• Sonuç bulunamadı

II. Dünya Savaşı’ndan sonra Yugoslavya’da oluşan gergin ortam şartları, savaş döneminde yaşananların bir sonucu olarak oluşmuştur. 1941 yılında Yugoslavya Almanya himayesi altına girmiş ve burada Bağımsız Hırvat Devleti’nin kurulması söz konusu olmuştur. Hırvatistan ile Bosna-Hersek toprakları üzerinde kurulan devletin sınırlarına Yugoslavya dâhil olmamıştır. Ancak Yugoslavya bu dönemde mihver devletlerin saldırılarına maruz kalmıştır. Bu süreç içerisinde İtalya Slovenya’nın güney kıyıları ile Dalmaçya kıyılarını işgal etmiştir. Bunun dışında İtalya’nın denetimi altına geçen Arnavutluk ise Karadağ ile Kosova’nın bir bölümünü kapsayacak şekilde büyümüştür. Ayrıca Sırbistan topraklarında Almanya’yı takip eden bir devlet oluşumu söz konusu olmuştur. 145

143 Erleta Gjejlani, Değişen Uluslararası Güvenlik Sistemi Bağlamında Yugoslavya’nın Dağılması ve

Kosova’nın Nihai Statüsü Sorunu, Uludağ Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Bursa, 2007, s. 36.

144 Tanıl Bora, a.g.e., s. 47. 145 Nesrin Kenar, a.g.e., s.58.

Hırvatistan ile Bosna-Hersek sınırları içerisinde kurulmuş olan Bağımsız Hırvat Devleti’nin nüfusunun yaklaşık %50’si Boşnaklar ile Sırplardan meydana gelmektedir. Bu devletin yönetimini Hırvat Ante Paveliç üstlenmiştir. 1941 yılında Almanya’nın Rusya’ya karşı açmış olduğu savaşta Hırvat Devleti Almanlara destek vermiştir. Yugoslavya’da ise Almanya’nın yapmış olduğu işgale karşılık Çetniklerden destek alınmıştır. Sırplar Almanlara direniş gösterirken, Bağımsız Hırvatistan Almanya ile birlikte hareket etmiştir. Bu esnada Çetniklerin başında Sırp Kralı tarafından atanmış Draja Mihayloviç bulunmaktadır. Londra’da yer alan sürgün krallık tarafından destek alan Çetnikler, Almanlara karşı direnmişler ve Çetnikler eski krallığı tekrar oluşturmayı planlamışlardır.146

Bu dönem içerisinde Almanlara karşı direnen bir diğer grup Partizan hareketidir. Partizan hareketinin başında Tito bulunmaktadır. Fakat Partizan hareketi Almanları ülkeden kovmak dışında Yugoslavya’da “Komünist Rejim”in hakim olmasını istemektedir. Bu sebeple bu grubun Almanlara karşı direniş göstermesi,Almanların Ruslara karşı yönelik birtakım saldırılar düzenlemesiyle başlamıştır. Yugoslavya’nın kurtuluşu sonrasında Partizanların ulusüstü bir yapı kurmak istemeleri, Komünist Parti tarafından destek görmelerine neden olmuştur.147

Alman işgaline karşı Mihayloviç kontrolündeki Çetnikler ile Tito kontrolündeki Partizanlar birleşmiştir. Ancak bu birleşmede, savaş sonrasında kurulacak düzenle alakalı ayrılıklar yaşanmaktadır. Bu sebeple bu iki grup başlarda Alman işgaline birlikte direnmiş olsa da belli bir süre sonra bu iki grubun arası açılmıştır. Partizanlar Komünist Yugoslavya’yı kurmayı hayal ederken, Çetnikler Sırp kontrolü altında bir devlet hayalini kurmaktadır. Bunun dışında İtalyan ve Almanların desteğiyle kurulmuş olan Bağımsız Hırvat Devleti, Hırvatlar dışındaki etnik gruplara yönelik olarak “etnik temizlik” yapmayı sürdürmüştür. Söz konusu temizlik kapsamında farklı etnik grupların bir kısmı ortadan kaldırılmaya çalışılmış, sürgün edilmeye çalışılmış ya da bunlar dışındakiler Katolik olmaya zorlanmıştır. 148

146 Nesrin Kenar, a.g.e., s.58.

147 İrfan Kaya Ülger, a.g.e., s. 47. 148 İrfan Kaya Ülger, a.g.e., s. 48.

Yugoslavya’nın kaderi II. Dünya Savaşı’nın nasıl sonuçlanacağıyla yakından ilgilidir. Savaşın sonunda mihver devletlerinin başarısızlık elde etmiş olmaları bu devletlerin katkısıyla kurulmuş olan Bağımsız Hırvat Devleti’nin varlığını sürdürmesini imkânsız kılmaktadır. Savaş sonrası Partizanlar ile Çetnikler arasındaki rekabette etnik gruplar ve ulusüstü komünist yapı kurmak isteyen Partizanlar etnik gruplardan daha fazla destek almıştır. Bunun nedeni ise, Çetniklerin Sırp üstünlüğünde olan bir Yugoslavya Krallığı kurmak istemeleri olmuştur.

İtalya’nın 1943 yılında teslim olması sonucunda Partizanlar İtalya’nın işgal etmiş olduğu bölgelerde yer alan silahları kontrol altına almışlardır. Ayrıca Almanya’nın savaşı kaybedeceğinin giderek belirginleşmesiyle birlikte İtalya ve Almanya yardımıyla ilerleyen Ustaşa birimleri Partizan hareketine katılmaya başlamışlardır. Savaş sonrasında yaşananlar sonucunda SSCB’nin ve İngiltere’nin Yugoslavya’nın geleceğini tayin etmelerini sağlamıştır. Söz konusu dönem içerisinde Amerika Birleşik Devletleri, Yugoslavya’ya ilgisi olmadığından dolayı bir müdahalede bulunmamıştır. Süreç içerisinde SSCB’nin Josef Stalin’i ile İngiltere Başbakanı Winston Churchill arasında “Yüzdeler Antlaşması” imzalanmış ve bu antlaşma Yugoslavya üzerinde de uygulanmıştır. Bu antlaşmaya göre Yugoslavya’nın yarısının batı, yarısının ise doğu kontrolü altında kalması kararlaştırılmıştır. 149

Tito yaşanan süreç içerisinde Ulusal Anti Faşist Konseyi (AVNOJ) adında bir yapı oluşturmuştur. Söz konusu bu yapı içerisinde Yugoslavya’da bulunan tüm etniklerin temsilcilerinin olmasını sağlamıştır. Tito, SSCB’nin yönetiminde olan Stalin’den destek almak istemiştir. Fakat Stalin İngiltere ile yapmış olduğu Yüzdeler Antlaşması sebebiyle bu isteğe karşı çıkmıştır. Bu durum Stalin ile Tito arasında anlaşmazlıkların çıkmasına neden olmuştur. Tito’nun desteğiyle kurulan AVNOJ’la birlikte Tito kendi hükümetini kurmuştur. Yapısal açıdan AVNOJ bünyesinde her milletin temsilcisinin bulunması, Yugoslavya’da her milletin çıkarlarının korunmasını sağlamıştır.

149 Tanıl Bora, a.g.e., s. 52.

1945 yılında Yugoslavya’daki Alman askerleri teslim olmuşlardır. Söz konusu süreç öncesinde Sovyet ordusu yardımıyla Tito Belgrad’a kadar ilerlemiştir. Bunun dışında İngilizlerin desteği ile birlikte Yugoslavya Krallığı’nda son başbakan olarak görev yapmıştır. Tito’nun son başbakan olmasından dolayı Yugoslavya’daki Çetnikler gerilemek zorunda kalmış ve Çetniklerin başındaki Mihayloviç Belgrad’dan çekilmek durumunda kalmıştır.150

Yugoslavya Krallığı Almanya’nın yenilmesi ve Yugoslavya’da bulunan Alman askerinin teslim olmasından sonra resmi şekilde 29.11.1945’teortadan kaldırılmıştır. Ayrıca daha önce yapılan seçimlere tek parti olarak katılan komünist parti temsilcileriyle birlikte Sosyalist Federal Yugoslavya Cumhuriyeti kurulmuştur.

2.3. Sosyalist Federal Yugoslavya Cumhuriyeti ve Tito