• Sonuç bulunamadı

2.3. Modern Anlamda Sosyal Devlet ve Gelişim Çizgileri

3.1.2. İngiltere’de Sosyal Koruma Harcamaları

“Sosyal koruma harcamaları” kavramı, sosyo ekonomik olarak toplumun genelinden güçsüz olduğu düşünülen kişilerin toplumsal risklerden korunması ve sosyal statülerini genişletebilmeleri için tüm kamusal ve özel organlar tarafından sunulan gelir ve tüketim harcamaları şeklinde tanımlanmaktadır (Devereux ve Sabates-Wheeler, 2004: i). Sosyal koruma harcamalarının altında yatan en önemli sebep bu harcamaların bir insan hakkı olarak görülmesidir. Ayrıca sosyal koruma harcamaları devletlerin, gelişmiş devletler statüsüne ulaşabilmesi için gerekli olan eğitimde, sağlıkta, sosyal yaşamda eşitliğin sağlanması ve yoksulluğun azaltılması için elzemdir

Sosyal koruma harcamalarının nesnesini zayıf, bakıma muhtaç bireyler oluşturmaktadır. Daha da somutlaştıracak olursak bu harcamalar çocuklara, kadınlara, yaşlılara, engelli ve bakıma muhtaç kişilere, işsiz kişilere yönelmektedir (Browne, 2015: 1-3)

Sosyal koruma harcamaları kısa dönemli ve uzun dönemli olmak üzere ikiye ayrılabilir. Sosyal koruma harcamaları aniden ortaya çıkan ve bireylerin güç yetirebileceği seviyeleri aşan riskleri ortadan kaldırmak için kısa dönemli (işsizlik ödenekleri) veya bireylere sosyal statü kazandırabilmek ve toplum içerisinde bulundukları konumu düzeltebilmek ve insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi sunabilmek adına uzun dönemli olarak değerlendirilebilmektedir.

Harcamalar nakdi olabileceği gibi, direkt olarak yiyecek, giyecek, beyaz eşya gibi ayni şekilde de sunulabilmektedir.

İngiltere’de sosyal güvenlik sistemi beşikten mezara bir sosyal koruma sağlamaktadır. Sosyal koruma sistemi ülkenin siyasi ve coğrafi yapısı dolayısıyla diğer Avrupa ülkelerine göre daha genel kapsamlı gelişmiştir. İngiltere’nin yazılı bir anayasası bulunmaması esneklik ve değişen koşullara daha kolay uyum sağlamayı getirse de kesinlik ve garantilerden de yoksun bırakmaktadır (Garbutt, 2015: 1-2).

İngiltere’de sosyal koruma harcamaları genellikle yerel yönetimlere özellikle de county meclislerine bırakılmıştır. Tony Blair hükümeti döneminde Avrupa Birliği’nin “Bölgeler Avrupası” beklentisine uyacak şekilde 8 idari bölge tanımlanmış ve bölgeler kamu sosyal hizmetlerinin, eğitim, sağlık, mekânsal planlama ve konut politikalarının koordinasyonundan sorumlu kılınmıştır (Garbutt, 2015: 1-2)

Sağlık ve Sosyal Hizmet Bakanlığı (Department of Health and Social Care) ve Çalışma ve Emeklilik Bakanlığı (Department for Work and Pensions) merkezi düzeyde ana sorumlu bakanlıklardır. Sağlık ve Sosyal Hizmet Bakanlığı, ulusal sağlık hizmetlerinin sunulmasından, doktorların ve hastanelerin düzenlenmesinden ve yetişkin bakımından sorumludur. Çalışma ve Emeklilik Bakanlığı ise finansal güvence sağlayan ve ekonomik büyümeyi destekleyen; güç yetirilebilir ve sürdürülebilir bir refah sistemi yaratma amacı taşır. Bakanlık, ekonomik büyümeyi ve artan üretimi teşvik amacıyla iş süreçlerini kontrol etme ve işçileri iş bulma konusunda desteklemekle görevlidir ve bu sebeple “İş Merkezleri” kurmuştur. Buna ek olarak emeklilik ve sağlık güvenlik konularında da çeşitli birimlerle hizmet sunmaktadır (MISSOC, 2018-a).

Grafik 2. Merkezi Yönetim Harcamaları İçerisinde Sosyal Koruma Harcamalarının Oransal Payı

Kaynak: OECD.( 2019), Central Government Spending( Indicator),

https://data.oecd.org/gga/central-government-spending.htm verilerinden yararlanılarak oluşturulmuştur.

İngiltere’de sosyal hizmet harcamaları ulusal düzeyde olduğu kadar yerel yönetimler düzeyinde de sağlanmaktadır. İngiltere’de her ne kadar yerel yönetimlerin bu yöndeki rolleri zamanla azalıyor olsa da sosyal hizmetlerin planlanıp sunulmasında yetkilidirler. Sosyal bakım hizmetleri, yaşlılar çocuklar ve aileleri, fiziksel veya öğrenim güçlüğü bulunanlarla mental açıdan rahatsız olanları kapsayacak şekilde sunulmaktadır. Hastaların kendi evlerinde de evde bakım hizmetleri sunulabilmektedir. Bu hizmetler bağımsız gönüllü sektörler ve yerel yönetimler tarafından sunulmakta ve maddi olarak desteklenmektedir (Henderson ve Knapp, 2003: 383)

Sosyal Koruma 34,9

Grafik 3. Yerel Yönetimler Toplam Harcamaları İçerisinde Sosyal Koruma Harcamalarının Oransal Payı

Kaynak: UCLG(2016), Subnational Governments Around The World:

Structure and Finance ,

https://issuu.com/uclgcglu/docs/global_observatory_of_local_finance verilerinden yararlanılarak oluşturulmuştur.

İngiltere’de evde bakım hizmetleri de daha çok yerel yönetimler tarafından sunulmaktadır. Sosyal hizmetlerin finansmanı çoğunlukla genel vergilerden ve daha az ölçüde de olsa yerel vergilerden sağlanmaktadır.

2004 yılında yayımlanan Çocuk Yasası( Children Act) yerel yönetimleri çocuk hizmetlerinin etkin bir şekilde sağlanmasından ve yönetilmesinden sorumlu hale getirmiştir (Local Government Associations, 2018).

Eurostat sosyal koruma harcamalarını 5 ana gruba ayırarak incelemektedir. Bunlar; konut harcamaları, işsizlik yardımları, aile ve çocuk bakım harcamaları, hastalık tedavisi ve sağlık harcamaları ve yaşlılar için yapılan yardım ve hizmetlerdir. İngiltere’de sosyal koruma harcamaları GSYH’nin %28,8’ini oluşturmaktadır. Sosyal koruma harcamaları incelendiğinde İngiltere’de belirtilen beş gruptan yaşlılar için yapılan yardım ve hizmetler ile hastalık tedavisi ve sağlık harcamalarının % 40’ın üzerinde olduğu görülmektedir (Eurostat, 2017).

Sosyal Koruma %33

Tablo 4. Sosyal Koruma Harcamaları İçerisindeki Oransal Paylar

Konut Harcamaları %7

İşsizlik Yardımları %1,4

Aile ve Çocuk Bakım Harcamaları %9,6 Hastalık Tedavisi ve Sağlık Harcamaları %40,8 Yaşlılar İçin Yapılan Yardım ve

Hizmetler

%41,2

Kaynak: Eurostat(2017), Social Protection in 2015, Eurostat Press Office, https://ec.europa.eu/eurostat/documents/2995521/8510280/3-08122017-AP- EN.pdf/d4c48fca-834b-4b08-bdec-47aaa226a343 verilerinden yararlanılarak oluşturulmuştur.

İngiltere’de son yıllarda sosyal koruma ve bakım görevleri ulus altı kar amacı gütmeyen kendi kendisini yönetebilen organizasyonlara geçirilmeye başlanmıştır. Bunun yanında radikal yerelleşme çabaları ile bazı görevler direkt olarak yerel yönetimlere devredilmiştir. Ancak yine de yerel yönetimler özerk kendi kendini yöneten kuruluşlarla karşılaştırıldığında etkisiz kalmıştır.

Yazılı kural ve kanunların eksikliği dolayısıyla birçok konuda özellikle dayanışma ilkesinin prensipleri ve ulus altı organizasyonların yetkileri konusunda belirsizlikler mevcuttur.

Son zamanlarda kamu sektörü sosyal koruma yapısı kaotik bir değişim ve azalan kaynaklarla boğuşmak zorunda kalmaktadır. Son yıllarda kamu harcamalarını azaltma cabaları dolayısıyla İngiltere’de evrensel cabalardan ziyade bireysel faydalar tanımlanmaya başlanmıştır. Kamu sektörünün kamu hizmeti değerleri özel sektör etkinlik prensipleri adına göz ardı edilmeye başlanmıştır. Bu durum daha geniş halk kitlesinin ekonomik karamsarlık iş güvensizliği ve kötüleşen hizmetlerle karşı karsıya kalmasına sebep olmuştur.