• Sonuç bulunamadı

B. Sarı Saltık ve Saltıknâme Hakkında

B.9. Saltıknâme’nin Yazma Nüshaları

3.1. Kahramanın Silahları

3.1.1. Kılıçlar

Tahta kılıç, şamanların da kullandığı bir alettir. İslamiyet ile birlikte tahta kılıçlar şamanlardan velilere geçmiştir. Bu geçişte şamanların vasıfları da elbette velilere geçmiş bulunmaktadır. Şamanın kutsal kayın ağacından yapılan kılıcı İslamiyet’in de etkisiyle birlikte hurma ağacından yapılmıştır. Saltık’ın tahta kılıcı hurma ağacından yapılmıştır.

Sarı Saltık, hikâyelerde tahta kılıcını kullanarak düşmanlarına doğru yolu göstermek için mücadele veren bir kahramandır. Şerif Sarı Saltık, tahta kılıcı ile kahramanlık sergilemiştir. Saltık’ın tahta kılıcının malzemesi hurma ağacıdır. Bu kılıç, peygamberin kılıcıdır. Onunla kâfirleri hıyar gibi doğrar (Demir- Erdem, 2013: 131).Şerif’e bu tahta kılıcı Hz. Hızır vermiştir. Bu tahta kılıcı kuşandıktan sonra Şerif’in misyonu da değişiklik göstermiştir. Saltık, sadece cihat yapan biri olmamıştır. Tahta kılıç; savaşın topla, tüfekle değil fikirle kazanıldığını göstermektedir. Şerif, savaşlarda nara atarak er meydanına gelir. Onun narasından yerler gökler sallanır. Şerif meydana geldiğinde savaşı kazanmış olmaktadır çünkü o savaşı bilek gücünden de öte beyin gücü ile kazanıyordur. Tahta kılıcın Urenhu şamanları tarafından kullanıldığı da bilinmektedir. Kutsiyet kazanmış kayın ağacı ile yapılan şaman tahta kılıçları, bu bakımdan Sarı Saltık’ın kılıcına oldukça benzer. Benzer malzemelerle aynı amacı gerçekleştirir. Sarı Saltık da şamanlar gibi kol gücünü değil beyin gücünü kullanıyordu. Şerif karşısına kim çıkarsa çıksın onu tek bir hamlede yenebilirdi. Burada bilek gücünün dışında metafizik bir güç de görülmektedir. Şerif’in sahip olduğu bu ilahi güce şamanlar da sahiptir. Şaman’ın kayın ağacından yapılmış olan tahta kılıcı İslami etki ile birlikte Şerif’in kılıcında materyal değişikliğine uğrayarak hurma ağacı olmuştur. Ağacın türü ne olursa olsun temelde kılıçların vazifesi aynıdır. Şaman’ın tahta kılıca verdiği güç ile Saltık’ınki aynıdır.

Köprülü’ye göre Saltık tahta kılıcı elinde bir din yayıcısıdır: “Sarı

Saltık öyle herhangi bir derviş değil, tahta kılıcıyla ülkeler fetheden bir kahraman bir din yayıcısıdır” (Köprülü, 1976:254). Bir çoban kardeşini taş

160

istemiştir. Şerif o meczup adama aldırmayarak arkasını dönüp gitmiştir. O adam, Şerif’e sapanla taşlar atmıştır. Bu olay sonrasında Şerif bayılmıştır. Şerif, Hızır’ı çağırmış o saat Hızır yetişip gelmiştir. Şerif’i oradan alıp çıkarmıştır. Şerif’in aklı başına gelince Hızır ona bir kılıç sunmuştur. O kılıç, ağaçtan imiş. Fakat gücü demir gibiymiş. Bu kılıç Resul hazretinmiş ve Şerif’e gönderilmiştir. Şerif ona saygı ile sahip olmuştur. O kılıç hurma ağacından yapılmıştır. Onunla taşa çalsa ikiye bölermiş. Her zaman yanında gezdirirmiş. Şerif; o kılıç ile ev gibi bir taşa çalmış ve o taşı ikiye bölmüştür (Demir- Erdem, 2013: 282). Kılıç, Saltık’a ilahi bir gücü olan Hızır vasıtasıyla geçmiştir.

Alet kahramanın elinde kutsiyet gösterir. Saltık’ın tahta kılıcı ile alay eden kâfirler marifetin kılıç değil de Saltık da olduğunu anlarlar. Server Şerif, dervişleri ile birlikte bir ağacın dibinde yemek yerken bir alay kâfir yetişip gelmiştir. Server, ağaç kılıcını çıkarıp ileri yürümüştür. Kiligrad rahip Şerif’i görünce gülmüş ve alay etmiştir. Bu Saltık bir deli Türk halkı korkutmuş bunun kılıcı bile tahtadan demiştir. Server bunu işittikten sonra derede bulunan on kişinin kucaklayamadığı bir ağaca, “Muhammed” deyip öyle bir çalmış ki ağaç hıyar gibi iki parçaya bölünmüş Kiligrad bunu görünce parmağını ısırmıştır (Demir- Erdem,2013: 284).

O kılıç, ağaçtan idi. Fakat gücü demir gibiydi. Şerif alıp onu saygı ile sakladı. Hurma ağacından idi. Onunla taşa çalsa ikiye bölerdi. Her zaman yanında gezdirirdi. Şerif, o kılıç ile ev gibi bir taşa çaldı, iki parçaya böldü

(Demir- Erdem, 2013: 282). Şerif Sarı Saltık bir destan kahramanından çok daha fazlasıdır. O yenilmez bir kahramandır. Bir destan kahramanında olan olağanüstü fiziksel güç onda hem olağanüstü fiziksel hem de ilahi güç olarak kendisini göstermiştir. Destan kahramanları fiziksel gücü bünyesinde bulundururlar. Oysa mit kahramanı tanrısal güce hâkimdir. Saltık da fiziksel gücünün yanı sıra baskın bir ilahi güç bulunmaktadır. Hem atı ve cin arkadaşları yardımıyla hem de varlık olarak kendisi bu güce hâkimdir. Bundan dolayı Saltık bir destan kahramanından ziyade bir mit kahramanıdır.

161

Bayat’a göre kahramanın fetiş eşyaları bulunmaktaydı. “Mitlerde ayrı

ayrı kabile ve tayfaların sihirli pınarlara, mukaddes dağlara, ormanlara, ağaçlara sitayiş etmeleri hakkında muhtelif epizotlara rastlamak mümkündür. Fetiş eşyalar, bazen ferdî istifade için nazarda tutulur. Olaylarda fetişleştirilmiş eşyaların iştirak edişi, masallarda iki dünyanın mücadelesi şeklindedir. Bu mitlerde yoksullar ve onların koruyucuları olan fetişler, mitolojik güçler zalim devlere, ejderlere vs. karşı mücadele ederler. Yere atılan sihirli yüzük, taşlar, saraylar, bağlar, ormanlar yapan tarak, dağların yaratılmasına sebep olan taş, kendinden sonra geçilmez; dikenli kolluklar yaratan iğne, duman oluşturan kül bu fetişlerdendir” (Bayat, 2017: 57). Bu

koruyucu fetiş eşyalara bir başka örnek de Saltık’ın taşımış olduğu Hz. Muhammed’in üç tane saç teli ve kolunda taşıdığı pazubentti. O bunlar sayesinde suda batmadığını ve türlü belalardan korunduğunu söylemiştir (Demir- Erdem, 2013: 306). Tahta kılıç da Sarı Saltık’ı koruyan bir fetiş eşyadır. Kahraman bu eşya ile birlikte erginleşerek bir takım özel güçlere sahip olmuştur.

Kılıç; gücün iktidarın ve kahramanlığın simgesi olarak bilinmektedir. Şerif’in tahta kılıcı onun misyonunu özetleyen bir semboldür. O gönülleri fethetmeye gelen bir kahramandır. Naraları ile yeri göğü inleten bu kahramanın elindeki tahta kılıcı ile başardıkları temelde düşüncenin, ilimin, bilginin ve marifetin gücünü anlatmaktadır.

3.1.1.2. Kamkam Kılıcı

Saltık’ın destansı mücadelesinde bu kılıç ile düşmanlarına öyle bir saldırır ki kâfir elinde kılıcını tutamaz. Saltık, kılıç kullanmada oldukça süratlidir. Onun bu hızı karşısında hiçbir kâfir duramaz.

Sarı Saltık kâfirin kılıcını o kadar hızlı düşürür ki kâfirin elinin derisi kılıcının kabzasında kalır (Yüce, 1987: 275).

Sarı Saltık ilk seferinde yalnızdır. Kilisede genç bir oğlan olan Hüsrev’in desteğini almış olsa da kendi başına çıkmış olduğu bu yolda güç aldığı bir atı ve kılıcı vardır. Aşkar ile başlayan yolculuğu ilk başarısından sonra Zülcenah ile devam eder. Şerif hızlıca sıçrayıp Zülcenah’a bindi.

162

Karşılayıp gelen kâfirleri bir bir kamkam kılıcıyla tepeledi, dört kâfiri helak etti. Üçü kaçıp gitti (Demir- Erdem, 2013: 28).

Kral, gürzü eline alıp Şerif’e hamle yaptı. Şerif, krala kamkam kılıcıyla vurdu, başını önüne düşürdü (Demir- Erdem, 2013: 38).

Saltık, kılıç ve kuşak kuşanma törenlerinde de bulunur ve hükümdarın yanında yer alır. Genel olarak kılıç, Saltıknâme’de kudretin sembolü olarak Saltık’ın elinde güç bulmuştur.

Benzer Belgeler