• Sonuç bulunamadı

İşverenin Ödeme Aczine Düşmesinde İşçinin Ücret Garant

B) Asgari Ücretin Belirlenmesi

7- İşverenin Ödeme Aczine Düşmesinde İşçinin Ücret Garant

Alacağını tamamen alamamış olan alacaklıya ödenmeyen alacak kesimi için bir borç ödemeden aciz belgesi verilir (İİK.143). İcra müdürü aciz belgesini kendisi düzenleyip alacaklıya verir. Aciz belgesi hiçbir harç ve resme tabi değildir. Bu belgenin verilmesi ile alacaklının alacağı son bulmaz aksine kısmen kuvvetlenmiş olarak devam eder. Zira aciz belgesinin düzenlenmesinden itibaren zaman aşımı süresi 20 yıl olur, bundan başka alacaklı bu belgeyi aldıktan sonra alacağını ispat ile yükümlü değildir sadece aciz belgesini ibraz etmesi yeterlidir. Borçlu, borçlu olmadığını iddia ederse, bu iddiasını ispat etmek zorundadır193.

İşverenin ödeme aczine düşmesi durumunda ise gerek İş Kanunu’nda gerekse Borçlar Kanunu’nda çeşitli düzenlemelere yer vermiştir. İşverenin ödeme güçlüğü sonucu işçilerin ücret alacaklarının kısmen veya tamamen ödenmemesi çalışma hayatının bir gerçeğidir. Bu durum özellikle ekonomik kriz dönemlerinde sıkça yaşanır. İşçilerin ve aile üyelerinin bu yüzden sıkıntıyla karşı karşıya kaldığı, ancak bu duruma karşı ciddi bir önlemin sistemimizde yer almadığı bilinmekteydi. Borçlar Kanunu’nun 346. maddesi işverenin aczi durumunda işçiye bir imkân getirmiştir. Buna göre iş sahibi borcu ödemekten aciz olduğu takdirde, işçi talebi üzerine münasip bir müddet zarfında ücreti için teminat verilmezse akitten rücua salahiyettar olacaktır. Bu ifadeden anlaşılacağı üzere işverenin ödeme güçlüğüne düşmesi halinde, işçinin ücreti için teminat talep edebilme imkanı bulunmaktadır. Ancak görüldüğü üzere bu imkan işçinin ücret alacağını güvence altına almaktan çok işçinin iş sözleşmesini fesih edebilmesi için öncelikle başvurması gereken bir yol olarak düzenlenmiştir.194 Yani bir başka ifade ile işverenin bu teminatı göstermesini sağlayacak her hangi bir zorlama mekanizması olmadığı gibi, işverenin bu teminatı

193 KURU/ ARSLAN/ YILMAZ, s. 388. 194 ZEVKLİLER, s. 318.

göstermemesi durumunda işçinin ücret alacağını garanti altına alacak bir hüküm de Borçlar Kanununda yer almamaktadır195

4857 sayılı İş Kanunu bu olumsuzluğu belli ölçüde gidermek amacıyla “Ücret Garanti Fonu” uygulamasına yer vermiştir (İş K.33). İş Kanunu’nun 33. maddesine göre; “İşverenin konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması veya iflası nedenleri ile işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde geçerli olmak üzere, işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan son üç aylık ücret alacaklarını karşılamak amacı ile İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında ayrı bir Ücret Garanti Fonu oluşturulur. Ücret Garanti Fonu, işverenlerce işsizlik sigortası primi olarak yapılan ödemelerin yıllık toplamının yüzde biridir. Ücret Garanti Fonu’nun oluşumu ve uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Buna göre, işverenin ödeme aczine düşmesi halinde, işçilerin sadece son 3 aylık ücret alacaklarının Ücret Garanti Fonu’ndan ödenmesi söz konusu olabilecektir. Bu Fonla ilgili kanun hükmünün uygulama şekillerini belirlemek üzere de “Ücret Garanti Fonu Yönetmeliği” çıkartılmıştır.196

İşçinin söz konusu durumlara ilişkin olarak ücret alacağının fondan karşılanmasını talep edebilmesi için; 4857 sayılı İş Kanunu’na dayalı olarak işçi olarak kabul edilmesi gerekmektedir. İş Kanunu’nun kapsamında olmayan işçilerin, iş ilişkisinden doğan ücret alacakları Ücret Garanti Fonu kapsamında değildir. Sözleşme ile dahi bu kapsam genişletilemez.

Kapsamda olan işçinin iş sözleşmesinin sürekli veya süreksiz (İş K.10) yahut belirli-belirsiz süreli veya tam süreli-kısmi süreli, yahut da ödünç iş ilişkisi yahut deneme süreli olması, Ücret Garanti Fonu’ndan yararlanmaya engel olmadığı

195 Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Dergisi, Hakan KESER, 4857 Sayılı İK. ve 2004 Sayılı İİK Çerçevesinde Haciz , İflas , Konkordato ve İşverenin Aczinin İş Sözleşmesinden Doğan Bazı Temel Haklara Etkileri, 2006, S. 12.

196 RG. 18.10.2004 t. No: 25617; Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Dergisi, Hakan KESER, 4857 Sayılı İK. ve 2004 Sayılı İİK Çerçevesinde Haciz , İflas , Konkordato ve İşverenin Aczinin İş Sözleşmesinden Doğan Bazı Temel Haklara Etkileri, 2006, S. 12, Kalder Önce Kalite Dergisi, Ağustos 2005, S. 94.

gibi, bu iş ilişkisinin halen devam etmesi veya sona ermiş bulunmasının da önemi yoktur ( ÜGFY.9/1)197.

İş Kanunu’nun 33. maddesindeki güvence sadece işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan ücret alacaklarını kapsadığından, kıdem, ihbar, kötü niyet tazminatı gibi alacaklar için buna benzer bir garanti bulunmadığı gibi fon ile güvenceye bağlanan ücret alacağı ile hangi tür ücretin kastedildiği de kanunda belirtilmemiştir. Dar veya geniş anlamda ücret mi, net ücret mi yoksa brüt mü olacağı da açık değildir. Ancak, Yönetmelikte garantiden yaralanacak ücretin “net ücret” olduğundan söz edilmektedir (ÜGFY.4 ). Ancak, net ücret de olsa garanti kapsamdaki ücretin; çıplak ücret mi yoksa giydirilmiş ücret mi olduğu Yönetmelikte de belirtilmemiştir. Bu nedenle sorun tartışmaya açık halini sürdürmektedir. Eğer, garantinin yalnızca çıplak ücrete yöneldiği benimsenirse,198 bundan sadece iş karşılığı hak kazanılan ücretin anlaşılacağı, fakat iş karşılığı olmayan ikramiye, sosyal yardım gibi ödemeler için garantinin bulunmadığı sonucuna varılacaktır. Buna karşılık, ücretin giydirilmiş ücreti anlattığı kabul edilirse; bu durumda yalnızca iş karşılığı hak kazanılan çıplak ücretin değil, onunla birlikte herhangi bir iş karşılığı olmadan hak kazanılan ödemelerin (sosyal ücretin) de Fon kapsamında güvenceden yararlanacağı söylenebilecektir. Kanaatimizce, burada esas alınması gereken ücret çıplak ücrettir. Çünkü giydirilmiş ücretin esas alınacağı hususlar kanunda açıkça dile getirilmiştir.

Ücret Garanti Fonu Yönetmeliğinde, işçinin aynı işverenle olan iş ilişkilerinde aciz vesikasına dayanarak Fondan sadece bir kez yararlanabileceği öngörülmüştür (ÜGFY.9/3). Bu düzenleme ile kötüye kullanımların önüne geçilmeye çalışılmıştır. Ancak, işçinin farklı işverenler yanında ayrı ayrı iş sözleşmelerinden doğan ücret alacakları garanti fonu kapsamındadır. İşçinin aynı takvim süresine dayanan birden çok kısmi süreli iş ilişkisinde veya farklı tarihlere

197 İbrahim IŞIKLI, Ücret Garanti Fonu, makalesi, 19.09.2007 ; Legal İş Hukuku ve Sosyal

Güvenlik Dergisi, Hakan KESER, 4857 Sayılı İK. ve 2004 Sayılı İİK Çerçevesinde Haciz , İflas

, Konkordato ve İşverenin Aczinin İş Sözleşmesinden Doğan Bazı Temel Haklara Etkileri, 2006, S. 12.

denk gelen ayrı ayrı işverenlere bağlı ayrı iş ilişkilerinden doğan ücret alacağı garantiden yararlanabilecektir199.

Fondan yararlanabilmek için aranan bir diğer şart, işverenin işçinin ücretini ödeyemez duruma düşmesidir. İşverenin ödeme güçlüğünün, belli özellikleri taşıyan bir durum olarak değerlendirilmesi gerekir. İşverenin; Konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması veya işverenin iflası nedeniyle ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde bu fon geçerli olacaktır.

Ayrıca işçinin fondan yararlanabilmesi için fona başvurması gerekmektedir. Başvurunun ne zaman yapılacağı konusunda yasal düzenlemelerde açık ve kesin bir süre yoktur. Ancak, işverenin ödeme aczine düştüğünü gösterir belgelerden birinin ediniminden itibaren başvurulabileceği açıktır. Kurum gerekli araştırmayı yaparak belgelerde herhangi bir eksiklik yok ise 30 gün içerisinde ödemeyi gerçekleştirir. Ödemeyi, başvuruyu alan ilgili kurum birimi yapar ve durumu ilgili icra-iflas müdürlüklerine veya konkordato komiseri ve işverene bildirir (ÜGFY.9/1).

Benzer Belgeler