• Sonuç bulunamadı

4.BÖLÜM: KIRGIZİSTAN’ IN KISA ANALİZİ 4.1.Kısa Tarihçes

4.2. Jeopolitik Yapısı

Kırgızistan önemli bir ülkedir. Bunun için ait olduğu Orta Asya havzasında değerlendirilmek zorundadır. Kırgızistan, tarihi, coğrafi, ekonomik ve kültürel olarak diğer Orta Asya devletlerinin de dahil olduğu bütünlüğün parçasıdır.

19. yüzyıldaki İngiliz İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasındaki “Büyük Oyun”138 21.yüzyılın eşiğinde “Yeni Büyük Oyuna” dönüşmüştür. Orta Asya devletleri İslam medeniyetinin beşiği olmuştur. Bölgede yaşayan

136 Turgut Demirtepe, “Demokrasi ve İstikrar Arayışında Bir Ülke: Kırgızistan”, USAK Stratejik Gündem, http://www.usakgundem.com, 18 Mayıs 2009.

137 Zaman Gazetesi, 3 Kasım 2000.

138 19. yüzyılda Orta Asya odaklı Rus-İngiliz çekismesini ifade eden bir terimdir. Rusya’nın amacı, hammadde ihtiyacını karsılayacağı, ürettiği malları satabileceği pazarlar elde etmek ve Hindistan’a uzanan stratejik bir mevki kazanmak; İngiltere’nin ise, Hindistan’ı koruyabilmek maksadıyla tampon bölge oluşturmak gayesiyle Orta Asya’yı ele geçirmektir. Bu bağlamda karşılıklı Rus-İngiliz hamlelerini içeren strateji hareketleri “Büyük Oyun” olarak isimlendirilmektedir. Timuçin Kodaman, “Türkistan Üzerinde Çin Halk Cumhuriyetinin Rusya Federasyonu ve Amerika Birleşik Devletleri İle Olan Rekabeti”, Süleyman Demirel Üniversitesi, İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi, 2008, Cilt 13, Sayı 1 s.335-350.

Müslümanların büyük çoğunluğu Sünni’dir ve demokrasi ve özgürlüğün bilinmediği Sovyet döneminde halklar arasında yaratılan ihtilaflar arasında bölge halkları kimliklerini yeniden aramaktadırlar. Orta Asya Doğu-Batı ve Kuzey-Güney arasında bağ kuran bir köprü hüviyetindedir ve bu konumunu giderek güçlendirmektedir. Orta Asya bölgesi iki büyük güç olan Çin ve Rusya arasında yer almaktadır. Çin ve Özbekistan arasında yer alan Kırgızistan ise jeopolitik olarak kilit konumdadır. Ülke eski İpek Yolu üzerindedir. Aynı zamanda uluslararası uyuşturucu trafiğinin önemli bir geçiş noktasıdır139. Ayrıca İran, Pakistan, Hindistan gibi bölgesel oyunculara da komşu durumdadır. Diğer yandan, bölgesel güçler arasında yaşanan rekabet Orta Asya coğrafyasını günümüzde önemli bir jeopolitik bir bölgeye dönüştürmüştür. Bu bölge Avrasya coğrafyasının kalbi konumundadır.

Orta Asya petrol ve doğalgaz kaynakları açısından oldukça zengin bir ülkedir. Bölgede dünyanın büyük ekonomileri için çok değerli olan hidrokarbon kaynaklar kayda değer oranda bulunmaktadır. Dünyanın ikinci büyük ekonomik gücü olan Çin bu ithal enerjiye ihtiyaç duymaktadır ve dünya piyasasının hakim gücü olan ABD ise Ortadoğu, Kuzey Afrika, Batı Afrika, Latin Amerika ve Doğu Asya gibi bölgelerle birlikte petrol ulaşımının uluslararası ticaret yollarını kontrol etmektedir. Bu sebeple, Orta Asya enerji kaynakları başka bir dış oyuncu olmadan kıtalar arası boru hatlarıyla taşınabilme olanağı olması nedeniyle Çin ve hatta İran için daha elverişli konumdadır140. İşte bu noktada Kırgızistan enerji kaynaklarına sahip diğer Orta Asya

ülkeleri ile Çin arasında stratejik ve jeoekonomik bir geçiş ülkesi konumunda bulunmaktadır. 2005 yılının başında faaliyete geçen Kazakistan-Çin transit petrol boru hattı bu açıdan değerlendirilmelidir.

4.000.000 kilometre karelik yüzölçümü ile Orta Asya jeostratejik açıdan da kendine özgü bir yapısı vardır. Hemen hemen tüm bölge Sir Halford Mackinder’in

139 Zhitao, a.g.m., s.2.

140 Bahram Amirahmadian, “Geopolitical, Geo-strategic and Eco-strategic Importance of Central Asia”, http://www.int-politics.com/Articles/No1/Geopolitical,%20Geo-strategic%20and%20Eco- strategic%20Importance%20of%20Central%20Asia.pdf

Kalpgah Teorisiyle141 örtüşmektedir. Dolayısıyla, savunma ve taarruz harekâtları için elverişli şartlar sağlamaktadır. Bu bölge gerek deniz jeostratejik alanı (ABD ve NATO’daki müttefikleri ve aynı çizgideki SEATO ve CENTO) gerekse karasal jeostratejik alan (SSCB ve Varşova Paktı üyeleri) bağlamında stratejik bir bölge idi142.

Yaklaşık olarak bölge topraklarının üçte biri 40.kuzey enleminin üzerinde yer almaktadır. Orta Asya Cumhuriyetleri güneyde Köpet Dağ sıradağları ve doğuda Kırgızistan’ın da bulunduğu Tanrı Dağları ve Pamir Dağları arasındadır. Bu dağ silsilelerinin geçilmesi güçtür ve yollar yüksek geçitlerden ve dar vadilerden geçmektedir. Orta Asya’nın en güney noktası olan Kuşka’dan Afganistan’a dar bir yol bulunmaktadır. Bölge ile Afganistan arasındaki yolcu ve ticari malların geçişi ve taşınması bu yol vasıtasıyla yapılmaktadır143.

Orta Asya’nın günümüzdeki sınırları 1924 yılında çizilmiştir. Her ne kadar bu sınırların etnik temele dayandırıldığı iddia edilse de etnik grupların iç içe geçmesi nedeniyle sınırların doğru biçimde belirlendiğini ifade etmek mümkün değildir. Orta Asya devletlerinin mevcut sınırları ne coğrafi, ne tarihi ne de etnik faktörleri yansıtmaktadır. Örneğin; Sirderya Vadisi Kırgızistan’da Özbek nüfusun yoğun olarak yaşadığı Oş Bölgesinden başlayarak Özbekistan’da Fergana’ya girmekte, sonra Tacikistan’da Hocent’e, daha sonra yine Özbekistan’a girerek Kırgızistan’da

141 Teorinin kurucusu İngiliz Profesör Sir Halford Mackinder’dir (1861-1947). Mackinder 1904'te yayınladığı “The Geographical Pivot of History -Tarihin Coğrafi Esasları” adlı eserinde, yalnız deniz gücüyle dünyaya hakim olmanın mümkün olunamayacağını, ulaşım imkanlarının gelişmesi nedeniyle kara kuvvetlerinin etkisinin artırdığını ve büyük bir kıtasal güçle, ileri sanayiye sahip bir kıyısal gücün okyanuslara da açılabilecek şekilde birleştiği takdirde, dünyaya egemen olabileceğini belitmiş ve tarihi bir bakıma deniz ve kara güçlerinin mücadelesi olarak tanımlamıştır. Mackinder'e göre Asya, Avrupa ve Afrika, “Dünya Adası” nı oluşturur. Batıda Volga, doğuda Sibirya, güneyde Himalayalar, kuzeyde Buz Denizi arasında kalan bölgeyi “Heartland” (kalpgâh) veya merkez bölgesi olarak kabul etmiş, daha sonra teorisini geliştirerek Avrupa Rusya'sını da tamamen merkez bölge içerisine dahil etmiştir. Kara Hakimiyet teorisi;

- Doğu Avrupa'ya hakim olan merkez bölgesini kontrol eder, - Merkez bölgesine hakim olan dünya adasını kontrol eder, - Dünya adasına hakim olan dünyayı kontrol eder şeklindedir.

http://www.habusulu.com/makale56.htm, 17 Haziran 2009 ve Halford John Mackinder, “The Geographical Pivot of History”, Royal Geographical Society, 1904.

142 Amirahmadian, a.g.m., s.11. 143 Amirahmadian, a.g.m., aynı yerde.

son bulmaktadır. Bu durumda Orta Asya ülkelerinin birinden diğerine geçiş için en az iki ülke üzerinden geçmek gerekmektedir. Yani, Özbekistan’ın başkenti Taşkent’i Özbek vilayeti Fergana’ya bağlayan en kısa yol Tacikistan’dan (Kokant) geçmekte, aynı şekilde Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’yi Kokant’a bağlayan yol Özbekistan’dan, Horog’a bağlayan yol ise Kırgızistan’dan geçmektedir144. Bu coğrafi sınır karmaşıklığı Kırgızistan topraklarında konuşlanan ve Kırgız siyasetinde etkin dış güçlere Orta Asya coğrafyasında stratejik üstünlük sağlamaktadır.

Ekonomik kalkınma için doğal kaynakları ve teknolojisi bulunmayan Kırgızistan, jeopolitik konumunu kullanarak kazanç elde etmeye çalışmakta ve bu vasıtayla üzerindeki siyasi baskıları dengelemeye çalışmaktadır. Kırgızistan bu fırsatı Afganistan operasyonu sayesinde elde etmiştir. Afganistan’a yapılan müdahale sırasında Özbekistan ve Kırgızistan kendi toprakları üzerinde ABD ve koalisyon güçlerine askeri üs tahsis etmiştir. Daha sonra ise Kırgızistan Rusya’ya da aynı imkanı tanımıştır. Dolayısıyla aynı anda hem ABD hem de Rus üssüne ev sahipliği yapmış tek ülkedir145.