• Sonuç bulunamadı

İşlevselciliğin Dine Yaklaşımı

Dine psikolojik yaklaşım benimsemede, İşlevselci ekolün öncüsü olan James, önemli bir isimdir. Onun “Doğal Din” başlığı altında 1901-1902 yıllları arasında Edinburg Üniversitesi’nde bir dizi konferans vermiştir. Lord Gifford sponsorluğunda yürütüldüğü için “Giffrod Konferansları” (Gifford Lectures) ismiyle anılan bu konferanslar, Varieties of Religious Experience (Dinî Tecrübenin Çeşitliliği, 1902)

330 Shook, “Dewey’in Pedagojik İnançlarının Felsefi Bağlamı”, s. 116.

331 Atkinson, Psikolojiye Giriş, s. 685; Arkonaç, Psikoloji Zihin Süreçleri Bilimi, s. 7. 332 Baymur, Genel Psikoloji, s. 290.

333 Roediger, Psychology, s. 7; Kendler, Basic Psychology, s. 36. 334 Wittig, Introduction to Psychology, s. 4.

335 Baymur, age, s. 291; Weiten, Psychology Themes & Variations, s. 5. 336 Kendler, age, s. 36.

ismiyle kitap olarak yayınlanmıştır. Bu eserde James, dua, mistisizm, din değiştirme, din ve ruh sağlığı gibi konları ele alarak Din Psikolojisi’nin temellerini atmıştır.338 Dinî tecrübeyi sistemli bir şekilde ele alan ilk eser olduğu için James, Din Psikolojisi’nin “teorik babası” olarak nitelendirilebilir.

James, dine pragmatik açıdan yaklaşmıştır. O, diğer tecrübeler gibi dinî tecrübenin de genel psikolojik bir hal olduğunu, ancak dinî tecrübedeki niyet unsuruna dikkati çekerek bu tecrübenin diğerlerinden farklı bir yapı teşkil ettiğini iddia etmiştir. Ona göre dinî tecrübe, kendisine boyun eğilen ve teslim olunan görünmez düzeydeki gerçekliklere yönelik olarak bireyin deneyimlediği bir duygu yoğunluğunu ifade etmektedir.339

James, Dinî Tecrübenin Çeşitliliği isimli eserindeki ikinci konferansında sınırlılıkları nedeniyle tam olarak bir din tanımının yapılamayacağını anlattıktan sonra kendi bakış açısıyla göreli yaklaşımını şu şekilde açıklamıştır:

“Din, bireylerin kendi içlerinde, ilahî olduğunu düşündükleri herhangi bir varlıkla ilişki içinde olduklarını hissettikleri duygu, davranış ve tecrübeleridir.”340

James, insanların hem pratik bir dinî inanca ihtiyaçları hem de bu ihtiyacı gidermek için doğal bir psikolojik kapasiteleri olduğunu ileri sürmüştür. Ayrıca o, dinî inancın, ahlak ile ilgili problemler ve insanın gelişimiyle bağlantılı olduğunu düşünmüştür. Dinî inancın mantıksal bir dayanağı olmasa bile insanlar, tabiatları gereği, pratik ihtiyaçlarını giderme şekli olarak böyle bir inancı benimseme eğilimindedirler.341 Dinî inancın gereklerinin, kimi kilise dogmalarına bağlı kimselerce sergilenmemesini eleştiren James, samimi inancın eylemle sonuçlanması gerektiğini ileri sürmüştür. James’in din ile ilgili öğretisinde önemli olan nokta, dinin gerçek değerinin muhtemel bir âhiret hayatında değil, bu hayattaki mutluluğu çoğaltmasında gizli olduğu hususudur.342 Dolayısıyla dinin dünyadaki önemine vurgu yapan James öğretisinde dinî deneyim odak nokta haline gelmektedir. Ona göre dinî tecrübe alanında kişiler, inançlarının amacına

338 Ayten, Ali, “William James (1842-1910) ve Din Psikolojisinde Tecrübe Merkezli Bir Yaklaşım”, İslamî Araştırmalar Dergisi, Din Psikolojisi Özel Sayısı, C. XIX, S. 3, 2006, s. 457.

339 Cain, Seymour, “Din Çalışmalarının Tarihi”, Batı’da Din Çalışmaları, (Der. ve Çev. Ömer Mahir Alper), Metropol Yay., İstanbul 2002, s. 57.

340 James, William, The Varieties of Religious Experience, New American Library, New York 1961, s. 50. 341 Slater, Michael, “Metaphysical Intimacy and the Moral Life: the Ethical Project of the Varieties of Religious Experience”, Transactions of the Charles S. Peirce Society, v. XLIII, i. 1, 2007, s. 120. 342 Shook, John R., Amerikan Pragmatizminin Öncüleri, (Çev. Celal Türer), Üniversite Kitabevi, İstanbul ts., s. 87.

ulaşmaktadırlar. Bu durum, doğruluğu sadece akıl ile bilinen fikirlerden ziyade doğrudan ulaşılan bir çeşit hissî gerçekliğe işaret etmektedir.343

James düşüncesinde dinin insan hayatı üzerinde bıraktığı en büyük etki, onun dünyaya bakış açısını değiştirmesidir. Din, inanan kişiye iyiyi ve kötüyü göstererek ondan iyi olanı seçmesini istediği için dindar bireyin dünyayı tecrübe etme şekli değişmektedir. Kişinin tecrübesindeki bu büyük değişimi de ancak din, gerçekleştirebilir. Ayrıca din, bireyin sadece sosyal standartlara uymasını talep etmenin yanı sıra onun yüksek ahlakî ideallerle de donanmasını hedefleyen bir yapı arz etmektedir.344

James’e göre dinî hayat, görülmeyen bir düzenin varlığına ve yaşamı bu düzene göre ayarlamanın en yüce iyilik olduğuna inanmaktan oluşmaktadır. Dolayısıyla dindar bir yaşam tarzı, sadece görünmeyen bir metafizik düzene inanmanın yanı sıra kişinin hayatını o düzene göre ayarlaması demektir ki bu durum, sözü edilen tutumun gerçekliğine inanmayı gerektirmektedir. Ayrıca dinî hayat, yalnızca görülmeyen metafizik düzenle uyumlu bir ilişki kurmaya inanmak değil; aynı zamanda daha büyük bir kendilik (kendini aşacak) şeklinde ilişkiyi tecrübe etmektir. James, sadece dinî hayatın tanımını yapmakla kalmamış, en yüce iyiliğe (the highest good) ancak dinî bir yaşam biçimi sürdürerek ulaşılabileceğini savunmuştur.345

James’in yapmış olduğu klinik incelemeler sonucunda elde ettiği verileri, An

Introduction to Psychology of Religion (Din Psiklojisine Giriş) isimli kitabın yazarı Crapps, üç ana başlıkta toplamıştır. O, James’in genel olarak dinin topografyasına bakışını şu şekilde özetlemiştir:346

1. James’e göre din, kesinlikle kişisel (personal) bir olgudur. O, dinlerin kurumsal niteliği olduğunu kabul etmiş ancak dinî formalitelerden hoşlanmadığı için dinî kurumları, kişisel dinî yaşam üzerindeki etkileri bağlamında ele almıştır. İlkel kavimlerin de kültürlü entelektüellerin de inandıkları tanrılar, kişisel isteklere cevap veren varlık konumundadırlar. Bu durumda din, en başta kişisel bir yapıdır.

2. James’e göre dinî tecrübe, duygusal bir yöneliştir. Duygular dinin özü olduğu için bütün dinî sistemler ortak bir zemini paylaşırlar. Din ile ilgili düşünceler

343 James, The Varieties of Religious Experience, s. 78. 344 Shook, Amerikan Pragmatizminin Öncüleri,s. 82-83.

345 Slater, “Metaphysical Intimacy and the Moral Life: the Ethical Project of the Varieties of Religious Experience”, s. 117.

farklı farklı olsa da tüm dinlerdeki duygu ve davranışlar birbirine benzemektedir.

3. James’e göre dinî tecrübe çeşitlilik arz etmektedir. James’in kitabıyla aynı ismi taşıyan dinî tecrübenin çeşitliliği (Varieties of Religious Experiences), nerdeyse sınırsızdır. Gözlemlediği dini tecrübe çeşitlerini sınıflandırmak için James, kutsallık (saintliness), mistisizm (mysticism), sağlıklı zihnî yapılanma (healthy-mindedness) ve hasta ruh (sick soul) gibi kategoriler geliştirmiştir. O, dinî tecrübenin çeşitliliğini, tam olarak açıklanamamış bir kavram olan “tabiat” (temperament) farklılığı ile açıklamaya çalışmıştır.

Ana hatlarıyla belirtilecek olursa James’e göre dinî hayatın karakteristiği şu şekilde sıralanabilir:

1. Görünen dünya, içinde kendi temel anlamını bulduğu daha ruhanî evrenin bir parçasıdır.

2. Yapılması gereken şey, bu daha yüksek evrenle birleşme veya uyumlu ilişki içinde olmaktır.

3. “Tanrı” veya “kanun” olarak nitelendirilen ruha dua etmek veya onunla içsel bir ilişki kurmak, görevin gerçekten yerine getirildiği bir süreçtir. Ruhanî enerji, fenomenal dünyaya akar ve burada psikolojik ya da maddî etkiler meydana getirir.

Din ise, bu maddelere ek olarak şu psikolojik karakteristikleri de içermektedir. 1. Din, hayata yeni bir tat katar ve şiirsel büyü ya da ciddiyet ve kahramanlık

halini alır.

2. Din, güvenlik teminatı, barış huzuru ve diğer varlıklarla ilişkilerde sevgi dolu olma halidir.347

Kısaca değinildiği şekilde James’in dine ve daha çok dinî tecrübeye karşı olumlu bir tavır sergilediğini söylemek mümkündür. Tanrının varlığının bilimsel olarak ispatlanamayacağını ileri sürmekle birlikte en yüce iyilik kavramını kabul ederek Tanrı fikrine ılımlı olan James, yaşanan bireysel dinî tecrübelere önem vermiştir.

İşlevselcilik Ekolü’nün önde gelen ismi Dewey’in din görüşleri, bu ekolün dine bakışını belirlemede önemlidir. Diğer taraftan aynı düşünce ekolünde yer almalarına

karşın James ile Dewey’in dine bakışları farklılık arz etmektedir.348 Dewey ateist olduğu için onun, bireysel dinî yaşantıların kıymetini kabul etmesinin yanı sıra dine karşı James kadar olumlu düşüncelere sahip olduğunu söylemek zordur. Çünkü A Common Faith Ortak İnanç, 1934) isimli eserinde Dewey, dini, özne nazarında faydalı hale indirgeyerek tanımlamaya çalışmıştır. Bununla birlikte bu indirgeme süreci, kaçınılmaz olarak, dini, öznenin nesnesi haline getirmiştir. Pragmatizmin deneysel metafiziği aracılığıyla dini bir nesne olarak görme anlayışında esas olan, akademik inceleme metotları eğitimi almış olan öznedir. Bu durumda, insan zihni yeni bir metot ve ideale yöneltilmektedir. Gerçeğe ulaşmanın bir tek yolu vardır, o da gözlem, kaydetme ve kontrollü tepki aracılığıyla müşterek bir inceleme yöntemidir. Özgürlük, bu yöntemde odak noktadır. Bilimsel metotta, dogma kadar doktrin de zararlıdır. Ortak İnanç yayınlandıktan sonra geniş çapta etki meydana getirmiştir.349

Dewey’in görüşleri, Tanrı’nın varlığına dair herhangi bir delilin olmadığını ve dinin akla ve mantığa uygun bir zemine oturmadığını ileri süren İngiliz deneyimcilerinin fikirleri ile paralellik arz etmektedir. Dewey’e göre dinlerin öğrettiği pek çok değer, dikkate layıktır ve göz ardı edilmemelidir ancak dinin kıymetli kabul edilen unsurlarının, mantık açısından değerlendirilmesi de gerekmektedir. Din, geçmişte hangi rolleri üstlenmiş olursa olsun, Dewey onun bilgi ve motivasyon kaynağı olma açısından güvenilmez olduğunu savunmuştur. Dewey’in din eleştirisi, sadece Kilise’yi politik hayattan uzaklaştırma çabası değil, aynı zamanda Kilise’nin özel yaşamdaki etkisini de azaltmaya çalışmaktır. Ona göre din, ilahî bir kurala karşı pratik güven aşıladığı ve kişisel ve sosyal davranışı, dünyevî toplumun ötesine bakan normlara uyma yönünde şekillendirdiği sürece sosyal olarak tehlikelidir.350 Dewey, dinî tecrübeyi dinlerin

dogmalarından ayrı tutarak onu genel bir inanç olarak ele almıştır.351 Dewey’in yaklaşımında Tanrı, insanın ele aldığı bir nesne konumuna gelmiştir. Bu dönüşümle birlikte, din-seküler ayrımı bilim dünyasında etkisini daha çok hissettirmiştir.352

348 James ve Dewey’in din anlayışı ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Köse, Davut, Pragmatist Filozoflarda Din Anlayışı, (yayınlanmamış yüksek lisans tezi), Dokuz Eylül Üniv., Sos. Bil. Enst., İzmir 1999. 349 Ream, Todd C., “Pragmatism and the Unlikely Influence of German Idealism on the Academy in the United States”, Educational Philosophy and Theory, Oxford-Malden 2007, s. 163-164.

350 Dougherty, Jude, “Using the Past to Rescue the Future”, Modern Age, v. XLIX, i. 1, 2007, s. 4-5. 351 Aikin, Scott ve Michael Hodges, “Wittgenstein, Dewey and the Possibility of Religion”, Journal of Speculative Philosophy, v. XX, i. 1, 2006, s. 1.

III. DAVRANIŞÇILIK VE DİN