• Sonuç bulunamadı

İSTİHDAM ARTIRICI POLİTİKALARA YÖNELİK DÜNYA ÖRNEKLERİ

İŞKUR İstihdam Uzmanı İŞKUR İstihdam Uzmanı İŞKUR İstihdam Uzmanı

İşsizlik, işgücünden üretim amacıyla yararlanılmasından bu yana süregelen ve son yüzyıl boyunca alınan tüm ekono-mik ve sosyal politika önlemlerine rağmen gittikçe etkisini artıran, ekonomik sistemi olumsuz yönde etkileyen bireysel ve toplumsal bir gerçektir. İşsizlik son yıllarda dünyada en önemli sorunlardan biri haline gelmiştir. Dünya genelinde yaşanan işsizliğin yol açtığı toplumsal sorunlar, hangi geliş-mişlik düzeyinde olursa olsun ülkeleri bu konuda tedbirler almaya yöneltmektedir. Ülkeler arasında işsizliğin nedenleri açısından farklılıklar olsa bile, günümüzde işsizlik sorunu kü-resel bir hale bürünmüş ve bütün ülkeleri tehdit eder hale gelmiştir. İşsizlik sorununun bu şekilde küreselleşmesinde yapısal sorunların yanı sıra, artık ekonomilerin büyümeye rağmen beklenen istihdamı oluşturamaması da etkili ol-maktadır. Dünyadaki tüm ülkelerin başlıca kaygıları arasında yükselen işsizlik rakamları ve istihdam oluşturamama soru-nu yer almaktadır.

Gelişmeler ve geleceğe yönelik beklentiler olumlu yönde olsa da, dünyadaki ekonomik seyir göstermektedir ki,

kü-resel işgücü piyasasının kırılganlığı devam etmekte ve ya-şanan kısmi iyileşmeler yeterli düzeyde olmamaktadır. ILO tarafından yayımlanan raporda, 2013 yılında tüm dünyada yaklaşık 202 milyon insanın işsiz olduğu, artan işgücü arzını karşılayacak talebin yetersiz kaldığı belirtilmekte ve sürecin bu şekilde devam etmesi halinde, 2018 yılında dünyadaki iş-siz sayısının 215 milyonu aşacağı tahmin edilmektedir. Söz konusu ILO Raporunda 2013 yılında dünyadaki toplam istihdamın; yüzde 11,9’unu oluşturan 375 milyon çalışanın günlük 1 dolar ve altında ücretle çalışırken, yüzde 26,7’sine tekabül eden 839 milyon çalışanın ise günlük 2 dolar ve al-tında ücret mukabilinde çalışmakta olduğu ortaya çıkmak-tadır. İşgücü piyasasına yönelik referans çalışmalar yapan Dünya Bankası’na göre ise tüm dünyada 3,1 milyar kişinin bir işte çalışmakta olduğu, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu çalışma çağında olup da işgücü piyasasına katılamayan kişi sayısının ise yaklaşık 2 milyar civarında olduğu ifade edil-mektedir. Bunun yanı sıra hâlihazırdaki istihdam oranlarının korunabilmesi için önümüzdeki 15 yıl içinde 600 milyon yeni

işe ihtiyaç duyulduğu Dünya Bankası Raporu’nda belirtilmiş-tir.

Söz konusu raporlar da göz önünde bulundurulduğunda, işsizliğin azaltılmasında ve istihdamın artırılmasında yeni iş olanaklarının oluşturulmasının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu kapsamda ülkeler işsizlikle mücadelede yeni istihdam ola-naklarının oluşturulmasına odaklanmaktadır. İş oluşturma faaliyetleri kapsamında bazı ülkelerin uygulamalarına aşağı-da yer verilmiştir.

AVUSTURYA

Avusturya işgücü piyasası, diğer AB ülkeleri ile kıyaslandı-ğında istikrarlı bir yapıya sahiptir ve başarılı bir görünüm sergilemektedir. Yaşanan son küresel krizin hemen hemen tüm ülkeleri olumsuz yönde etkilediği hesaba katıldığında, Avusturya’nın işgücü piyasasında istikrar bozulmamış, aksi-ne işgücüaksi-ne katılım ve istihdam oranlarında AB 27 ortala-masının üstünde, işsizlik oranlarında ise AB 27 ortalaortala-masının altında seyretmiştir.

Avusturya işgücü piyasasında yeni istihdam olanaklarının oluşturulmasına yönelik Avusturya İstihdam Kurumu (Arbe-itsmarktservice) tarafından çeşitli faaliyetler gerçekleştiril-mektedir. 2012 yılında bu kapsamda gerçekleştirilen faali-yetlerden Federal Çalışma, Sosyal İşler ve Tüketiciyi Koruma Bakanlığı’nın (BMASK) yayımladığı “Basic Information Re-port Austria 2012/2013 Institutions, Procedures, Measures” raporunda detaylı bir şekilde bahsedilmiştir. Raporda yer alan uygulamalar; Sosyo-Ekonomik Girişimler (SÖB), Kar Amacı Gütmeyen İstihdam Projeleri (GBP), Yatırım Politika-larının Desteklenmesi (İşgücü Piyasasının Geliştirilmesi İçin İş Desteği), İşsizlere Yönelik İş Kurma Programları (UGP) ve Dayanışma Teşvik Modeli olmak üzere beşe ayrılmaktadır. Sosyo-Ekonomik Girişimlerin (SÖB) amacı, belirli süreli işler oluşturma yoluyla uzun süreli işsizlerin ve istihdamında zor-luk çekilen diğer grupların işgücü piyasasında yer almalarını sağlamaktır. Diğer işgücü piyasası politikalarından farklı ola-rak SÖB’ler, ekonomik beklentileri olan gerçek birer ticari iş-letmedir ve çoğu kar amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından işletilmektedir. Mal imal etmekte ya da ağaç işleri, iç ve dış yenileme, yemek hizmetleri, hurda ve atıkların geri dönüşü-mü, tekstil, metal, ev hizmetleri, çömlekçilik gibi alanlarda

satış hizmetleri sunmaktadırlar.

SÖB’lerde hedef grup içinde yer alan işsizler en fazla bir yıl istihdam edilebilmektedir. Dolayısıyla bu program kapsa-mındaki işler belirli süreli bir yapıya sahiptir. Program, ka-tılımcılarına “geçiş” (transition) işleri sunmaktadır. Sunulan iş imkânlarının yanı sıra katılımcılara beceri eğitimleri de verilmektedir. Program kapsamında sunulan iş imkânları-na “geçiş” işi denmesinin sebebi, söz konusu işlerin belirli süreli olması ve verilen eğitimler sonrasında kişilerin kalıcı olarak istihdam edilebilmelerine yardımcı olmasıdır. Kişiler bu işlerde istihdam edilmeden önce hazırlık programlarına katılabilmektedir. Bazı durumlarda ise, istihdamdan önce deneme süreleri uygulanarak ya da iş eğitimleri verilerek adayların söz konusu iş için uygun olup olmadığı belirlen-mektedir. Eğitimler sırasında katılımcılara finansal destek sağlanmaktadır. Bu hazırlık ya da eğitimler, 8 haftaya kadar sürmektedir.

Program kapsamında kurulan sosyo-ekonomik girişimlerin yarattığı geçiş işlerinin doğurduğu maliyetlerin bir kısmı Avusturya İstihdam Kurumu (AMS) tarafından karşılanmak-tadır. Ayrıca söz konusu program kapsamında çalışmış olan bir işsizi istihdam ederek bu kişilerin işgücü piyasasında kal-masını sağlayan işverenlere de çeşitli destekler verilmekte-dir.

SÖB’ler ücret sübvansiyonu programlarından ve diğer ge-leneksel işgücü piyasası politika araçlarından oldukça fark-lılık göstermektedir. SÖB’ler masraflarının en az %20’sini karşılayacak kadar kazanç elde etmelidirler. Bu koşul, kamu finansmanına rağmen girişimci yaklaşımın devam ettirilme-sini amaçlamaktadır.

Kar amacı gütmeyen istihdam projelerinin (GBP) amacı, dezavantajlı grupların işgücü piyasasına entegre edilmesini sağlamaktır. Geniş ölçüde korunan, belirli süreli işler sağla-narak istihdamında zorluk çekilen kişilerin işgücü piyasası-na yeniden kazandırılması ve bunun sürdürülebilir olması amaçlanmaktadır. Bu projelerin hedef grubu, SÖB’lerde ol-duğu gibi, uzun süreli işsizler ve istihdamında zorluk çekilen gruplardır.

GBP’ler piyasa kurallarına göre mal ve hizmet sunan şirket-lerle rekabet halinde olan kar amacı gütmeyen kuruluşlardır.

Mal imalatı, parkların ve yeşil alanların korunması, posta iş-leri, temizlik işiş-leri, nakliye (ev taşımacılığı), çöp ve hurdala-rın geri dönüşümü, ahşap ve metal işleme, ev hizmetleri gibi hizmetler aracılığıyla iş oluşturmaktadırlar. SÖB’lerden farklı olarak GBP’ler, uzun süreli işsizler arasından düşük vasıflara sahip işsizleri istihdam etmeye odaklanmaktadır.

GBP kapsamında belirli süreli olarak istihdam edilen işsizlere yönelik finansal destek sağlanmaktadır ve bu destek AMS tarafından karşılanmaktadır. Bu projeler kapsamındaki mev-cut işlerin ücretlerinin %66,7’si ücret sübvansiyonu şeklin-de şeklin-desteklenmektedir. Bazı durumlarda sübvansiyon oranı %100’e kadar çıkabilmektedir.

Yatırım Politikalarının Desteklenmesi Programı , yenilikçi ve yüksek nitelikli teknolojik yatırımlara finansman sağla-yarak yeni ve vasıflı işlerin oluşturulmasını ve korunmasını amaçlamaktadır. Programın hedef grubunu, KOBİ’ler, imalat sektöründe yer alan işletmeler ve ekonomik ve teknolojik

koşullar altında imalat sektörüyle yakın ilişki içinde bulunan ve bölgesel gelişme alanlarında yer alan işletmeler oluştur-maktadır.

Program asıl olarak, sorunlu bölgelerde nitelikli işlerin oluş-turulduğu yenilikçi ve yüksek nitelikli teknolojik yatırımların desteklenmesine odaklanmaktadır. Destekten faydalanabil-mek için işletmeler oldukça yenilikçi fikirlere sahip olmalı ve kendi sektörlerine ya da bölgelerine yenilik getirme konu-sunda itici güç sağlamalıdırlar.

İşsizlere Yönelik İş Kurma Programları (UGP) , kendi işini kur-mak isteyen işsizlere destek olmayı amaçlakur-maktadır. Kendi işini kurmak, bir yandan girişimci olmak isteyen işsizler için kalıcı işler oluşturulmasına olanak tanırken, diğer yandan da yeni kurulan işletmeler genişleyebileceği için iş olanaklarının artmasına da yardımcı olmaktadır. Programın hedef grubu-nu somut bir iş fikri olan ve uygun niteliklere sahip işsizler oluşturmaktadır. Hedef grubun bir istisnası olarak,

öngö-rülebilir gelecekte işini kaybetme riski ile karşı karşıya olan çalışanlar da bu programa katılabilmektedir.

UGP; iş fikrinin sunulması, hazırlık, uygulama ve takip olmak üzere dört aşamadan oluşmaktadır. İş fikirleri kabul edilen katılımcılara hazırlık aşaması süresince AMS tarafından giri-şimcilik ile ilgili danışmanlık ve eğitim hizmetleri aracılığıyla destek sağlanmaktadır. Takip aşamasında ise, girişimciler iki yıl boyunca izlenmekte ve bu süre zarfında girişimcilere da-nışmanlık hizmeti verilmektedir.

Bir diğer iş oluşturma uygulaması olan Dayanışma Teşvik Modeli ile bir işletmedeki bazı çalışanların normal çalışma saatleri azaltılmakta ve boşta kalan bu saatler için işsizler is-tihdam edilmektedir. Bu uygulamayı hayata geçiren işveren-lere dayanışma teşviki adı altında destek sağlanarak uygu-lamanın işveren için sıfır maliyetli olması sağlanmaktadır. Bu model sayesinde bir yandan istihdam ilişkileri sürdürülürken diğer yandan da işsizlerin işgücü piyasasına girişleri teşvik edilmektedir. Bu modelin hedef grubunu çalışma saatlerini azaltmayı düşünen çalışanlar ile bu saatlerde çalışma isteği olan işsizler oluşturmaktadır.

Bu teşvikle amaçlanan asıl şey, normal çalışma saatlerine sa-hip bir işletmenin çalışma sürelerini azaltarak işsizler için iş olanaklarını artırması ve böylece işsizlerin işgücü piyasasına girişlerini kolaylaştırmasıdır.

BELÇİKA

Avrupa İstihdam Stratejisi (AİS) kapsamında 2012 yılı Nisan ayında yürürlüğe konan İstihdam Paketi, AB istihdam poli-tikaları ile akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin des-teklendiği diğer politika alanlarının nasıl kesiştiğini inceleyen bir dizi politika belgesinden oluşmaktadır. İstihdam Paketi, AB’nin en fazla iş olanağının bulunduğu olası alanları ve AB ülkelerinin daha fazla iş oluşturmak için kullanabilecekleri en etkin yolları tanımlamaktadır. Bu Paket ile ekonomi genelin-de iş oluşturmanın hızlandırılması, iş açısından zengin bilgi iletişim teknolojileri, yeşil ekonomi ve sağlık hizmetleri gibi potansiyel sektörlerin devreye sokulması ve iş oluşturmak için AB fonlarının harekete geçirilmesi amaçlanmaktadır. Belçika Flaman Bölgesi İstihdam Kurumu (VDAB) iş oluş-turma konusunda bu kapsamda uygulamalar yürütmektedir. Bu uygulamalardan bir tanesi de, Hizmet Kuponu Programı

(Service Vouchers) olarak adlandırılabilecek olan program-dır.

Hizmet Kuponu Programı , 2004 yılında uygulamaya kon-muş ve halen devam etmekte olan bir programdır. Program, desteklenen ücretler aracılığıyla işgücü talebinin teşvik edil-diği ev hizmetleri sektöründe iş oluşturulmasını amaçlamak-tadır. Ev hizmetleri sektörünün diğer sektörlere oranla daha fazla kayıt dışılığın yaşandığı bir sektör olması nedeniyle, Program sadece ev hizmetleri sektörüne odaklanmaktadır. Programdan öncelikli olarak uzun süreli işsizler ve işgücü piyasasından uzaklaşmış diğer gruplar, özellikle işgücü pi-yasasına yeniden girmek isteyen vasıfsız kadınlar faydalan-maktadır. Belçika’da fazla sayıda düşük vasıflı işsiz ve düşük vasıflı iş açığı bulunmasından ötürü Program, hedef grubun-da yer alan grubun-daha düşük vasıflı işsizlere öncelik vermektedir. Ayrıca program kayıt dışılıktan kayıtlı istihdama geçişi de teşvik etmektedir. Uygulama sadece istihdam olanaklarını artırmak amacıyla değil, aynı zamanda bu programdan ya-rarlananların aile ve iş yaşamlarını uyumlaştırmak amacıyla da tasarlanmıştır. Bu uyumlaştırma hedefi, daha yüksek is-tihdam oranlarının sağlanmasına olanak tanımaktadır. Program kapsamında verilen teşvikten faydalanmak için bir işletmenin ev hizmetleri sektöründe çalışan kişilere aracılık etmesi gerekmektedir. Bu sektörde çalışanlar ile işletme ara-sında bir sözleşme yapılmakta ve çalışanlar, ev işlerine bu işletme aracılığıyla yönlendirilmektedir. Bu kişiler, yasal ola-rak sözleşmeli olduklarından sosyal güvenlik haklarından da faydalanabilmektedir. Ev hizmetlerinden yararlanmak iste-yen kişiler Hizmet Kuponu satın almak zorundadır. Ev işlerini yapmak için gelen kişiye, müşteri bu kuponlar aracılığıyla ödeme yapmaktadır. Federal Hükümet bu kuponları destek-lemek için belli oranda bir bütçe tahsis etmiştir. Bir başka deyişle, kuponların bedelinin bir kısmı müşteriler tarafından karşılanırken bir kısmı da Federal Hükümet tarafından kar-şılanmaktadır.