• Sonuç bulunamadı

2. Bölüm Kuramsal Çerçeve

2.8. Kültürlenme

2.8.1. Kültürlenme stratejileri

hem baskın hem de baskın olmayan tarafa ait bir sorudur. Kültürlenme stratejileri ekseninde baskın ve baskın olmayan grupların dâhil olduğu karşılıklı bu durum kavramsallaştırılırken gruplar arasındaki ana süreci dikkate almak önemlidir. Bu durum, grupların çoğunluk ve azınlık özelliklerinden kaynaklanan bir güçtür. Nitekim, baskın grubun kültürlenme yönelimleri bu grubun alt grup üyelerinin kendi kültürlerini sürdürmelerine ve baskın olmayan grupla ilişkilere katılmalarına izin verip vermediğini gösterir. Her iki grubun tutumları birlikte olduğunda, yani her iki grup da benzer olanları tercih ettiğinde gruplar arasındaki ilişki biçimleri “rıza” farklı olanların tercihinde ise “çatışma” olacaktır. Söz konusu gruplar arasındaki ilişkiler, çeşitli grupların sosyal kimliklerinden ortaya çıkan bir durum olarak özetlenebilir (Bourhis & diğerleri, 1993).

Berry (1997) kültürlenme stratejisine ilişkin bireylere sorulan iki sorunun belirleyici olduğunu ifade etmiş ve bu sorulardan alınan “evet” ve “hayır” cevaplarına göre kültürlenme stratejilerini oluşturmuştur. Bu sorular şunlardır;

1. Birey sahip olduğu kültürü ve kimliği sürdürme arzusunda mıdır?

2. Büyük grupla (diğer kültürlerle) ilişkiye sahip olmak değerli görülen bir olgu mudur?

Söz konusu “büyük grup”, bir ülkedeki başat milleti, bir bölgedeki daha kalabalık topluluğu, siyasi veya ekonomik göçü daha fazla olan bir grubu kavram olarak

yansıtmaktadır.

74

Kültürlenme stratejileri; asimilasyon, ayrılık, marjinalleşme ve bütünleşme kavramları altında sınıflandırılmaktadır. Berry (1997, s. 10) bu terimlerin, nasıl kullanıldığını açıkça belirtmek adına Şekil 4’te iki paralel kültürlenme alanı içinde göstermiştir.

Kaynak: Berry (1997, s. 10)

Şekil 4’te görüldüğü gibi asimilasyon, ayrılık, marjinalleşme ve bütünleşme stratejileri, bireylerin tutumlarına bağlı olarak oluşur ve hangi grubun (baskın veya baskın olmayan) dikkate alındığına bağlı olarak farklı isimler taşır. Kişi birinci soruya “evet”, ikinci soruya “hayır” cevabını verirse bir ayrılma durumundan söz edilebilir. Kişi birinci ve ikinci sorunun her ikisine de “evet” derse entegrasyondan bahsedilebilir. Kişi birinci soruya “hayır”

ikinci soruya “evet” derse bu durumda asimilasyon söz konusudur. Kişi her iki soruya “hayır”

cevabını vermişse marjinalleşme ortaya çıkar. Bu doğrultuda entegrasyon ve ayrışma kolektif bir süreci ifade ederken, ayrılma ve asimilasyon ise bireysel bir süreci ifade etmektedir (Berry, 1997).

Asimilasyon stratejisi: Bireyler, kültürel kimliklerini korumak istemeyip diğer kültürlerle günlük etkileşim kurmak istediklerinde oluşan durum asimilasyondur (Berry,

Şekil 4 Berry’nin kültürlenme stratejileri

75

1997). Asimilasyon, herhangi bir topluma sonradan katılan grubun o toplum yapısı içinde ekonomik toplumsal ve kültürel düzeylerde benzeşmesi süreci olarak kabul edilir. Uzun süreli bir süreç olan asimilasyon, kuşaklararası değişimle birlikte gerçekleşir (Tezcan, 2000). Baskın olmayan grubun bakış açısıyla asimilasyon, miras kültürlerden vazgeçmek ve baskın grupla yakın ilişkiler kurmak anlamına gelir.

Baskın grup tarafından asimilasyon, “eritme potası” olarak da adlandırılmaktadır.

Baskın olmayan gruplar açısından bireyler, kültürel kimliklerini korumak istemedikleri ve diğer kültürlerle günlük etkileşim kurmaktan kaçındıkları zaman asimilasyon stratejisi altında hareket ederler. Asimilasyon yönelimi olan baskın grubun üyeleri baskın olmayan grup tarafından kültürel kimliğin korunmasını kabul etmez ancak onlarla olan teması ve ilişkiyi desteklerler.

Ayrılık stratejisi: Bireylerin orijinal kültürlerine tutunmaya değer verdikleri ve

başkalarıyla etkileşimden kaçınmak istedikleri yönelim, ayrılık stratejisi olarak tanımlanır. Bu stratejide grup üyeleri miras kültürünü korur ve baskın grupla iletişim kurmazlar. Baskın olmayan grubun ayrılıkçıları, orijinal kültürel kimliklerini korumak ve baskın grupla ilişkileri reddetmek eğilimindedirler. Ayrılık stratejisi, baskın grup tarafından zorlandığında ise

ayrımcılık boyutuna dönüşür. Bu stratejide bireyler için önemli olan köken kültürleridir (Berry, 1997).

Marjinalleşme stratejisi: Bireylerin kültürlerini koruması ve başkalarıyla (genellikle

dışlanma veya ayrımcılık nedeniyle) ilişkilere çok az ilgi duymaları, marjinalleşme olarak tanımlanır (Berry, 1997). Marjinalleşme tavrına sahip baskın grup üyeleri baskın olmayan grubun orijinal kültürel kimliklerini korumadığını savunur. Baskın olmayan bir grup için marjinalleşme, miras kültürünün ve baskın grupla ilişkilerin reddedilmesi anlamına gelir.

Marjinalleşme, baskın grup tarafından empoze edildiğinde, dışlanma olarak kabul edilir.

76

Bütünleşme/ Entegrasyon stratejisi: Birey ve grupların hem orijinal kültürünü

koruma hem de diğer gruplarla etkileşime girme çalışmaları, bütünleşme stratejisidir. Bu strateji, etnik grupların birbirlerini tümden eritmeden, etkileyerek bir senteze götürmeyi amaçlar. Bu modelin toplum görüşü, uyumlu heterojenik biçim olarak nitelenebilir.

Bütünleşme stratejisinde çatışmacı modeller törpülenerek toplumun farklı kesimleri, ortak temellerde uzlaşırlar. Azınlık grubun kültürel farklılıkları egemen kültürün temel değerleriyle çatışmadığı sürece saygı görür (Canatan, 1995). Bu stratejinin dayandığı ilkeler, eşitlik, seçme özgürlüğü ve dayanışmadır. Stratejinin felsefi temeli ise bağdaştırmacılıktır.

Bütünleşme stratejisinde farklı kültürlerin zaman içinde belli bir ölçüde senteze varacakları beklenir (Tezcan, 2000). Burada birey, bir dereceye kadar kültürel bütünlüğünü korurken, aynı zamanda daha büyük toplumun (genelde ulusun) ayrılmaz bir parçası olmaya çalışır.

Baskın olan grubun üyeleri olarak bütünleşme stratejisini güdenler, baskın olmayan grubun üyelerinin miras kültürlerini koruduğunu ve onlarla ilişkilere katılarak toplumun ayrılmaz bir parçası olmalarına izin verdiğini kabul ederler. Baskın olmayan gruptaki bireyler, kendi kültürel kimliklerini korumak isterler ve onlar da baskın grupla olan ilişkilerle çok ilgilenirler.

Toplum içerisinde köken kültür veya diğer kültürlerle etkileşim varsa ve birey bu kültürlerin bir parçası olmaya çalışılıyorsa bütünleşme yani entegrasyondan söz edilebilir (Berry, 1997).