• Sonuç bulunamadı

1.4. EDEBĠ KĠġĠLĠĞĠ

2.1.3. KARAKTERLER

2.1.3.2. Sami Dauk

Yazar ana karakterlerden biri olan Sami‟nin fiziksel betimlemesini elinden geldiği gibi yapmıĢtır. Hatta gözümüzü kapattığımızda bir Sami karakterini canlandıracak kadar net tasvirlerde bulunmuĢtur. Yazarın, Sami‟nin fiziksel özelliklerinden bahsettiği kısımlar Ģu Ģekildedir: “30-32 yaĢlarında, uzun boylu, yapılı, siyah saçlı, renkli gözlü, teni esmere çalan.”287

Yazar Sami‟nin kiĢisel özelliği olan huyunu analiz ediyor ve gevezeliğinin onu kaba ve sert mizaçlı yaptığını söylüyor. Geveze olmasına rağmen yumuĢak huylu olduğunu ifade etmiĢtir.288

Sami‟nin herhangi bir durum karĢısında verdiği tepkilerde romanda açık açık verilmiĢtir. Sinirlenince dudağının kıpırdaması da buna örnektir.289

Sami karakterinin barut gibi bir yapısı olduğu canlandırılmıĢtır. Yazar Sami‟nin ruh halini çözemiyordu. Hem siyahilere acıyor gibi ama aynı zamanda

286

ABDULKUDDÛS, Ihsân, Sukûb fi‟s-Sevbi‟l-Esved, s.252.

287 Aynı eser, s.18. 288 Aynı eser, s.19. 289 Aynı eser, s.28.

81

onların ölmesini dile getirince analiz yapmakta güçlük çekiyordu fakat analiz etmek de istemiyordu çünkü mesleğini yapması gerekecekti fakat o tatildeydi.290

Buna rağmen yazarın Sami karakteri hakkında kararsız dememize yol açmıĢtır. Ruh halin demek ki yerlilerin yaĢadığı kesimi gezmeye hazır değildi ve önce Nehri gezmek istedi. Ġstediği nehir Nijer Nehri idi. Yazar ruh halinin hazır olmamasını Sami‟nin yaĢanmıĢlıklarına sebep kılmıĢtır. Birlikte Sami ile yabancıların yaĢadığı bölgede bir saat gezdiler doktor yerlilerin yaĢadığı yeri de gezelim deyince tarafgirlik yaparak Sami duruma sıcak bakmamıĢtır.291

Sami‟nin bu tutumuna itiraz etmeyen doktor anlayıĢla karĢılayan bir yapıdadır. Bu durumda iki karakteri karĢılaĢtırınca doktorun anlayıĢlı olduğu ortaya çıkmıĢtır. Yazar‟ın ruh doktoru olduğunu duyan Sami stres olur.292 Sami kendisinin ve ailesinin çektiği sıkıntılardan dolayı stres olarak zaten kendisinin sorunlu bir tip olduğunu açıkça ortaya koymuĢtur.

Yazar yani doktor yine yerli halkı fotoğraflamaya yeltenince Sami daha çok sinirlenerek zencilerin, kölelerin öldürülmesi kanaatinde olduğunu dile getirdi.293 Buradaki ifadeler ile Sami‟nin içsel çatıĢması dile getirilmektedir. Sami karakterinin ne kadar acımasız ve vicdansız olduğu hakkında bilgi verilmiĢtir.

Sami‟ye doktorun penceresinden bakacak olursak “küçük kardeĢi Selim‟in karĢısında boynunu büken ve onun yanında sesini yükseltmeyen, hatta göz göze bakamayan büyük kardeĢ, yerli zencilerden söz açıldığında sarsılan, titreyen ve garip hallere giren” bir kiĢiliktir.294 Yazar Sami karakterini gayet net ve açık bir Ģekilde tarif etmiĢtir. Ayrıca yazar bu alıĢılmıĢın dıĢına çıkarak küçük kardeĢin büyük kardeĢten korkması gerekirken büyük kardeĢin küçük kardeĢten korktuğunu konu alarak tezat bir vakıa ortaya koymuĢtur.

Eserde Sami ile ilgili tasvirler bulunmaktadır bunlar Ģu Ģekildedir: “ yüzü solgun ve hayli yorgun görünüyordu. Geceyi uykusuz geçirmiĢ gibi bir hali vardı. Yüzünde sıkıntı belirtileri okunuyordu. Gözlerinde bitkinlik vardı”. Bir karakter

290

ABDULKUDDÛS, Ihsân, Sukûb fi‟s-Sevbi‟l-Esved, s.24.

291 Aynı eser, s.21. 292 Aynı eser, s.19. 293 Aynı eser, s.23. 294 Aynı eser, s.57.

82 analizi ancak bu kadar net yapılabilmektedir.295

Aynı zamanda Sami‟nin hastalığı doktor tarafından tespit edilip isminin ise “kiĢilik ikileĢmesi” olduğuna karar kılınmıĢtır.296

Yazar romanda iĢlenen konuyu Sami üzerinde oynamıĢtır. Yazar kendisi de yaĢadığı dönemlerde psikolojik sıkıntı çektiği için Sami karakterinin hastalığına psikolojik bir teĢhis koymuĢtur.

Romanların eğitim, eğlendirme, estetik, propaganda vasıtası gibi iĢlevleri vardır. Propaganda iĢlevinde romancı benimsemiĢ olduğu ideolojik düĢünceleri topluma yaymak için romanı bir vasıta olark görür.297

Karakterlerden Sami için Ģu ifadelere yer verilmiĢtir. “Zenci bir kadının oğlu olarak hayat sürmekte hatta melez hayatı sürmektedir. Bu çocukluk döneminin hassasiyeti açısından endiĢe duyuyordum. Bilincinin bu yeni yaĢamına dayanamamasından korkuyordum. Döner boĢalır ve bilinçaltı önünde yenik düĢebilirdi.”298

ġeklinde doktorun dilinden açıklamalara yer verilmiĢtir. Bu ifadeler doktorun Sami için endiĢelerinden bahsetmektedir. Yazar bu eserinde kendini Mısırlı bir beyaz doktor olması ve siyahilerin olduğu bir bölgeye gitmesinden de anlaĢıldığı üzere ırk ayrımına karĢı olduğunu romandaki ifadelerinden anlamaktayız.

Romanda Sami için gerekli açıklamalar yer almaktadır. “Sami de melez çocuklardan biri olarak dünyaya gelmiĢti. Güçlü bir insan iradesine sahip olarak otuz yaĢına geldi ve o hala bir melez olduğunu bilmiyordu. Çocukluğunu ve gençliğini ruhsal açıdan belirli bir toplum içinde yaĢadı.”299

“Sami: esmere çalan beyaz bir çocuktur.”300

Sami‟nin melezliğinden habersiz olduğunu dile getirmiĢtir. Sami‟nin melezliğinden haberinin olmayıĢı belki de kabullenmek istemediği için olduğundandır.

Sami için doktorun yaptığı tasvirler: “suratı basık, baĢı önüne eğilmiĢ, ayakuçlarına bakar halde mi göreceğim? Acaba yine o geveze haline mi tanık olacağım? Anlamsız konuĢmalar Ģeklinde Sami‟nin çok konuĢmasından Ģikâyetçi

295

ABDULKUDDÛS, Ihsân, Sukûb fi‟s-Sevbi‟l-Esved, s.196.

296

Aynı eser, s.199.

297

ÇETĠN, Nurullah, age., s.102.

298

ABDULKUDDÛS, Ihsân, Sukûb fi‟s-Sevbi‟l-Esved, s.220.

299

Aynı eser, s.249-250.

300

83 olduğunu dile getirmiĢtir.”301

Yazar romanda neredeyse hiç kullanmıĢ diyeceğimiz kadar az monolog kullanmıĢtır. Bu cümlelerde yazarın kullanmıĢ olduğu monolog tekniğine örnek gösterilebilir.

Sami için yine on birinci bölümde “uzun güçlü kendine güvenli. Yüzü alıĢık olduğumdan daha esmer, gözleri pırıl pırıl, dudaklarından dökülen rahat bir tebessüm.”302

ġeklinde tasvir bulunmaktadır. Ġbarelerini kullanarak Sami‟yi okuyucu da kalıcı kılmıĢtır. Yazarın buradaki daha esmer ibaresinden Sami‟nin değiĢen kiĢiliği yani hastalığına konulan teĢhis olan iki kiĢiliklilikten dolayı yer yer melezliğinin esmer kısmının ağır bastığını dile getirmiĢtir.

Yazar romanın kahramanları için ne çok iyilik meleği sıfatı yüklemiĢ ne de tamamen olumsuz kiĢilik taĢıyan bir karakter yapmıĢtır. Çünkü karakterlerini anlamlı bir Ģekilde oluĢturan yazar çağdaĢları gibi karakter analizine önem vermektedir. Bazı yazarların kahramanları tamamen iyilik meleği yapması okuyucuyu bir müddet sonra boğmaktadır. Fakat yazar olumsuz kiĢilik taĢıyan bir kahramanının beklenmeyen olumlu bir huyunu okuyucuya sunarak okuyucunun ilgisini çekmeyi baĢarmıĢtır. Ġhsân Abdulkuddûs‟un daima resmi bir yapısının olması sebebiyle romanda da kendisini doktor kahramanı olarak görmesi diğer kahramanlarla arasındaki mesafe ve resmiyetin delilini okuyucuya uyandırmıĢtır. Neredeyse çoğu romanında da resmiyetini koruyan yazarın bu tutumu gazetecilik kimliğinden gelen bir gösterge olduğu da dile getirilebilir.

2.1.3.3. Selim

Romandaki bir diğer kahramanda Sami‟nin erkek kardeĢi Selim‟dir. Ruh doktorunun Sami ile olan muhabbetinin ardından aralarında bir hukuk oluĢmuĢtur ve doktor, Sami‟nin ailesini tanımak isteyerek evlerine gitmiĢtir. Evde tanıĢtığı iki kardeĢten biri olan Selim hakkında yazar romanda pek çok tasvire yer vermiĢtir. Selim romana kahraman olarak ikinci bölümde eklenmiĢtir.303

301

ABDULKUDDÛS, Ihsân, Sukûb fi‟s-Sevbi‟l-Esved, s.253.

302

Aynı eser, s.254.

303

84

Romanda Selim‟in ruh haline bakacak olursak romanın ilk kısmında Selim evde asabi tavırlar sergileyen, aksi, sert, ahlaki anlamda bozuklukları olan bir kahraman olarak gösterilmiĢtir. Fakat romanın ilerleyen kısımlarında abisi Sami‟den daha aklı baĢında ve babasının vefatından sonra evi çekip çeviren kiĢi, dengeli ve kiĢilik kaybı yaĢamayan bir karakter olarak anlatılmıĢtır. Tüm romanların ortak olduğu en önemli nokta, bireyselliktir. Ele alınan konuların geliĢimi ve biçimlenmesinde roman kiĢilerinin psikolojik problemleri ve beklentileri rol oynamaktadır. Toplumsal sorunlar da bireysel sorunlara paralel yürütülmektedir.304

Romanda kahramanın fiziksel tasvirlerine yer verilmiĢtir. Fakat fiziksel ve ruhsal tasvir bakımından Sami‟nin önüne hiçbir kahraman geçemez çünkü en fazla detaya Sami için yer verilmiĢtir. Selim için romanda yer verilen tasvirler Ģu Ģekildedir. Sami‟nin erkek kardeĢi “Selim en fazla yirmi beĢ yaĢında görünüyordu. Selim ailenin büyüğü gibi görünüyordu. Otoriter bir aile reisi. ” Aile reisi gibi derken yazar burada Selim‟in ne kadar sert bir yapısı olduğuna vurgu yapmıĢtır.305

Selim‟in evdeki aĢçıya olan küfürlü tavrı onun ne kadar saygısız ve asabi olduğunu göstermektedir.306

Selim babasının adını bile duymaya tahammül edemiyor o kadar ki sevmiyor babasını. Selim‟in babasını sevmemesi babasının bıraktığı borçları ödemesinden kaynaklanmıĢtır. Babasının vefatından sonra eve reislik yapan, borçları ödeyen, kız kardeĢine babalık, erkek abisine de ağabeylik yapma görevi düĢtüğü için bu sorumlulukların kendisine ağır gelmesi sebebiyle çevresine öfke saçan bir karakter olmuĢtur. Yazar burada ev geçindirmenin ne kadar zorlu bir iĢ olduğunu vurgulamaktadır. Temalar kısmında romanda yer alan can alıcı mevzulara ayrıca değinilmiĢtir.

Doktorun bakıĢ açısından Selim, “en küçük kardeĢ. Sevilmeyen katı görünümlü, otoriter aile büyüğü… YaĢça kendinden büyük olan kardeĢini takmayan, en büyük kız kardeĢine aldırmayan, zenci hizmetçisini döven.” 307

bir kiĢidir. Yazar romanda genel olarak kahramanların ruh hali bakımından bozuk kiĢilikli karakterlere yer vermiĢtir. Kendisinin onlara doktorluk yapmasından sonra hepsinin düzelmiĢ

304

AYTAġ, Gıyasettin, age., s.241.

305

ABDULKUDDÛS, Ihsân, Sukûb fi‟s-Sevbi‟l-Esved, s.44.

306

Aynı eser, s.45.

307

85

olması yaĢanılan her türlü sıkıntının ardından bir ferahlığa eriĢeceğine delalet olduğunu göstermektedir.

Samiye‟nin sanata olan ilgisini zorla durdurmaya çalıĢan Selim, Samiye‟ye dayakla müdahale ettiği için Ģiddetkâr bir karakterdir.308

Yazar kahraman olarak ailede Ģiddet uygulayan bir kahramana yer vermiĢtir fakat romanın diğer kısımlarında da aynı karaktere sahip bu kahramanın merhamet duygusu da barındıracağını okuyucuya göstermiĢtir. Çünkü doktorun risk alıp Samiye‟ye ve Sami‟ye uyguladığı yöntemler sonucunda kardeĢleri iyileĢmeyecek endiĢesiyle doktora hesap soran da yine Selim‟dir. KardeĢlerine kıyamayan Selim önceleri öfke, kin ve nefret kusarken biranda merhamete gelmiĢtir.

Romanın sekizinci bölümünde doktor Selim‟e “sen bencil bir insansın dedim.”309

ifadesi ile Selim‟in ne kadar bencil olduğuna vurgu yapmaktadır. Selim kahraman olarak ilk kısımlarda borçlar babasının borçları yüzünden rahatının bozulduğunu iddia eden bencil bir karakterdi. Fakat daha sonra kardeĢleri için fedakarlık edip onların bu ruhsal bozukluklarının düzelmesinde doktora yardım eli uzatmıĢtır.

Romanda yaĢanan bir baĢka Ģok Selim‟in cesaretini toplayarak Ģu cümleleri sarf etmesidir ki bu ifadeler Selim‟in ne kadar cesaretli olduğunun delilidir. “ġimdi sizlere bir sürprizim var kız kardeĢim Samiye sizlere Ümmü Gülsüm‟den bir Ģarkı söyleyecek.”310

Romanda yer alan bu cümleler Selim‟in hem yardımsever bir kahraman olduğunu göstermektedir hem de o kadar kalabalık bir kitlenin önüne kardeĢinin çıkmasına destek olarak arkadan nasıl bir tavır sergileneceği bilmeden risk almıĢtır. Kahramanın cesurluğu burada yazar tarafından okuyucuya sunulmuĢtur. Selim için anlatıcı “Selim, aklının ucundan bile geçiremeyeceği yepyeni bir dünyaya gözlerini açmıĢım gibi, ĢaĢkın ve alık alık beni dinliyordu.”311

Romanın son

308

ABDULKUDDÛS, Ihsân, Sukûb fi‟s-Sevbi‟l-Esved, s.103.

309 Aynı eser, s.181. 310 Aynı eser, s.255. 311 Aynı eser, s.238.

86

kısımlarında kardeĢlerinin iyileĢmiĢ olmasını ümitle bekleyen Selim‟in bakıĢları yazar tarafından detaylı bir Ģekilde okuyucuya sunulup adeta o anlar resmedilmiĢtir.

Ayrıca Selim‟in doktora hediye vermesine değinilmektedir ve on birinci bölümde de hediyenin içeriği hakkında bilgi verilerek “Selim‟in, bana hediye ettiği kaplan derisi ve küçük heykelcik” ifadeleri yer almaktadır.312

Selim‟in ne kadar ince fikirli ve düĢünceli biri olduğu kanaatine varabiliriz. Romanın ilk kısımlarında Ģiddet uygulayan bir ağabey olarak gösterilse de romanın son kısmında her insanın düzeleceği her insanın hareketlerinin tavırlarının değiĢebileceğine vurgu yapılarak ince düĢünceli iyi kalpli bir kahraman olarak gösterilmiĢtir.

Romanda Sami ile Selim‟in babaları aynı ama anneleri ayrıdır. Çünkü babası Sami doğduktan sonra Sami‟nin annesini köyde bırakıp kendisi Ģehre gelip beyaz bir kadınla evlenmiĢtir. Selim ve Samiye ikinci eĢinden olmuĢtur. Romanda yazar bu ifadelere açık açık yer vermemiĢtir. Sami beyaz, Selim beyaz, kız kardeĢ de beyaz fakat Sami‟nin annesi zenci olduğu için Sami‟nin huylarında zencilik yer almaktadır. Ayrıca “Doğduğunda Sami‟nin rengi esmere çalıyordu.” Romanda bu ifade de yer almaktadır. Ayrıca romanda Selim ve Samiye‟nin dıĢlanması gerekirken asla dıĢlanmamıĢlardır. Çünkü onlar Sami‟nin babasının ikinci eĢinden olmuĢlardır. Yazarın burada kültürden kaynaklı iki Arap toplumunun rahat davrandığına da değinmiĢtir. Romanın ilk kısımlarında yazar Selim‟in davranıĢlarının kötü olması sebebiyle kahramanla arasına mesafe koymuĢtur. Fakat romanın ilerleyen kısımlarında huyları düzelen Selim ile iĢ birliği içinde hareket etmiĢtir ve kahramanla yakınlaĢmıĢtır.

Yazar roman kahramanlarını seçerken gayet realist davranmıĢtır. Selim de olabildiği kadar gerçek karakter olduğu için okuyucuya hitap etmektedir. Sami karakteri ile Selim karakteri kardeĢ olmalarına rağmen çok samimi olmadıkları dikkat çekmektedir. Belki de annelerinin ayrı olduğunu bilmemelerine rağmen huylarındaki farklılık onları farklı kılmıĢtır. Normla kardeĢlik iliĢkilerine nazaran bu iki karakter arasındaki kardeĢlik iliĢkisi tamamen farklıdır. Bazen birbirlerinin düĢmanıymıĢ gibi davranan fakat bazen de kardeĢ olduklarının farkına varıp birbirine

312

87

destek olmaya çalıĢan iki karakter niteliği taĢımaktadırlar. Yazar bu ayrıntıyı romanda uzun Ģekilde anlatmamıĢtır. Yazarın annesinin Lübnanlı, babasının ise Mısırlı olmasından kaynaklı bir köken ortaklığı da göze çarpmaktadır. Romanda Sami‟nin annesi Afrikalı bir siyahi fakat babası Lübnanlıdır. Ruh doktoru kahramanı ise Mısır‟da çalıĢmakta olan bir doktordur. Mekânların hepsi gerçek hayatta yazar ile ortak payda taĢıyan mekânlardır.

2.1.3.4. Samiye

Romanda yer alan Samiye, karakter olarak Sami‟nin kız kardeĢidir. Bu kız kardeĢ babası tarafından Ģımartılarak büyütülen fakat babasının vefatından sonra da bu acıya yenik düĢen kendisi asla toparlayamayan bir kiĢi olmuĢtur. Samiye babasının vefatından sonra bir destekçiye ihtiyaç duymuĢtur fakat aksine erkek kardeĢi Selim tarafından fazlasıyla kısıtlanan bir karakter olmuĢtur. Bu kısıtlamalar onun ruhsal yaĢının büyüyememesine sebep olmuĢtur. Romanda anlatıcının yer verdiği satırlar Ģu Ģekildedir. “Samiye küçüklüğünde sanata ve bazı sanatçılara olan hayranlığı yüzünden büyük hayaller kuran fakat abisi tarafından bütün hayalleri yok edilen bir kızdır.”313

Abisi Selim kardeĢini vazgeçirmek için dövdüğünü söylerken savunma olarak ailenin zenginlikten fakirliğe düĢmesini mazeret olarak sunmuĢtur. Yazar burada fakirlik kavramının insanlara neler yaptırabileceğini sunmuĢtur.

Romanda diğer kahramanlarda da olduğu gibi Samiye içinde göz önünde canlandırılabilecek tasvirlere yer verilmiĢtir. Yazarın Samiye‟nin yaĢı ile ilgili yer verdiği cümlelere gelince Ģu Ģekildedir. Dördüncü bölümde yer alan anlatıcının gözünden Samiye‟nin durumu: “Yaşı yirmi beşi aşkın, yetişkin bir kız. Hastalıktan solmuş yüzü dehşet vericiydi.”314

ġeklinde ifade edilmiĢtir. Ayrıca bu satırlarda Samiye‟nin fiziksel özelliklerine yer verilmiĢtir. Yazar çektiği acılar yüzünden ruh yaĢının büyüyememesini toplumsal bir konu seçimi yaparak dile getirmiĢtir.

Romanda yer alan karakterlerden Samiye doktorun ona uzattığı bisküvinin Mısır bisküvisi olduğunu öğrenince özlemekten kaynaklı bir içtenlik hissetmiĢtir. Ve

313

ABDULKUDDÛS, Ihsân, Sukûb fi‟s-Sevbi‟l-Esved, s.103.

314

88

o bisküvileri hatıra olarak saklama kararı almıĢtır.315

Aynı duyguyu doktorun Lübnan‟a gideceğim demesiyle beni de götür edasıyla parlayan gözleriyle bakmasında yaĢanmıĢtır.316

Bu iki duyguyu da net yaĢayan Samiye‟nin ne kadar duygusal olduğuna ulaĢabiliriz. Yazar romanda sadece sert veya sadece asabi karakterlere değil duygusallığı ön planda olan kahramanlara da yer vermiĢtir. Ġki karakteri kıyaslayacak olursak Samiye Selim‟e göre daha içten ve duygusaldır çünkü aynı bisküviyi Selim‟e uzattığında hiç kardeĢi gibi duygusal hisler hissetmemiĢtir. Romanda kahramanlar hakkındaki bilgileri sadece anlatıcı değil aynı zamanda romanda yer alan bir baĢka kahramanda iĢlemiĢtir. Mesela Sami, on birinci bölümde romanda Samiye hakkında bilgi vermiĢtir. “Bambaşka bir insan… Ev işleri ile yetinmiyor. Dükkân işlerinde Selime‟de yardım ediyor.”317

Bu ifadelerde Samiye‟nin becerikliliği ön plana atılmıĢtır. Hem ev iĢlerini yapması hem de dükkânda kardeĢine yardım etmesi onun aynı zamanda fedakar bir kardeĢ olduğuna da vurgu yapıldığının göstergesidir.

Bir baĢka satırda karakter Sami‟nin kız kardeĢi olan Samiye‟nin rengi konusunda tasvirlere yer verilmiĢtir yani Samiye beyazdır. Tasviri Ģu Ģekildedir: “Küçük bir kızcağız, yüzü solgun. Beyaz teni kanlı-canlı değildi. Alnında ve gözlerinin çevresinde hayli çizgiler vardı. Yaşlanmış gibi görünüyordu adeta. Fakat yine de gençliği gözlerinden belli oluyordu.”318

Bu satırlarda Samiye‟nin ne kadar acı çektiği ve hayattan zevk almadan yaĢadığı gözler önündedir. Yazar bu romanda toplumsal sorunlardan dolayı çekilen sıkıntıların yansımasını okuyucuya vermeye kahramanları seçiĢiyle baĢlamıĢtır.

Ruh doktorunun gözünden Samiye “daha on yaĢlarındayken Lübnan‟a yaptığı seyahatin anılarını hala yaĢayan büyük kız kardeĢ, Samiye. Ümmü Gülsüm‟ü dinleyince ağlayan, sonra da ağlaması feryada dönüĢen.”319

Bu ifadeler yazarın sanata ve sanatçıya ne kadar çok değer verdiğini göstermektedir. Romanda sadece

315

ABDULKUDDÛS, Ihsân, Sukûb fi‟s-Sevbi‟l-Esved, s.78.

316 Aynı eser, s.79. 317 Aynı eser, s.255. 318 Aynı eser, s.45. 319 Aynı eser, s.57-58.

89

Ümmü Gülsüm‟e değil baĢka sanatçılara da yer vermiĢtir. Burada Samiye kültürlü bir babanın kızı olarak sanatçılara hayran olup sanatçılar gibi Ģarkı söyleyip ünlü olmanın peĢindeydi ta ki babasının ölümüyle kardeĢi Selim‟in onun hayallerini yıkana kadar. Yazar burada hayalleri yıkılan gencin psikolojik bunalıma girmesini detaylı bir Ģekilde anlatmıĢtır.

“Romandaki Sami‟nin babası Samiye‟nin sesi çirkin olmasına rağmen ona partiler düzenleyip her türlü masrafı ettiği için bir sürü para harcıyordu. Bu durumda Selim babasının bu tavrını beğenmiyordu. Çünkü bir sürü insan babasını sömürüyordu adeta. Bu durumda baba sanata çok para harcayan fakat evinin hesabını bilemeyen bir adamdı.”320 Selim‟in sanata önem vermeyen bir kiĢilik olduğu öne çıkarken baba karakterinin de cesareti öne çıkmaktadır. Çünkü sesi güzel olmamasına rağmen kızına sahne aldırmaktadır. Yazar burada da zıt duruma yer vermiĢtir. Romanın en göz çarpıcı kısımları olmayacak bir iĢi anlatan ve yapan karakterler içermesidir.

Romanda Samiye için yer alan fiziksel özellikler dergi ve gazetelerdeki tipine göre Ģu Ģekilde tasvir edilmiĢtir. “ Cılız, sarı, gözleri parlayan bir karakterdir.” Karakterlerden Semih Dauk‟un kızı karakterindeki Samiye Dauk Zahle babasının Ģerefine düzenlenen partiye çıkmaktadır. Kızını sürekli bu etkinliklerle Ģımartan bir babaya sahip olduğu için Ģanslı daha sonra babası vefat ettiği içinde Ģansız bir karakter olduğuna vurgu yapılmıĢtır.321

“Samiye kendini gayet yetersiz görüyordu bir konuda. Bu konuda Selim‟in baskı ve dayakla bilinçaltına ittiği bu tutkusu ile yüzleĢecek gücü kendinde bulamamasıydı. Bu yüzden Lübnan‟a gitmeyi arzuluyordu.”322

Burada Samiye zorluklarla baĢ edemeyip pes etme fikri olan bir kahraman rolünü almıĢtır. Yazar ise zorluklardan kaçmayıp üstüne giderek zorlukları aĢma fikrini aĢılayarak Samiye‟ninde Selim‟inde iyileĢtiğini okuyucuya göstermektedir. Buna delil olarak Ģu satırlara yer verilmiĢtir:

320

ABDULKUDDÛS, Ihsân, Sukûb fi‟s-Sevbi‟l-Esved, s.100.

321

Aynı eser, s.174.

322

90

Samiye‟nin gerekli hastalığından kurtulması için izlenen yol olan Ģok yolu gayet baĢarılı bir Ģekilde iĢlenmiĢtir. “gazete elinden yere düĢtü ve çığlık attı. Birbirini izleyen keskin çığlıklar.”323

Romanın sekizinci bölümünde Samiye‟nin gerçek yaĢı dile getirilmiĢtir. “Gerçek yaĢı yirmi üç olmasına rağmen ilerlemesi durduğu için yaĢadığı travmalar yüzünden on yaĢında takılı kalmıĢtır. Fakat Ģokun etkisiyle pozitif ilerleme görülmektedir.”324

Roman kahramanlarından gerçek yaĢı söylenen tek kahraman Samiye‟dir.

Romanın onuncu bölümünde Samiye için söylenenler: “Samiye salonun uzak

Benzer Belgeler