• Sonuç bulunamadı

Kûfe, kuruluşundan itibaren pek çok râvînin uğrak yeri olmuş ve hadis ilmi açısından önemli şehirlerinden addedilmiştir. Araştırmaya konu olan Kûfe kadılarının hadisle

173 Kahraman, Kûfe, s. 228, 229. Ayrıca bknz. Zehebî, et-Tefsîr ve'l müfessirûn, I, 85, 86, 118. 174 Kahraman, Kûfe, s. 197.

175 Kahraman, Kûfe, s. 198-201.

176 Avcı, "Kûfe", DİA, XXVI, 342. Detaylı bilgi için bknz. Ali Yüksek, "İslam Hukukunda Kûfe'nin yeri",

Turkish Studies = Türkoloji Araştırmaları: International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 5, (2014), s. 2165-2178; Mehmet Erdoğan, “İbn Mesud’dan Ebu Hanife’ye

Rey Mektebi”, İmâm-ı A’zam Ebu Hanife ve Düşünce Sistemi Sempozyumu, Bursa: Kurav Yayınları, 2005, s. 317-341; Ahmet Hamdi Furat, Hanefi Mezhebinin İlk Oluşum Dönemi Kûfe Ekolü: (sosyal

34

ilişkisinin ortaya konulabilmesi için Kûfe'nin öne çıkan râvîlerini tanıtmak gerekmektedir.

7.1. Sahâbe nesli

Kûfe, pek çok sahâbeye ev sahipliği yapmış ve onlardan istifade etmiştir. İbrahim en- Nehaî, "Kûfe'ye ashâb-ı şecereden üç yüz, ehl-i Bedir'den ise yetmiş sahâbînin geldiğinden" bahsetmiştir. İbn Sa'd "Kûfe'ye gelen sahâbîler" başlığında yüz otuz kadar sahâbîye yer vermiştir.177 Bu sahâbîlerden bazısı hadis rivayetiyle meşhur olmuştur. Bunların en meşhuru şüphesiz Abdullah b. Mes'ûd'tur. O, Kûfe'yi ilmî bakımdan ihya etmiştir. Hz. Peygamber'le uzun yıllar birlikte olmasına rağmen yaklaşık sekiz yüz kırk hadis rivayet etmiştir. Talebelerine de çokça hadis rivayetinden kaçınmalarını tavsiye ederek "her işittiğini rivayet etmesi kişiye günah olarak yeter" demiştir.178 Kendisinden Ebû Mûsâ, Câbir b. Abdillah, Enes b. Mâlik, İbn Ömer, İbn Abbas, Alkame, el-Esved, Mesrûk, Kadı Şurayh, İbn Ebî Leylâ gibi isimler hadis nakletmiştir.179

Kûfe'de yaşayan meşhur râvî sahâbîler, Huzeyfe b. el-Yemân, (ö. 36/656) Habbâb b. Eret, (ö. 37/657) Ammâr b. Yâsir, (ö. 37/657) Sehl b. Huneyf, (ö. 38/658) Ali b. Ebî Tâlib, (ö. 40/661) Karaza b. Ka'b, (ö. 40/661) Ebû Mûsâ el-Eş'arî, (ö. 42/662) Muğîre b. Şube, (ö. 50/670) Cerîr b. Abdillah, (ö. 51/671) Sa'd b. Ebî Vakkâs, (ö. 55/675) Semure b. Cündüb, (ö. 59/678) en-Numan b. Beşîr, (ö. 64/683) el-Berâ b. Âzib'tir. (71/690?)180

Rivayet sayısı bakımından Hz. Ali ve Ebû Mûsâ öne çıkmaktadır. Hz. Ali'den 586, Ebû Mûsâ'dan ise 360 hadis nakledilmiştir. Hz. Ali, İbn Mes'ûd'la beraber Kûfe'nin diğer merkezlerden farklı bir yapıya sahip olmasında etkili olmuştur. Kur'an, hadis, fıkıh alanlarında kendisinden sonrakileri etkilemiştir. Hz. Ali Hz. Peygamber'den, Hz. Ebûbekir'den, Hz. Ömer, Mikdad b. Esved ve Hz. Fatıma'dan hadis aktarmıştır. Kendisinden İbn Mes'ûd, Ebû Hureyre, Berâ b. Âzib, Ebû Saîd el-Hudrî gibi sahâbîler ve tabiînden Zerr b. Hubeyş,(ö. 82/701) İbn Ebî Leylâ,(ö. 82/701) Ebû Vâil,(ö. 83/702) Şa'bî (ö. 103/721) gibi pek çok isim rivayet etmiştir. Hz. Ali hadis rivayetinde titiz

177 Kahraman, Kûfe, s. 241; İbn Sa'd, Tabakât, VI, 9. 178 Kahraman, Kûfe, s. 246; Zehebî, Tezkiratü'l Huffâz, I, 14. 179 İbn Hacer, Tehzîbü't Tehzîb, VI, 24.

35

davranmış ve bu yaklaşımını "hadisleri aranızda müzakere ediniz. Bunu yapmazsanız hadisler yok olup gider" diyerek ifade etmiştir.181

7.2. Tâbiûn nesli

Kûfe'de tâbiûn neslinde muhadramûndan olup Kûfe'ye yerleşen ve "sika" olduğuna ve "az rivayet" ettiğine değinilen ancak hsystı hakkında detaylı bilgi bulunmayan pek çok isim vardır. Kabîsa b. Bürme el-Esedî, Abdullah b. Mirdâs el-Muhâribî, el-Heysem b. Şihâb es-Sülemî bunlarından birkaçıdır. Bu isimler yanında vefat tarihi bilinen ve Kütüb-i Sitte'nin bir veya birkaçında hadisi bulunan pek çok isim vardır. Bunların meşhurları, Alkame b. Kays, (ö. 62/681) Mesrûk b. el-Ecda', (ö. 63/682) Amr b. Meymûn, (ö. 74/693) el-Esved b. Yezîd, (75/694) Şurayh b. el-Hâris, (ö. 78/697) Abdurrahman b. Ebî Leylâ, (ö. 82/701) Süveyd b. Ğafele, (ö. 82/701) Kays b. Ebî Hâzım, (ö. 84/703) Zerr b. Hubeyş, (ö. 82/701) Ebû Vâil, (ö. 83/702) Saîd b. Cübeyr, (ö. 95/714) İbrahim b. Yezîd en-Nehaî, (ö. 96/715) Âmir b. Şerâhil eş-Şa'bî'dir.182 (ö. 103/721) Kûfeli tâbîlerin hadis aktardığı isimlere bakıldığında Hz. Ömer, Hz. Ali, İbn Mes'ûd, Hz. Ayşe, Câbir b. Abdullah, İbn Abbas'tan rivayet noktasında birleşildiği görülmektedir. Ayrıca Kûfeli tâbiîn muhaddislerin büyük kısmının fıkıh bilgisiyle de temayüz etmiş olması dikkat çeken bir husustur. Kûfeli muhaddislerin hadis rivayetine yaklaşımında Hz. Ömer, Hz. Ali ve İbn Mes'ûd'un tavırları etkili olmuştur. Nitekim bu isimler çok hadis rivayetinden kaçınmayı ve rivayette ihtiyatı elden bırakmamayı öğütlemişlerdir. Onlardan hadis aktaran Kûfeli râvîler de bu yaklaşımdan etkilenmişlerdir.183

181 Hz. Ali hakkında detaylı bilgi için bknz. İbn Sa'd, Tabakât, III, 19; Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdad,

I, 133; İbn Hacer, el-İsâbe, IV, 464; Ethem Ruhi Fığlalı, "Ali", DİA, II, 371-374.

182 Bu isimler hakkında toplu bilgi için bknz. Kahraman, Kûfe, s. 275-302. 183 Kahraman, Kûfe, s. 385-389.

36

7.3. Sonraki nesiller

Kûfe, hicrî ikinci asırda meşhur muhaddislere ev sahipliği yapmıştır. İkinci asrın meşhur Kûfeli muhaddisleri, Amr b. Mürre, (ö. 116/734) Mansûr b. Abdillah es-Sülemî, (ö. 132/750) Süleyman b. Mihrân el-A'meş, (ö. 148/765) Mis'ar b. Kidâm, (ö. 155/772) Süfyân b. Saîd es-Sevrî, (ö. 161/778) Zâide b. Kudâme, (ö. 161/778) İsrâil b. Yûnus b. Ebî İshâk es-Sebîî, (ö. 162/778) el-Hasan b. Salih b. Hayy, (ö. 169/786) Yahyâ b. Zekeriyya b. Ebî Zâide, (ö. 182,798) Yahyâb. El-Yemân el-İclî, (ö. 189/805) Ebûbekir b. Ayyâş, (ö. 193/809) Hafs b. Ğıyâs, (ö. 196/812) Vekî b. el-Cerrâh'tır. (ö. 197/812)

Kûfe ilk üç asırda pek çok siyasî karışıklığa şahit olmakla birlikte tefsir, hadis, kıraat, fıkıh ilimlerinin nüvesini teşkil edecek isimler yetiştirmiştir. Dönemindeki diğer ilim merkezleriyle kıyaslandığında, telifte bulunmuş hadisçiler sıralamasında Kûfe Bağdad ve Basra'dan sonra üçüncü sırada gelmektedir.184 Kûfe'nin bu temayüz eden konumu telif edilen eserler üzerinde de görülmektedir. Hicrî I. asrın sonları ve II. asrın başlarında Şa'bî'nin el-Meğâzî, el-Ferâiz, el-Kifâye fî'l ibâdeti ve't tâ'a ve Ebû İshâk es- Sebîî'nin el-Meğâzî eserleriyle ilk ürünlerini veren Kûfe medresesi Süfyân es-Sevrî ve Zâide b. Kûdâme'nin eserleriyle büyük mesafe kat etmiştir.185 Kûfe, hadis klasikleri olan ca'mî, müsned, musannef türü eserlerin çokluğu bakımından Bağdad'ın peşinden ikinci sırada gelmektedir. Kûfe, hicrî üçüncü asrın ortasında kurulan Bağdat'ın ilmî gelişimine katkı sağlamıştır. Bağdat'ın kısa sürede geldiği ilmî seviyeyi büyük ölçüde Kûfe'ye borçludur. 186

184 Kahraman, Kûfe, s. 394; Kemal Sandıkçı, İlk Üç Asırda İslam Coğrafyasında Hadis, s. 477. 185 Kahraman, Kûfe, s. 394; Fuat Sezgin, GAS., Leiden: 1967, I, 277.

37