• Sonuç bulunamadı

İdari ve Adli Görev Ayrımı

1.9. KOLLUK İLE İLİŞKİSİ

1.9.3. Adli Kolluk

1.9.3.2. İdari ve Adli Görev Ayrımı

Kolluğun iç teşkilatlanmasında, idari ve adli kolluk arasında belirgin bir görev ayrımı bulunmamaktadır. Karakol girişinde nöbet tutan personel aynı zamanda şikâyetçi ifadesi de alabilmektedir. Görevlerin bu kadar içiçe olduğu bir sistem içerisinde görev karmaşasının olması ve bu konuda personelin tereddüt yaşaması olağandır. Yerine getirilen bir görevin adli ya da idari olduğunun tespiti kadar önemli olan bir diğer husus bu görevin sebep olacağı neticelerdir. Kolluğun yaşadığı tereddütler ile herhangi bir görev suçu işlenmesi durumunda savcının yapacağı hukuki vasıflandırma önem kazanmaktadır.554

Kolluğun suçu önleyici veya bastırıcı fonksiyonu bazen aynı olay sahnesinde çakışabilmektedir. Suç işlendiği izlenimi ile birlikte adli görev başlamış olur (CMK md. 160). Rehin alma olayında, kolluk bir yandan mağdur konumundaki rehineyi

552 Fransa’da istinaf başsavcıları kendi yargı çevrelerindeki kolluğu denetleme yetkisine sahiptir.

Marguery, Unity and Diversity of the Public Prosecution Services in Europe; A study of the

Czech, Dutch, French and Polish systems, s. 65 vd.

553 Yerdelen, Soruşturma ve Koruma Tedbirleri, s. 32. 554 Özbek ve Diğerleri, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 244.

142

kurtarmaya çalışırken diğer yandan da faili yakalamayı hedeflemektedir. Kolluğun bu durumda kimden talimat alacağı ve müdahale ettikten sonraki sorumluluğun hangi görevden kaynaklanacağı hususu üzerinde durulması gereken bir konudur. Çünkü görevin adli ya da idari olması arasında neticeler yönünden farklılıklar bulunmaktadır. Ayrıca görevin adli olduğu konusunda kimin karar vereceği konusu da ele alınması gereken bir diğer husustur. Rehin alma olayında silah kullanma ihtiyacı doğduğunda, kolluğun görevi nasıl vasıflandıracağı meselesi kollukta tereddüt yaratmaya elverişli bir konudur. İdari görev olarak kabul edilmesi ve görev esnasında suç işlendiği iddiası gündeme geldiğinde soruşturma iznine başvurulacaktır. Adli görev kapsamında değerlendirilmesi halinde doğrudan soruşturmaya başlanacaktır. Temel amacın mağduru kurtarma yönünde olması halinde görevin idari nitelikte olduğu, failin yakalanmasına yönelik amaç söz konusu olduğunda ise görevin adli nitelikte olduğu kabul edilmelidir. Ancak her iki amacın da hedeflenmesi halinde, ağırlık noktası hangi işlemde ise vasıflandırma da ona göre yapılmalıdır. Tereddüt halinde ise görevi belirleme yetkisi, bu çelişkiyi yaşamak zorunda olan kolluğa tanınmalıdır. 555

Kolluğun idari ya da adli görev ayrımı konusunda tereddüt yaşaması hususunda bütün örnekler yukarıda verilen rehin alma olayı kadar karmaşık değildir. Bazı görev çakışmalarında durum daha basit olup yeterli bir zaman dilimi içinde karar verme imkânı bulunmaktadır. Görev ayrımı belirsizliklerinde, görevle ilgili bir suçun işlendiği iddiası bulunduğu takdirde kişi hak ve özgürlükleri korunmalıdır. Devletin silahlı gücü olan ve zor kullanma tekeline sahip kolluk hakkında, görevin tespitinde tereddüt halinde adli görev icra ettiğinin kabulü yerinde olacaktır. Zira bu yöndeki bir kabul doğrudan soruşturmayı mümkün kıldığı için birey hakları yönünden daha teminatlıdır. Aksi halde bireyin kolluğa karşı önyargıya kapılması veya fiili bir cezasızlık halinin gündeme gelmesi söz konusu olacaktır. Toplumun kolluğa güven duymasındaki en büyük etken, savcının kolluk gücünü sınırlamasıdır.556

Savcının adli kolluğa talimat verme yetkisi bulunmakta olup buna dair görevini kötüye kullanan ya da ihmal gösteren kolluk görevlisi hakkında savcı doğrudan soruşturmaya başlama yetkisine sahiptir. Kolluk suç soruşturmalarının yanısıra

555 Centel ve Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 135.

143

kabahatler hakkında da işlem yapmaktadır. Kabahatlere ilişkin işlemler adli nitelikte olmayıp idari işlem statüsündedir. Bu işlemleri yerine getiren görevliler idari kolluk görevi yapmaktadır. Savcının bir kabahate ilişkin verdiği emri yerine getirmeyen ya da ihmalde bulunan kolluk hakkında soruşturma yapılabilmesi için 4483 s. Kanun uyarınca idari merciden izin alınması gerekmektedir.557

İl İdaresi Kanunu’nun 11/1.G maddesine göre vali, suç faillerinin bulunması konusunda kolluğa talimat verebilir.558 Suç failinin yakalanması adli göreve ilişkin

olup savcının yetkisindedir. Valinin böyle bir durumda kolluğa talimat vermesi adli soruşturma sistemiyle uyuşmamaktadır. Zaten adli kolluğun temel görevlerinden bir tanesi suç faillerini yakalamaktır. Ama bunun için savcılık talimatı veya mahkeme kararı olmalıdır. Ayrıca vali ve savcı tarafından verilen talimatların birbiri ile çelişmesi halinde hangi talimatın uygulanacağı hususu da açık değildir.559 Örneğin yeri tespit

edilen bir suç failinin gece mi yoksa gündüz mü yakalanacağı konusunda iki farklı talimat alan adli kolluk hangi talimata göre hareket edeceği konusunda tereddüt yaşayacaktır. Adli kolluğun görevini tereddüt etmeden yerine getirebilmesi için mevzuata bu konuda yol gösterici bir hüküm eklenmeli ya da valiye bu yetkiyi tanıyan mevcut düzenleme kaldırılmalıdır.

557 “…İddianamede, şüpheli komiser M.A.G.’in, bir otomobil içinde yüksek sesli müzikle gürültü

yaparak halkı rahatsız eden kişiler hakkında kabahat cezası kesilmesini isteyen C. Savcısının isteğine aykırı hareket ettiği iddia edilmektedir. Ancak C. Savcısının bir suç nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında değil, gürültü kabahati nedeniyle ceza uygulanmasını istemesi karşısında görevli komiserin bu istemi yerine getirmemesi adli görevin savsanması olarak değerlendirilemez. C. Savcısı, 5326 sayılı Kabahatler Yasasının 23. maddesi uyarınca kanunda açıkça hüküm bulunan hallerde bir kabahat dolayısıyla idarî yaptırım uygulaması yapabilir ya da bir suç dolayısıyla başlatılan soruşturma kapsamında bir kabahatin işlendiğini öğrenmesi halinde idarî yaptırım kararı verebilir. Dolayısıyla somut olayda söz konusu olan C. Savcısının bir suç soruşturması dolayısıyla ya da bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırması olmayıp, kabahat oluşturduğuna ilişkin bir kanaatle gürültü eylemine ilişkin kolluktan yaptırım uygulanmasını istemesi ancak bir ihbar niteliğindedir. Adli görev, kolluğa bir suç soruşturması kapsamında ya da 161/5. maddesinde belirtildiği gibi “yasa kapsamında adliye ile ilgili görev ve işler” e ilişkin olarak verilen emirlerle ilgilidir. Buna karşın kolluk görevlisi olan şüpheli komiserin C. Savcısının ihbar niteliğindeki bildirimi hakkında idari yaptırım uygulatmaması eylemi, idari bir görevin savsanması niteliğindedir. Dolayısıyla şüpheli komiser hakkında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanması gerekmektedir.” 4. C.D., T. 08.07.2008, E. 2008/9666, K. 2008/15900 (UYAP, 18.03.2018).

558 Bu hüküm Kanun’a 6683 s. Kanun( R.G. 04.04.2015, 29316) ile eklenmiştir.

559 Centel ve Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 136, Ersan Şen, “Savcının Yetkisine Müdahale”,

http://www.haber7.com/yazarlar/prof-dr-ersan-sen/1343099-savcinin-yetkisine-mudahale-ve- gozalti (25.04.2017).

144

1.10. BAZI ÜLKELERDE SAVCILIK KURUMU