• Sonuç bulunamadı

İlahiyat Lisans Programının Amaçlarının Daha Nitelikli Gerçekleşmesi

1. BÖLÜM

2.2. İlahiyat Lisans Programının Amaçlarına Dair Bulgular

2.2.4. İlahiyat Lisans Programının Amaçlarının Daha Nitelikli Gerçekleşmesi

Araştırmamıza katılan öğretim elemanı ve öğrencilere “sizce İlahiyat Lisans programının amaçlarına ulaşmak için neler yapılmalıdır” sorusunu yönelttik. Öğretim elemanı ve öğrencilerin bu soruya verdikleri cevaplar sırasıyla; “Öğretim Programı”, “Öğretim Elemanı”, “Öğrenci”, “Eğitim Sistemi-Eğitim Felsefesi” ve “Akademik Yapılanma (öğrenciler bu temaya ilişkin herhangi bir görüşte bulunmamıştır)” temaları altında gruplandırılmıştır. Aşağıda söz konusu soruya ilişkin öğretim elemanı ve öğrenci görüşlerine ait tablolar verilmiştir.

Tablo 48. Amaçların Gerçekleşmesi İçin Neler Yapılması Gerektiğine Dair Öğretim Elemanlarının Görüşleri F % Öğretim Programı 17 21,8 Öğretim Elemanı 9 11,5 Öğrenci 6 7,7

Eğitim Sistemi-Eğitim Felsefesi 3 3,8

Akademik Yapılanma 2 2,6

Cevapsız 41 52,5

Toplam 78 100,0

Tablo 48’e baktığımızda öğretim elemanlarının amaçların gerçekleşmesi için oran sırasına göre İlahiyat Fakültesi’nin öğretim programı’na, öğretim elemanı durumuna, öğrenci durumuna, eğitim sistemi-felsefesine, akademik yapılanmasına yönelik önerileri bulunmaktadır. Öğretim elemanlarının en yüksek oranda (% 21,8) öğretim programına ilişkin öneriler sunduğu görülmektedir. Öğretim elemanlarının toplamda en yüksek oranda “amaçların gerçekleşmeme nedeni” olarak ‘öğretim programı’na işaret etmeleri (bkz. Tablo 38) ile bu tablodaki verinin uyumlu olduğu görülmektedir. Öğretim elemanlarından amaçların gerçekleşmeme nedenlerine cevap vermeyenlerin oranı % 35,9 iken, amaçların gerçekleşmesi için neler yapılabilir sorusuna cevap vermeyenlerin oranı % 52,5’tir (bkz. Tablo 38). Ayrıca önerilerde bulunan öğretim elemanı sayısının nedenlerden bahsedenlere göre daha düşük olduğu anlaşılmaktadır. Böylece öğretim elemanlarının belirttikleri olumsuzluklara ilişkin daha az oranda öneride bulundukları görülmektedir. Tablo 38’de akademik yapılanma temasına ilişkin herhangi bir olumsuzluk belirtmemişler, tablo 48’de bu temaya yönelik önerilerde bulunmuşlardır. Bu durumda öğretim elemanları aynı temalara yönelik eleştiri ve önerilerde bulunmaktadır. Öğretim elemanlarının öğretim programı temasına yönelik önerilerde bulundukları tablo aşağıda verilmiştir. Bu temanın altında, ‘öğretim programı yeniden yapılmalı’, ‘öğretim programı-muhteva’ alt temaları bulunmaktadır. ‘Öğretim programı-muhteva’ alt temasının altında da, ‘konu’, ‘pedagojik formasyon’, ‘Arapça dersleri’ biçiminde alt temaları yer almaktadır.

Tablo 49. Öğretim Elemanlarının Amaçların Gerçekleşmesi İçin Öğretim Programında Neler Yapılabilir İle İlgili Görüşleri

YENİDEN YAPILMALI

 “Hedeflerin revize edilip, program yeniden revize edilmeli.” (E, Öğr. Görv., FDB, RTEÜ, 0-5)

 “Önce lisans mezununda aranacak vasıflar doğrultusunda bir öğrenci profili

çıkarılmalı.” (E, Doç. Dr., TİB, ERÜ, YİE, 30+)

 “İstihdam alanı ve toplumsal beklenti ile küresel gelişmeleri dikkate alan amaçlar belirlenmeli.” (E, Prof. Dr., FDB, ERÜ, 16-20)

 “İhtiyaç duyulan iş alanlarına göre farklı programlar olmalı. İlköğretim

DKAB/ortaöğretim DKAB/İmam-Hatip, Vaiz, müftü/Akademisyen gibi.” (E, Yrd. Doç. Dr., TİB, ERÜ, 16-20)

 “İçerikler ihtiyaçları karşılayacak şekilde ele alınmalı. Ama önce gerçek ihtiyaçlar

belirlenmeli. Ortak çalışmalara zemin hazırlanmalı. Öğrencinin de üretime özendirilmesi

yararlı olur.” (E, Prof. Dr., TİB, RTEÜ, 16-20)

 “Program ciddi bir şekilde hem öğretim üyesi hem de öğrenci ihtiyaçları tarafından

ele alınmalı, birlikte gözden geçirilmeli.” (E, Doç. Dr., TİB, ERÜ, 11-15)

 “Temel girdiler ve Felsefeye uygun, Genel Eğitimin süzgeçlerinden geçmiş, din

eğitiminin temel ilke ve yöntemlerine mutabık bir program yapılmalı ve sürekli değerlendirilerek geliştirilmelidir.” (E, Öğr. Görv., TİB, ERÜ, 6-10)

 “Sorular yetersizlik üzerine kurulduğu için, programın eksikleri bulunduğu

varsayımıyla boyuna tamamlanmaya çalışılıyor.” (E, Prof. Dr., TİB, ERÜ, 30+)

 “Programın yenilenmesi ve güncellenmesi yapılmalı.” (E, Prof. Dr.,TİB, MÜ, 26-30)  “Her an (program) güncellenmeli, yeni durumlara göre ekleme çıkarma yapılmalı.” (E,

Prof. Dr., FDB, MÜ, 21-25)

 “Ortak akılla bir program oluşturulmalıdır.” (E, Prof. Dr., TİB, MÜ, YİE,?)  “Müfredat/Ders planları geniş katılımlı bir komisyon tarafından gözden geçirilip

yenilenmeli.” (E, Yrd. Doç. Dr., TİB, ERÜ, 21-25)

ÖĞRETİM

PROGRAMI-MUHTEVA

KONU

 “Ders konuları azaltılmalı, öğrenciyi kendi başına araştırma ve çalışmaya sevk edecek çareler aranmalı, okul dışı programlarla

sistemli bir takım dersler verilmeli.” (E, Öğr. Görv., TİB, RTEÜ, 0-5)

 “Her bilimde ‘misyon’u tamamlayıcı temel bir kitap tam bitirilmeli.” (E, Doç. Dr., TİB, ERÜ, YİE, 30+)

 “Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelam derslerinde mutlaka klasik bir metin

dönemlere yayılarak okutulmalıdır.” (E, Prof. Dr., FDB, ERÜ, 26-30) ARAPÇA

 “Arapça dersinin müfredatında önce sarf konuları ardından Nahiv,

ardından Belağat konularına yer verilmeli. Baştan itibaren

konuşma dersine yer verilmeli.” (E, Yrd. Doç. Dr., TİB, ERÜ, 11-15)

PEDAGOJİK FORMASYON

 “Pedagojik Formasyon lisansta verilmeli.” (E, Doç. Dr., TİB, YİE, 21-25)

 “Formasyon eğitimi lisans döneminde verilmeli ve mevcut eğitim program gözden geçirilmelidir.” (E, Prof. Dr., FDB, ERÜ, 21-25)

Araştırmaya katılan öğretim elemanlarından bazıları öğretim programının yeniden yapılmasını önermişlerdir. Bu çerçevede onlar, ortak bir komisyon belirlenerek öğrenci, öğretim elemanı, toplum, eğitim felsefesi, İlahiyat alanı, istihdam alanları açısından ihtiyaçların ortaya konduktan sonra hedeflerin belirlenmesini, bu ihtiyaç ve hedefler doğrultusunda programın yeniden yapılmasını, içeriğin ve programın ihtiyaçlar ışığında yenilenmesini ve bu yenilenmenin sürekli olmasını istmektedirler. Bazı öğretim elemanlarının bu görüşlerinin eğitimde program geliştirmenin aşamalarına uygun

olduğu söylenebilir (bkz. Demirel, 2010, s. 67-186; Erden, 1998, s. 4-8). İlahiyat akademisyenlerince İlahiyat Lisans programına ister mevcut programa ister önceki programlara yönelik çeşitli öneriler getirilmiştir ve bu öneriler programın yeniden yapılmasına ilişkin ihtiyacı gözler önüne sermektedir (bkz. Ev, 2003, s. 211-212; Öcal, 2003, s. 64-66; Aşıkoğlu, 2003, s. 95-102; Kaya, 2004, s. 218-241; Cengil, 2004, s. 253-254; Kılavuz, 2004, s. 396-408; Tosun&Doğan, 2004, s. 501-505; Buyrukçu, 2004, s. 513-520; Özdemir, 2004, s. 545-558; Gözütok, 2004, s. 559-566; Aşıkoğlu, 2012, s. 229-230; Karadaş, 2015, s. 239-241; Yapıcı, 2015, s. 275; Tosun, 2015, s. 280; Kutlu, 2015, s. 187-194). Ancak bu önerilen programlar dikkatlice incelendiğinde eğitim biliminin ortaya koyduğu program geliştirme ilkelerine göre düzenlenmedikleri görülmektedir. Öğretim elemanlarının amaçların gerçekleşmeme nedeni olarak ileri sürdüğü, programda amaçların yazılı/sözlü şekilde belli olmaması ve bunun programa yansıdığı durumu (bkz. Tablo 39) ile getirdikleri öneri arasında bir tutarlılık mevcuttur. Bunlara rağmen öğretim elemanlarından bir kişi programda sorun olmadığını yeniden yapılmasına gerek olmadığını ifade etmektedir. Bu öğretim elemanının amaçların ne kadar gerçekleştiğine ilişkin soruya olumlu cevap vermediği anlaşılmaktadır.

Araştırmaya katılan öğretim elemanlarından bazıları öğretim programının muhtevasına yönelik önerilerde bulunmuşlardır. Bu durumda onlar, konuların azaltılmasını, böylece öğrencilerin araştırmaya daha fazla vakit bulabileceğini önermektedir. Buna ilaveten özellikle Arapça derslerindeki sarf konularının arkasından nahiv konularının işlenmesi gerektiğini önermektedir. Bazı öğretim elemanları pedagojik formasyon derslerinin programda yer alması gerektiği kanaatindedir. Öğretim elemanlarından bazılarının Arapça eğitimindeki eksiklikleri, pedagojik formasyon derslerinin eksikliğini, amaçların gerçekleşmeme nedeni olarak ortaya koyduğunu belirtmiştik (bkz. Tablo 39). Böylece tablo 39 ve tablo 49 arasında bir tutarlılığın olduğu söylenebilir. Ancak olumsuzlukların söylendiği tabloda Fıkıh, Tefsir, Hadis derslerinin az oluşu dile getirilmişti burada böyle bir öneri bulunmamaktadır. Pedagojik fromasyon derslerinin İlahiyat Lisans programında yer alması ile ilgili bazı akademisyenlerin önerileri bulunmaktadır. Bir önceki pragrafta yer verdiğimiz programailişkin önerilerinde pedagojik formasyon dersleri yer almamıştır. Öğretim elemanlarının FDB ve İTS derslerine yönelik eleştiri ve öneride bulunmadıkları görülmektedir. Bazı öğretim elemanları birkaç derse dari öneri sunmaktadır. Araştırmaya katılan öğretim elemanlarından bir kısmı amaçların gerçekleşmesi için

“öğretim elemanı” durumuna yönelik önerilerde bulunmuştur. Bu görüşlerle ilgili aşağıdaki tabloda verilmiştir. ‘Öğretim elemanı teması’nın alt teması şunlardır: ‘öğretim elemanı yeterlikleri’.

Tablo 50. Öğretim Elemanlarının Amaçların Gerçekleşmesi İçin Öğretim Elemanı Durumunda Neler Yapılabilir İle İlgili Görüşleri

YETERLİKLERİ

 “Hoca yeterliliklerinin artırılması.” (E, Öğr. Görv., FDB, RTEÜ, 0-5)  “Öğretim Elemanlarının niteliği (pedagojik formasyon) geliştirilmeli, ders

kitapları amaçlara uygun hale getirilmeli.” (E, Doç Dr., FDB, ERÜ, 11-15)  “Müfredatta yer alan derslerin hakkının verilmesi, Yeni bilgi teknolojilerine uygun

ders sunumları, Bys (Bologna) sisteminde sayılan, ama hiç kullanılmayan

yöntemlerle öğrencilerin derse daha aktif katılımlarının sağlanması.” (E, Prof.

Dr., TİB, MÜ, YİE, 30+)

 “Önce öğrencilerin bir ideal etrafında toparlanma ihtiyacı hissettirilmeli. İlmin iltifata mazhar olması gerektiği hissettirilmeli, öğrencilerin topluma rehberlik yapma durumunda oldukları hissettirilmeli.” (E, Yrd. Doç. Dr., FDB, RTEÜ, 0-2)  “Ne ile niçin uğraştığımızın bilincine ulaşmamız ve mevcut metodolojiyi iyi takip

etmemiz lazım.” (E, Doç. Dr., TİB, ERÜ, 21-25)

 “Bütünlük arz eden bir bakış açısı gerekli. Bunun için tefekkürü bütün olarak

kuşatmak gerekir.” (E, Yrd. Doç. Dr., FDB, ERÜ, 11-15)

Araştırmaya katılan öğretim elemanlarından bazıları amaçların gerçekleşmesi için öğretim elemanı durumuna yönelik önerilerde bulunmaktadır. Bu bağlamda onlar, öğretim elemanlarının yeterliklerinin geliştirilmesini, bilimsel(bütünlükçü bakış açısı) donanımının, güncel metodolojiyi takip edebilme niteliklerinin artırılması gerektiğini düşünmektedir. Bu durumda öğretim elemanlarından bazıları öğretim elemanı yeterliklerinin geliştirilmesi halinde amaçların daha nitelikli gerçekleşeceğini düşünmektedir. Bazı öğretim elemanları, öüretim elemanlarının din alan yeterliklerine ve kişilik özellkilerine yer vermediği anlaşılmaktadır. Diğer yandan bazı öğretim elemanlarının amaçların gerçekleşmeme nedenlerinden biri olarak öğretim elemanlarının donanımlarına, pedagojik formasyon yeterliğine, metodolojik eksikliklerine işaret ettiklerini belirtmiştik (bkz. Tablo 41). Bu durumda sözü edilen öneri ve eleştiriler arasında bir bağ ve tutarlık olduğu görülmektedir. Buna ilaveten İlahiyat biliminsanları öğretim elemanlarının niteliklerinin artırılmasına yönelik çeşitli önerilerde bulunmuşladır. Bunlardan bazıları bizim araştırmamızdaki öğretim elemanlarının görüşleriyle örtüşmektedir. Bunlar öğretim elemanlarının metodolojik yaklaşımları, pedagojik formasyon yeterlikleri ve bilimsel üretkenlikleri üzerinedir (bkz. Köylü, 2015, s. 320-324; Akyürek, 2014, s. 345-346). Bu durumda öğretim

elemanlarının öğretim elemanı yeterliğinin alan ve genel kültür yeterlik boyutuna ilişkin önerilerde bulunmadığından bahsedilebilir.

Arştırmaya katılan öğretim elemanlarının bazıları amaçların gerçekleşmesi için öğretim elemanlarının eitim-öğretim yeterliklerine ilişkin öneriler sunmaktadır. Bu kapsamda onlar, derslerde öğrencileri bilgi, beceri ve tutum olarak aktif hale getiren yöntemlerin kullanılması ve öğretim elemanlarının öğrencilere ideal hedefler göstererek güdünlenmelerine yardımcı olmaları gerektiğine işaret etmektedirler. Tablo 41’de öğretim elemanlarından bazıları, derslerde öğrenciyi güdülemede, bilgiye ve kaynaklara ulaştırmak için rehberlik yapmada yetersiz kalındığının altını çizmekteydiler. Bu eleştiriler ve yukardaki öneriler arasında bir uyum olduğundan söz edebiliriz. Bu veri ve yorumlardan öğretim elemanlarının genel ifadelerle öneride bulundukları anlaşılmaktadır. Böylece onların pedagojik formasyon bilgilerinde eksiklik olduğunu söyleyebiliriz. Bu veriler ile öğretim elemanlarının derse hazırlıklarını inceleyen bir araştırmanın verileri arasında bir benzerliğin olduğunu ifade etmek mümkündür (bkz. Şafak, 2010).

Araştırmaya katılan öğretim elemanlarından bazıları “amaçların gerçekleşmesi için neler yapılmalıdır?” sorusuna ‘öğrenci’ temasına yönelik öneriler getirerek cevap vermişlerdir. Bu temanın altında ‘öğrenme amacı’, ‘lisans öncesi eğitim’ ve ‘kontenjan’ alt temaları bulunmaktadır. Bu temalar ile ilgili görüşler aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Tablo 51. Öğretim Elemanlarının Amaçların Gerçekleşmesi İçin Öğrenciye Yönelik Neler Yapılabilir İle İlgili Görüşleri

ÖĞRENME AMACI

 “Öğrencileri iş bulma kaygısından kurtarmak lazım.” (E, Doç. Dr., FDB, ERÜ, 11-15)

 “Öğrenci profili iyice tasnif edilip ona göre bir plan yapılmalı. İlmin önemine vurgu

yapılmalı. Sırf maaş almak için okul okunuyor.” (E, Öğr. Görv., TİB, RTEÜ, 0-5) LİSANS

ÖNCESİ EĞİTİM

 “İlahiyat lisans programına öğrenci yetiştiren lise düzeyindeki okulların daha

sağlıklı bir yapıya kavuşturulması gerekir.” (E, Doç. Dr., TİB, ERÜ, 16-20)

KONTENJAN

 “Öğrenci sayısı azaltılmalı.” (E, Doç Dr., FDB, ERÜ, 11-15)

Tablo 49’u incelediğimizde bazı öğretim elemanlarının öğrencilerin öğrenme amacına yönelik önerilerde bulundukları görülmektedir. Bu çerçevede onlar, öğrencilerin iş bulma kaygısıyla değil ilim öğrenme amacıyla İlahiyat Lisans eğitimine önem vermeleri gerektiğini önermektedir. Öğretim elemanlarının tablo 40’ta

öğrencilerin öğrenme amacına yönelik eleştirilerine yer vermiştik. O tabloda öğrencilerin iş bulma kaygısıyla öğrenme amacının olduğunu eleştirmelerinin yanında isteksizlik, derslere çalışmama ve ciddiyetsizlik durumları ile de olumsuz kanaate sahip olduklarını ortaya koymuştuk. Tablo 51’de tek iş bulma kaygısına yönelik öneride bulundukları anlaşılmaktadır.

Öğretim elemanlarından bazıları öğrencilerin İHL’deki eğitimin İlahiyat Lisans eğitimine uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini düşünmektedir. Öğretim elemanlarının tablo 40’ta bu temaya ilişkin olumsuzluklardan bahsetmeleri ile tablo 51’de bu temaya yönelik önerilerde bulunmaları birbiriyle uyumlu görünmektedir. Bu durumdan öğretim elemanlarının İHL’deki eğitim ile İlahiyat Lisans eğitiminin birlikte düşünülmesi ve yapılandırılması düşüncesinde oldukları çıkarılabilir. Nitekim bu görüşü destekleyen başka ilahiyat akademisyenleri de mevcuttur (bkz. Tan, 2013).

Araştırmaya katılan bazı öğretim elemanları öğrencilerin sayılarının (kontenjanlarının) azaltılması gerektiğini, bu yapıldığı takdirde amaçların daha nitelikli gerçekleşeceğini düşünmektedir. Tablo 40’ta bazı öğretim elemanları bu temaya ilişkin eleştirilerde bulunmuşlardı. O tablodaki görüşleri ile tablo 51’de sundukları öneri arasında bir uyuşma olduğu anlaşılmaktadır. Bu öneriyi dile getiren başka ilahiyat akademisyenleri de bulunmaktadır (bkz. Çelik, 2015, s. 87; Uyanık, 2015, s.95; Korkmaz, 2015, s. 332). Ancak öğretim elemanlarının öğrenci sayısına koşut olarak öğretim elemanı sayısının artırılmasına yönelik bir öneride bulunmadıkları dikkat çekicidir.

Araştırmamızda öğretim elemanlarının “amaçların gerçekleşmesi için neler yapılmalıdır?” sorusuna ‘bilgi anlayışı’ temasından yola çıkarak bazı önerilerde bulunmaktadırlar. Buna ilişkin görüşler aşağıdaki tabloda verilmektedir.

Tablo 52. Öğretim Elemanlarının Amaçların Gerçekleşmesi İçin Bilgi Anlayışına Dair Neler Yapılabilir İle İlgili Görüşleri

BİLGİ ANLAYIŞI

 “Bir ilahiyatçının öğrenmesi gerekli bilgiler –gerçekçi olarak-belirlenmelidir.” (E, Doç. Dr., TİB, ERÜ, 21-25)

 “Disiplinler arası bakış ve çalışma anlayışı hem programa hem de zihniyetlere

yansıtılmalı. Bilgi ve kavramlarımız güncellenmeli, öğrencilerin duygu bakımından da geliştirilmesine özen gösterilmelidir.” (K, Yrd. Doç. Dr., FDB, MÜ, 11-15)

 “Uygulamalı bilgiye ağırlık verilmelidir.” (E, Yrd. Doç. Dr., TİB, RTEÜ, 0-5)

Araştırmaya katılan öğretim elemanlarından bazıları ‘bilgi anlayışı’na yönelik önerilerde bulunmaktadır. Bu bağlamda onlar, ilahiyatta öğrenilmesi gereken bilgilerin

belirlenmesi gerektiğini, bilgilerin güncellemesini ve uygulamalı (pratik) bilgiye ağırlık verilmesini öneri olarak sunmaktadır. Onların, tablo 42’de ‘bilgi anlayışı’na ilişkin eleştirileri ile bu tablo altında getirdikleri öneriler arasında bir uyum söz konusudur. Ancak öğretim elemanlarının üzerinde tartışılan, sorgulanan, düşünülen bilgilerin olması gerektiğine dair bir öneri sunmadıkları anlaşılmaktadır. Bazı öğretim elemanlarının bilgilerin güncellenmesi ve pratik bilgiye de ağırlık verilmesi önerileriyle, öğretim elemanı ve öğrencilerin eleştirdikleri bilginin özelliklerine dair kısmen çözüm sundukları söylenebilir. Öğretim elemanlarının eğitim sistemine ya da eğitim felsefesine har hangi bir öneride bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Buna göre onların, eğitim sistemine bütüncül bakamadıkları söylenebilir.

Araştırmaya katılan öğretim elemanlarından bazıları “amaçların gerçekleşmesi neler yapılabilir?” sorusuna ‘akademik yapılanma’ temasına ilişkin öneriler getirerek cevap vermişlerdir. Bu tema ile ilgili görüşler aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Tablo 53. Öğretim Elemanlarının Amaçların Gerçekleşmesi İçin Akademik Yapılanmada Neler Yapılabilir İle İlgili Görüşleri

BÖLÜMLER YENİDEN YAPILANMALI

 “Bölümlerin Diyanet’e, MEB’e ve YÖK’ e eleman yetiştirmeye yönelik yeniden düzenlenmesi.” (E, Doç. Dr., İTS, MÜ, ?)

 “Branşlaşma kesinlikle şart.” (E, Doç. Dr., FDB, ERÜ, 16-20)

Tablo 53’e baktığımızda öğretim elemanlarından ikisi İlahiyat Fakültesi’ndeki bölümlenmenin istihdam alanlarına göre yeniden yapılanmasını önermektedir. Bu öneri ile öğretim elemanlarının tablo 49’da belirttikleri öğretim programının istihdam alanlarına göre yeniden yapılması önerisi arasında bir ilişkinin olduğu gözükmektedir. Bu durumda öğretim elemanlarından bazılarının İlahiyat Fakültesi’nin bölümlerinin ve programının istihdam alanlarına göre yeniden yapılmasının İlahiyat Lisans eğitiminin niteliğini artıracağı kanısında olduklarını söyleyebiliriz. Öğretim elemanlarının bu önerileri verirken doğrudan bölüm adı vererek ya da ana bilim dalları isimlerini sayarak ve bunların ilişkisinin nasıl olacağına dair ayrıntılara girmedikleri anlaşılmaktadır. Çeşitli ilmi toplantılarda ve bu toplantılarda sunulan tebliğlerde İlahiyat Fakültesi bölümlerinin yeniden yapılmasına yönelik öneriler sunulmuştur. Bu önerilerin detayına burada girmeyeceğiz ancak bunların kaynaklarını verebiliriz (bkz. Öztürk, 2004, s.142; Cengil, 2004, s.253-254; Baktır, 2003, s.337; Kılavuz, 2004, s.396-408; Buyrukçu, 2004, s. 513; Mehmedoğlu, 2004, s.521-534; Özdemir, 2004, s. 537-544; Aşıkoğlu,

2012, s.228; “Bugünün İlahiyatı Nasıl Olmalıdır? –Sorunlar ve Çözümleri-” Çalıştayı Sonuç Raporu, 2015, s. 441-444). Bütün bu verilerden İlahiyat Fakültesi’ndeki mevcut bölüm ve akademik yapının ihtiyaçları karşılamadığı/sorunlar barındırdığı yorumu yapılabilir. Araştırmaya katılan öğretim elemanlarının amaçların gerçekleşmesi için neler yapılmasına ilişkin sundukları önerileri 6 tabloda (tablo 48, 49, 50, 51, 52,53) vermeye çalıştık. Bu soruya cevap veren öğrencilerin önerileri ile ilgili tablolar aşağıda verilecektir.

Tablo 54. Amaçların Gerçekleşmesi İçin Neler Yapılması Gerektiğine Dair Öğrencilerin Görüşleri

F %

Öğretim Programı 134 30,7

Öğretim Elemanı 105 24,0

Öğrenci 43 9,8

Eğitim Sistemi-Eğitim Felsefesi 42 9,6

Cevapsız 113 25,8

Toplam 437 100,0

Araştırmaya katılan öğrencilere “İlahiyat Lisans programının amaçların gerçekleşmesi için neler yapılabilir?” sorusu yöneltilmiş, onların bu soruya verdikleri cevaplar oran sırasına göre İlahiyat Fakültesi’nin ‘öğretim programı’, ‘öğretim elemanı’, ‘öğrenci’, ‘eğitim sistemi-felsefesi’ temaları şeklinde sıralanmıştır. Öğrencilerin tablo 43’te amaçların gerçekleşmeme nedenlerine ilişkin verdikleri cevaplar ile tablo 54’te sundukları öneri temaları arasında bir uyum olduğu anlaşılmaktadır. ‘Öğretim programı’ temasının her iki tabloda en yüksek oranda, ‘öğretim elemanı’ teması ise her iki tabloda ikinci en yüksek oranda cevap verilen temalar olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra öğrencilerin yaklaşık dörtte üçünün her iki tabloda sorulan sorulara cevap verdikleri ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede öğrencilerin birbirine çok yakın oranda eleştiri ve öneride bulundukları anlaşılmaktadır. Öğretim elemanlarının da tablo 54’teki gibi bir sıralamayla temalara yönelik önerilerde bulunduğunu ortaya koymuştuk (bkz. Tablo 48). Bu durumda öğrencilerin ve öğretim elemanlarının aynı temalara yönelik benzer sıralamada önerilerde bulundukları görülmektedir.

Araştırmaya katılan öğrencilerin amaçların gerçekleşmesi için öğretim programına dair neler yapılabilir temasına ilişkin görüşleri aşağıdaki tabloda bulunmaktadır. Bu temanın altında öğretim programının yeniden yapılması, öğretim programının muhtevası alt temaları yer almaktadır. Öğretim programının muhtevası alt temasında şu başlıklara yer verilmiştir: mesleki uygulama dersleri, Temel İslam Bilimleri dersleri, pedagojik formasyon, Felsefe ve Din Bilimleri dersleri, derslerin içerikleri.

Tablo 55. Amaçların Gerçekleşmesi İçin Öğretim Programında Neler Yapılabilir İle İlgili Öğrenci Görüşleri

PROGRAM YENİDEN

YAPILMALI

 “Mevcut program yeniden gözden geçirilmelidir.” (K, ERÜ, BÖ)  “Program düzeni daha iyi yapılmalı. Sonra eğitime geçilmeli.”

(K, MÜ, İÖ)

 “Daha aktif bir ilahiyat programı.” (K, RTEÜ, BÖ)  “İlahiyat Fakültelerinin eğitim programı yeniden

oluşturulmalıdır.” (K, RTEÜ, BÖ)

 “Lisans sürecinde verilen programı gözden geçirerek,

düzenlemeler yapılmalı.” (K, RTEÜ, İÖ)

 “İlahiyat Lisans Programının/müfredatının değiştirilmesi

gerekir.” (K, ERÜ, BÖ)

 “İlahiyat müfredatının yeniden düzenlenmesi gerekiyor.” (E, RTEÜ, BÖ)

 “Topyekün ilahiyatın müfredatı değişmelidir.” (K, RTEÜ, BÖ)  “Müfredat gözden geçirilip üzerinde iyileştirme yapılmalı.” (K,

ERÜ, BÖ)

 “Müfredat değiştirilmeli.” (K, ERÜ, İÖ)

 “Ders müfredatı yeniden gözden geçirilmeli.” (E, MÜ, BÖ)  “Müfredat gözden geçirilmelidir.” (K, RTEÜ, BÖ)

 “Müfredat yeniden düzenlenmeli.” (K, MÜ, İÖ)

 “Müfredat, verimli ve yeterli olacak şekilde uzman kişiler

tarafından belirlenmeli.” (K, MÜ, İÖ)

 “Müfredatın değişmesi için çalışmalar yapılabilir. Müftülüklerle anlaşmalar yapılabilir.” (K, ERÜ, BÖ)”

 “Öğrenci potansiyeli ve amaçlarını gözden geçirip program

yeniden yapılandırılmalı. Bir kişi ilim almak dışında niçin gelsin

bu fakülteye.” (E, ERÜ, BÖ)

 “Öğretim elemanlarında farkındalık, öğrencilerde ‘ne için burada olduğunu’ bilme ve bu çerçevede program üzerinde çalışmaları

yürütme.” (K, MÜ, İÖ)

 “Hem müfredat hem de yeni nesillerin beklentileri tekrar tekrar

yenilenerek değerlendirilmeli.” (K, MÜ, BÖ)

 “Müfredat tekrardan gözden geçirilmeli ve bu tür anketler göz önünde bulundurularak öğrencinin istekleri dikkate alınmalı.” (K, RTEÜ, İÖ)

 “Daha ileri düzeyde bir program hazırlanmalı. Öğrencinin gelişimine katkı sağlayacak farklı alanlarda çözümler bulunmalı.” (E, MÜ, İÖ)

 “İlahiyat Fakültesi Programı yeniden ele alınmalı ve ders saatleri daha verimli bir şekilde olması için gözden geçirilmeli. Derslerin işleniş biçimleri değiştirilmeli, test sınav sistemi ortadan kaldırılmalıdır.”(K, ERÜ, BÖ)

 “Yoğun bir programdan ve gereksiz derslerden arındırılmalı. Ayrıca pedagojik formasyon derslerinin eğitim sürecinde verilmesi

gerekir.” (K, MÜ, BÖ)

 “Birinci sınıftan son sınıfa kadar bütünleyici bir program ve dersler arasında uyum ve tamamlayıcı olması gerekir.” (E, RTEÜ, İÖ)

 “Ezbercilikten kurtulup görev gördüğünü düşünüp onun çözümünü arayan bir program hazırlanmalı.” (K, MÜ, İÖ)

 “Program bu amaçlar doğrultusunda yenilenmeli.” (K, MÜ, İÖ)  “Müfredat daha uygun, daha öğrenci yetiştirmeye yatkın

olmalı. Teoriğin ötesine geçilmeli. İlerleyecekleri görev alacakları alanlara göre program yapılmalı.” (K, RTEÜ, BÖ)

 “Lisans Programının amaçları kendi içerisinde ayrılıp

bölüm-alan seçimi gerçekleştirilmelidir.” (K, MÜ, İÖ)

 “Öğrencilerin mesleki tercihlerine göre programda branşlaşma

yapılmalı. Akademisyen olmak isteyen bir öğrenci ile Kur’an

Kursu öğreticisi olmak isteyen birinin, en azından 3.sınıftan itibaren aldığı dersler farklı.” (K, MÜ, İÖ)

 “İlahiyat programı hangi alana eleman yetiştirecekse bölümlere

ayrılmalı ve kişi olmak istediği meslek ölçüsünde dersleri olmalı.

İlahiyattan önce İHL de tam bir donanım etmek önemli.” (K, MÜ, BÖ)

 “Planlanmış programın alıcı kesimin (istihdam alanları)

amaçlarına göre yeniden yorumlanması. Din görevlisi olacak

kişiye veya akademisyen olacak kişiye yönelik ayrı eğitim dersleri.” (K, MÜ, İÖ)

 “Daha çok mesleki hayata yönelik programlar olabilir.” (K, MÜ, İÖ)

 “Öğrencinin amacına göre ilahiyat programları bölümlere

ayrılmalı. (K, MÜ, İÖ)