• Sonuç bulunamadı

İTTİHAT VE TERAKKİ’NİN İTTİHAD-I ANASIR’A BAKIŞ

2.3. II MEŞRUTİYET’TE İTTİHAD-I ANASIR ÜST KİMLİĞİ İLE ULUS İNŞAS

2.3.5. İttihad-ı Anasır’ın Toplumsal Hareketlerdeki Yer

Toplanma ve miting haklarına insanın doğal hakları ve meşrutiyetin de gerekliliklerinden olmasına rağmen, II. Meşrutiyet’in en önemli sıkıntılarından biri olan asayişle alakalı olarak pek sıcak bakılmamıştır.286 Bu sıkıntıların farkında olan Hüseyin Hilmi Paşa hükümeti toplantı ve mitinglere dair düzenlediği bir kanun teklifi287 ile resmi izin belgesi haricinde toplantı yapılmasına izin verilemeyeceğini ilan etmiştir.

281 Osmanlı bayrağının tahkir (hor görme) edilmiştir. Bu mesele hakkında elde edilen bilgiden ulaşılan

neticeye göre: Pazar günü akşamı 22 yaşında Koçopapa İştiriyo sarhoş olduğu halde Siroz belediye kahveleri mevkiindeki çalgılı kahveden gelir. Kapı önünde bulunan bayrağı alarak yırtar atar. Ve ayağı altında çiğnemeye başlar.” Bunu gören polis müdahale eder. Tutuklayıp hükümet dairesine sevk eder. Tanıdıkları sarhoş olduğu için tahliyesini istemişler ama bu kabul edilmemiştir. Türk, Rum, Bulgar vesair vatandaşlar olayı haber alınca bunun Osmanlılık namına büyük bir hakaret olduğunu beyan ederek binlerce imza ile Mahmut Şevket Paşa’ya telgrafla müracaat etmişler ve İstanbul’daki Divan-ı Harb-ı Örfice layık görülen cezanın verilmesini istemişlerdir. Olay bundan ibaret olup bunun vatandaşlar arasında hiçbir ihtilaf yaratmadığı bildirilmiştir.

282 “Osmanlı Bayrağı”, Tanin, 29 Haziran 1909. 283 “Bayrak Meselesi”, İkdam, 2 Teşrinievvel 1909. 284 DH.MKT., 2749/96. (21 Şubat 1909).

285 DH.MKT., 2749/96. (24 Şubat 1909). 286 Sancaktar, a.g.e., s.172.

Düzenlenen toplantılarda ittihad-ı anasır ruhu toplum içinde canlandırılmaya çalışılmıştır. Osmanlı’daki çeşitli anasırın birlikteliği için önceki gün Beyoğlu’nda bir toplantı yapıldı.(15 Ağustos 1909) “Öncelikle ittihad-ı muhtelife-i Osmaniye’nin

fikri istiklal ve muhtariyeti katiyen red edilerek makam-ı hilafet ve saltanat etrafında yekvücud olmak üzere manen ve madden birleşmeleri madde olup bu esası kabul ettikten sonra bununla kabil-i telif metalib hususiye-i meşruaları varsa onların temini cihetlerinde aranması kaidesi kabul edilmiştir.” Bunun için tüm dikkat ve

çalışma mesaisinin iktisadiye ve siyasiye alanına verilerek, ittihad-ı anasır bu vesile ile gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.288 İttihad-ı anasır vurgusunda genelde

gayrimüslimlerden bahsedilmesinde dikkat çeken bir durum vardır. Ermeni, Rum, Bulgar, Sırp, Musevi vs. diğer unsurların karşısında Laz, Kürt, hatta Arap unsurlar daha içselleştirilmiş durumda görülmektedirler. Bazı haberlerde bu husus açıkça görülmektedir. Bu toplantıdan kısa bir süre sonra Üsküp’te ittihad-ı anasırı temin maksadıyla anasır-ı muhtelifeden oluşan bir komisyon kurulmuştur.289

Müslüman Türk aydınlar Osmanlıcılığa kendi ideolojik anlayışları gibi dört elle sarılmışlardır.290 İttihad-ı anasırın sağlanabilmesi için pek çok adım atılmıştır. Örneğin; II. Meşrutiyet tiyatro tarihimizin en canlı günleri olarak dikkati çekmektedir. Siyaset günlük yaşamla bütünleşmeye çalışırken, adaleti, müsavatı, uhuvveti, hürriyeti tanımaya çalışan Osmanlıların özgürlük sarhoşluğu içinde politik bir tiyatro anlayışı gelişmiştir. İttihat ve Terakki’nin ilkelerine inanan kitleler yöneticilerin de yönlendirmesi ile salonları doldurmuşlardır.291 II. Meşrutiyet’in güçlendirdiği siyasal ortam, tiyatronun politika ile iç içe oluşunu pekiştirmiştir.292 II. Meşrutiyet’i var eden ulusçuluk ideolojisinin etkisi ile, ilgili olsun olmasın, hemen bütün piyeslere “milli” sıfatı yakıştırılmıştır.293

288 “İttihad-ı Anasır”, İkdam, 17 Ağustos 1909. 289 “İttihad-ı Anasır”, İkdam, 14 Eylül 1909.

290 Karpat, Osmanlı’da Değişim, Modernleşme…, s.37. 291 Sevinçli, a.g.m.,s.144.

292 Sevinçli, a.g.m., s.149.

293 Efdal Sevinçli, “II. Meşrutiyet Döneminde Siyasal/Belgesel Tiyatro ve İlginç Bir Yazar Örneği:

Doktor Kamil Bey ve Oyunları”, II. Meşrutiyet’i Yeniden Düşünmek, Derleyen: Ferdan Ergut, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 2010, s.146.

Ülkemizde belgesel/siyasal tiyatro294 ile II. Meşrutiyet döneminde tanışılmıştır: bazıları eski yönetime duyulan öfkeyi, bazıları İttihat ve Terakki üyelerinin çektiği sıkıntıları anlatmıştır, meşrutiyet övülmüş, 31 Mart Olayı ise yerilmiştir.295

Mitingler; ittihad-ı anasır ruhunu canlandırmak için avantaj olarak değerlendirilmektedir. Örneğin, Bursa Yeşil mevkiinde ittihad-ı anasır önemine ve vatanın bütünlüğü için bu birlikteliğin gerekliliğine dair büyük bir miting düzenlenmiştir. Ziraat ve Amelliyat Mektebi Müdürü ile Taşnaksutyun Reisi’nin konuşma yaptığı ve çok alkışlandıkları bu mitinge pek çok Osmanlı unsuru katılım göstermiştir. Benzer bir miting Tekfurdağı’nda da gerçekleştirilmiş ve bu mitinge de katılım yüksek olmuştur.296 Korşo’da benzer bir miting düzenlenmiş ve meydanda binlerce kişiye bir nutuk verilmiş ve diğer unsurlarda burada hazır bulunmuştur. Çeşitli halkların reisleri (Rum metropolidi, Rum, Bulgar, Ulah, Sırp vs.) de konuşma yapmışlar ve haberden anlaşıldığı kadarı ile halk arasında ciddi heyecan yaratmışlardır.297 Dini liderler özellikle gayrimüslim tebaa arasında sağlanması arzulanan birlik için son derece önemlidir. Bu yüzden İttihat ve Terakki de dini liderler ile aradaki ilişkiyi geliştirmeye çalışmaktadır.298 Anadolu’da ittihadın sağlanmasına bir örnek de Çorlu’dan verilebilir. “Haziranın 21. Pazar günü

Çorlu’da Osmanlı anasır-ı muhtelifesi tarafından tayin edilecek üçer vekil hürriyet kulübünde ictima ederek Osmanlı ittihadını teminen daima bir cemiyet vücuda getirmişler ve mukarrerat-i ibtidaiyyeyi umumun hüsnü kabulüyle imza etmişlerdir”.299

294 Siyasal/belgesel tiyatro 20. yüzyılın bir buluşu ve uygulamasıdır. Özellikle Sovyetlerde politik

tiyatro /devrimci tiyatro sosyalizmi, komünizmi kitlelere öğretirken sahneyi siyasal bir alan olarak gören bir anlayışa da yardım etmiştir.

295 Sevinçli, a.g.m., s.151.

296 “İttihad-ı Anasır”, Tanin, 16 Temmuz 1909. “…İttihad-ı anasır mesele-i mühimmesi hakkında

teşebbüsatı lazıma ittihazı için Selanik’de teşekkül eden (oluşan) komisyon şehri mezkurede mevcud olan anasır-ı muhtelifeye mensub kulüplerin her birinden üçer imza tayini için kulüblere tahrirat-i müracaat eylemiş ve mezkur kulüpler tarafından hemen imzaların intihab ve tayinine mubaşeret olunmuşdur. İntihab olan azalar Temmuzun Birinci Çarşamba günü saat 12’de Birinci İctimai akd edeceklerdir. Tekfurdağı’ndan alınan bir telgrafta, dün akşam Kalunmaz’da anasır-ı muhtelifeden mürekkeb bir miting akd edildiği ve daima vatan-ı mukaddesin terakki ve tealisi uğrunda iştigal etmek üzere bir heyet-i müttehide (birleşik heyet) teşkil edildiği bildirilmiştir.”

297 “İttihad-ı Anasır”, Tanin, 16 Temmuz 1909.

298 “İttihad-ı Anasır”, Tanin, 23 Temmuz 1909. Buradaki haberde dini reisler ile pek çok itibarlı

kişinin Pendik İttihat ve Terakki Kulübüne davet edildiği duyurulmaktadır.

İttihatçılardan Talat Bey’in Rum vatandaşları ahali merkezi kulübünde unsurların ittihadı ve Türkiye toprağında kardeş gibi yaşayan cinsleri yekdiğerine rabt eden tarihi ve içtimai sebepler hakkında bir konferans vermiştir. Bu memleketin sükun ve saadetinin ittihad-ı anasır programında olduğunu belirtmiştir. Meşrutiyetin ilanının amacı yalnız istibdadın kaldırılması değil aynı zamanda “hakimiyet-i

milliye”nin tesisi300 ve vatandaşların eşitlik esasına göre hukuksal yapının yerleştirilmesi olarak belirtilmiştir. “Vatandaşların ‘vahdet-i fikriye ve Osmaniye’

etrafında birleştirilmesi meşrutiyetin amaçlarındandır ve memleketin selameti için şarttır. Vatandaşlar birbirine şiddetle ihtiyaç duyar. Birinin felaketi diğerini de etkiler. Trablugarb’da İtalyanların başlattığı savaş neticesinde ‘Rum vatandaşlarımız dahi’ vatan karşı büyük alaka gösterip hepsi ittihada doğru gösterdikleri girişim takdire şayandır”.301

1911 yılında gazete haberlerinin yoğunlaştığı konular, ittihad birliği için, Rumların ittihad anlayışına yakın olmalarına daha fazla ihtiyaç olduğunu düşündürmektedir. Talat Bey’in Rum vatandaşlara konferans vermesi, Rum vatandaşlarının dikkatini çekebilmek için açık mektup302 yayınlanması mevcut ortamda Rumların zihinlerine ittihad fikrinin yerleştirilmesi gerekliliğini hissettirmektedir. Rum gazeteleri de bir ittihad-ı anasır meselesinden bahsetmektedirler. Diran Kelekyan’a göre bu meselede büyük şehirlerden bahs etmek ikinci planda kalmalıdır; çünkü oralarda kulüpler var, her cemiyetin ileri gelenleri var, konferanslar tertip ediliyor. Ama kazalarda, köylerde ve özellikle Rumeli’den bahsetmek gerek. Osmanlının ekseriyetini bu sınıf teşkil ediyor. Dostluk en ziyade onlar arasında olmalıdır. İstanbul, Selanik, Bursa gibi yerlerde bu tesis edilebilir. Taşradaki ileri gelenler öğretmenler ve din adamlarıdır. Onlar anasıra fevkalade tesir edebiliriler. Şimdiye kadarki teşebbüsatta buna pek az önem verilmiştir. Bazı işlerin muallakta kalması taşradaki tesirden kaynaklanıyor ve bu da

300 Bunun önemini Diran Kelekyan şöyle anlatmaktadır: “33 sene önce neşr edilen Kanun-u Esasi

üzerinde yapılması gereken değişiklikler hem Meclis-i Mebusan hem de daha sonra Meclis-i Ayan’da yapılan görüşmeler sonucu yapılan değişiklikler kabul edilmiştir. Kanun millet tarafından yapılmalı, 33 sene önce bunu hükümdar yapmış ama bugün kanun milletvekilleri tarafından yapıldı.” Bkz., Diran Kelekyan, “Millet Meclisi”, Sabah, 9 Mayıs 1909.

301 “İttihad Tecelliyetı”, İttihad, 10 Teşrinisani 1911.

302 Talat Bey’in mektubunda ittihad-ı anasır ruhunu teşkil için önemli açıklamaları vardır. Bu

dostluğun tam olarak kurulmasını geciktiriyor. Gerek hükümet gerek her sınıftan ahali bu görüşe riayet etmelidir.303