• Sonuç bulunamadı

B. Gelişim Sürecinde Avrupa Konseyi Sosyal Güvenlik Belgelerinin

2. Avrupa Sosyal Şartı

ASŞ, Avrupa Konseyi’nin kabul ettiği en önemli insan hakları belgelerinden birisidir. 1950 yılında imzalanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sosyal haklara, dolayısıyla da sosyal güvenlik hakkına doğrudan yer vermemiştir.

Sosyal haklar ve bunun içeriğinde yer alan sosyal güvenlik hakkı 18 Ekim 1961 tarihinde imzalanan ASŞ ile tanınıp güvenceye bağlanmıştır. 1965 yılında yürürlüğe giren Şart, İnsan Hakları Sözleşmesi’nin sosyal haklar alanındaki karşılığını oluşturan bölgesel nitelikteki bir sözleşme olup onaylayan devletleri hukuksal olarak bağlayan bir belgedir.177

175 Sanioğlu Hilal, Avrupa Birliği Hukukunda İnsan Hakları, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı: 74,

2008, s. 80.

176 Ertürk, s. 71.; Arıcı, 1997, s. 40.; İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yer almayan ekonomik ve sosyal

nitelikli hak ve ilkelerin, Topluluk sisteminde yer aldığı ve bunların etkin olarak korunduğu görülür. Sosyal ve ekonomik haklar kapsamında; eğitim-öğretim hakkı, ailenin korunması, sosyal güvenlik hakkı, çalışma ve dinlenme hakkı gibi haklardan bahsetmek mümkündür. Bkz. Sanioğlu, s. 104.

177 Gülmez Mesut, Kollokyum Sunuş Konuşması, Avrupa Sosyal Şartı ve Türkiye Kollokyumu,

58 1950 yılında ortaya çıkan Şart, dönemin ILO sözleşmelerinden esinlenmiş olup178 Türkiye bu şartı 1964 yılında imzalamış ancak 1989 yılında 3581 sayılı Kanun ile onaylanmasını uygun bulmuştur. Kanun ile ASŞ’nin bazı maddelere çekince konulmuş179 olmasına rağmen sosyal güvenliğe ait maddeler çekince

konulmaksızın onaylanmıştır.180

1 Temmuz 1999 tarihinde yürürlüğe giren Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı (GGŞ); belirli sayıdaki değişikliklerle birlikte 1961 tarihli ASŞ ile 1988 tarihli Ek Protokol tarafından garanti edilen hakları ve yeni hakları bir araya getirmiştir. GGŞ, temel sosyal ve ekonomik hakların bütün yönlerini garanti eden tek sözleşmedir. 1961 tarihli Şartın boşluklarını telafi eden GGŞ 21 inci yüzyıl gerçeklerine tamamen uyarlanmış bir Avrupa insan hakları koruma belgesidir.181

6 Ekim 2004 tarihinde Türkiye tarafından imzalanan GGŞ, Bakanlar Kurulu’nun 2 Ekim 2006 tarihli kararı ile onaylanması uygun bulunmuştur. Türkiye bu onayda açıkça çekince hakkını kullanmamış sadece kabul ettiği maddeleri ifade etmiştir. GGŞ’nin 12 nci maddesi sosyal güvenlik hakkından söz etmektedir. Bu hüküm ile ASŞ’de yer alan sosyal güvenlik hükmü aynı olup ülkemiz bunu kabul etmiştir.182

Şartın onaylanma sürecinde devletlerden sözleşme hükümlerini bir bütün halinde onaylamaları beklenmemektedir. 1961 tarihli Şartı onaylamak isteyen

178 Fuchs Klaus, Avrupa Sosyal Şartı Günümüzdeki Durum ve Perspektifler, Avrupa Sosyal Şartı ve

Türkiye Kollokyumu, (Çev: Mesut Gülmez), Ankara, 1993, ss. 33-35.

179 Türkiye bireysel ve toplu iş ilişkileri konusunda ASŞ’nin en önemli maddelerine çekince koymuştur.

Bunlar; adil çalışma koşuları, iş sağlığı ve güvenliği, adil ücret, sendika, toplu pazarlık ve kadın işçilerin korunması hakkına ilişkin maddelerdir. Türkiye bu Şartı 1964 yılında imzaladığı halde Şartın yürürlüğe girişi 1989 yılıdır. Ülkemiz, geleneksel olarak insan hakları belgelerini ancak ulusal mevzuatıyla uyum içinde bulunduğu ve pozitif hukukun değiştirilmesini gerektirmediği zaman onaylama politikası izlediğinden ve ASŞ’nin onaylanmasında da bu politikadan ayrılmadığından dolayı bu Şart 1989 yılında yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. (Gülmez, 1993, s. 20.)

180 Arıcı, 1997, s. 40.

181 Avrupa Konseyi, s. 83.

59 devletler “temel öz” olarak bilinen 7 maddenin en az 5 tanesini kabul etmek zorundadırlar. GGŞ’yi onaylamak isteyen devletler ise 9 maddenin183 6 tanesini

kabul etmelidirler. Şartın sosyal güvenliği doğrudan ilgilendiren maddesi (m. 12) “temel öz” olarak kabul edilmektedir.184

GGŞ’nin, aslında birçok hükmü dolaylı olarak sosyal güvenliğe ilişkindir. Ancak burada sadece doğrudan sosyal güvenliğe ve özellikle de sosyal güvenlik sisteminin temeline ilişkin hükümlere yer verilecektir.

Şartın birinci bölümünde tüm çalışanların ve bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin, sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu ifade edilmektedir. Şartın 13 üncü maddesi ile sosyal ve tıbbi yardım hakkı düzenlenmekte, bu bağlamda yeterli olanağı bulunmayan ve kendi çabasıyla veya başka kaynaklardan, özellikle bir sosyal güvenlik sisteminden yararlanarak böyle bir olanak sağlayamayan herkese gerekli yardımı sağlamayı ve hastalık halinde bunun gerektirdiği bakımı sunmayı taraf devletler taahhüt etmektedirler.

Sözleşmenin ikinci bölümünde sosyal güvenlik alanında devletlere bazı yükümlülükler getirilmiştir. Bu yükümlülükler arasında; sosyal güvenlik sistemi kurma, sosyal güvenlik sistemini yeterli seviyede tutma, sosyal güvenlik sisteminin seviyesini yükseltme, sosyal güvenlikte eşit işlem yapma ve hizmet birleştirmesi sayılmaktadır.

Şartın sosyal güvenliğe ilişkin maddesi (m. 12) aşağıdaki şekildedir.

Sözleşmeci taraflar, sosyal güvenlik hakkının etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak amacıyla:

183 Temel öz olarak bilinen maddeler; çalışma hakkı (m. 1), örgütlenme hakkı (m. 5), toplu pazarlık hakkı

(m. 6), sosyal güvenlik hakkı (m. 12), sosyal ve tıbbi yardım hakkı (m. 13), ailenin sosyal, yasal ve ekonomik korunma hakkı (m. 16), göçmen işçilerin ve ailelerinin hakkı (m. 19), Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı ile eklenen çocukların ve gençlerin korunma hakkı (m. 7) ile istihdam ve meslek konularında cinsiyete dayalı ayrım yapılmaksızın fırsat eşitliği ve eşit muamele görme hakkıdır (m. 20). (Avrupa Konseyi, s. 83.)

60  Bir sosyal güvenlik sistemi kurmayı ya da sürdürmeyi;

 Sosyal güvenlik sistemini Avrupa Sosyal Güvenlik Kodunun onaylanması için

gereken düzeyden daha düşük olmamak üzere yeterli bir düzeyde sürdürmeyi;

Sosyal güvenlik sistemini giderek daha yüksek bir düzeye çıkarmaya çalışmayı;

Uygun ikili veya çok taraflı sözleşmeler akdiyle ya da başka yollarla bu sözleşmelerde yer alan koşullara bağlı olarak, aşağıdaki hususları sağlamak için girişimlerde bulunmayı;

Korunan kişilerin Taraf Ülkeler arasında ne suretle olursa olsun yer değiştirmeleri sırasında, sosyal güvenlik mevzuatından doğan yardımların muhafazası da dâhil olmak üzere sosyal güvenlik hakları açısından diğer tarafların vatandaşları ile kendi vatandaşlarının eşit muamele görmelerini, Sözleşmeci taraflardan her birinin mevzuatına göre tamamlanan sigorta ve çalışma sürelerinin birleştirilmesi yoluyla sosyal güvenlik haklarının verilmesi, sürdürülmesi ve yeniden başlatılmasını, taahhüt ederler.

Geleneksel dokuz sosyal güvenlik sigorta kolunun bazılarına sahip olunması, yeterli yardımların sağlanması, sosyal güvenlik sisteminin nüfusun önemli bir yüzdesini kapsaması ve finanse edilmesi halinde o ülkede bir sosyal güvenlik sisteminin kurulduğu ve sürdürüldüğü kabul edilmektedir.185

Sosyal güvenlik sistemini giderek daha yüksek bir düzeye çıkarmaya çalışma, hükmü ile ülkelerin yapacakları değişikliklerle aşamalı olarak sosyal güvenlik sistemlerini iyileştirmeleri istenmektedir. Bu hüküm, rejimlerin kapsamının genişletilmesi, yeni risklere karşı koruma sağlanmasını ve yardımların hayat pahalılığının üzerinde tutulmasını öngörmektedir.186

185 Avrupa Konseyi, s. 166.

61 Sosyal güvenlik hakları açısından diğer tarafların vatandaşları ile kendi vatandaşlarının eşit muamele görmelerinin gerektiği hükmü ile vatandaşla vatandaş olmayan kişiler arasında bütün ayrımcılıkların kaldırılması, kazanılmış hakların korunması gerektiği anlaşılmalıdır.187

Yukarıdaki madde incelendiğinde ABSGH’nin özellikle; eşitlik, sürelerin birleştirilmesi ve kazanılmış hakların korunması gibi ilkelerine benzer olduğu görülmektedir. Bu anlamda, ASŞ ve tüm ekleri AB’nin sosyal güvenlik uygulamaları olarak kabul edilmektedir. Amsterdam Antlaşması ve AB Temel Haklar Şartı hükümleri gereğince İnsan Hakları Sözleşmesi ve ASŞ, AB üyesi ülkeler için antlaşma niteliğinde bağlayıcılıkları bulunmaktadır.188 Bunun yanı sıra ASŞ, AB

uygulamalarında “sosyal hakların” kapsamının tanımlanmasında yardımcı bir referans kaynak işlevi görmektedir. AD de, bazı içtihatlarında ASŞ’den yararlanmak suretiyle, tüm AB üye ülkelerinin onaylamış olduğu bir uluslararası haklar belgesi olarak Şart’a önem verdiğini teyit etmiştir.189