• Sonuç bulunamadı

2.3. BELEDİYE HİZMETLERİNİN ÖZELLEŞTİRME YÖNTEMLERİ

2.3.2. İMTİYAZ YÖNTEMİ

Kamu hizmeti imtiyazı, yönetimin, bir özel kişi ile yaptığı sözleşme ile, bir kamu hizmetinin kurulmasını ve/veya belirli bir süre işletilmesini, karşılığında yararlananlardan ücret ya da bedel almak, masrafları, kar ya da zararı imtiyazcıya ait olmak üzere, kendi buyruğu ve sorumluğu altında sağladığı bir yönetim biçimidir. Bu konuda yönetime “ imtiyaz veren” özel kişiye “ imtiyaz sahibi “ ya da kısaca” imtiyazlı” , bunlar arasında ilişkiyi kuran belgelere” imtiyaz sözleşmesi ve şartlaşması” denir.

(134)

İmtiyaz yöntemi, kamunun tekelinde olan hizmetin, özel bir firmaya tekel olarak verilmesini ya da belirli bir coğrafi bölgede bir hizmetin yürütülmesi yetkisinin özel bir kuruluşa verilmesini ifade eder imtiyaz usulünde fiyat düzenlemesi genellikle kamu idaresi tarafından yapılır. Hizmetten yararlananlar idareye değil, hizmeti sağlayana ödemede bulunurlar.(135)

Türkiye’de imtiyaz yönteminin hukuksal dayanağını 1580 sayılı Belediye Kanunu oluşturmaktadır. Kanunda “ Doğrudan doğruya yapılmak ve işletilmek şartıyla su, havagazı, elektrik, tramvay tesisatı kurmak ve işletmek, göl, nehir, körfez sevahili mütecavire (yakın Çevre, mücavir sahiller) vapurları nakliyatını yerine getirmek belediyelerin hakkıdır. Fakat belediyeler bu işlerin tesis veya işletilmesi için mühtedi 40 seneyi aşmamak üzere devletçe belirlenmiş kaidelere uymak üzere imtiyazda verebilirler. “hükmü bulunmaktadır. Yine aynı kanuna göre , “belediye sınırları içinde, belirli yerler arasında yolcu taşıma vasıtası olarak otobüs, otokar, tünel, troleyi, finiküler işletmek ve mezbahalarda kesilen etleri Belediye Meclisince belirlenen ve İçişleri Bakanlığı’nın onaylayacağı ücret karşılığında satış yerlerine nakletmek tekel olarak belediyelerin hakkıdır “ ifadesi yer almaktadır. Kanuna göre belediyeler bu işleri kendileri yapabilecekleri gibi, iştirak edecekleri şirketlere de yaptırıp

(133) Zengin, Eyüp, Yerel Yönetimlerde Özelleştirme……… s.56–57 (134) Akyılmaz, Bahtiyar, İdare Hukuku Ders Notları, Konya 2000, s.74

işletebilmeleri veya imtiyazın devri İçişleri Bakanlığı’nın kararına bağlıdır. “ hükmü yer almaktadır.

(136)

İmtiyazın, özellikle doğal tekellerin söz konusu olduğu mal ve hizmetlerde uygulanan bir yöntemdir. Bazı iktisatçılar (örneğin John Stuart Mill) doğal tekelin söz konusu olduğu durumlarda, devletin kamu yararını dikkate alarak, bir örgüt kurmak suretiyle ilgili mal ve hizmeti kendisi üretmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu iktisatçılara göre, doğal tekele sahip bir firma, piyasada rakipsiz olduğu için ürettiği mal ve hizmetlerin fiyatlarını yükseltecek ve üretimi azaltma eğilimi içine girecektir. Serbest piyasa ekonomisini savunan iktisatçılar ise, doğal tekel şartlarında bile, imtiyaz yöntemiyle, rekabet ortamının meydana getirilebileceğine inanmaktadırlar. Çünkü firmalar, imtiyaz yönteminde söz konusu mal ve hizmetlerinin yürütme yetkisini almak için kendi aralarında rekabet edeceklerdir. Bu yöntem kullanılmak suretiyle tekel niteliğindeki kamu kurumlarının verimsizliğinden uzaklaşılmış olur.

(137) İmtiyaz yönteminde kilit nokta pazarlık sürecidir. Yapılacak pazarlık sonucunda imtiyaz,

sözleşmede nitelikleri belirlenen mal veya hizmeti en düşük bedel ile piyasaya sunmayı kabul eden firmaya verilmelidir. (138)

İmtiyaz sisteminde iki önemli aşama vardır:

Birincisi, açık arttırma aşamasıdır. Bu aşamada rakip firmalar arasında en iyisini seçmek söz konusu olmaktadır. İmtiyaz ilk defa veriliyorsa firmalar arasında fazla bir eşitsizlik yoktur. Ancak, imtiyaz ikinci veya üçüncü defa veriliyorsa, hizmetin imtiyazını elinde tutan firma, haliyle bu defada ihaleyi kazanmak isteyecektir. Mevcut imtiyazlı firmanın diğerlerine göre, ihaleyi kazanmada potansiyel bir avantajının olduğu söylenebilir. Bu durum imtiyaz sistemindeki potansiyel rekabet koşullarını ortadan kaldırabilir. Ancak bu görüşe karşı olanlar, ihalede iki teklif sahibinin olduğu durumlarda bile, rekabet koşullarının meydana getirebileceğini savunmaktadırlar. (139)

İmtiyaz sisteminde ikinci aşama, hizmetin bir firmaya verilmesiyle başlar. Bu süre içinde, talep, maliyet ve teknolojide meydana gelen değişiklikler, sözleşmede düzenlenen koşulların tekrar gözden geçirilmesini gerekli hale getirebilir. Bu nedenle imtiyaz sözleşmesinde, beklenmeyen durumlar ortaya

(136) Bozlağan Recep, “Yerel Hizmetlerde Özelleştirme Yöntemleri,………. s.217

(137) Eryılmaz, Bilal”Belediye Hizmetlerinin Yürütülmesinde Alternatif Kurumsal Yöntemler”……….s.40 (138)

Aktan Coşkun Can, Kamu Ekonomisinden Piyasa Ekonomisine Özelleştirme, Bilkom Yayınları. Ankara, 1993, s.80- 81

(139) Hanke Stave, “Özelleştirme Teorisi”(Çev. Fevzi Devrim) Kamu Ekonomisinin Genişlemesi ve Özelleştirme, (Yayına Hazırlayan: Coşkun Can Aktan, Aytaç, Eker), İstanbul, 1993,s.292

çıkıp fiyat düzenlemesi alt-üst olduğu zaman taraflar arasında yeniden görüşme yapılabileceği belirtebilir. (140)

Bir kamu hizmetinin kurulması ve işletilmesi bir firmaya imtiyaz yöntemiyle verildiğinde söz konusu hizmet ticari bir nitelik kazanır. Çünkü imtiyazı alan firma, kazanç amacıyla böyle bir işe girişmektedir. Dolayısıyla firmanın geliri vergiye tabidir. Oysa aynı hizmet belediye tarafından işletildiğinde vergi söz konusu olmamaktadır. Çünkü belediye, hizmeti doğrudan kar amacıyla yürütmemektedir. İmtiyaz yöntemiyle yürütülen hizmet, ticari bir nitelik kazanmakla birlikte kamu hizmeti niteliğinden çıkmaz. Bunun için imtiyaz yolu ile işletilen hizmetin işletmesine mahsus araçların haczedilmemesi gerektiği savunulur. Hizmetin araçları haczedildiğinde söz konusu hizmeti yürütmek imkânı kalmaz. Oysa kamu hizmetlerinin temel özelliği “süreklilik”dir. (141)

İmtiyaz sisteminin uygulanmasında Fransız su ve atık su endüstrilerinden de bahsetmek gerekecektir. Bu endüstri kolu yüzyılımızın en başarılı şekilde imtiyaza konu olmuş endüstrisidir. Bu endüstride etkin ve güçlü bir rekabet vardır. Endüstrideki imtiyaz sisteminin etkinliği sosyalist hükümet döneminde de devam etmiş ve kamu faydası adına millileştirme tehlikesinden kurtulmuştur. (142)

2.3.2.2. İmtiyaz Sisteminin Özellikleri

İmtiyaz yönteminin başlıca üç ortak özelliği vardır. (143)

1- Hizmetin başlangıç aşamasında, imtiyazı devralanın, faaliyete geçirmek için gerekli ön yatırımları üstlenmesi gerekir.

2- İmtiyaz süresi boyunca, imtiyazı devralan ilgili hizmetin riskini ve maliyetlerini üstlenir. 3- İmtiyazı devralan, hizmetleri karşılığında, kullanıcılardan doğrudan ücret tahsil etmeye yetkili olur.

4- İmtiyaz dönemi sonunda, tüm tesis ve ilgili malvarlığı yerel yönetimlere devredilir.

Öğretideki yaklaşım kamu hizmeti imtiyazının geçirdiği değişimi göz ardı ettiğini ileri sürenlerde vardır. Bu yaklaşıma göre, teoride ve uygulamada imtiyazın bir özelliği olarak kabul edilen ve imtiyaz sahibinin kamu hizmetinin kuruluşunu ve/veya işletilmesini bütün sonuçları ile üstlenmesini şart koşan kabullenme, katılığını kaybetmiş, yerel yönetim ile imtiyazı arasındaki ilişki “mal ayrılığından” “mal birliğine“ dönüşmüştür. Benzer biçimde, imtiyaz sahibinin gelirini, hizmetten

(140)

Eryılmaz, Bilal, “ Belediye Hizmetlerinin Yürütülmesinde Alternatif Kurumsal Yöntemler”,………..s.41 (141) Eryılmaz, Bilal, “Belediye Hizmetlerinin Yürütülmesinde Alternatif Kurumsal Yöntemler”………..,s.43 (142) Hanke Stave, a.g.m.,s.293

yararlananlardan aldığı ücretle karşılaması ve bu ücretin yerel yönetimin onayı ile belirlenmesinin de artık imtiyazın ayırt edici bir özellik olmaktan çıktığı ileri sürülmektedir. Yine bu yaklaşıma göre, imtiyaz yöntemi hizmetten yararlananların ve yararlanma derecelerinin saptanabildiği hizmetlerin yanı sıra idari kamu hizmetleri içinde uygulanabilir. (144)

2.3.2.3. İmtiyaz Yönteminin İhale Yönetiminden Farkları

İhale, bir belediyenin bir hizmetin tümünü veya bir kısmını üretmesi için özel firmalarla sözleşmeler yapmasıdır. İmtiyaz ise, bir belediyenin bir özel firmaya, belli bir coğrafi bölgede (veya söz konusu belediyenin sınırları içerisinde) belli bir hizmeti tekel olarak üretme hakkı vermesidir. İmtiyaz halinde belediyenin kendisi o hizmeti üretmekten tamamen çekilmektedir. Ancak bu halde bile belediye üç şeyi garanti etmeyi sürdürmektedir. Hizmetin görüleceğini, asgari icra standartlarının sağlanacağını ve fiyatların makul bir seviyede tutulacağını bu garantilerdir. (145)

İhale kararları, temel olarak üretim maliyetlerini azaltma istediğinden kaynaklanmaktadır. Büyüme baskıları ve özel sektörün profesyonel yönetimini tercih eden politik tercih, belediyeleri ihaleye gitmeye iten diğer nedenleridir. İmtiyaz kararları ise yoğun şekilde büyüme baskıları, kamunun hizmet üreticisi rolüne sınırlama isteği ve bundan kaynaklanan geleneksel kamu üretimi düzenlemelerini değiştirmek yönündeki politik tercihler idareyi politikadan ayrı tutan bir politik kültür ve yerel vergi oranlarını düşük tutma isteğinden etkilenmektedir. Bir başka ifadeyle imtiyaz kararları genellikle kamunun hacminin daralması (devletin küçülmesi ) ve yerel hizmetleri özel işletme prensiplerine uygun olarak yürütme çabalarına dayanmaktadır. (146)

İhale yönteminde olduğu gibi, imtiyaz yönteminde de belediye, hizmeti düzenleyen, özel firma da hizmeti üretmektedir. Ancak imtiyaz yönteminde, tüketici hizmete ilişkin ücreti, doğrudan doğruya üretici firmaya öderlerken, ihale yönteminden ilgili belediyeye ödemektedirler.(147)

2.3.3. YAP- İŞLET-DEVRET YÖNTEMİ

Benzer Belgeler