• Sonuç bulunamadı

İnşaat Sözleşmesinin Hukukî Niteliği Konusunda İleri Sürülen

C. Sürekli veya Anî Edimli Borç İlişkisi Ayrımı Bakımından

2. İnşaat Sözleşmesinin Hukukî Niteliği Konusunda İleri Sürülen

a. Sürekli Borç İlişkisi Görüşü

Genel olarak eser ve özel olarak da inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin

ediminin zaman içinde hazırlanmasından dolayı, bu sözleşmelerin sürekli borç ilişkisi

kurduğu ileri sürülmüştür

111

. Bu görüşteki yazarlara göre, yüklenici eserin teslimi

dışında, eserin oluşturulmasına yönelik belli bir aktivitede bulunmayı da borçlanmıştır.

İş görme edimi olarak nitelenen bu edim, teslim borcunun yanında, asli edim

yükümlülüğünü oluşturur.

Bu görüşün ülkemizdeki öncüsü olan Serozan’a göre

112

, eser sözleşmesinde

bedel, sadece teslim için değil, işin yürütümü için de taahhüt edilmektedir. İşin

yürütülmesine ilişkin fiillerin ifa değil, sadece ifaya hazırlık hareketi sayılması yerinde

olmaz. Bu nedenle eser sözleşmelerinin daima sürekli borç ilişkisi doğuran bir nitelik

taşıdığı kabul edilmelidir

113

.

Konuya arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri bakımından yaklaşan Kartal’a

göre, bu sözleşmede tarafların edimleri, bütünlük arz eden bir sonucun ortaya

çıkmasından önce, belli bir zaman süreci içinde ve kısımlar hâlinde ifa edilmektedir. Bu

nedenle bu süreç, taraflar arasında sürekli borç ilişkisi kurar

114

. Yazara göre, gerek

yüklenicinin inşaatı tamamlamasının bir süreci gerektirmesi, gerekse de arsa sahibinin,

inşaat seviyesine göre yükleniciye arsa payı devretmesi, bu ilişkinin sürekli borç ilişkisi

olduğunu ortaya koymaktadır.

111 Bu görüşte: Lemp, s.88; Tercier, no:3286 ve 3418 [Yavuz (Özel Hükümler), s.452, dn.30c’den ve

Eren (Müteahhidin Borçları), s.63, dn.2’den naklen]; Erman (Beklenilmeyen Hâller), s.10 ve s.106; Serozan (Dönme), s.174; Kartal, s.25.

Gautschi (s.530, no:1a), eser sözleşmesinin sürekli borç ilişkisi doğurduğunu ileri sürmesine rağmen, bu sözleşmedeki karşılıklılık ilişkisinin eserin meydana getirilmesi ile bedel arasında değil, eserin teslimiyle bedel arasında olduğu ileri sürerek, anî edimli borç ilişkisi görüşe yakın bir sonuca varmıştır (s.47, no:7a).

Kaplan’a göre (Ücret, s.121) inşaat sözleşmesinde yüklenicinin eseri oluşturmaya yönelik faaliyeti nedeniyle sürekli edimli, teslim bakımından ise ani edimli bir borç ilişkisi söz konusu olur.

Karayalçın, eser sözleşmelerinin tamamının sürekli borç ilişkisi doğurduğunu ileri sürmüştür. Yazara göre: “istisna akdi sürekli bir akittir. Sürekli akitde fesih geriye etkili olmaz.” (Bak. Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu III, Ankara 1986, Tartışmalar, s.107, 108).

112 Sezoran (Dönme), s.173, 184. Aynı görüşte: Erman (Beklenilmeyen Hâller), s.10, 11; Lemp, s.88. 113 Ancak yazar, menfaatler durumunun gerektirdiği hâllerde, ani edimli borç ilişkilerine dair hükümlerin de

uygulanabileceğini kabul etmek suretiyle görüşünü yumuşatmıştır. Serozan (Dönme), s.184.

b. Âni Edimli Borç İlişkisi Görüşü

Bu görüş

115

gereğince eser sözleşmesinde yüklenicinin edim yükümlülüğü, bir

bütün teşkil eden belli bir sonucun ortaya çıkarılması ve bunun teslimidir. Eser

sözleşmesi bir sonuç sözleşmesi niteliği taşıdığı için ifa, bu sonucun gerçekleşmesiyle

bir anda gerçekleşir

116

. Bu sonucun sağlanabilmesi için yüklenicinin yapması gereken

faaliyetlerin belli bir zamanı gerektirmesi, bu sözleşmeye sürekli borç ilişkisi niteliği

vermez. Yüklenicinin bütün faaliyetine rağmen sonucun sağlanamaması durumunda,

ifanın gerçekleşmediği kabul edilmelidir. Teslimden önceki aşama kural olarak bir önem

taşımamaktadır. Bu nedenle eser sözleşmesi anî edimli bir sözleşme niteliği taşır. Bu

görüşte, yüklenicinin eserin oluşturmak için giriştiği faaliyetin, sadece bir hazırlık

faaliyeti niteliğinde olduğu ileri sürülmüştür

117

.

Bu görüşteki Gauch’a göre yüklenicinin borcu, sonucun ortaya çıkarılıp

gerekiyorsa teslimiyle ifa edilmiş olur, yoksa ifa zamanla gerçekleşiyor sayılamaz

118

.

Burada ifanın gerçekleşmesinin zamanla doğrudan bir ilişkisi yoktur

119

.

Bu görüşte eser sözleşmesinin, vekâlet sözleşmesinin aksine, vasıta

sözleşmelerinden değil; sonuç sözleşmelerinden olduğu belirtilmiştir

120

.

Seliçi’ne göre

121

eser sözleşmesi temelde anî edimli olmakla birlikte,

yüklenicinin edim sonucunu sağlamak için giriştiği edim fiili niteliğindeki davranışlarının

Kanunda özel olarak düzenlenmiş olması, taraflar arasında kurulan sıkı güven

ilişkisinden doğar. Yazara göre edim sonucunun gerçekleşmesi daima edim fiiline bağlı

olduğundan, Kanunda sürekli borç ilişkilerine dair hükümler de dikkate alınmıştır.

115 Bu görüşte: von Tuhr/Peter, s.49; Erdin, s.9, dn.32; Rimle,s.7, no:19; Honegger, s.67; Gauch

(Werkvertrag), s.4, no:9; Gauch/Aepli/Stöckli, s.809; Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.57, Art.363, no:161 vd; De Feo, s.169, no:405; Zindel/Pulver/BaslerKomm, s.1956, no:14; Fuchs (Kooperationspflichen), s.153; Molitor (Kündigung), s.51, dn.6; Ehrat, s.156, dn.1; Polydor–Werner, s.10, 11; Schumacher (SIA-Norm 118 Art. 38 – 156), s.252; Neuenschwander, s.21; Tandoğan (ÖBİ. C.II), s.70; Seliçi (Sürekli Borç İlişkileri), s.26; Yavuz (Özel Hükümler), s.452, 508; Eren (Genel Hükümler), s.100; Oğuzman/Öz, s.9; Öz (Dönme), s.13; Öz (İnşaat), s.125; Buz (BK. m.369), s.258; Aral, s.326; Şenocak, s.7; Altaş (Eserin Telef Olması), s.49; Ozanoğlu, s.62; Dirican, s.5; Selimoğlu, s.686; Akkayan Yıldırım (Kat Karşılığı İnşaat), s.61; Kurşat, s.753; Eren (İnşaat Sözleşmeleri), s.52.

116 Bu yöndeki İsviçre Federal Mahkemesinin bir kararı (BGE 98 II 299) için bak. Erman (Beklenilmeyen

Hâller), s.9.

117 von Tuhr/Peter, s.49; Seliçi (Sürekli Borç İlişkileri), s.26; Öz (Dönme), s.9, 18; Dirican, s.6. Yavuz

arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin anî edimli borç ilişkisi doğurduğunu belirttikten sonra, “ancak müteahhidin işi borçlanılmış edimin tümü dışında kalan bir hazırlayıcı faaliyetten ibaret görülemez” şeklindeki ifadesiyle, kanaatimce eser sözleşmesinin bu tipi için karma görüşe yakın bir sonuca varmıştır. (Özel Hükümler, s.508). Benzer görüşte: Gürpınar, s.19.

118 Gauch (Werkvertrag), s.4, no:9.

119 Bak. Gauch (Dauerverträgen), s.5; Öz (Dönme), s.13.

120 Gauch (Werkvertrag), s.6, no:18; Yavuz (Özel Hükümler), s.452, dn.30c. 121 Seliçi (Sürekli Borç İlişkileri), s.26. Bu görüşte: Öz (Dönme), s.17.

Bu görüşün Türk Hukukundaki savunucularından Öz’e göre

122

, eser

sözleşmeleri ani edimli olmakla birlikte, sözleşme özgürlüğü ilkesi gereğince istisnaen

sürekli borç ilişkisi doğuran eser sözleşmeleri de kurulabilir. Buna göre, tek bir eserin

varlığının zaman içinde genişletildiği inşaat sözleşmelerinin sürekli borç niteliği taşıdığı

kabul edilmelidir. Meselâ “metre başına bedel tespit edilerek arazinin belli bir

doğrultusunda müteahhidin duvar örmesi borcunu yükleyen bir eser sözleşmesi

böyledir.” Fakat yazara göre, borç ilişkisinin sona erdiği anda yüklenici tarafından

yapılan inşaat kısmının, iş sahibinin ifa menfaatini sağlayamaması durumunda, ani

edimli borç ilişkisinden bahsedilir. Meselâ yazara göre, iki yerleşim yerinin bir otoyolla

bağlanmasının kararlaştırıldığı bir inşaat sözleşmesinde, yol tamamlanamazsa ifa hiç

gerçekleşmemiş sayılır

123

. Fakat yüklenici yolun belli bir noktaya ulaşacağını taahhüt

etmemişse veya taraflar yolun yapılan kısmının bedelinin ödeneceğini açık veya örtülü

olarak kabul etmişlerse, sürekli borç ilişkisinin varlığı kabul edilebilir.

c. Karma Görüş

Bu görüş Ülkemize özgü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine ilişkin

olarak ortaya atılmıştır

124

. Buna göre, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi temelde ani

edimli olmakla birlikte, yüklenicinin ediminin zamana yayılmış olması nedeniyle, bu

ilişkinin karma bir nitelik taşıdığı ve hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda, sürekli borç

ilişkilerine özgü ilkelerin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Burada aslında ani

edimli kabul edilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, sonucun tam olarak

sağlanmasından önce (yüklenicinin temerrüdü nedeniyle) sona ermesi durumunda,

yüklenicinin bazı menfaatlerinin korunması amaçlanmıştır.

Bu görüş bir Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıyla da açıkça kabul edilmiştir

125

.

Bu karara göre, “ … iş görme sözleşmeleri arasında yer alan istisna sözleşmesi genel

olarak "ani edimli" sözleşmeler grubunda mütalaa edilmekte ise de, istisna

sözleşmesinin bir türü olan inşaat sözleşmelerinde; müteahhidin (emeğe ve masrafa

dayanan) edim borcunun genellikle uzun bir zaman süreci içinde yayılmış olmasından

dolayı ve edim borcunun bu özelliği yönünden, sürekli borç ilişkilerine özgü kuralların

da gözetilmesi gerekir. Kanunda da, istisna sözleşmeleri düzenlenirken, sürekli borç

ilişkilerine özgü kurallara yer verildiği görülmektedir. O halde, Hukuk Genel Kurulu

kararında da açıkça belirtildiği gibi, inşaat sözleşmeleri "geçici - sürekli karmaşığı" bir

özellik taşımaktadır. …”

122 Öz (Dönme), s.22 vd. Bu görüşte: Oğuzman/Öz, s.9; Altaş (Eserin Telef Olması), s.50.

123 Yazar bu durumda kısmî ifaya ilişkin hükümlerin uygulanabileceğini de kabul etmiştir. Öz (Dönme),

s.22, dn.93.

124 Karş. Serozan (Dönme), s.173 vd; Erman (İnşaat), s.8. Karş. Eren (İnşaat Sözleşmeleri), s.52; Eren

(Müteahhidin Borçları), s.63; Gürpınar, s.19.

Hemen belirtelim ki bu görüşün, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin hukukî

niteliğini açıklamaktan öte, yüklenicinin temerrüdü nedeniyle sözleşmenin sona ermesi

durumunda, işin seviyesinin çok ilerlemiş olması hâlinde artık sürekli borç ilişkilerine

özgü bir kavram olan feshin söz konusu olabileceğini ortaya koymak dışında esasa

etkili bir hukukî sonucu bulunmamaktadır

126

. Diğer bir ifadeyle, bu görüşün çok büyük

bir kısmı tamamlanmış inşaatta sözleşmesinin geçmişe etkili olarak sona erdirilmesini

önlemekten öte hukukî sonucu yoktur.