• Sonuç bulunamadı

2.2. KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ

2.2.1. Kadın Girişimciliğin Tanımı

Son yıllarda ülkemizde ve dünyada özellikle 1970’lerden sonra büyük bir atılım içinde oldukları gözlemlenen kadınlar, çalışma hayatındaki ağırlıklarını gittikçe artan bir oranda hissettirmektedirler. Kadınların sahip oldukları yetenek ve becerileri kullanabilme, bağımsız olma, esnek çalışma saatleri ile 1970 ve 1980’lerde birçok engelle karşılaşmış olmaları gibi nedenlerle, ücret ve maaşla çalışmak yerine büyük ölçüde kişisel birikimlerini kullanarak kendi işlerini kurmayı tercih etmektedirler. Kadınların iş hayatında deneyim kazanma, yüksek mevkilere gelebileceklerini kanıtlama çabaları 1980’li yıllara rastlamakta olup, 1900’lü yıllardan itibaren de kadınları daha yüksek konumlarda ve erkek egemenliğindeki sektörlerde başarıyı vaat eden pozisyonlarda görmek mümkün olmuştur56.

Piyasa ekonomisi içerisinde, kendi işinin sahibi olan, tek başına çalışan ya da yanında işçi çalıştıran, mal ve hizmet üretip satan, kredi kaynaklarını araştıran, iş ile ilgili acil

55 F. Cem, E. Ünal; “Türkiye’nin En Güçlü Kadınları”, Forbes Dergisi, Sayı: 4, Ocak 2006, s. 84.

56F. Liman; “ABD, Kanada ve İngiltere’de Kadın Girişimciliğinin Gelişimi”, Kadını Girişimciliğe Özendirme ve Destekleme Paneli: Devlet Bakanlığı Kadın ve Sosyal Hizmetler Müsteşarlığı Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü, Ankara, 25 Mayıs 1993, s. 14.

problemlerin üstesinden gelebilen, yeni koşullara adapte olabilen ve alanında deneyim sahibi olmaya çalışan kadın “girişimci kadın” olarak tanımlanmaktadır57.

Kadın işgücünü 4 ana kategoride değerlendirebiliriz: 1. Kadın işçiler veya memurlar,

2. Kadın girişimciler, 3. Kadın yöneticiler,

4. Eğitim sonucunda kazandığı mesleğini icra eden kadınlar.

Literatürde kadın girişimcilikle ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında tanımlarda şu ortak noktalar bulunmaktadır58:

1. Ev dışı bir mekanda, kendi adına kurduğu bir işletmesi olan,

2. Bu işletmede tek başına veya çalıştırdığı diğer kişilerle birlikte çalışan veya sahibi olması sıfatıyla ortaklık kuran,

3. İşi ile ilgili olarak çeşitli kamu ve özel kuruluşlarla temaslara geçen, 4. İşletmenin geleceği ile ilgili planları yapan,

5. İşletmeden elde ettiği kazancı, yatırım ve kullanım alanları üzerinde söz sahibi olan,

6. İşletmesi adına tüm riski üstlenen kadındır.

Türkiye’de kadın girişimcilerin yöresel olarak yatırım alanlarının değiştiği gözlenmektedir. Genel olarak ise kadınların daha ziyade, gıda, konfeksiyon, turizm, sigortacılık, sağlık, eğitim, temizlik sektörlerinde yoğunlaştıkları görülmektedir.

Kadın girişimciliği kavramına farklı yazarların farklı anlamlar yüklediği bilinmektedir. Bazı yazarlar girişimciyi işletmenin kurucusu olarak kabul ederken, bazıları da ikinci kuşak

57 P. K. Dhillon; “Women Entrepreneurs”, Blaze Publishers and Distributors PVT-LTD., 1993, (Hirsrich and Brush, Researches on Entrepreneurship: A Review. Blaze Publishers and Distributors Pvt. Ltd. New Delhi, 1993)

girişimcileri bu guruba dahil etmektedirler. Yine bazıları da girişimciliği yalnızca küçük işletmecilikte sınırlamaktadırlar59.

Kadın Girişimciler ile ilgili tanımlara göre girişimci kadın;

• Evinde veya ev dışı bir mekanda, kendi adına kurduğu bir (veya birkaç) işyeri olan,

• Bu işyerinde tek başına veya istihdam ettiği diğer kişilerle çalışan ve/ya işin sahibi olması sıfatıyla ortaklık kuran,

• Herhangi bir mal veya servisin üretilmesiyle ilgili faaliyetleri yürüten, bu mal veya servisin dağıtım, pazarlama ve satışını yapan/yaptıran,

• İşi ile ilgili olarak ilişkiye girmesi gereken kişi, örgüt, kurum ve kuruluşlarla kendi adına ilişki kuran,

• İş sürecinin örgütlenmesi, mal ve hizmet üretiminin planlaması, işyerinin işletilmesi, kapatılması veya işin geliştirilmesi konusunda kendisi karar veren,

• İşinden elde ettiği kazancın yatırım ve kullanım alanları üzerinde söz sahibi olan kadındır60.

Girişimci kadın olmak, kadına çalışma biçimlerine kıyasla daha fazla özerklik, özgür hareket etme ve bağımsızlık imkanı verdiği gibi, yine kadının, işine yönelik kısa ve uzun vadeli planlar yapma, kaynakları optimum kullanma, insanlar arası ilişkileri kurma ve sürdürme, işinde edindiği deneyimleri verimli kanallara aktarma gibi alanlarda da beceri kazanmasını sağlamaktır61.

“Kadın Girişimci” kategorisi içine kimlerin katılıp kimlerin katılmayacağı, tanım açısından üzerinde durulması gereken bir noktadır. Örneğin, kendi hesabına çalışan kadınlar, ekonomik faaliyetlerini ev içi mekanlarda sürdürüyor iseler bu gruba girmeli midirler? Ya da, kendileri adına kayıtlı bir iş yeri sahibi olan ancak bu iş yerinin faaliyetlerine hiçbir şekilde katılmayan kadınlar girişimci sayılmalı mıdır? Kendi hesabına iş yeri sahibi görünen çok

59 Z. Gökakın; “Doksanlı Yılların Yeni Kahramanları: Türkiye’de Kadın Girişimci Profili”, 8. Ulusal Yönetim

Organizasyon Kongresi Bildirileri, Nevşehir, 2000, s. 109-123.

60 Y. Ecevit; “Kadını Girişimciliğe Özendirme ve Destekleme Paneli, Bildiriler ve Tartışmalar”, Devlet Bakanlığı Kadın ve Sosyal Hizmetler Müsteşarlığı Kadın Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü, Eğitim Serisi, Ankara, Yayın No:74, 1993, s. 42.

sayıda kadının bu iş yerlerini işletmediği, ailelerin erkek üyeleri için bir paravan olduğu bilinen bir gerçektir.

Başka bir tanıma göre kadın girişimci; işveren, işyerinin idari ve hukuki sorumluluğunu üstlenmiş, bizzat işinin başında bulunan ve iş yerinde fiilen çalışan kadındır62.

Diğer bir tanıma göre ise; piyasa ekonomisi içinde, hesaplanmış riskleri göze alarak, doğrudan doğruya pazara yönelik, nakde dönüştürülebilen mal veya hizmeti üretip satan, kendi işinin sahibi olup vergi kaydı ve TESK’e bağlı Esnaf ve Sanatkarlar odalarına veya TOBB odalarına üye kaydı olan sosyal güvenlik kurumlarından birinin şemsiyesi altında, tek başına ya da yanında başka kişileri istihdam eden kadın “Kadın Girişimci” olarak tanımlanabilir63.

Kendi mesleğini icra eden kadınlar kariyer girişimcileri olarak kabul edilmektedir (doktor, avukat, eczacı gibi). Girişimcilik, üretim faktörlerini cesaretle bir araya getirme, kâr veya zararı göze alma anlamına gelmektedir. Kendi mesleğini yapan kadınlar, eğitimini gördükleri alanlarda çalışarak girişimcilik faaliyetinde bulunmaktadırlar64.

Kadınlar tarafından kurularak işletilen ve yönetilen işyeri ve işletmelerde yapılan girişimciliğe kadın girişimcilik denir. Kadın girişimcilik faaliyetleri, genellikle mikro işletmeler olarak da tanımlanan çok küçük işletmelerde yapılmaktadır.

Kadın işletme sahipleri girişimcilik faaliyetlerinde yeni alanlar yaratmakta; yeni, bilgiye dayalı ekonominin önemli oyuncuları olma potansiyelini taşımaktadırlar. Örgüte artan oranda başarılı bir üye olarak katkıda bulunabilmek için, örgüt içindeki yöneticilerin hem örgüt içi hem de örgüt dışı politik ve toplumsal yaşamın bir parçası olmaları gerekir. İşte bu noktada kadın yöneticilerin iş dünyasında ki ve girişimcilik alanlarında ki önemleri ortaya çıkmaktadır65.

Günümüzde gerçekleştirilen pek çok araştırma; doğası gereği pek çok alanda erkeklerden farklı bir bakış açısına sahip olan kadınların; gerek sosyal ilişkileri gerekse iş ve

62 “Esnaf-Sanatkar ve Kadın Girişimciliği”, Küçük İşletme Dergisi, Sayı:2, Şubat 1995, s. 18-25.

63 G. Saray; “Türkiye’de Kadın Girişimciliği”, Kadın Girişimciliği Özendirme ve Destekleme Paneli, Ankara, 1993, s. 118.

64 M. Özdevecioğlu, C. Çelik; “Kadın Girişimcilerin Demografik Özellikleri ve Karşılaştıkları Sorunlara İlişkin Nevşehir İlinde Bir Araştırma”, 8. Ulusal Yön. Org. Kong. Bildirileri Kitabı, Nevşehir, 2000, s. 487-498. 65 Margaret Palmer, Beverly Hyman; Çev: Vedat Ünver, Yönetimde Kadınlar, Rota Yayınları, 1993, s. 31.

özel yaşamlarındaki dengeleyici faktörleriyle iş hayatına farklı bir renk ve başarı kattıkları sonucunu vermektedir.

Girişimci, her alandaki yeniliği başlatan kişi olduğu gibi, yeniliklerin sürdürülmesi ve geliştirilmesi de onun karar ve uygulamaları sonucunda gerçekleşebilecektir66. Bu bağlamda Dünya üzerinde artık iş kurma ve girişimcilik alanlarına yeni bir bakış açısı kazandırmayı başaran kadınların da erkekler kadar rol üstlendikleri ve başarılı oldukları görülmektedir.

İş ve siyaset dünyasında gerek Türkiye’de gerekse Dünyada erkeklerin egemen olduğu fikri yaygındır. Fakat bu durumun gün geçtikçe değişim gösterdiği ve kadınların da yeni fikirlere açık ve kendi birikim ve yeteneklerini maddi kazanca dönüştürmeye eğiliminde oldukları yaygın bir görüş haline gelmiştir. .