• Sonuç bulunamadı

İFLASIN KALDIRILMASININ, İFLAS İDARESİNİN İŞLEMLERİNE

Belgede İflasın kaldırılması (sayfa 124-128)

ÜZERİNE İFLAS MASASINDAKİ MALLARIN SATIŞININ DURDURULUP DURDURULAMAYACAĞI

I. İflasın Kaldırılmasının, İflas İdaresinin İşlemlerine Etkisi

İflas idaresi, m. 226/I hükmüne göre masanın kanuni mümessilidir480. Bununla iflas idaresinin ne müflisin ne de alacaklıların temsilcisi olmadığı bilakis, müflis ve alacaklılardan soyutlanarak masanın kanuni temsilcisi olan bir iflas (masa) organı olduğu belirtilmek istenmiştir481. Masanın kanuni temsilcisi durumunda olan iflas idaresi, masanın idare ve tasfiyesi için gerekli bütün işlemlerde masayı temsil eder. Bu bağlamda, iflas tasfiyesi için gerekli davaları takip etmek, yeni davalar açmak, sözleşme yapmak, kısaca tasfiye sürecindeki tüm işlemlerde masayı temsil etmek iflas idaresinin görevidir. Bu görev iflasın kapanmasına kadar devam eder.

Ancak Ticaret Mahkemesinin, iflasın kaldırılmasına ilişkin kararının kesinleşmesi ile de iflas idaresinin görevi son bulur482. İşte, iflasın kaldırılması ile görevinin son bulması üzerine, iflas idaresinin tasfiye sürecinde yapmış olduğu bu işlemler, takip ettiği davalar ve sıra cetveli nedeniyle kabul ettiği iddialar artık müflisi bağlamaz483. Çünkü iflasın kaldırılması ile birlikte, müflis tasarruf yetkisini kazandığından, iflas idaresinin müflisin malvarlığı hakları üzerinde yapılmış ancak tamamlanmamış bu işlemlerin devamı artık müflisin tasarrufu altındadır. Mesela, iflas idaresinin müflisin borçlularına karşı, müflisin alacaklarının tahsili maksadıyla başlatmış olduğu dava veya takiplere iflasın kaldırılmasından sonra devam edilip edilememesi müflisin tasarruf altındadır. Müflis bu dava veya takiplere devam etmeye zorlanamaz. Aynı şekilde iflas idaresinin takipten kaçındığı bir davaya eski müflis tarafından devam olunabilir.

İflas idaresinin yapmış olduğu işlemlerin müflisi bağlamayacağı kuralı iflas idaresinin tamamlanmamış veya tamamen tekemmül etmemiş işlemleri için geçerlidir. Ancak iflas idaresi tarafından masaya giren mallar hakkında yapılan ve

480 İflas idaresinin hukuki niteliği konusunda ayrıntılı bilgi için bkz;. Yılmaz, İdare, s.27-57.

481 Kuru, IV, s. 3171, Yılmaz, İdare, s. 49.

482 Yılmaz, İdare, s. 162.

483 Pekcanıtez, I, s. 742.

115

tamamen tekemmül etmiş olan hukuki muameleler mesela iflasın kaldırılmasına kadar yapılmış olan temlikler geçerli olmaya devam ederler ve iflasın kaldırılması ile hükümden düşmezler484. Örneğin masa malları satılmış ise, bu satış geçerlidir ve bu malların geri alınıp müflise iadesi söz konusu değildir. Ancak satış bedeli alacaklılara değil, eski müflise verilir485, iflas masası elindeki mallardan, masa masraflarının ödenmesine yetecek kadarını müflise vermekten kaçınabilir486.

Bir diğer durum da, m. 245 hükmüne uygun olarak, müflis tarafından daha önce açılmış veya ona karşı açılan bir davanın takip hakkı alacaklıya devredilmişse, iflasın kaldırılmasıyla bu devir hükümsüz duruma gelecektir487. Fakat bu davalar, eski müflis tarafından açılmış veya eski müflise karşı iflastan önce açılmış davalardır. Dolayısıyla iflasın kaldırılmasından sonra bu davalara müflis devam edecektir. Ancak eski müflis, iflas idaresinin açtığı veya iflas idaresine karşı açılan davalara devam etmek zorunda değildir. Ancak devam etmek istemesi halinde bu davalara icazet vermesi gerekir. Müflis icazet vermediği takdirde davalar açılmamış sayılır488. Ancak iflas idaresinin yaptığı işlemler kanuna uygun olduğu takdirde sorumlu tutulmaları söz konusu olmadığından, eski müflisin iflasın kaldırılmasından sonra icazet verdiği davalara ilişkin yargılama giderlerini karşılaması gerekir489.

İflasın kaldırılması kararının kesinleşmesi ile bir alacaklının başka bir alacaklı aleyhine açtığı sıra cetveline itiraz davaları (m. 235/II) konusuz kalır490. Buna karşılık, alacağı müflis tarafından kabul edilmeyen (m. 230) bir alacaklının masa (iflas idaresi) aleyhine açmış olduğu sıra cetveline itiraz davasına (m. 235/II), borçluya karşı devam edilebilmesi gerekir491. Ancak alacağın müflis tarafından kabul edilmesi halinde, sıra cetveline itiraz davasının, eski müflise karşı devam etmesine

484 Berkin, İflas, s. 401, Postacıoğlu, I s. 219, Üstündağ, s. 47.

485 Gürdoğan, s. 66.

486 Belgesay, İflas, s. 351.

487 Berkin, İflas, s. 401.

488 Postacıoğlu, I, s. 219.

489 Postacıoğlu, I, s. 219.

490 Kuru, IV, s. 3383.

491 “İflasın kaldırılmasıyla, bir alacaklının başka bir alacaklı aleyhine açtığı sıra cetveline itiraz davaları ve alacaklının İİK’nun 245. maddesine göre açtığı davalar konusuz kalır ise de, alacağı müflis tarafından kabul edilmeyen alacaklının masaya karşı açtığı sıra cetveline kabul davasına, alacak davası olarak, eski müflise dava yöneltilmek suretiyle usul ekonomisi de gözönünde tutularak devam edilmesi gerekir.” (19. HD. 1.10.1993, 5840/6060, Uyar, IV, 6007, 60008). Fakat, Yargıtay 11.

Hukuk dairesi’nin karşı görüştedir (11. HD. 16.10.1989, 5332/5354, Deynekli/Kısa, s. 1009-1014 no.

359).

116

gerek yoktur. Çünkü alacak müflis tarafından zaten kabul edilmiş olduğu için davanın, alacak davası olarak devamında hukuki bir yarar bulunmamaktadır.

İflasın kaldırılması kararının kesinleşmesi ile, iflas idaresi tarafından açılmış olan iptal davaları (m. 277/II) konusuz kalır. Bu durumda hakim davanın konusuz kalması sebebiyle hakkında bir karar verilmesine lüzum olmadığına karar vermeli ve sadece yargılama giderleri hakkında davaya devam etmelidir492.

İflasın kaldırılması halinde iflas idaresinin görevi son bulsa da, iflas idaresi ücretinin İcra Mahkemesince belirlenecek uygun bir indirimden sonra iflas idaresine verilmesi doğru olur493. Bu indirim İcra ve İflas Kanununun 223. maddesinin 3. ve 4.

fıkraları uyarınca Adalet Bakanlığınca her iki yılda bir çıkarılan “İflas İdaresi Ücreti, Yazı ve Tebliğ Masrafı Tarifesi”494 tebliğinin 2.495 ve 7.496 maddeleri uyarınca yapılacaktır. Buna göre İcra Mahkemesi, iflas idaresinin emek ve mesaisini, işin önem ve niteliğini göz önünde tutarak uygun bir indirimde bulunabilir.

II. İflasın Kaldırılması Talebi Üzerine İflas Masasındaki Malların Satışının Durdurulup Durdurulamayacağı

İflas idaresi tarafından masaya giren mallar hakkında yapılan ve tamamlanmış olan hukuki işlemlerin geçerli olmaya devam edeceğini, iflasın kaldırılmasının iflas idaresinin işlemlerine olan etkisinde bahsetmiştik. Bu bağlamda, iflas idaresinin yapmış olduğu masa mallarının satış işlemleri de geçerli olacaktır.

Ancak, özellikle, müflisin iflasın kaldırılmasını istemesine rağmen, iflas idaresinin bu şekilde önemli tasarruflarda bulunması müflis açısından telafisi güç zararlara sebebiyet verebilir. Bu nedenle, iflasın kaldırılmasının müflis tarafından istenmesi halinde iflas idaresinin müflisin mamelekini azaltıcı işlemlerinin, iflasın kaldırılması

492 Kuru, Konkordato, s. 393.

493 Yılmaz, İdare, s. 162.

494 R. G. 14.07.2005, S. 25875.

495 Anılan tebliğin 2. maddesi şu şekildedir; “Tarifede yazılı iflas idaresi ücreti, iflas tasfiyesi sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün hizmetlerin karşılığıdır. Ücretin belirlenmesinde iflas idaresi memurlarının emeği, çabası, işin önemi ve niteliği göz önünde tutulur.”.

496 Anılan tebliğin 7. maddesi şu şekildedir; “İcra mahkemesi, iflas idaresinin emek ve mesaisini, işin önem ve niteliğini göz önünde bulundurarak Tarifede belirtilen miktarın üç katına kadar ücret takdir edebilir. İcra mahkemesi, iflas idaresinin emek ve mesaisini, işin önem ve niteliğini göz önünde bulundurarak tarifede belirtilen miktarların altında ücret takdir edebileceği gibi, haklı sebeplerin mevcut olması halinde ücret ödenmemesine de karar verebilir.”.

117

talebinin sonuçlanmasına kadar durdurulabilmesi uygun olur. Ancak, kanunumuzun sistemine göre iflas idaresinin, iflasın kaldırılmasının talep edilmesi nedeniyle bu tür işlemleri durdurma yetkisi yoktur, tasfiye işlemlerine devam etmesi gerekir. Hatta iflas idaresinin tasfiye işlemlerinden olan satışı durdurması veya satış işlemlerine başlamaması bir şikayet sebebidir. Alacaklılar İcra Mahkemesine şikayet yoluyla başvurarak, iflas idaresine satışın yapılmasının emredilmesini talep edebilirler. Bu durumda da, iflasın kaldırılmasını talep ederek, ticari hayatına devam etmek isteyen müflis açısından, yukarıda belirtildiği gibi, telafisi güç zararlar meydana gelebilir.

Kanımızca da böyle bir halde iflasın kaldırılmasını inceleyen Ticaret Mahkemesinin, iflasın kaldırılması şartlarının tamam olduğunu ilk bakışta verilen belgelerden anlaması halinde, iflas idaresini de dinleyerek, HUMK.’ nun 103.

maddesine göre ihtiyati tedbir yolu ile satışın durdurulmasına karar verebilmesi gerekir497.

Bundan başka, m. 240 hükmüne göre yapılacak yeni bir alacaklılar toplantısında da, satışın durdurulmasına karar verilebilmesi gerekir498. Çünkü, müflisin konkordato teklif etmesi halinde birinci alacaklılar toplantısı tasfiyeyi tatil edebiliyor (m. 224/II) ise, müflisin konkordato teklifinden daha güçlü bir durum olan iflasın kaldırılması talebi halinde, birinci alacaklılar toplanmasından daha geniş yetkileri olan, ikinci alacaklılar toplanmasının öncelikle (evleviyetle), satışın durdurulmasına karar verebilmesi mümkün olmalıdır499. Ancak ikinci alacaklılar toplanmasının vermiş olduğu kararlar aleyhine şikayet yoluna başvurulacağına ilişkin kanunda herhangi bir düzenleme olmamasına karşın doktrinde500 ve uygulamada ikinci ve diğer alacaklılar toplantılarının kararlarına şikayet yoluna başvurulabileceği öngörüldüğünden, alacaklılar toplanmasının satışın durdurulmasına ilişkin kararına karşı da şikayet yoluna gidilebilir.

497 Kuru, IV, s. 3385.

498 Kuru, IV, s. 3385.

499 Kuru, IV, s. 3385.

500 Postacıoğlu, I, s. 84, Berkin, İflas, s. 306, Arar, s. 33, Deliduman, Alacaklılar, s. 144.

118

Belgede İflasın kaldırılması (sayfa 124-128)