• Sonuç bulunamadı

1.4. EDEBĠ KĠġĠLĠĞĠ

2.1.3. KARAKTERLER

2.1.3.1. Ruh doktoru (psikiyatr)

Küçüklüğünde de daha önceden okumuĢ olduğu öyküler film Ģeridi gibi gözünden geçiyor ve beĢ gün sonra yazar aynı zamanda anlatıcı kiĢi olan ruh doktoru karakter, kendini Dakar‟da bulmaktadır. Dakar‟da Senegal‟in baĢkenti liman Ģehridir. Bağımsızlığından önce de Fransız Sudan‟ının baĢkenti idi. Yazar kendini Afrika‟ya

279

TEKĠN, Mehmet, age., s.70-71.

280

Aynı eser, s.84.

281

78

keĢfe giderken ünlü gezgin Stanley‟e benzetmiĢtir.282

Bu satırlara bakıldığında yazarın kendi ile benzerlik gösterdiğini görmekteyiz. Yazar da genel kültürü geniĢ ve okumayı seven bir insan olduğu için kendi imkânı dâhilinde ruh doktorunu öykü okumuĢ genel kültürlü bir karakter olarak göstermektedir. Ayrıca yazarın kendini Stanley‟e de benzetmesi üzere gezmeyi seven bir kiĢiliğin olduğunu görmekteyiz.

Yazar dinlenmek için sessizliğe karĢıdır ve bu yüzden kara Afrika‟ya gitme kararı aldı. Ruh doktorunun bu zıt görüĢte olması onun ne kadar sıra dıĢı biri olduğunu göstermektedir. Romanda pek çok yerde de kullandığı bu takdik okuyucunun ilgisini çekmektedir. Yazar olumlu bir kahramandan olumsuz bir tavır, olumsuz bir kahramandan olumlu bir tavır göstererek bu teknikle dikkat çekmiĢtir. Bu kısımda da dinlenmek için ruhun istediği Ģeyin sessizlik olmasına rağmen yazar dinlenmenin sesli yerlerde gerçekleĢtiğini aksi takdirde sessizlikten derde düĢüleceğini savunmaktadır. Yine zıt görüĢü savunarak okuyucuda merak uyandırmıĢtır.

Eğer insan gerekli Ģekilde kendini eğlendirip stresini atamıyorsa o zaman içki kumar gibi Ģeylere meyil eder diyor yazar. Hatta yazar kumar içki uyuĢturucu da olayı çözmezse bu stresin katilliğe kadar yolu olacağını düĢünmektedir.283

Yazarın rahat biri olduğunu da zararlı alıĢkanlıklara olan tutumunun rahatlığından ulaĢılabilmektedir. Ruh doktoru kahramanı ismi romanda bahsedilmemiĢtir. Ġsmi belli olmayan bu doktor, gözlem yapmayı seven, gezmeyi seven, geniĢ fikirli bir kahraman olduğunu okuyucunun gözleri önüne sermektedir. Bunu yaparken de baĢka özel isim kullanarak romanı gerçekçi kılmıĢtır. Yazar satrancın zorlu bir oyun olduğunu düĢünmektedir hatta bu tarz oyunlar sayesinde insan kendi ile baĢ baĢa kalmıyor kafası dağılmıĢ oluyor. Yazar yine normal insanlardan farklı düĢündüğünü göstermektedir. Oyunu sadece eğlence aracı değil insan psikolojisini rahatlatan bir araç konumunda kullanıldığını dile getirmiĢtir.

Yazar anlatıcı kendisi ve bir psikiyatrist rolünde iĢ temposundan yorulmuĢ ve ABD‟nin Boston kentine iki hafta süren Dünya psikiyatri uzmanları kongresine

282

ABDULKUDDÛS, Ihsân, Sukûb fi‟s-Sevbi‟l-Esved, s.14-15.

283

79

gidiyor.284 Buradan da gezmeyi seven bir insan olduğu, evde yatıp dinlenmek yerine dinlenmeyi gezmede aradığı kanıtına varabiliriz. Önceki satırlarda da belirttiğimiz gibi yazar kullandığı mekânı bile gerçek mekân olarak seçerek okuyucuya olan mesafesini kısaltmıĢtır. Uç ve hayal ürünü bir mekân seçmek yerine, gerçek mekânla okuyucuyla arasındaki perdeyi kaldırmıĢtır.

Yazar romanda kendisinin kızlara kur yapmak için uygun olmayan bir yaĢ olduğunu yani 52 yaĢında olduğunu dile getirmektedir. Yazar 1919-1990 yılları arasında yaĢamıĢtır bu nedenle romanın yazılıĢ tarihi 1969 olduğuna göre yazarın yaĢı romanı yazarken 50 olduğundan romanda bahsettiği karakter onun kendi yaĢına da yakındır.285

Sonuç itibariyle yazar kendini ruh doktoru olarak hayal etmiĢtir. Yazar romanda doktor olmasına rağmen o kahramanı maddi durumuyla öne çıkan, paraya kıymet veren, zenginliği ile hava atan bir kahraman yapmamıĢtır. Buradan da yazarın maddiyata önem vermediğini görebiliriz. Oysaki romanda bir otelde kalmıĢ, taksiye binmeyi bir kez dile getirerek maddi zenginliğini ön plana çıkarmamıĢtır. Otelde konaklaması, taksiye binmesi ve uçak bileti almıĢ olması romanın geri planında kalmıĢtır. Sami ve ailesiyle sıcak bir akĢam yemeği yiyerek, onlara çaya giderek, Sami‟nin ve ya Selim‟in onu otele bırakmasını bekleyerek kahramanın ne kadar samimi olduğunu görmekteyiz. Her Ģeyin maddiyatla olmayacağını savunan yazar kendisine Selim tarafından verilen hediyeye bile memnun olduğunu dile getirmiĢtir. Bir doktor olarak sıradan bir ailenin hediyesini kabul etmeyebilirdi. Bu sebeple doktorun kibirli olmayan bir yapısının olduğu da dile getirilebilir.

Yazar romanda ruh doktoru karakterinin hiçbir fiziksel özelliğinden bahsetmemiĢtir. KiĢilik özelliklerinden de bahsedilmemiĢtir. Fakat biz doktorun ne kadar cesaretli olduğunu iki hastaya da yöntem uygulama riskini almasıyla anlayabiliriz. Ayrıca doktorun evli mi bekâr mı olduğu hakkında da her hangi bir bilgi verilmemiĢtir. Fakat bekâr olması yönünde fikrimiz vardır çünkü Mısır‟a geri döndüğünde ailesinin varlığından hiç bahsetmemiĢtir. Aynı zamanda iki hastaya

284

ABDULKUDDÛS, Ihsân, Sukûb fi‟s-Sevbi‟l-Esved, s. 9.

285

80

uyguladığı yöntemin sonucunu beklemesi de onun ne kadar sabırlı olduğunu göstermektedir. Sami‟nin evine misafir olması ve davet edildiği yere hiç çekinmeden gitmiĢ olması da onun ne kadar samimi ve özgüvenli olduğunun delilidir. Yazarın Sami ve ailesine deva olmaya çalıĢarak kahramanları ne kadar içselleĢtirdiğine Ģahit olunmaktadır. Adeta aradaki perdeyi çıkarıp olaya odaklanmıĢtır. Sami ve ailesine yardım etme konusunda ne kadar iyimser ve yardımsever bir kiĢiliği olduğu kanaatine de varılabilir. Doktorun bekâr ve ya evli olduğunun da üstünde durmayarak izdivacı geri planda gösterdiği anlaĢılmıĢtır.

Romanda doktorun muayenehanesi ile ilgili bahsettiği kuralları neticesinde onun ne kadar sistemli ilerlediği görülmektedir. “Her hasta çıktıktan sonra on dakika dinlenirim, sonra sıradaki hastayı kabul ederim.”286

Doktorun prensip sahibi olduğu hakkında bilgi verilmiĢtir. Prensiplerinin olması yanı sıra da hem rahat bir kiĢiliğe hem de aynı zamanda sonucunda yine kendinin rahat edeceği kurallarına da uyması onun kahraman olarak düzeni ile öne çıkan bir kılıf giydiğini göstermektedir

Benzer Belgeler