• Sonuç bulunamadı

2.3. BELEDİYE HİZMETLERİNİN ÖZELLEŞTİRME YÖNTEMLERİ

2.3.4. ŞİRKETLEŞME YÖNTEMİ

Belediyelerin bazı kamu hizmetlerini, daha etkin yürütmek amacıyla kamu hukukunun ve kamu bürokrasinin katı kurallarından ve ağır işleyişinden kurtulmak için bazı işletmelerini şirket haline getirerek, özel hukuk hükümlerine göre işletmesini sağlamaktadır. (163)

Belediyelerinin şirket kurabilmeleri, ya da şirketlere ortak olabilmesine olarak tanıyan yasal düzenlemeler oldukça dağınıktır. (164)

Belediyelerin şirket kurabilmeleri için ya da şirketlere ortak olabilmesini mümkün kılan yasal dayanaklardan biri olan 1580 sayılı belediye Yasası’nın 19. maddesinin. 5. bendinde, “belediye sınırları içinde toplu taşımacılık ve et taşımacılığı yapmak işinin, diğer yöntemlerin yanı sıra belediyelerinde iştirak edecekleri şirketler vasıtasıyla yapılması, İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla mümkündür.’’ Türk Ticaret Yasası ise, belediyelerin, şirketlere ortak olmalarına engel bir hüküm taşımadığı gibi, belediyelerin anonim şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında temsiline ilişkin hükümlerine yer vermek suretiyle, bu konu da dolaylı da olsa onay vermiştir.(165)

Görüldüğü gibi, hukuki bakımdan belediyelerin kendi aralarında veya özel kişi ve kuruluşlarla birlikte şirket kurmaları veya mevcut şirketlere ortak olmalarını engelleyecek bir durum söz konusu değildir. Merkezi yönetimde, genel olarak belediyelerin şirket kurmalarına olumlu bakmaktadır. Ancak bu konuda haklı olarak vesayet yetkisini de kullanmak istenmektedirler. Çünkü belediyelerin şirketleşmesi olayında sonuçta kamunun parasının kullanılması söz konusudur. Nitekim bu amaçla 1988 yılı programının “Yerel Yönetimler” bölümünün “Tedbirler” kısmında “Belediye ve il özel yönetimleri kuracakları veya iştirak edecekleri şirketler için Devlet Planlama Teşkilat’ından izin alacaklardır. “şeklinde tedbire yer vermiştir.(166)

Şunu da belirtmek gerekir ki, şirketleşme biçiminde, belediyelerde ortaya çıkan bu özelleştirme, hizmetin “mülkiyeti”ne ilişkin değil, daha çok “işleyişi”ne ilişkindir. Şirketleşme ile belediyeye ait taşınır ve taşınmaz değerler, özel kesime aktarılmamakta, yalnız belediye kamu tüzelkişiliğinden alınarak, Türk Ticaret Kanuna göre çalışan başka bir tüzelkişiliğe geçmektedir. Bu tüzelkişiliğe geçen taşınır ve taşınmaz değerler, yine belediye ile bir yönetim ve mülkiyet ilişkisi içinde kalmaktadır.

(163)

Zengin Eyüp, Yerel Yönetimlerde Özelleştirme, ……….s.73 (164) Köksal, Tuncay, a.g.e, s.182–183

(165) Zengin, Eyüp Yerel Yönetimlerde Özelleştirme,……… s.158 (166) Zengin, Eyüp, Yerel Yönetimlerde Özelleştirme, ………s.159

Kurulan şirketlerde, belediyelerin payı %50 ‘nin üzerindedir; çoğunda ise hisselerin tümü belediyelere aittir. Bu nedenle belediyeler şirketlerin yönetimini ellerinde tutmaktadır. (167)

Ülkemizde, belediyelerin ve il özel idarelerinin şirket kurmaları ya da şirketlere ortak olmaları önceden beri uygulanmaktadır. Ancak belediye hizmetlerinin yürütülmesinde yaygın bir hizmet yöntemi olarak şirketlerin devreye girmesi 1984 yılından itibaren başlamıştır. (168)

Son zamanlarda, belediyelerin şirket kurma ve kendi şirketlerine ihale vermelerine merkezi yönetimler tarafından sınırlama getirilmektedir. Bu şirketlerin aldıkları belediye ihalelerine ilişkin sözleşme dosyalarının Sayıştay tarafından tescil edilmesi konusunda, Sayıştay karar organları arasında da farklı görüşler ortaya çıkmaktadır. Günümüzde kaynak sıkıntısı içerisinde olan ve bir kısım harcamalarını, şirketleri kanalıyla yapmak suretiyle, bütçe yükünü hafifletmeyi amaçlayan belediyelerin, şirket kurmalarına ve şirketlerinin kendi ihalelerine katılmalarına getirilen sınırlamalar yüzünden bazen hukuki olmayan yollara başvurdukları görülmektedir. (169)

2.3.4.2. Belediyelerin Şirketleşmeye Yönelmelerinin Nedenleri

Belediyelerin şirketleşmeye yönelten nedenler şunlardır:

1) Hizmetlerin özelleştirilmesi düşüncesidir: Kamu kurumlarının tabi oldukları bürokratik usul ve kurallar hizmetlerin verimli ve etkin yürütülmesini engellediği ileri sürülür. Çoğu kamu kurumları, belirli bazı hizmetlerini, yarı-özel bir statü içinde yürütme yollarını ararlar. Ancak bu yarı-özel statüler de yöneticileri pek tatmin etmemekte; bunun yerine özel kesimin yararlandığı piyasa şartlarının gerektirdiği imkânla ve teknikleri kullanmak istemektedirler.(170)

2) Mevcut personel rejimi içinde, belediyelerin nitelikli eleman bulmada karşılaştıkları güçlüklerdir: Bilindiği gibi belediyeler, asli ve sürekli kadrolarda 657 sayılı kanunun hükümleri içinde, üstün nitelikte personel istihdam etmek, özellikle ücret bakımından mümkün değildir. Oysa şirketlerde, piyasa şartları içinde daha esnek ücret politikası uygulama imkânı söz konusudur. Ayrıca belediyeler, üst düzey yöneticilerini, şirketlerini

(167) Eryılmaz, Bilal, “Belediye Hizmetlerinin Yürütülmesinde Alternatif Kurumsal Yöntemler”………,s.53 (168)

Eryılmaz, Bilal, Mahalli idarelerde Özelleştirme,………s.68

(169) Tüysüz, Zekeriya “Belediye İktisadi Kuruluşları ve Bunlar Üzerinde Sayıştay Denetimi,” Mali Yönetim ve Denetim

Dergisi, Yıl:3, sayı: 13 Mart Nisan 2002, s.40

yönetim kuruluna üye yaparak, onlara maaş dışında ek imkânlar sağlamaktadırlar. Böylece ücret politikası bakımından çift yönlü bir avantaja sahip olmaktadırlar.(171)

3) Vesayet denetiminden kurtulmak: Bilindiği gibi belediyeler merkezi idarenin çeşitli birimlerince vesayet denetimine tabi olmaktadırlar. Bu denetim zaman zaman siyasi nitelik gösterebilmekte ve hatta hiyerarşik denetime yaklaşabilmektedir. Ülkemizde vesayet denetimi, mahalli idarelere ve yöneticilerine karşı duyulan güvensizliğin izlerini taşımaktadır. (172)

4) İhale yoluyla, özel girişimcilere giden kamu fonlarının şirketler aracılığıyla tekrar belediyelere dönüşümü sağlanmaktadır: Belediye şirketleri ya ihaleye girmeden ya da ihale yoluyla belediye hizmetlerinin yürütülmesine katılmaktadırlar. Ayrıca hizmet kalitesi ve standartları belediye şirketleri aracılığı ile daha iyi sağlanabilir. (173)

5) Özel bankaların sermaye şirketlerine sundukları kredi olanaklarından yararlanma isteği: Yürürlükteki mevzuatta, belediyelerde dâhil olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarının diledikleri banka veya finansal kuruluşlarla çalışmaları mümkün değildir. Çünkü kamu kurumlarının hangi bankalarla nasıl çalışacağı ilgili yasalarda belirtilmiştir. Oysa özel hukuk tüzel kişileri bu konuda daha serbest hareket edebilmektedirler.(174)

6) Yeni gelir kaynakları yaratma istekleri: Her ne kadar 1980 sonrası döneminde belediyelerin gelirleri önemli oranda iyileşmişse de, istenilen düzeye ulaşılmamıştır. Ayrıca kuruluş amacı bütün yerel yönetimlere destek vermek olan yerel yönetim fonları, merkezde siyasi gücü elinde bulunduranlar tarafından genel olarak objektif bir biçimde kullanılmamaktadır. Gelir sıkıntısı içinde bulunan belediyeler iktisadi ve ticari girişimler kurarak kendilerine ek gelir sağlama yoluna gitmişlerdir. (175)

2.3.5.KİRALAMA YÖNTEMİ

Benzer Belgeler