• Sonuç bulunamadı

İLKOKUL ÇAĞINDA REHBERLİK VE PSİKOLO­ JİK DANIŞMA HİZMETLERİ

Çeşitli Gelişim Evrenlerinde Öğrencilerin Psikolojik

B. İLKOKUL ÇAĞINDA REHBERLİK VE PSİKOLO­ JİK DANIŞMA HİZMETLERİ

İlkokullarda rehberlik ve psikolojik danışma hizmetle­ ri özellikle son yıllarda gelişen bir konudur. İlkokulda bu hizmetlerin daha çok sınıf öğretmeni tarafından yürütül­ mesi beklenir. Şu halde, öğretmen rehberliğin temelini oluşturan ilkeleri ve teknikleri iyi kavramış olmalıdır.

Bu dönemdeki rehberliğin amaçları şöyle sıralanabi­ lir :

(1) ö ğrenciyi tanımak, gereksinm elerini bilmek. Eği­

tim programlarını bu gereksinmelere ve özelliklere göre

düzenlemek.

(2) Öğrencilerin güçlü yönlerini, yeteneklerini oldu­

ğu kadar, uyumsuz davranışlarını, yetersiz yönlerini de erkenden tanımak.

Bu iki temel nokta dikkate alınarak uygulamada şu konularda etkinlikte bulunmak, önlemler almak, teknikler geliştirm ek söz konusudur.

a — Öğretim bireyselleştirilmesi

İlkokulda öğretim öğrencilere yardım amacıyla birey-

selleştirilm elidir. Eğitim programı çocukların kendilerini

tanıyabilmelerine, yetenekleri, ilgileri, başarıları ve olanak­ ları arasındaki ilişkiyi görebilmelerine' olanak sağlamalı­ dır. Çocuğu tanımanın tek yolu onun yaşam üslubunu (life style) anlayabilmek ve böylece ona yaklaşma yollarını

bulmaktır. Yaşam üslubu çocuğun mantığını ve kendine

özgülüğünü tanımayı sağlar. Bazı yaşam üslubu örnekleri şunlardır : «Diğer çocuklardan daha fazla varolma ihtiya­ cında olma», «kendi yetersizliklerini sergilemeye istekli ol- ba», «heyecan isteme», «kendi kurallarım koyma», «des­ teklenmeye ihtiyaç duyma», vb. Eğer öğretmen çocuğun kendine özgü yaşam üslubunu tanıyabilirse onunla yürü- teoeği çalışmalarda daha etkili olacaktır. Sınıf içinde öğ­ retmenin yapacağı rehberlik, öğrencinin rehberliğe ihtiyaç

duyduğu konuları saptamak ve davranışlarında gerekli

değişim i sağlamaktır. Bu konuda en önemli nokta öğret- men-öğrenci İlişkisidir. Bu ilişki karşılıklı amaçların be­ lirlenmesiyle mümkündür, karşılıklı güven ve saygı bu iliş­ 50

kinin temelini oluşturur. Değişme sorumluluğu ise çocuğun kendisindedir.

b — Ö ğronciyi tanım a te kn ikle ri

Öğretmenin öğrenciyi tanımasında ve anlamasında

«gözlem» önemli bir yaklaşımdır. Gözlem yoluyla öğret­

men öğrencisinin yaşcm üslubunu anlayabilir. Çocuğun

davranışları onun güdüierini saptamada ipuçları verir. Ço­ cuğun gözlemlenmesinde sözsüz davranışların saptanm a­ sı da önemlidir. Çocuğa anımsayabildiği ilk anılarını an­ lattırma tekniğine de başvurulabilir. Çocuğun aile yapısı, aile içindeki kendi yeri ile ilgili algıları da ip ucu oluştu­ rur. Ayrıca «Bilin bakalım, bu kimdir?», «Bunlar kimler?» gibi envanterler de kullanılabilir. Yarım bırakılmış öykü ya da cümle tamamlama teknikleri de uygulanabilir, ilk ­ okulda çocuk sanat etkinlikleri, oyunlar, oyuncaklar ara­ cılığıyla da tcnınabilir. Eğer okulda bir danışman psikolog varsa öğretmenin bu teknikleri uygulaması ve bulguları yorumlaması daha kolay olur. Öğretmen ile danışmanın iş­ birliği bu çalışmayı daha verimli kıiacaktir. Ayrıca, ilkokul­ daki çocuk henüz bağımlı olduğu için sorun çözmede yar­ dıma ve desteğe gereksinimi vardır. Öğretmen ya da da­ nışman, planlar yapma, seçenekleri belirleme, karar ver- ve sü'eçlerinde çocuğun sorumluluğunu paylaşmak duru­ mundadır. Burada önemli olan nokta, çocuğun gelişm esi­ ne ve doyum sağlamasına yardımcı olmaktır.

c — Sınıf içinde terapi. Öğretmen sınıf içinde be­ lirli scğaltım tekniklerini kullanabilir. Öğretimin bireysel- leştirlmesi, çocuğun amaçlarının saptanması ile oluşan öğ- retm eı-öğrenci ilişkisi, daha sonra birlikte plan yapma ve değerlendirme etkinliğine olanak verir. Ayrıca bir sorun beltrdğinde grup içinde planlanmış tartışm aların yürütül­ mesi de grubun beklentilerini tanımada yardımcı olur. Öğ­

niğine de başvurabilir. En önemli teknik ise «yüreklendir- me»dir. Yüreklendirme süreci içinde öğretmen, çocuğun kendini değerli hissetmesine yardımcı olur ve onda güven duygusunun gelişmesini kolaylaştırır. Öğretmen sınıf için­ de başarısızlıktan çok başarılı olma fırsatlarını yaratm alı­ dır. Öğretmen öyle yaşantılar hazırlamalıdır ki, çocuk bu yaşantılar içinde başarı duygusunu geliştirebilm elidir. Bu süreçte en önemli nokta çocuğun olduğu gibi kabul edilip değerli bulunmasıdır. Böylece çocuk kendi benlik saygısı­ nı geliştirecektir. Öğretmen, öğrencinin çalışması tam ve mükemmel olmasa bile, ona belirli bir güç harcadığı ve bir işi yürüttüğü duygusunu verebilmelidir. «Grup», çocu­ ğun gelişimini ilerletmek için kullanılacak, çocuğun grup

içindeki yerinden emin olması sağlanacaktır. Öğrenciyi

canlı ve enerjik hale getirm ek için öğretmen «ilgiler»den de yararlanır. Çocuklar sadece bir şeyler öğretilecek kişi­ liksiz yığınlar değildir, dolayısıyla öğretmen çocuğa saygı duymalı ve ona iyi niyetle yanaşmalıdır. Çocuğun davra­ nışlarının anlaşılmasında psikolojik yaklaşım zihinsel yak­ laşımdan daha fazla tercih edilmelidir. Özellikle çatışmalı ve sorumlu durumlarda öğretmen çocuğun bir «içgörü»

kazanmasına yardımcı olmalıdır. Böylece çocuk kendi

mantığıyla karşı karşıya gelecek, değişmek için varolan olasılıkları görecek, yeni am açlar oluşturabilecektir. Bura­

da öğretmen «şu da olabilir mi?», «mümkün mü?» gibi

imalarla çocuğa yardımcı olur. Eğer okulda bir danışman varsa, onunla sınıf öğretmeninin işbirliği ile yürütülen bir program daha canlı ve yeterli olabilir.

II. ERGENLİK DÖNEMİNDE GELİŞİM GÖREVLERİ VE REHBERLİK HİZMETLERİ

Ergenlik dönemi birçok hızlı gelişim ve değişimlerin ve bunlara bağlı sorunların yer aldığı bir dönemdir. Be­ 52

densel büyüme ve cinsel gelişme, karşı cinsle ilişkiler, ye­ ni bir okul ortamına uyum, kimlik kazanımı ve benlik ge­ lişimi, mesilek seçimi, yetişkinler dünyasına girme vb. tü­ ründen gelişm eler ve sorunlar bu dönemin bellibaşlı uğ­ raşlarıdır.

Ergenltik fiziksel, toplumsal ve bilişsel alanlarda o l­

gunlaşma dönem idir ve kendine özgü gelişim görevleri

vardır.