A. İnşaat Süresinin İşlemeye Başlaması
2. İnşaatın Hızlandırılması Kavramı
İnşaatın hızlandırılması kavramı, yüklenicinin inşaat süresine göre belirlenen
ortalama çalışma temposunu, hızını arttırmasıdır
500. Diğer bir ifadeyle yüklenicinin
normale göre fazladan iş gücü ve alet edevat kullanması veya çalışma süresini
(mesaiyi) arttırması, yani bir yerine iki vardiya hâlinde çalışması, inşaatın
hızlandırılmasını (temponun arttırılmasını) ifade eder.
Yüklenici somut olayın özellikleri de dikkate alındığında, inşaatın zamanında
tamamlanmasına uygun bir tempoyla çalışmak zorundadır. Bu ise ortalama bir iş gücü,
alet edevat ve mesai saati anlamına gelir. Ortalama çalışma temposunun
belirlenmesinde inşaat süresine göre bir değerlendirme yapılmalıdır. Diğer bir ifadeyle
ortalama çalışma temposu, inşaat süresinin uzunluğuna göre belirlenir. Meselâ 10 aylık
bir inşaat süresinin kararlaştırıldığı bir inşaatta, ortalama çalışma hızı aylık %10’luk bir
inşaat seviyesini ifade eder. Fakat teslim süresi 20 ay olan bir inşaatta ise aylık %5’lik
bir çalışmanın ortalama tempo olduğu ortaya çıkar
501.
500 Walter (Mehrkosten), s.144; Schumacher (SIA-Norm 118 Art. 38 – 156), s.293.
501 Aynı esas, teslim süresinin sözleşmeyle belirlenmediği işlerde de geçerlidir. Bu tip işlerde inşaat süresi,
inşaat sözleşmesinin başındaki koşullara ve tarafların konumlarına göre yapılan objektif bir değerlendirmeyle belirlenir. İşte böyle bir belirlemeyle bulunan inşaat süresinde aybaşına düşen iş miktarı, ortalama çalışma temposunu ifade eder.
3. Yüklenicinin İnşaatı Hızlandırma Yükümlülüğünün Bulunduğu Hâller
İnşaatın yüklenicinin hâkimiyet alanından kaynaklanan sebeplerle durması /
yavaşlaması hâlinde yüklenici, inşaat süresine uyabilmek, inşaatı olağan sürede
tamamlayarak teslim edebilmek için gereken bütün ek önlemleri, masrafı kendisine ait
olmak üzere almakla yükümlüdür
502. Aksi hâlde inşaatın zamanında tamamlanamaması
onu temerrüde düşürür.
İnşaatın, iş sahibinin riziko alanından doğan sebeplerle durması /
yavaşlaması hâllerinde ise yüklenicinin inşaatı hızlandırma yükümlülüğü kural
olarak bulunmamaktadır
503. Yüklenicinin normal çalışma temposunu hızlandırarak,
gecikmenin olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırma, diğer bir ifadeyle inşaatı normal
sürede tamamlama yükümlülüğü iki durumda bulunmaktadır. İnşaatın hızlandırılması
yükümlülüğü ilk olarak, bunun inşaat sözleşmesinde düzenlenmiş olması
durumunda vardır. Diğer bir ifadeyle yüklenici inşaatın, iş sahibinin riziko alanından
doğan sebeplerle gecikmesi durumunda bile, kalan süre içinde inşaatı hızlandırarak
inşaatı zamanında tamamlayacağını taahhüt etmişse, artık inşaat süresinin
uzamayacağı kabul edilmelidir. Böyle bir taahhüt uygulamada, belli bir süreye kadar
olan gecikmelerin, yüklenicinin geri kalan dönemde hızlı çalışmasıyla ortadan
kaldırılacağı biçiminde kararlaştırılmaktadır.
Geri kalan süre içinde inşaat temposunun hızlandırılarak inşaatın olağan sürede
tamamlanmasını yükümlülüğü ikinci olarak Medenî Kanunun 2. maddesindeki
dürüstlük kurallarından doğabilir
504. Buna göre, yüklenicinin inşaatı hızlandırarak
normal sürede tamamlamak için ek önlemler almakla yükümlü olması, ancak bu tür
önlemlerin alınmasının somut olayın bütün koşullarının dikkate alınması kaydıyla
dürüstlük kuralı gereğince kendisinden beklenebildiği hâllerde söz konusudur
505. Bu
konuda bir karar verilmesi aşamasında, inşaatın hızlandırılması için ek önlemler
almasının yüklenici bakımından ek maddi yükler getirip getirmeyeceğine göre ikili bir
ayrım yapılması gerekir.
502 Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.183, no:106. İsviçre’de uygulanan standart sözleşme koşullarının
(SIA-Norm 118) 95. maddesine göre: “İşin yürütümü sırasında, ek önlemler alınmaksızın sözleşmesel sürelere uyulamayacağı görülürse, yüklenici sürelere uyabilmek için kendisinden beklenebilen, meselâ inşaat yapım tesisini amaca uygun bir biçimde düzenlemek, işçi sayısını artırmak ya da ek vardiyayla çalışmak gibi, gereken bütün zorunlu ek önlemleri, gecikmeksizin kendiliğinden veya inşaat yönetiminin bildirimi üzerine almakla yükümlüdür. Ek masrafları yüklenici üstlenir. – Ek önlemler alınarak sürelere uyulması gereği, yüklenicinin kusuru olmaksızın ortaya çıkarsa, yüklenici bu önlemleri, ancak inşaat yönetiminin onayı ile alabilir. Bu durumda kanıtlanabilen ek masrafları iş sahibi üstlenir. İnşaat yönetimi onay vermeyi reddederse, yüklenici hiçbir ek önlem almak zorunda değildir.” Bu hüküm için bak. Walter (Mehrkosten), s.124; Schumacher (SIA-Norm 118 Art. 38 – 156), s.284.
503 Zeltner, s.99. Karş. Henninger (Bauverzögerung), s.253; Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.379,
no:682.
504 Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.183, no:106. 505 Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.379, no:685.
Kural olarak inşaatın hızlandırılmasına yönelik önlemlerin alınmasının
yüklenici bakımından hiçbir ek külfeti gerektirmemesi durumunda
506, yüklenicinin
çalışma temposunu arttırma yükümlülüğünün bulunduğu kabul edilebilir. Diğer bir
ifadeyle işin hızlandırılarak gecikmenin olumsuz sonuçlarının telafi edilmesi ve böylece
inşaatın normal süresinde tamamlanması, yüklenici için hiçbir ek külfeti ve zorluğu
gerektirmiyorsa, dürüstlük kuralları gereğince yüklenicinin çalışma hızını arttırması
gerekir. İnşaatın olağan sürede tamamlanabilmesi için yüklenicinin, sözleşmenin
koşullarından bağımsız olarak ortalama bir tempoda çalışmasının yeterli olacağı
anlaşılan durumlarda, inşaatın hızlandırılmasının ek külfet gerektirmemesi nedeniyle
inşaat süresinin uzamayacağı kabul edilmelidir.
Bu özellikle, sözleşmeyle belirlenen inşaat süresinin çok uzun olması
durumunda ortaya çıkar
507. Çünkü uygulamada beş katlı orta kalite bir binanın
yapılması için inşaat sözleşmelerinde 12 ay ile 36 ay arasında inşaat sürelerinin
kararlaştırıldığı görülmektedir. Meselâ inşaat süresinin 36 ay olarak kararlaştırıldığı bir
inşaat sözleşmesinde, iş sahibinin hâkimiyet alanından doğan bir sebeple inşaata
ancak 2 aylık bir gecikmeyle başlanmışsa, geri kalan 34 aylık sürenin yeterli
olmadığının ileri sürülmesi, bazı durumlarda dürüstlük kurallarına aykırı olabilir. Diğer
bir ifadeyle somut olayda, iş sahibinden kaynaklanan 2 aylık işe başlama gecikmesine
rağmen, yüklenicinin geri kalan 34 ay içinde inşaatı objektif olarak yavaş yürütmesi
nedeniyle tamamlayamaması hâlinde, yüklenicinin temerrüde düşeceği kabul edilebilir.
İnşaatın hızlandırılmasının yüklenici bakımından hiçbir maddi külfeti ve zorluğu
bulunmayan hâllerde, yüklenicinin iş sahibinin bu yöndeki talebini beklemeksizin
inşaatın hızlandırılması yönünde önlemler alması gerekir. Diğer bir ifadeyle yüklenici, iş
sahibinin bu yönde bir talebinin bulunmamasını gerekçe göstererek inşaat süresinin
uzadığını ileri sürememelidir.
İnşaat temposunun hızlandırılması yükleniciyi, meselâ fazladan işçi, alet
veya makine gibi, bazı ek maddî külfetlere sokacaksa, kural olarak yüklenicinin ek
506 Burada kastedilen ek maddi yükler, inşaatı temposunun hızlandırılması nedeniyle doğabilecek ek
giderlerdir. Meselâ yüklenicinin yeni işçiler tutması, ek makineler tedarik etmesinden doğan giderler gibi.
Fakat bu giderlerin mevcudiyetinden bağımsız olarak, inşaatın iş sahibinin hâkimiyet alanından doğan sebeplerle belli bir süre durması nedeniyle ortaya çıkan ek masrafların her halükârda iş sahibi tarafından giderilmesi gerekir. Meselâ Koller’in bu konuda verdiği bir örneğe göre [Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.378, no:678], bir evin boyanması için 1 aylık bir süre kararlaştırılmış, ikinci haftada yüklenicinin, boyamak için eve gitmesi üzerine iş sahibinin evde bulunmaması nedeniyle işe başlanamamışsa, inşaat süresinin uzamasından bağımsız olarak, yüklenicinin yol masraflarının ve varsa bunun dışındaki diğer giderlerinin iş sahibince giderilmesi gerekir. Buna göre, iş sahibinin riziko alanından doğan bir sebeple inşaata ara verilmesi durumunda, iş sahibi kusuruna bağlı olmaksızın, yüklenicinin bu sebepten (inşaatın durmasından) doğan ek masraflarının tazminini talep edebilir. Bu konuda bak. Trachsel (Nachtragsforderungen), s.137.
507 Bu görüşte: Koller (Konventionalstrafe), s.60, dn:135. Yazara göre, inşaatın iş sahibinin hâkimiyet
alanından doğan bir sebeple durması, inşaat süresini her zaman uzatmaz. Sürenin uzaması için, bu sebebin zamanında tamamlamayı önlemesi gerekir.
önlemlerin alarak inşaat temposunu hızlandırma, gecikmenin olumsuz sonuçlarını
azaltma yükümlülüğü yoktur
508. Fakat bazı istisnai durumlarda, yüklenicinin inşaat
temposunu arttırma yükümlülüğünün bulunduğu kabul edilebilir. Bu konuda bir karar
verilmesi tarafların karşılıklı menfaatlerinin tartılmasıyla mümkündür. Özelikle işin
hızlandırılmasının yüklenici bakımından taşıdığı zorluk ile gecikmenin iş sahibi
bakımından getireceği zararın karşılıklı tartılması gerekir. Diğer bir ifadeyle iş sahibinin,
inşaatın zamanında tamamlanmasına olan menfaati ne kadar yüksekse, hızlandırma
yükümlülüğünün bulunduğu da o kadar kolaylıkla kabul edilebilir. Bu konuda Koller’in
verdiği bir örnek
509, durumu daha açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Buna göre, kış
mevsiminin çok ağır geçtiği bir bölgede, Kasım ayının sonunda tamamlanması gereken
bir yapının inşası için inşaat sözleşmesi akdedilmiştir. İş sahibinin inşaat iznini bir ay
geç alması nedeniyle, normal çalışma temposuyla, işin belirlenen tarihte
tamamlanamayacağı anlaşılmıştır. Bu durumda normal olan, sürenin bir ay uzamasıdır.
Fakat bu bölgede kışların çok ağır geçmesi nedeniyle, kasım ayından sonra inşaat
işlerinin yapılması mümkün olamayacaktır. İşte böyle bir durumda iş sahibinin
hâkimiyet alanından kaynaklanan bir nedenle zamanında tamamlama tehlikeye girmiş
olsa bile, gecikme nedeniyle iş sahibinin uğrayacağı zararın çok büyük olma ihtimali
dikkate alınarak, bu olayda yüklenicinin işi hızlandırma önlemleri almakla yükümlü
olduğu, diğer bir ifadeyle teslim süresinin uzamayacağı kabul edilmelidir.
Ayrıca gecikmeye neden olan olayın iş sahibinin kusuruyla olan ilişkisi de bu
konuda karar verilmesinde etkili olacaktır. Meselâ işin devamı, iş sahibinin
malzemelerin seçimini haklı bir neden olmaksızın geciktirmesi veya ara ödemeleri
zamanında yapmaması nedeniyle durmuşsa, yüklenicinin işi hızlandırma
508 Yüklenicinin inşaat temposunu arttırma yükümlülüğünün, ne inşaat sözleşmesinden, ne de dürüstlük
kuralından çıkarılamaması durumunda bile, yüklenici inşaatın hızlandırılması için gereken bütün önlemleri almaya yetkilidir. Çünkü inşaatın teslim süresi, aynı zamanda bu borcun muacceliyet tarihini de oluşturur. Bu nedenle yüklenicinin borcunu, muaccel olacağı tarihte ifa etmekte yararı bulunmaktadır [Fuchs (Kooperationspflichen), s.131; Henninger (Bauverzögerung), s.241]. Meselâ mevcut inşaatın tamamlanmasından sonrası için yeni bir sözleşme yapılmış olabilir veya yüklenici bu inşaat karşılığı alacağı bedelin muacceliyetini inşaat süresinin uzaması nedeniyle geciktirmek istemeyebilir. İşte bu gibi durumlarda, inşaatın hızlandırılarak zamanında tamamlanması yüklenicinin de yararınadır. Bu nedenle inşaatın iş sahibinin riziko alanından doğan sebeplerle durması veya yavaşlaması hâlinde inşaatın zamanında tamamlanması ancak ek masraf gerektiren bazı hızlandırma önlemlerinin alınması koşuluyla gerçekleşebilecek durumda ise, iş sahibinin açıkça karşı çıkmasına rağmen, yüklenici inşaatı hızlandıracak ek önlemler almaya yetkilidir. [Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.381, no:694; Henninger (Bauverzögerung), s.241].
İş sahibinin onayı bulunmamasına rağmen inşaatın zamanında tamamlanması için inşaatı hızlandırma yönünde ek önlemler alan iş sahibi, bu nedenle ek masraflarının tazminini ancak vekâletsiz iş görme hükümleri gereğince talep edebilecektir. Fakat bunun için, yüklenicinin bu ek önlemlere başlamadan önce durumu (ek önlemler alacağını) iş sahibine bildirmesi gerekir. Bunun iki amacı bulunmaktadır. İlk olarak, iş sahibinin bu ek hızlandırma önlemlerini inceleyebilmesi, ikincisi ise bu ek önlemlerin getireceği ek külfetler nedeniyle, iş sahibinin Borçlar Kanununun 369. maddesi gereğince sözleşmeyi feshetme yetkisini kullanmasına olanak sağlamaktır. Yüklenici bu bildirim külfetini yerine getirmezse, ek önlemlerden doğan alacağını kısmen veya tamamen kaybedebilir.
Yüklenicinin bu biçimde yetkili olduğu ek önlemleri almasına iş sahibi engel olursa, alacaklı temerrüdünün oluşacağı ve yüklenicinin buna ilişkin hükümlere başvurabileceği kabul edilmelidir. Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.381, no:694.
yükümlülüğünün varlığının belirlenmesinde yüklenici yararına bir karara varılması işin
niteliğine daha uygun olacaktır. Fakat inşaatın devamı iş sahibinin kusurunun
bulunmadığı bir sebepten dolayı durmuşsa, işi hızlandırma yükümlülüğünün bulunduğu
yönünde sonuca varılması olasılığı daha yüksek olacaktır. Tarafların menfaatlerinin
tartılmasında temel olarak yüklenicinin menfaatlerinin üstün tutulmasının gerektiği
doktrinde ileri sürülmüştür
510.
Dürüstlük kuralları gereğince yüklenicinin, inşaatın hızlandırılarak zamanında
tamamlanmasını sağlama yükümlülüğünün bulunduğu kabul edilebilen durumlarda
yüklenici, bu sebepten doğacak ek masraflarının iş sahibince karşılanması koşuluyla ek
önlemler alabileceğini ileri sürebilir
511. İşin hızlandırılması yönünde ek önlemler
alınması nedeniyle ortaya çıkan ek masrafların tazmin edilmemesi hâlinde, yüklenicinin
bu tür önlemler alma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu durumda iş sahibinin, bu
önlemlerin alınmasından doğacak ek masrafların ödenmesini reddetmesi veya bu
bildirime sessiz kalması hâlinde, artık yüklenicinin işi hızlandırma yükümlülüğünden
bahsedilemez
512. Bunun sonucu olarak da inşaat süresi uzar
513.
4. Yüklenicinin İnşaatı
Hızlandırarak, Zamanında Tamamlama
Yükümlülüğü Bulunmasının Sonuçları
Yüklenicinin yukarıdaki biçimde yapılan bir değerlendirme sonucunda inşaatı
hızlandırarak zamanında tamamlama yükümlülüğünün bulunduğu kabul edilebilen
hâllerde, olağan tamamlama / teslim süresi bağlayıcılığını korur. Diğer bir ifadeyle,
sürenin uzamasına ilişkin diğer koşulların bulunmasına rağmen, teslim süresi
uzamaz
514.
510 Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.379, no:685.
511 Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.380. no:686. Nitekim bu durum, İsviçre’de uygulanan standart
sözleşme koşullarının (SIA-Norm 118) 95. maddesinin üçüncü fıkrasında açıkça düzenlenmiştir. Schumacher (SIA-Norm 118 Art. 38 – 156), s.284 vd.
512 SIA-Norm 118 standart sözleşme koşullarının 95. maddesinde, iş sahibinin onayı hâlinde yüklenicinin
hızlandırma önlemleri almakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Schumacher (SIA-Norm 118 Art. 38 – 156), s.298, no:34.
513 İstisnaî olarak inşaatın zamanında tamamlanmasının iş sahibi için çok büyük önem taşıması nedeniyle,
iş sahibinin farazi iradesinin, işin hızlandırılması yönünde olacağının açık olduğu ve iş sahibine ulaşılarak onayının alınmasının zor olduğu hâllerde, artık yüklenicinin onaya gerek olmaksızın işi hızlandırmakla yükümlü olacağı kabul edilmedir. Meselâ gerçekleşme tarihi çok önceden belli olan yüzme yarışlarına yetiştirilmesi gereken bir havuzun inşasında yaşanan zorunlu nedenlere dayanan duraksamaya rağmen, bunun ardından yüklenicinin inşaatı zamanında tamamlamak için işi hızlandırmakla yükümlü olduğu kolaylıkla kabul edilebilir. Bu gibi durumlarda yüklenicinin, dürüstlük kuralları gereğince iş sahibine bildirimde bulunmayı ve onun cevabını beklemeksizin inşaatı hızlandıracak ek önlemler alması gerektiği kabul edilebilir. Diğer bir ifadeyle iş sahibinin farazi iradesinin inşaatın hızlandırılması ve bundan doğacak ek masrafların ödenmesinin kabul edileceği yönünde olacağının açık olduğu hâllerde, yüklenicinin iş sahibinin masrafları ödeyeceğini kabul etmesini beklemeksizin inşaatı hızlandırması gerektiği kabul edilmelidir. Böyle bir durumda ise artık teslim süresi uzamayacaktır.
514 Yüklenicinin iş temposunu arttırarak inşaatı olağan sürede tamamlama yükümlülüğü bulunan hâllerde
iş sahibi bu ek önlemlerin gerektirdiği ek masrafların iş sahibince karşılanmasını talep edebilir. Bu masrafların miktarının belirlenmesinde, Borçlar Kanununun 366. maddesi hükmü dikkate alınmalıdır. Buna göre yüklenicinin bu ek önlemler nedeniyle talep edebileceği alacak, “yapılan şeyin kıymetine ve
Bu durumda yüklenicinin somut olayın özelliklerine göre daha fazla iş gücü veya
alet edevat tedarik ederek ya da bir yerine iki vardiya çalışarak, inşaatı zamanında
tamamlamaya çalışması gerekir. Yüklenicinin bu yükümlülüğünü ihlal etmesi
durumunda, olağan tamamlama / teslim süresinden önce Borçlar Kanununun 358.
maddesinin birinci fıkrası, sonra ise aynı Kanununun 106 – 108 hükümleri uygulama
alanı bulur.
E. Yüklenicinin İnşaatın Olağan Sürede Tamamlanarak Teslim Edilememe
Tehlikesi Gecikmeksizin İş Sahibine Bildirmesi
İnşaatın iş sahibinin riziko alanından doğan bir sebeple belli bir süre durması
veya yavaşlaması hâlinde, yüklenicinin olağan inşaat süresinden geri kalan zaman
içinde çalışma temposunu hızlandırarak inşaatı zamanında tamamlaması sözleşme
hükümleri veya dürüstlük kuralları gereğince beklenemiyorsa, inşaat süresinin
uzaması, kural olarak yüklenicinin gecikme tehlikesini iş sahibine bildirmesine
bağlıdır
515. Borçlar Kanununun 357. maddesinin üçüncü fıkrasına göre
516“iş devam
ettiği sırada, iş sahibinin, verdiği malzemenin veya gösterdiği arsanın kusurlu olduğu
anlaşılır yahut imalâtın noktası noktasına muntazaman icrasını tehlikeye koyacak diğer
bir hal olursa müteahhit, iş sahibini bundan derhal haberdar etmeğe mecbur aksi
takdirde bunların neticelerini tahammül etmekle mükelleftir.”
müteahhidin masrafına” göre belirlenir. Meselâ inşaatı zamanında tamamlayabilmek için fazladan iş makinesi kiralamak zorunda kalan yükleniciye, bunun bütün masraflarının ödenmesi gerekir. Ayrıca bu ek masraflar dışında, yükleniciye somut olayın koşulları gereğince uygun bir bedelin ödenmesi gerektiği de İsviçre ve Alman hukukunda kabul edilmektedir. Buna göre inşaatı zamanında tamamlayabilmek için ek bazı önlemler alan yükleniciye, katlandığı fedakârlığın ölçüsüne göre belirlenen bir ek bedelin ödenmesi gerekir. Meselâ olimpik bir havuz inşasını, olimpiyat oyunlarına yetiştirmek için son iki ay geceleri de çalışması karşılığı, yükleniciye normalin üstünde bir bedel takdir edilebilir. Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.402, no:779.
515 Gauch (Werkvertrag), s.233, no:829; Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.173, no:70 vd; Welser
(Baustoff und Baugrund), s.9 vd; Trachsel (Nachtragsforderungen), s.129; Schumacher (SIA-Norm 118 Art. 38 – 156), s.305; Henninger (Bauverzögerung), s.257; Briner, s.258; Frank, s.190; Tandoğan (ÖBİ C.II), s.66; Tunçomağ (ÖBİ), s.1002; Öz (Dönme), s.54; Erman (İnşaat), s.32; Altaş (Eserin Telef Olması), s.103 vd.
Alman Medenî Kanununda bu yönde açık bir hüküm bulunmamasına rağmen, yüklenicinin böyle bir bildirim yükümlülüğünün bulunduğu dürüstlük kurallarından ve inşaat işleri genel koşullarındaki açık hükümden kıyas yoluyla çıkarılmaktadır. Bak. Enders, s.64; Fuchs (Kooperationspflichten), s.183. Bu yöndeki bir Alman Federal Mahkeme kararı için bak. BauR. 1987, s.79.
516 Benzer bir hüküm içeren SIA-Norm 118 standart kurallarının 25. maddesine göre: “İş sahibinin, inşaat
yönetimi eliyle yüklenici üzerinde yürüttüğü denetim, yüklenicinin, eserin gereği gibi ve zamanında ifasını tehlikeye sokan durumları, inşaat yönetimine gecikmeksizin bildirme (Borçlar Kanununun 365. maddesinin 3. fıkrası) biçimindeki yasal yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Yüklenici bu yükümlülüğünü ihlâl ederse, bunun olumsuz sonuçlarına kendisi katlanır; yeter ki inşaat yönetimi anılan durumlardan bildirim yapılmamasına rağmen haberdar olsun. – Bildirim yazılı olarak yapılmalıdır, sözlü bildirim zapta geçirilmelidir. – Yüklenicinin, kendisine verilen planı ve inşaatın yapılacağı arsayı inceleme yükümlülüğü, ancak iş sahibinin bir inşaat yönetimi tarafından temsil edilmemesi, iş sahibinin kendisinin uzman olmaması veya iş sahibinin bir uzmana danışmamış olması hâlinde bulunur. Yüklenici işin yürütümü sırasında fark ettiği olumsuzluk veya diğer ayıpları, gecikmeksizin 1. ve 2. fıkraya uygun olarak inşaat yönetimine bildirir ve bunların olumsuz sonuçları hakkında uyarıda bulunur. – Aynı uyarı yükümlülüğü, yüklenicinin inşaat yönetimince verilen talimatların hatalı olduğunu … tespit ettiği veya etmek zorunda olduğu hâllerde de bulunur. …” Bu hüküm için bak. Walter (Mehrkosten), s.124.
İş sahibi yapının zamanında (olağan sürede) tamamlanarak ayıpsız bir biçimde
teslim edileceğine yönelik haklı bir güveni bulunmaktadır. Fakat bazı nedenlerle
yapının ayıplı olma veya zamanında tamamlanamama tehlikesi ortaya çıktığında,
yüklenicinin bu durumu gecikmeksizin iş sahibine bildirmesi gerekir. Yüklenici gerektiği
hâlde bu bildirimde bulunmazsa, iş sahibinin olağan sürenin geçerli olduğuna (sürenin
uzamadığına) ilişkin güveni korunur ve bunun sonucu olarak da bu tarihte teslim
gerçekleşmezse, yüklenici borçlu temerrüdüne düşer. Fakat yüklenici bu bildirimi
gerektiği gibi yaparsa, diğer koşulların da bulunması kaydıyla, artık teslim süresinin
uygun ölçüde uzayacağı kabul edilmelidir
517. Bu durumda yüklenici, inşaat süresinin
dışındaki dönemde de çalışmak zorunda kalacağı için, bu sebepten doğan
masraflarının tazminini talep edebilir.
Bu bildirimle, iş sahibinin öncelikle olağan sürenin geçerli olacağına duyduğu
güven nedeniyle zarara uğramasının önlenmesi, ardından ise iş sahibinin ek önlemler
yoluyla gecikmenin giderilmesini sağlayabilmesi veya Borçlar Kanununun 369. maddesi
gereğince sözleşmeyi feshedebilmesi imkânı sağlanır
518. Bu nedenle bildirim
yükümlülüğünün ihlali, yüklenicinin bazı olanakları kaybetmesi, bazı olumsuz sonuçlara
maruz kalması dışında; onu, duruma göre iş sahibinin bazı zararlarını giderme borcu
altına da sokabilir.
Yüklenicinin bildirim yükümü, inşaatın zamanında ve ayıpsız olarak
tamamlanmasının tehlikeye girmesi hâlinde bulunmaktadır. Bu nedenle söz konusu
tehlikeyi ortaya çıkaran sebebin kural olarak bildirim yükümünün doğumu bakımından
bir önemi yoktur. Buna göre, inşaatın zamanında ve gereği gibi tamamlanarak teslimini
tehlikeye sokan etken, iş sahibinin veya yüklenicinin riziko alanından doğabilir
519. Bu
tehlikeye neden olan etkenin kaynağı, sadece bunun sonuçları bakımından farklılıklar
doğurur
520.
517 Yüklenici bildirimde bulunduktan sonra iş sahibinden bu konuda bir talimat gelene kadar inşaatı
durdurmaya yetkili değildir [Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.188, no:123]. Diğer bir ifadeyle yüklenici bildirimde bulunması hâlinde, inşaata eskisi gibi devam etmekle yükümlüdür. Fakat somut olayın özellikleri gereğince, iş sahibinin riziko alanından doğan ve inşaatın ilerlemesini önleyici etkenin ortadan kaldırılması için iş sahibinin belli bir davranışta bulunması gerekiyorsa, yüklenicinin bildirimde bulunmak koşuluyla inşaatı durdurabileceği kabul edilmektedir [Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.189, no:127]. Bu durumda inşaat süresi de kendiliğinden uzar.
518 Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.169, no:57 ve s.188, no:122; Tandoğan (ÖBİ C.II), s.66. 519 Koller (BernKomm Art. 363 – 366), s.173, no:70.
520 İnşaatın zamanında tamamlanarak teslimi edilememe tehlikesi, yüklenicinin riziko alanından doğan bir
sebepten kaynaklanıyorsa, yüklenicinin yine de bildirimde bulunma yükümlülüğü vardır. Fakat bu