• Sonuç bulunamadı

Dağın denizin ve ormanın ortak türküsünü seslendirirken kemençeler… Çamlıhemşin malikânelerinde, o muhteşem

Belgede İSTİHDAMI ARTIRICIYAKLAŞIMLAR (sayfa 126-131)

konaklarda geçmişin büyüsü yeniden aklınızı çeler.

Ormanların ortasında göğe uzanır Zil Kale… Ve Fırtına’da

hayat gibi hızlı akar dereler.

Turizmin yeni cazibe merkezi. Doğu Karadeniz’in en eski merkezlerinden, ipek yolunun kadim şehirlerinden Rize. Ça-yın, yaylanın, yağmurun şehri. İnsan yüreğini burada salar uçsuz bucaksız Karadeniz’e.

Doğu Karadeniz Bölgesi’nin güzel şehirlerinden Rize’nin ba-tısında Trabzon doğusunda Artvin, Güneybaba-tısında Bayburt,

güneyinde Erzurum illeri bulunur. Türkiye’nin en çok yağış alan ilidir. En önemli ürünü çay olan Rize’de kivi meyvesi yetiştiriciliği de başlamıştır. Fakat kivi üretimi fazla olmadığı için ancak şehrin kendi ihtiyacını karşılar.

Rize’de yaz mevsimi ılık geçer. Sonbahar ve kış mevsimleri ise yağışlı geçer. Doğu Karadeniz Bölgesinde yer alan Rize,

bölgenin en karakteristik özelliklerini gösterir. Anadolu’nun diğer bölgelerinden coğrafi yapısıyla olduğu gibi kültürel yapısı ile de ayrılır. Dik yamaçlı vadileri, zirvelere ulaşılabi-lir dağları, buzul gölleri, zümrüt yeşil yaylaları, tarihi kemer köprüleri ve kaleleri, coşkun akan dereleri ile çok özel bir tu-rizm beldesidir Rize.

Karadeniz’dir Rize’de zaman. Her dem yeni bir Karadeniz çağrısıdır Rize’de, her sabah yeni güzelliklere uyandıran. Her deminde ayrı bir keyif demlenir çayın en hasından.

Ve Karadeniz bereketiyle şenlenir Rize’de sofralar… Tadı da-mağınızda kalır hayatın… Her yemekte ayrı bir tat; unutul-maz, doğal, özgün lezzetler…

Ve eller yürekte olanı işler, hayattan birer parça olur sanat, el işlemesi gümüşler, ahşap eşyalar, kumaşlar, kilimler... Yürekler her sabah yeniden karışır burada dağlara ve denize. Karadeniz’dir Rize’de zaman, dağlar Rize’dir ve deniz Rize. Göre göre gezilir, görülür geze geze…

Her dem yeniden varılır en güzel, en özel balın tadına; son-suz bir bereketle çağlayan Anzer yaylasının çayırlarında… Ve Ayder yaylasında su hayat olur, nice yaralar iyileşir şifalı sularında.

Can gelir nefesinize ve sesiniz Çağırankaya yaylasında yan-kısını bulur. Burada ne gün yorulur ne gönül ve birden akşam olur. Çevreye her bakışta yeni bir güzellik bulunur, Pokut, Sal ve Hazindağ yaylalarında Karadeniz’in ikibin metreden en güzel seyri olur.

Çayeli- Kuspa Turizm Merkezi’nde de Tahpur yaylasından Verçenik Tepesi’nin ve Kaçkarlar’ın seyri olur. Çayeli’nde; Kuspa, gözün gerebildiğince deniz manzaralı oldukça geniş ve düz alanıyla; Ağaran ve Çataldere Şelaleleri, muhteşem görünümleriyle birer doğa harikası...

Yemyeşil ormanların içerisindeki Handüzü Yaylası’nda ise in-san sis bulutlarının çimenleri nasıl bu kadar güzel sardığına şaşar, sisin bir yaylaya bu kadar çok yakışmasına hayran olur. Ve Ayane Tepesi… Tepede bulunan gemi halatından binlerce

yıl önce bir liman şehri olduğu anlaşılan bu arkeolojik sit ala-nı nice güzellikleri ve gizemiyle Rize için başka bir zenginlik başka bir gurur… Sonra doğanın eşsiz güzelliği içerisinde yer alan Andon Kaplıcaları’nda dört mevsim şifalı sular akar du-rur...

Ve Pazar ilçesine varınca Kız Kalesi sorulur. Karadeniz’de, deniz içerisindeki tek tarihi eser olan, yaklaşık yedi yüzyıl önce bir kayanın üzerine muhteşem bir taş işçiliğiyle örülen bu tarihi kale aynı zamanda bir deniz feneri…

Dağın denizin ve ormanın ortak türküsünü seslendirirken ke-mençeler… Çamlıhemşin malikânelerinde, o muhteşem ko-naklarda geçmişin büyüsü yeniden aklınızı çeler. Ormanların ortasında göğe uzanır Zil Kale… Ve Fırtına’da hayat gibi hızlı akar dereler.

Nehirler hep çağıldar, rüzgâr hep eser, olmaz asla son… Bu son dediğiniz anda yeniden başlar Horon.

Tam da Ovit Yedigöller’i seyretme vakti, Kaçkar’larda, yük-seklerde… Önce “Ovit Dağbaşı Gölü” sonra “Mor Yayla” ve üçbinyüz metrede Yedigöller.. Yaz ortasında bile tepelerde kar eksik olmaz burada. Birbirine bağlı yedi göl ve neredey-se başa değen bulutlar… Manzara muhteşem…

Bir de Palovit’in heybetli kalesi ve adeta suyun güzellik tah-tına kurulmuş muhteşem şelalesi var bu eşsiz manzarayı ta-mamlayan. Artık ne dense az olur, göz hayran, gönül hayran. Kanat sesini duyarsın, Yedigöller’den havalanan bir yaban ördeğinin ya da Rize Kalesinin burçlarından havalanan bir güvercinin. Rize Kalesi, yüzyıllardır şehri gözleyen, zamana karşı yıpranan, yer yer yıkılan, tekrar tekrar onarılan, yüzyıl-ların yorgunluğuna rağmen hala ayakta duran, Doğu Kara-deniz’in belki de en eski tarih anıtı Rize Kalesi…

Şehrin ve Karadeniz’in tepeden doyumsuz bir keyifle sey-redilebileceği bir diğer mekân da Botanik Çay Bahçesi de

denilen Rize Ziraat Parkı. Buradan şehri ve Karadeniz’i sey-rederken, uçsuz bucaksız sulara hayat verir gibi ufka doğru süzülerek denizi süsleyen takalarda kalır bakışların ve uçsuz bucaksız hayallere dalarsın. Ve kendini ta yüreğinden yaka-larsın.

Sonra tarihi Cumhuriyet Meydanına inip oradan yüreğini Karadeniz’e salarsın, uçsuz bucaksız Karadeniz’e. Ve sürer gider şarkı, unutulmaz Karadeniz, unutulmaz bu Rize. Çünkü Rize, bir şiirdir Karadeniz’e…

O yüzden derler ki yolunuz Rize’ye düşerse, Rize’yi gezmeye görmeye giderseniz; Rize Kalesi’ne ve Zil Kale’ye çıkmadan, Ayder’de ve İkizdere-Ilıca’da kaplıcaya, Çayeli’nde denize girmeden, Fırtına Deresi’nde rafting yapmadan, Kemer Köp-rüleri fotoğraflamadan, Kaçkarları ve Buzul Göllerini görme-den, Dünyaca ünlü Anzer Balını tatmadan, İkizdere-Çam-lık’ta kuş gözlemeden, Laz Böreği, Hamsi Pilavı, Hamsili Ekmek, Rize Köftesi, Rize Simidi, Rize Pidesi ve Rize Kavur-ması yemeden, Rize Çayı almadan, Botanik Çay Bahçesi’ni ve Feretiko (Rize Bezi) atölyelerini gezmeden dönmeyin.

Diyanet İşleri Başkanlığının prestij eseri olarak kabul

Belgede İSTİHDAMI ARTIRICIYAKLAŞIMLAR (sayfa 126-131)