• Sonuç bulunamadı

Azil her şeyden önce karşı tarafa varması gereken ancak karşı tarafın (burada avukatın) kabulü gerekmeyen bir irade beyanıdır. Bu nedenledir ki azlin sonuçları azil beyanın avukata ulaşması ile başlar. Avukat azlin kendisine ulaşmasından önce aldığı talimatlar doğrultusunda yaptığı tüm işlerden dolayı ücret alabilir. Avukat üzerine aldığı işi Avukatlık Kanununun madde 34’e göre “ görevinin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmakla yükümlüdür”.73

Avukatlık Kanununun 174. maddesine göre, üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret isteyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır. Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.

BK’nın 512. maddesine göre, vekâlet veren ve vekil, her zaman sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirebilir. Ancak, uygun olmayan zamanda sözleşmeyi sona erdiren taraf, diğerinin bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.

BK’nın 42.maddesinin birinci fıkrasına göre, temsil olunan, hukuki bir işlemden doğan temsil yetkisini her zaman sınırlayabilir veya geri alabilir.

72 AYDIN s.83.

Buna göre azil, temsil olunanın, temsilcinin yetkisine son vermesidir. Ancak temsil olunan kişinin bu yetkisini zamansız ve haksız olarak kullanması nedeniyle temsilcinin bir zararı doğmuşsa, bundan dolayı temsil olunanı sorumlu tutabileceği açıktır.74

HMK’nın 83. maddesine göre, vekilin müvekkil tarafından azledilmesi (vekillikten çıkarılması) ile davadaki vekâlet son bulur. Vekili azleden vekâlet veren, davayı takip etmez ve iki hafta içinde bir başka vekil de görevlendirmezse, tarafın yokluğu halinde uygulanacak hükümlere göre işlem yapılır. Vekilin azledildiğinin mahkemeye bildirilmesinden sonra azledilen vekil duruşmaya alınmaz.75

Avukatın azledilmesi halinde haklı nedenle azil ve haksız nedenle azil olarak değerlendireceğiz. Azlin geçerli olabilmesi vekile bildirilmesi gerekir ve mahkeme de bundan haberdar edilmelidir. Kanun hükmünün lafzından da anlaşılacağı üzere avukat haklı bir sebep olmaksızın azledilmişse ücretin tamamı avukata ödenecektir. Ancak haklı bir sebeple azledilmişse avukata ücret ödenmesi gerekmeyecektir. Müvekkil avukatın işine son verince sözleşmede saptanan, sözleşme yoksa dava edilene göre tarife uyarınca belirecek ücreti tazminat olarak ödemekle yükümlü kılınmıştır. Yasanın 174. maddesinin 1 ve 2. fıkralarda yer alan bu koşul yasal ceza koşuludur. Ancak sözleşmenin haksız biçimde sona erdirilmesinde bu kurallarla saptanan tazminatı aşan bir zararın varlığında, ayrıca kusurun ispatlanması koşulu ile (Eski BK m.159/2, Yeni BK m.180/2) zararın sözleşilen ücreti aşan bölümünün de ödetilmesi olanaklı görünmektedir. Azil işin hangi aşamasında olursa olsun meydana getireceği sonuç değişmez, hatta azil iradesi ulaşmadan önce davanın açılmış olması da sonuca etkili olmaz. Böylece azlin, ücreti muaccel kılacağı belirmektedir. Bu muaccellik, müvekkilin birden çok işine bakılan durumlarda azlin kapsamı dışında kalan davalara şümullendirilemez. Haklı azilde nasıl ücret istenemezse sözleşmenin avukata sağladığı öteki haklar da ileri sürülemez, örneğin hapis hakkının kullanılmasının dayanağı kalmaz.76 Savunama görevini üzerine alan avukat, vekâlet belgesi düzenlenip esasa

74

KILIÇOĞLU, Ahmet M, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Genişletilmiş 16. Baskı, Turhan Kitabevi, Ankara 2012, s.236.

75 KURU, ARSLAN, YILMAZ, s.253.

76 MÜDERRİSOĞLU, Feridun, Avukatlıkta Vekâlet ve Ücret sözleşmesi ve İçtihatlar, Ayyıldız Matbaası

karşılık verdikten sonra, haksız azledilirse harcanan emeğe göre değil sözleşilen ücrete hak kazanır.77

Azil için mutlaka haklı bir nedene de gerek yoktur. Haklı neden sadece istenilecek ücret, tazminat ve alacak yönünden önem taşımaktadır. Ancak, azil halinde bir neden gösterilmesi bu bağlamda önem taşımaktadır. Zira Yargıtay azil halinde neden gösterilmemesini “haksız azil” olarak kabul etmektedir. Hatta azil belgesinde yer alan “görülen lüzum” haklı ve geçerli bir neden sayılmamaktadır78

Avukatın üzerine aldığı işi kural olarak sonuna kadar sürdürmesi zorunludur. Ancak bu zorunluluk avukata her ne pahası olursa olsun işi sürdürme yükümlülüğü getirmez. Avukat ile iş sahibi arasındaki ilişki temelde güvene dayalıdır. Bu güven ortadan kalkınca avukat işinden istifa edebilir. Ayrıca yapılan hizmetin önemi gereği avukat hiçbir haklı neden olmadan da işi bırakabilir, işi sürdürmeye kural olarak zorlanamaz.79 Avukat isterse vekillik görevinden çekilebilir ama bunu müvekkile bildirmesi lazım ve tebliğden itibaren 15 gün sonra görevi bırakması gerekir (Av. K m.41). Bu durum avukatın müvekkili ile olan iç ilişkiyi etkiler avukatın karşı taraf ve mahkeme ile olan ilişkiyi etkilemez. Bu yüzden vekâletten çekilen avukat bu durumu mahkemeye bizzat bildirmelidir. Avukatın istifasına dair beyanının müvekkil, karşı taraf ve mahkemenin kabulü gerekmese de istifa beyanının bunlar yönünden hüküm ifade edebilmesi için onlara ulaşması zorunludur.80

HMK m.81-82 hükümlerine göre, vekilin istifası ile vekâlet görevi sona erer. Belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın, o işe ait vekâlet görevi, durumun müvekkiline tebliğden itibaren iki hafta süre ile devam eder. Bu hüküm, vekil (avukat) ile müvekkili arasındaki iç ilişkiyi düzenlemektedir.81

Haklı bir sebep olmadan vekillik görevinden istifa eden avukat hiçbir ücret talep edemez. Eğer bununla ilişkin ücret almışsa onu geri vermek zorundadır. Ancak istifa

77 MÜDERRİSOĞLU s.492. 78 AYDIN s.99. 79 AYDIN s.95. 80 AYDIN s.100. 81

etmesinde haklı bir sebep varsa ücret isteyebilir. Borçlar Kanunun 396. maddesinin birinci fıkrasına göre vekil her zaman istifa edebilir. Bu öylesine mutlak bir haktır ki, vekilin istifa hakkını sınırlayan sözleşmeler geçersizdir.82

Ancak uygun olmayan bir zamanda yapılan istifa haklı nedenle yapılmış bir istifa sayılmaz. Dolayasıyla böyle bir durumda avukat bu istifanın sonuçlarına katlanacaktır.

Avukatın istifasının haklı olduğu haller somut olayın özelliklerine göre değişmekte ise de başlıca haklı istifa sebepleri şunlar sayılabilir:

a) İş sahibinin avukata yanlış ve yanıltıcı bilgi ve belge sunması,

b) İş sahibinin avukata karşı üstlendiği mali yükümlülükleri tam ve zamanında yerine getirmemesi,

c) Avukatın yazılı onamı olmadan işi takip için başka avukatlara da vekâlet verilmesi (iş sahibinin işi bir başka avukata vermesi halinde ilk avukatın olur vermemesi durumunda iş kendiliğinden sona ermekte ve iş sahibi olur vermeyen avukatın ücretinin tamamını ödeme yükümlülüğü altına girmektedir),

d) İş sahibinin avukata karşı suç teşkil eden bir eylemde bulunması, iş sahibinin avukatının haricinde karşı taraf ile anlaşmaya varması. Bu sebeplere bunlara benzer başka sebepler de eklenebilir.

Görülüyor ki, bu sebeplerin hepsinin ortak özelliği vekil ile müvekkil arasında olması gereken güven ve karşılıklı saygı ilişkisinin iş sahibi olan müvekkil tarafından sarsılması halinin bulunması halleridir. Bu kapsamda ele alınabilecek tüm haller haklı istifa kapsamına girer.83

Benzer Belgeler