• Sonuç bulunamadı

Ingres’nin Kemanı

2.4. DİNSEL İKONLAR VE AVANGARD YARATICILIK

2.4.2. Ingres’nin Kemanı

Frantisek Drtikol gibi Man Ray’in de kadınlara fotoğraflarında özel bir yer ayırdığı bellidir. Fakat kadın çıplaklığını Drtikol’den çok farklı kullandığını da fark ederiz. Bu anlamda Man Ray için kadının en büyük ilham kaynağı olduğunu söylersek sanırız yanılmış olmayız. O, 1933 tarihli “Monument a de Sade” (Sade’ye Anıt) adını taşıyan ünlü fotoğrafında, bir kadının kalçasını, ters bir haç biçimi çerçevesinde görüntülemiştir (Fot:79). Bu onun, hem kadına verdiği önemi hem de döneminin özelliklerini yansıtması açısından önemli bir çalışması olmuştur. Fotoğrafa adı konulmuş olan “Sürrealistlerin büyük hayranlık duyduğu Marquis

Donatien Alphonse François De Sade’nin (1740-1814) yazılarındaki sosyal distorsiyonlar, temelinde onun görüntüleriyle benzerlikler göstermektedir.”215

Anne ve babası Rus göçmenleri olan Man Ray (1890-1976), 27 Ağustos 1889 Amerika'nın Pensilvanya eyaletinde doğmuştur. Aslında kullanım ve telaffuz zorlukları nedeniyle ismini değiştirmeden önce onun asıl adı Emanuel Radnitsky'dir. Man Ray bugünkü ününü fotoğraf çalışmalarına borçlu olsa da, o aynı zamanda bir ressam, tasarımcı, heykeltıraş, film yapımcısı ve yazardır da. Hatta 1897-1910 yıllarında ilk sanatsal çalışmaları resim üzerine olmuştur. Bu dönemde Henry Matisse, Paul Cezanne, Pablo Picasso gibi ressamların da eserlerinin sergilendiği Galeri 291 ile Alfred Stieglitz'in Amerika'ya taşıdığı modern Fransız sanatının etkilerini resimlerinde görmek olanaklıdır.216

1913 yılında Alfred Kreymbery ile birlikte kurdukları atelyede çalışmalarını sürdüren Man Ray 1914 yılında ise yaşamını tamamen değiştirecek bir karar verir ve Belçikalı yazar Donna Lecoir ile evlenir. Donna ona Boudlaire ve Rimbaud'nun kapılarını açacaktır. İlk kişisel resim sergisini 1915 yılında New York’ta Charles Daniel’in galerisinde açan Ray, aynı yıl Dadaizmin en önemli isimlerinden Marcel Duchamp tanışır ve Duchamp onu montaj ve kolaj konusunda destekler. Bu dönem, ilk değişimler resimlerinde görülür. Önce soyut resme, daha sonra da gerçek nesneleri de kullanarak soyut tasarımlara yönelir. Fotoğrafa da aynı yıllarda, resim ve tasarımlarının reprodüksiyonlarını yapmak için başlar, daha sonra fotoğrafı başlı

215 Kirsten Hoving Powell, “Le Violon d'Ingres: Man Ray's Variations on Ingres, Deformation,

Desire and de Sade”, Art History, Volume: 23, Issue: 5, 2000 s:772

216 A New History of Photography, a.g.e., s:442-443;

başına bir anlatım aracı olarak kullanır. Ray, 1921’de Paris’e taşınır ve hayatını profesyonel moda ve portre fotoğrafçılığından kazanmaya başlar. Ama bu arada daha yaratıcı işlerin de peşine düşmüştür. İki savaş arası dönemde, en ünlü fotoğrafçılar arasına girer. Tristan Tzara, Andre Breton, Paul Eluard, Max Ernst, Aragon ile dostluklar kuran Ray, onların toplantılarına katılır. Ray bu dönem, kendi entelektüel çevresinin portrelerini çeker. Portresini çektiği sanatçılar arasında Breton, Joyce, Eliot, Schoenberg, Matisse, Ernst, Artaud, Stein, Brancusi ve Hemingway vardır.217

Man Ray kubist yönelimleri ve geometrik biçimleri bu döneminde sıklıkla kullanacak, böylece geleneksel sanata bağımlılıktan kurtularak sınırlarını genişletecektir. Kübist, dadaist ve sürrealist sanat akımlarına dahil olan Ray, fotoğrafa yeni teknikler kazandırmıştır.218 Ray, Paris’e taşındıktan bir süre sonra ilk Rayogram’ını yapar. Paris’teki ilk uluslar arası Dada gösterisine ve 1925’te de yine Paris’te düzenlenen ilk Sürrealist gösterilerine katılır. 1932 yılında çalışmaları New York’taki Julien Levy Galeri’de büyük bir sürrealist serginin içinde sergilenir. Nazi işgalinden önce 1940 yılında Paris’ten ayrılır ve Hollywood’a yerleşir. Burada bir yandan kendi sanatsal çalışmalarına devam ederken diğer yandan eğitim vermiştir. Man Ray 1951 yılında tekrar Fransa'ya döner. Üretim sürecinin yavaşladığı, sunum sürecinin hızlandığı bir dönemde dadaist ve gerçeküstü akımın öncüleri ile beraber birbiri ardına sergilere katılır. Albümleri piyasaya çıkar ve sayısız onur ödülü alır. 18 Kasım 1976'da Paris'te ölür.219 O, sanata bakışını söylediği şu cümle ile özetlemektedir; "Eğer mükemmeliyet ya da orjinallik arasında bir seçim yapmak

zorunda kalsaydım, orjinali seçerdim." 220

Rosalind E. Krauss, “The Photographic Conditions of Surrealism” başlıklı ünlü makalesinde, Florence Henri’nin 1928 tarihli özportresi ile Man Ray’in 1933 tarihli “Monument to de Sade” fotoğraflarını karşılaştırmış ve bunun yanı sıra Ray’in bu çalışması üzerinde bir takım açıklamalarda bulunmuştur. Ona göre fotoğrafik öznenin başka bir çerçeve ile tutsak edilmesini konu alan bu çalışma cinsel bir anlama sahiptir. Şöyle der Krauss; “Man Ray, haç işaretini ters çevirerek onu fallus

217 http://www.fotografya.gen.tr/issue-15/uzaklardan15.htm 218

http://ilef.ankara.edu.tr/fotograf/yazi.php?yad=9750

219 Devrim Koç, Fotoğrafya Sanal Fotoğraf Dergisi, Sayı: 5, http://www.fotografya.gen.tr/issue-

5/devrim.html; http://vision1.eee.metu.edu.tr/~metafor/galeri/20204manray.htm

figürüne dönüştürmüştür. O, cinsel zevk nesnesinin bir görüntüsünü, kutsal şeylere saygısızlığın Sade vari eylemin bir simgesiyle üst üste koymuştur. Diğer yandan bu görüntünün her iki tarafı da, içeren ve içerilen, çerçeve ve görüntü arasında karşılıklı yapısal bir ilişki göstermektedir. Öznenin kalçasındaki aydınlatmanın fiziksel yoğunluğu, görüntünün merkezinden hareket ederek bedeni belirsiz hale getirmiştir. Böylece bakışlar kenarlara kayana kadar ten, sayfaya benzer bir şekilde ayrıntılarını belirtmeden genel olarak tamamlanmış ve düzleştirilmiş olur.” Ona göre fiziksel

görünümün belirsizleşmeye başladığı yerde kullanılan “kavramsal işaret” ile bedenin görsel yoğunluğu belirginleştirilerek garanti altına alınmış, yapılan bu müdahale ile figürün şekli ve çerçevenin şekli arasındaki “morfolojik uyum” daha derin bir şekilde ortaya çıkartılmıştır. Ve son olarak Krauss kinayeli bir şekilde şöyle demektedir;

“saygısızlığın nesnesi asla daha içten tasvir edilemezdi.”221

Bu çalışmayla ilgili 2004 yılı gibi yakın dönemde ilginç bir tartışma olmuştur. Bu tartışmaya yer verilmesi, çalışmanın günümüzde bile hala sebep olduğu etkilerini değerlendirmek açısından önemlidir. Summer Ethics Institute’nün program direktörü ve aynı zamanda profesör olan Gordon Bearn, reklâm yapmak amacıyla Humanities Center’da öğrencilerden gelen ahlaki sorulara teşvik edeceğini umduğunu söyleyerek, Man Ray’in “Monument to de Sade” çalışmasının da yer aldığı bilgi veren broşürler dağıtmıştır. Bu görüntünün broşürlerde yer alması birçok tepkiye yol açmıştır. Cora Landis’e göre ters haçın içerisinde sunulmuş olan çıplak kadın kalçasını gösteren bu fotoğraf, dini anlama saygısızlıkta bulunmaktadır. Akabinde Landis, herkesin konuşmakta özgür olduğu kadar ibadet etmekte de özgür olduğunu söylemiş, aynı zamanda konuşma özgürlüğünün beraberinde ağır bir sorumluluk getirdiğinin altını çizmiş ve bu olayın saygı sınırını aşan bir durum olduğunu belirtmiştir. Benzer bir tavırla Amanda Jasinowski de, bu fotoğrafın bu broşürde kullanılabilmesi için bazı yerlerden izin alınması gerektiğini dile getirmiştir. Diğer yandan Gordon Bearn ise bu gibi eleştiriler karşısında, “her görüntü dini özelliklere

sahiptir” diyerek, broşürde yer alan Man Ray’in bu fotoğrafının “şehvet” ve “din”

arasındaki ilişkiyi gözden geçirmek için uygun bir görüntü olduğunu ifade eder. Ona göre “bu içerik ve biçimin bir sorunudur”. Bearn, haçın dini bir ahlak sistemine bağlı olduğunu, onun içinde yer alan görüntünün ise bedenle ilgili olduğunu, bazı Hıristiyan filozofların evlilikteki bedensel heyecanı nasıl sürdürdüklerini

221 Rosalind E. Krauss, The Originality of the Avant-Garde and Other Modernist Myths, Mit Pres,

sorabildiklerini, dolayısıyla bunun tartışılabilecek konulardan birisi olduğunu savunmuştur. Ona göre aynı zamanda bu, sanatçıların ifade özgürlüklerini temsil etmektedir. Diğer yanda, Man Ray çıplak bir kalçada bir haç keşfetmiştir ve bunu da Markiye bir övgü olarak kullanmıştır. Dolayısıyla bu ele alınması gereken ahlaki bir meseledir. Profesör sözlerine şöyle devam eder; kürtaj ya da ölüm cezasıyla ilgili ya da yaşamın amacı nedir gibi daha derin olan ahlaki sorulara din bir cevap vermekte ve insanı düşünmeye yöneltmektedir. Ayrıca, anlaşmazlık bu konular üzerinde düşünce ortaya çıkarmak için bazen gereklidir. Ek olarak şöyle der; “bazen insanları

bu meseleler hakkında düşündürmek için şok etmek zorundasınızdır”.222

Sonuç olarak bu çalışmanın aradan uzun bir zaman geçse bile yukarıdaki gibi ahlaki tartışmalara sebep olması, fotoğrafın gücünü bir kez daha ortaya koymaktadır. Ayrıca Man Ray’in bu fotoğrafı bir ikon haline gelerek bu tartışmaların odağında yer alabilmiştir. Fakat bütün bu ahlaki tartışmaların yanı sıra bu görüntü Man Ray’in form arayışlarından birisi olarak da görülebilmektedir. Zaman zaman her şeyin bir formalist araştırmanın konusu haline gelebildiğini unutmamak gerekmektedir. Fakat ikonografi dolayısıyla aşina olduğumuz ters çevrilmiş haçın Hıristiyanlık inancını reddediyor oluşunu bilmemiz bizim bu fotoğrafla hemen bir ortaklık kurmamıza sebep olmuştur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

DİN OLGUSU VE POSTMODERN YARATICILIK