• Sonuç bulunamadı

Uluslararası sözleşmelerin hemen hepsinde yer alan genel ilkelerden biri olan eşitlik ilkesi, herhangi bir ayrım yapılmaksızın herkese aynı şekilde davranılmasını öngörmektedir. Sosyal güvenlik konusuna önem veren Roma Antlaşması’nın 7 nci maddesi, öngörülen özel hükümler saklı kalmak kaydıyla uyrukluk esasına dayalı her

81 Jorens Yves/Overmeiren Filip Van, General Principles of Coordination in Regulation 883/2004,

27 türlü ayrımcı uygulamayı yasaklamaktadır. Bu çerçevede Konseye her türlü ayrımcı uygulamayı yasaklayan kurallar koyma yetkisi verilmiştir.82

1408/71 sayılı Tüzüğün 3 üncü maddesi sosyal güvenlikle ilgili olarak, üye devletlerden birinin ülkesinde oturan ve kendilerine bu Tüzük hükümleri uygulanan kimselerin bu Tüzükte mevcut özel hükümler saklı kalmak kaydıyla her üye devlet mevzuatında öngörülen hak ve yükümlülüklere o devletin vatandaşları ile aynı koşullar dâhilinde tabi olduklarını, öngörmektedir.

İşlem eşitliği ilkesi, sosyal güvenlik alanında, 859/2003 sayılı AB Konsey Tüzüğü83 uyarınca AB’ye üye olmayan üçüncü ülke vatandaşlarına da

yaygınlaştırılmıştır.

883/2004 sayılı Tüzüğün 4 üncü maddesinde; Tüzüğün uygulandığı kimselere üye devletlerin kendi vatandaşlarına uygulanan mevzuatlara aynen tabi oldukları ve bu mevzuatlarda öngörülen yardımlardan da aynen yararlanacakları belirtilmektedir. Örneğin, sigorta primlerinin ödenmesi veya sigorta yardımlarının ödenmesi konusunda işlem eşitliğine dikkat edilecektir.84 Buradan da anlaşılmaktadır ki

kişinin, o ülkenin vatandaşı olup olmamasının bir önemi yoktur.

1. Cinsiyete Dayalı Eşitlik

Kadın ve erkek olmaları açısından AB’ye üye ülkeler içinde veya üye ülke vatandaşlarına ayrımcılık yapılmasının önlenmesi ve eşit işlem yapılmasının temin edilmesi ayrımcılığı önlemede bir yol olarak görülmektedir. Doğrudan veya dolaylı bir biçimde kadınlarla erkeklere eşit muamele yapılmaması bu ilkeye aykırı bir

82 Devlet Planlama Teşkilatı, s. 101.

83 Council Regulation (EC) No 859/2003 of 14 May 2003 Extending The Provisions of Regulation

(EEC) No 1408/71 and Regulation (EEC) No 574/72 to Nationals of Third Countries who are not Already Covered by those Provisions Solely on The Ground of Their Nationality (Official Journal of The European Union L 124, 20.5.2003)

28 davranış kabul edilir.85 Bu ilkenin öncelikle mevzuat temelinde hayata geçirilmesi

daha sonra ise uygulamada işlerlik kazanması gerekir. AB ülkelerinde bu konuda mevzuat ve uygulama çalışmalarına yer verilmekte olup eşitlik kuralına aykırı davranılması halinde yaptırım uygulama yoluna gidilmektedir.86

Birlik, işlem eşitliği ilkesine verdiği önemden dolayı, özellikle sosyal güvenlik konusunda cinsiyet temelli ayrımcılıkları önlemek amacıyla kadın ve erkekler arasında eşit işlem yapılmasını öngören iki direktif düzenlemiştir.

2. Milliyete Dayalı Eşitlik

1408/71 sayılı Tüzüğün 3 üncü maddesi sosyal güvenlikle ilgili olarak, üye devletlerden birinin ülkesinde oturan ve kendilerine bu Tüzük hükümleri uygulanan kimselerin her üye devlet mevzuatında öngörülen hak ve yükümlülüklere o devletin vatandaşları ile aynı koşullar dâhilinde tabi olduklarını öngörmektedir. Burada ifade edilen; vatandaşla vatandaş olmayan kişiler arasında, sosyal güvenlik açısından bir farkın olmadığıdır.87 ABSGH, cinsiyete dayalı ayrımcılığı reddettiği gibi milliyete

dayalı ayrımcılığı da reddetmektedir. AD, verdiği kararlarında ayrımcılığı kabul etmediğini vurgulamaktadır.88 Ayrımcılığın kabul edilmeyeceğine ilişkin hükümler

yeni koordinasyon Tüzüğü olan 883/2004 sayılı Tüzükte de yer almaktadır.89

85 Arıcı, 1997, ss. 79-80.

86 Jorens Yves/Lhernould Jean-Philippe, European Report 2011, Belgium, 2011, s. 15.; Weiss Adam,

European Network on Free Movement of Workers: Thematic Report Application of Regulation 1612/68, London, 2011, ss. 9-11.

87 Bedük Aykut/Mete Okan, Avrupa Birliği Sürecinde Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde

Reorganizasyon Çalışmaları, Selçuk Üniversitesi Karaman İİBF Dergisi, Sayı: 11, 2006, s. 29.

88 More Gillian, The European Union Rules on Social Security Coordination: Internal and External

Aspects, Support for The Rabat Process on Migration and Development “Meeting of Experts on

The Social Rights of Migrants and Their Portability under a Transnational Framework”, 31st

March-1st April, Rabat, (Morocco), 2011, s. 2.

http://www.dialogueuroafricainmd.net/web/uploads/activity/Social_rights/Session%205_Mrs.%20Gill ian%20More_EN.pdf Erişim Tarihi: 09.09.2012

89 Spiegel Bernhard, Analysis of Member States Bilateral Agreements on Social Security with Third

29 Ayrımcılık yapılmaması, hem doğrudan (açıkça) hem de dolaylı biçimde (gizli) ayrımcılık açısından geçerlidir.90 Doğrudan ayrımcılık en belirgin ayrımcılık türüdür. Bu türden ayrımcılıklara; bir hak, yardım veya avantaj sağlarken; açık bir şekilde vatandaşlık şartının kullanıldığı ulusal mevzuat veya uygulamalarda rastlanır. Böyle durumlarda, üye devlet herhangi bir avantajdan faydalanma hakkının yalnızca vatandaşlara ait olduğunu belirtir. Yakın zamana kadar, ulusal sosyal güvenlik mevzuatlarında, özellikle de gelir testi yapılarak verilen yardımlarda ve primsiz yardımlarda bu tip bir ayrımcılık bulunabiliyordu. Buradaki amacın, ulusal dayanışma kaynağının vatandaşlara verilmesi olduğu düşünülmektedir. Dolaylı ayrımcılık konusunda ise AD’de görülen bir davaya göre, 883/2004 sayılı Tüzüğün 4 üncü maddesinde belirtildiği gibi, eşit muamele ilkesi sosyal güvenlik programlarından yararlananlar bakımından sadece uyruğa dayalı açık ayrımcılıkları değil, başka ayrımcı ölçütler kullanılarak açık ayrımcılıkla aynı sonucu doğuran bütün gizli ayrımcılık türlerini yasaklamaktadır.91 Bu bağlamda, AD’nin diğer bir

kararında, ulusal mevzuatın gerektirdiği koşullar uyruktan bağımsız olarak uygulansalar da, özellikle göçmen işçileri etkilediklerinde veya etkilenenlerin çoğunluğu göçmen işçiler olduğunda veya ayrım gözetmeksizin getirilen bu koşullar göçmen işçilere nazaran o ülkenin vatandaşları tarafından daha kolay yerine getirilebildiğinde ya da bu koşullar özellikle göçmen işçilerin aleyhine işlediğinde, dolaylı olarak ayrımcılık niteliği taşıdıkları yönünde değerlendirilmektedirler.92

Görüldüğü üzere AB, diğer alanlarda olduğu gibi sosyal güvenlik alanında da her türlü ayrımcılığı yasaklamaktadır.