış Açısı

Kadınlar erkeklerle aynı işi yapmalarına rağmen, düşük ücret almalarına yol açan unsura doğrudan ayrımcılık denilirken; kadınların daha düşük verimlilik ve ücret düzeyi düşük olan iş gücünde yoğunlaşmasını ise dolaylı ayrımcılık denilmektedir (Şen- ses, 2001:177). Sanayileşme dönemi ile birlikte kadın, iş gücü piyasasına dâhil olmaya başlamıştır. Kadının hem evdeki hem de iş yerindeki görevi ile yükü daha da ağırlaş- mıştır. İş gücü piyasasında kadın işi ve erkek işi olarak adlandırılan meslekler toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gözler önüne sermektedir. Kadınlara uygun olarak görülen meslek- lerin başında öğretmenlik, hemşirelik ve sekreterlik gelmektedir. Daha çok kadının ev içi görevleri ile eş değer olan ve iş gücü piyasasına dâhil olmakla birlikte, her iki işi de rahatça yürütebileceği iş kolları kadın işi olarak adlandırılmaktadır. Kadınlar, ekonomik hayatta düşük statülü ve düşük ücret bulunan iş sahalarında yoğunlaşmaktadır. İş gü- cünde kadınlar, erkeklerden daha az kazanması onların yoksulluğuna ve erkeklere ba- ğımlı bir şekilde hayatlarını devam ettiğinin göstergesidir. Kadınlar, iş gücü piyasasında yer alsalar dahi kadın emeği hanehalkının ek geliri olarak ele alınmaktadır. Hanehalkı- nın asıl geçim kaynağını erkekler sağlamaktadır. İş yaşamında kadınların hamilelik dö- neminde iş bulamamaları, bazı iş ilanlarında sadece erkeklerin arandığı da iş gücü piya- sasında kadınlara yönelik bir ayrımcılığın olduğunun göstergesidir.

Kadınların iş gücü piyasasında yer almaları için cinsiyet temelli bu ayrımcılığı ortadan kaldırabilecek kanuni düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Tek başına yeterli olmayan bu kanuni düzenlemelerin yanında toplumun kadına yönelik bakış açısı da de- ğişmesi gereklidir. Kadınların toplumsal açıdan iş gücü piyasasında yer almasını engel- leyen değer ve yargıların da kırılması ile kadının toplumdaki yeri ve önemi de artacak- tır.

1.9.2. Cam Tavan Sendromu

Cam tavan sendromu 1970’li yıllarda ABD’de ortaya çıkmıştır. Kadınların üst düzey yönetim pozisyonlarına gelmelerini engelleyen yapay engeller olarak ifade edil- mektedir (Wirth, 2001:1). Cam tavan sendromu, adından da anlaşılacağı üzere görün- mez bir engeli ifade etmektedir. Bir kadının yönetici pozisyonunda tam terfi alacağı zaman adını koyamadığı bir nedenden dolayı terfi alamaması durumudur. Cam Tavan Sendromunu oluşturan iki önemli faktör mevcuttur. Bunlar; (Şiyve, 2004)

53 • Kadının kendisine koyduğu engeller • Dışsal veya çevresel engellerdir.

Birinci nedende, kadınların iş hayatında yaşadıkları özgüven eksikliği, kadınlar kendi hem cinslerini rakip olarak görmeleri, kadınlar çalıştıkları zaman aile hayatlarının zarar görmesinden endişe etmeleri onların iş yaşamında yükselmelerini ve devamlılık arz etmelerine engel teşkil etmektedir. İkinci neden, çevresel faktörler tarafından kadın- ların iş gücünde yükselmesinin mümkün olmadığını, kadınlar iş gücünde yer alsalar dahi bir yerden sonra ailesine vakit ayırmayı tercih edip kariyer basamağını bırakacağını savunan düşünce sistemi bulunmaktadır. Erkekler tarafından savunulan düşünce yapısı ile kadınların ekonomik özgürlüklerini kısıtlamaktadır (Şiyve, 2004).

1.9.3. Kraliçe Arı Sendromu

Kadın yöneticiler, hem cinslerinin üst düzey yönetici pozisyonuna gelmelerini istememesi durumu kadınlar arasındaki, kariyer basamağında kıskançlık ve çekememez- liği oluşturmaktadır (Örücü ve Kılıç, 2007:133). Kadınların iş gücü piyasasında karşı- laştıkları engeller sadece erkekler tarafından değil, kadının hemcinsinin de engelleri söz konusudur. Kadınlar, istihdam edildikleri üst düzey sektörlerde sadece kendilerinin bu- lunmasını isterler. Üst düzey pozisyonlarda başka kadın yönetici onlar için tehlike arz etmektedir. Üst yönetimde yer alan kadınlar, hemcinslerini rakip olarak görüp onların yükselmesini engellemektedir.

1.9.4. Mobbing

Mobbing, iş yaşamında kadını geri püskürterek, kadının konumunu ev hanımı olarak tanımlamaktadır. Kadın iş gücüne katılsa dahi eril iktidarın tacizine maruz kal- maktadır. Mobbing, kadın hayatında ve iş hayatında en önemli sorunu teşkil etmektedir. Kelime anlamı olarak saldırı, rahatsız etme, dışlama gibi anlamlara da sahiptir. En çok moral ve motivasyonu hedef alan ezici durumu ifade etmektedir. Kadınlara yönelik ola- rak mobbing, cinsel aşağılama içerebileceği gibi; yanlışlardan sürekli sorumlu tutulan kadınların olması, tehdit, hakaret, çelişkili kuralların dayatılması gibi engellerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Mobbing, sadece kadının iş yaşamında karşılaştığı engeller ol- mamakla birlikte, hayatın her alanında kadınların dışlanmışlığı, ailedeki görevleri ile kadınların iş yaşamından engellenmesi gibi durumlarda birer mobbing türüdür. Mob- bing, kadınların karşılaştığı tüm olumsuz engelleri kapsamaktadır (Yücel, 2000:31).

54

1.9.5. Ücretsiz Aile İşçiliği

Gelişmiş ülkelerde kalkınma, tarım sektöründe iş gücünün azalması ile azalan iş gücünün sanayi ve hizmet sektörüne transferi şeklinde görülmektedir. Kente göç ile birlikte tarımsal alanda iş gücünün çözülmesi durumu sanayi ve hizmet sektörüne geçiş olmaktadır. Kırsal alanda, ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınlar, kente göç ile birlik- te kayıtdışı istihdam da ve düşük ücretli iş kollarında yer almaktadır (Karabıyık, 2012:242). Kadın emeği ücretsiz emek oluşu iş gücünde yer alma durumlarında da en- formel sektörde yarı zamanlı çalışma durumları olması onların ekonomik kalkınmaya katkılarının ölçülemediğini göstermektedir. Niteliksiz olan kadın iş gücü istihdamı olsa dahi kayıtdışı istihdamları söz konusudur. Hanehalkında ücretsiz aile işçisi olan kadın- lar, hanehalkının gelirinden mahrum kalmakla birlikte, karar mekanizmalarında da söz hakları da kısıtlı kalmaktadır (Çakır, 2008:29).

1.9.6. Cinsiyete Dayalı Ücret Eşitsizliği

Cinsiyetler arasındaki ücret eşitsizliği durumu günümüzde hâlâ devam etmekte- dir. Aynı iş yerinde aynı statüde bulunan kadın ve erkeklerin ücret farklılığı günümüz şartlarında da devamlılık arz etmektedir. Kadınlar, iş gücü piyasasında yer alsalar dahi onların kazançları toplum tarafından ek ücret olarak adlandırılmaktadır. Hanehalkının asıl geçimini erkeklerin kazancı sağladığı toplumumuz tarafından kabul edilmektedir. Bu nedenle, kriz dönemlerinde işten çıkarılan ilk olarak kadın iş gücü olmaktadır. Ka- dınlar iş gücü piyasasında cinsiyete dayalı ayrımcılıklarla karşı karşıya kalmaktadır.

55

İKİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE’DE KADIN YOKSULLUĞU VE KADINLARIN