• Sonuç bulunamadı

BU DÜZENLEMENİN YENİ UYGULAMA KAPSAMININ ŞEMASI

II. Kredi Riski – Standart Yaklaşım

6. İçsel Derecelerin Kullanımı

444. İçsel dereceler ve temerrüt ve kayıp tahminleri, İDD yaklaşımını kullanan bankaların kredi onayı, risk yönetimi, içsel sermaye tahsisleri ve kurumsal yönetim fonksiyonları ve süreçlerinde önemli bir rol oynamalıdır. Sadece ve münhasıran İDD yaklaşımını yasal sermaye tahsisinde kullanabilmek amacıyla tasarlanan ve uygulanan ve sadece İDD girdilerini sağlamak için kullanılan derecelendirme sistemleri ve tahminleri kabul edilemez. Bankaların hem İDD amaçlarıyla ham de bütün dahili amaçlarla tamamen aynı tahminleri kullanmalarının gerekli olmadığı bilinmektedir. Örneğin, fiyatlandırma

modellerinde muhtemelen varlığın ömrüyle ilgili TO ve THK’ler kullanılır. Bir banka, bu tür farkların olması halinde, bu farklılıkları yazılı hale getirmeli ve bunların makul olduğunu ilgili denetim otoritesine göstermelidir.

445. Bir bankanın içsel derecelendirme bilgilerinin nasıl kullanıldığını gösteren güvenilir bir izleme kayıt sistemi bulunmalıdır. Böylece, banka, bu dokümanda tanımlanan ve öngörülen asgari yükümlülüklere genel olarak uygun olan bir derecelendirme sistemini yasal sermayenin hesaplanması için gerekli izni almadan önce en az üç yıl süreyle kullandığını göstermeli ve kanıtlamalıdır. Gelişmiş İDD yaklaşımını kullanan bir banka, THK’leri ve TT’leri kendi THK ve TT tahminlerini kullanması için öngörülen asgari yükümlülüklere genel olarak uygun olan bir tarzda ve kullanım izninden önce en az üç yıl süreyle kullandığını göstermeli ve kanıtlamalıdır. Bir bankanın derecelendirme sisteminde yapılan geliştirme ve iyileştirmeler, bankayı, söz konusu üç yıl süreyle kullanma koşuluna aykırı hale getirmez.

7. Riskin Sayısallaştırılması (i) Genel Tahmin Yükümlülükleri

Yapısı ve İçeriği

446. Bu bölüm, bankanın kendi TO, THK ve TT tahminleriyle ilgili genel standartları tanımlamaktadır. Genel olarak, İDD yaklaşımlarını kullanan bütün bankalar, kurumsal krediler, hazine ve merkez bankası kredileri ile banka kredileri için veya perakende kredilerde her havuz için tahmin edilen her bir içsel borçlu derecesi için bir TO81 tahmini yapmalıdırlar.

447. TO tahminleri, perakende krediler hariç, ilgili derecedeki borçlular için bir yıllık temerrüt oranlarının uzun süreli bir ortalaması olmalıdır (aşağıya bakınız).

TO tahminine dair koşullar, 461 ilâ 467. paragraflarda ele alınmaktadır. Gelişmiş yaklaşımı kullanan bankalar, kredilerinin (veya perakende krediler havuzlarının) her biri için uygun bir THK (468 ilâ 473. paragraflarda tanımlandığı gibi) tahmin etmelidirler. Gelişmiş yaklaşımı kullanan bankalar, ayrıca, 474 ve 475.

paragraflarda tanımlandığı gibi kredilerinin her biri için uygun bir uzun süreli temerrütle ağırlıklandırılmış ortalama TT tahmini de yapmalıdırlar. TT tahminine ilişkin yükümlülükler, 474 ilâ 479. paragraflarda izah edilmektedir. Kurumsal krediler, hazine ve merkez bankası kredileri ve banka kredileri için, yukarıda belirtilen kendi TT veya THK tahminlerini kullanabilme yükümlülüklerini yerine getiremeyen bankalar, bu parametreler için denetim otoritesinin yaptığı tahminleri kullanmalıdırlar. Bu tahminlerin kullanılmasına ilişkin standartlar, 506 ilâ 524.

paragraflarda açıklanmaktadır.

81 Bankaların İK alt-sınıflarına giren belirli kredileri ve belirli hisse senedi yatırımları için kendi TO tahminlerini yapmaları gerekmez.

448. İçsel TO, THK ve TT tahminleri, ilgili bütün önemli ve mevcut veri, bilgi ve yöntemleri içermelidir. Bir banka, dış kaynaklardan elde ettiği verileri (havuzlanan veriler de dahil) ve kendi içsel verilerini kullanabilir. İçsel veya dışsal verilerin kullanılması halinde, banka, yaptığı tahminlerin uzun süreli bir deneyimi temsil ettiğini göstermelidir.

449. Tahminler, sadece sübjektif veya değerlendirmeye bağlı görüş ve mülahazalara değil, tarihsel deneyime ve ampirik bulgu ve bilgilere dayanmalıdır.

Gözlem süresi içinde alacakları takip ve tahsili sürecinde veya kredilendirme uygulamalarında olan değişiklikler de dikkate alınmalıdır. Bir bankanın yaptığı tahminler, teknik gelişmelerin etki ve sonuçlarını, elde edilen yeni verileri ve diğer bilgileri derhal yansıtmalıdır. Bankalar, yaptıkları tahminleri yılda bir kere veya daha sık aralıklarla gözden geçirmelidirler.

450. Tahmin için kullanılan verilerin temsil ettiği risk tutarlarına ilişkin ana kütle ve verilerin üretildiği sırada geçerli olan kredilendirme standartları ve ilgili diğer özellikler, bankanın kendi kredileri ve standartlarına ilişkin veri ve özelliklere yakından eşlenmeli veya en azından onlara denk olmalıdır. Banka, bu verilerin altında yatan ekonomik koşullar veya piyasa koşullarının güncel ve öngörülebilir koşullarla ilgili olduğunu da göstermelidir. THK ve TT tahminleri için, bankalar, 468 ilâ 479. paragrafları dikkate almalıdırlar. Örneklem grubundaki kredilerin sayısı ve riskin sayısallaştırılması için kullanılan veri uzunluğu, bankanın yaptığı tahminlerin doğru, güvenilir ve sağlam olduğundan emin olabilmesi için yeterli olmalıdır. Tahmin tekniği, örneklem dışı testlerde de iyi performans göstermelidir.

451. Genel olarak, TO, THK ve TT tahminleri öngörülmeyen ve beklenmedik hatalar içerebilir. Bir banka, aşırı iyimserlikten kaçınmak için, yaptığı tahminlere hata olasılığı ile ilgili bir ihtiyat marjı/payı ilave etmelidir. Kullanılan yöntem ve verilerin daha az tatmin edici ve hata olasılığının daha yüksek olduğu durumlarda, ihtiyat marjı/payı daha büyük olmalıdır. Denetim otoriteleri, bu Çerçeve dokümanın uygulamaya konulduğu tarihten önce toplanmış bulunan veriler için gerekli standartların uygulanmasında bir miktar esnekliğe izin verebilirler.

Bununla birlikte, bu durumlarda, bankaların bu esnekliği bulunmayan verilere denk veriler elde etmek amacıyla gereken uygun ayarlamaları yaptıklarını denetim otoritelerine göstermeleri gereklidir. Çerçevenin uygulanmaya başlandığı tarihten sonra toplanan veriler de, açıkça aksi belirtilmedikçe, asgari standartlara uygun olmalıdır.

(ii) Temerrüt Tanımı

452. Aşağıda sayılan iki olaydan herhangi birisi veya her ikisi birden meydana geldiğinde, belirli bir borçluyla ilgili bir temerrüt durumu oluşmuş sayılır:

Banka, bankanın teminatı (varsa) nakde çevirmek gibi bir işleme başvurmaması halinde, borçlunun banka grubuna olan kredi borçlarını ödeme olasılığının bulunmadığına kanaat getirmiştir.

Borçlunun banka grubuna olan önemli bir kredi borcunun vadesi 90 günden fazla geçmiş ve borç ödenmemiştir.82 Cari hesap kredilerinde, müşteri, tahsis edilen bir limiti ihlâl ettiğinde ya da cari limitlerden daha küçük bir limit bildirildiğinde gecikmiş/vadesi geçmiş sayılır.

453. Ödememe ihtimalinin göstergeleri olarak dikkate alınabilecek unsurlar şunları içerir:

Banka, kredi borcunu tahakkuk etmemiş statüye koyar.

Banka, kredi riskini üstlendikten sonra kredi kalitesinde algıladığı önemli bir düşüşten dolayı bir karşılık veya hesaba özgü bir karşılık ayırır.83

Banka, önemli bir ekonomik kayba katlanmak suretiyle krediyi satar.

Anapara, faizler veya (ilgili ise) ücretlerde önemli bir feragat veya ertelemenin neden olduğu bir finansal borç azalmasına yol açma ihtimalinin bulunduğu hallerde, banka kredi borcunun haciz altında yeniden yapılandırılmasına izin verir.84

Borçlunun banka grubuna olan kredi borcundan dolayı, banka borçlunun müflis ilân edilmesi için veya benzeri bir karar için müracaat eder.

Borçlu, iflas veya benzeri bir koruma için talepte bulunur veya müflis ilân edilir veya benzeri bir koruma altına alınır. Bu hallerde, borçlu banka grubuna olan kredi borcunu geri ödenmesi engelleyecek veya geciktirecekse.

454. İlgili ulusal denetim otoriteleri, bu unsurların nasıl uygulanması ve izlenmesi gerektiği konusunda gerekli rehberliği sağlayacaklardır.

455. Perakende kredilerde temerrüt tanımı borçlu düzeyinden ziyade belirli bir kredi düzeyinde uygulanabilir. Bu durumda bir borçlunun belirli bir borcu ödemekte temerrüde düşmesi, bankanın borçlunun banka grubuna olan diğer bütün borçlarına temerrüt uygulaması yapmasını gerektirmez.

456. Bir banka, İDD kredi sınıflarındaki fiili temerrüt durumlarını bu referans tanımı kullanarak kaydetmelidir. Bir banka, referans tanımı, kendi TO tahminleri ve (ilgili ise) THK ve TT tahminleri için de kullanmalıdır. Bir banka, bu tahminleri yapmak için, paragraf 462’de belirtilen yükümlülüklere tâbi olarak,

82 Perakende krediler ve KK borçlarında, bir denetim otoritesi, yerel koşullara göre uygun ve gerekli gördüğü takdirde, bu 90 günlük süreyi, farklı ürünler için azami 180 güne kadar başka bir süreyle değiştirebilir. Bir üye ülkede, yerel koşullara göre, bankaların şirketlere açtıkları krediler için de azami 180 güne kadar bir sürenin kullanılması uygun ise, bu uygulama 5 yıllık bir geçiş dönemi için yapılabilir.

83 Bazı ülkelerde, hisse senedi yatırımları için ayrılan özel karşılıklar, fiyat riskinden dolayı ayrılmaktadır ve temerrüdü göstermezler.

84 Bir TO/THK yaklaşımı kapsamında değerlendirilen hisse senedi yatırımlarında, hisse senetlerinin kendisinin haciz altında yeniden yapılandırılması işlemleri de dahil.

elinde mevcut olan ancak o tanıma uygun olmayan dış verileri de kullanabilir.

Bununla birlikte, bu gibi durumlarda, bankalar, referans tanıma genel uygunluğu ve denkliği sağlamak için dış verilerde gerekli ayarlamaları yaptığını denetim otoritelerine göstermelidirler. Aynı koşul, bu Çerçeve dokümanın uygulamaya konulmasına kadar kullanılan içsel verilere de uygulanır. Bu Çerçeve dokümanın uygulama tarihinden sonra söz konusu tahminlerde kullanılan içsel verilerin (bankaların havuzladığı veriler de dahil) bu referans tanıma uygun olması gereklidir.

457. Banka, daha önce temerrüde düşmüş bir kredinin statüsünün referans tanımın kullanılmasına artık izin vermediğine inandığı takdirde, borçlu derecelendirmesi ve THK tahmini işlemini temerrüde düşmemiş bir krediyle aynı şekilde yapmalıdır. Daha sonra referans tanım tekrar kullanılabilir hale geldiği takdirde, ikinci bir temerrüt durumu gerçekleşmiş sayılacaktır.

(iii) Yapılandırma

458. Bankanın, vadesi geçmiş günlerin sayımıyla ve özellikle, kredilerin tekrar yaşlandırılmasıyla ve mevcut hesaplarda vade uzatımı, erteleme, yenileme ve yeniden yazma işlemleri ile ilgili, açıkça belirlenmiş ve yazılı hale getirilmiş politikaları bulunmalıdır. Yeniden yaşlandırma politikası, asgari olarak şu bilgileri içermelidir: (a) onay otoriteleri ve raporlama yükümlülükleri; (b) bir kredinin yeniden yaşlandırma işlemine tâbi tutulabilmesi için gereken asgari yaş; (c) yeniden yaşlandırmaya tâbi tutulabilecek olan kredilerde gecikme seviyeleri; (d) kredi başına azami yeniden yaşlandırma işlemi sayısı ve (e) borçlunun geri ödeme gücü ve kapasitesinin yeniden değerlendirilmesi. Bu politikalar, zaman içinde istikrarlı bir şekilde uygulanmalı ve ‘kullanım testini’ desteklemelidir (yani, bir banka, yeniden yaşlandırılan bir krediyi, ödemenin gecikmesinin vadeyi geçme kesim noktalarını geçmiş bulunan diğer gecikmiş kredilerle aynı tarz ve şekilde işleme tâbi tuttuğu takdirde, bu kredi de, İDD uygulamasında ‘temerrüde düşmüş kredi’ olarak kaydedilmelidir). Bazı denetim otoriteleri kendi ülkelerinde bankalar için daha spesifik yeniden yaşlandırma koşulları uygulamayı tercih edebilirler.

(iv) Limit Aşımlarına İlişkin Uygulama

459. İzin verilmiş cari hesap kredileri, ilgili bankanın belirlediği ve müşteriye bildirdiği bir kredi limitine tâbi tutulmalıdır. Bu limitin ihlâlleri takip edilmelidir;

hesap temerrüt hallerine bağlı olarak 90 ilâ 180 gün sonra limitin altına getirilmediği takdirde, temerrüde düşmüş sayılır. İzin verilmemiş cari hesap kredileri, İDD uygulamasında sıfır limite tâbi tutulur. Böylece, vadeyi geçme süresi, izin verilmemiş bir müşteriye herhangi bir kredi açıldığında başlar; bu kredi 90 ilâ 180 gün içinde geri ödenmediği takdirde kredi temerrüde düşmüş sayılır. Bankaların, cari hesap kredisi teklif edilen müşterilerin kredi değerliliğini değerlendirilmesi için sağlam dahili politikaları bulunmalıdır.

(v) Bütün Varlık Sınıfları İçin Kayıp Tanımı

460. THK tahmininde kullanılan kayıp tahmini ekonomik kayıp ile ilgilidir.

Ekonomik kaybın ölçümünde, ilgili bütün faktörler dikkate alınmalıdır. Bu değerlendirme, kredi alacaklarının tahsiliyle ilgili bütün önemli doğrudan ve dolaylı giderleri ve önemli ıskonto etkilerini içermelidir. Bankalar, sadece muhasebe kayıtlarına kaydedilen zararı ölçmekle yetinmemelidirler, ancak muhasebe zararlarını ve ekonomik kayıpları karşılaştırabilmelidirler. Bankanın kendi kredi takip ve tahsilat uzmanlığı, bankanın geri dönüş (kurtarma/telafi) oranları üzerinde önemli etki yapar ve bankanın kendi THK tahminlerine yansıtılmalıdır, fakat bu uzmanlıkla ilgili tahminlerde yapılan ayarlamalar, banka bu uzmanlığın etkisi hakkında yeterli dahili ampirik kanıtlarını elde edene kadar muhafazakar bir şekilde yapılmalıdır.

(vi) TO Tahminleriyle İlgili Yükümlülükler

Kurumsal Krediler, Hazine ve Merkez Bankası Kredileri ve Banka Kredileri

461. Bankalar, her derecelendirme notu için ortalama TO tahmini yaparken, uzun süreli deneyimi yeterince dikkate alan bilgi ve teknikler kullanmalıdırlar.

Örneğin, bankalar aşağıda sayılan üç özel tekniğin birini veya birden fazlasını bu amaçla kullanabilirler: içsel temerrüt deneyimi, dış verilere eşleme ve istatistiksel temerrüt modelleri.

462. Bankaların asli bir tekniği olabilir ve bankalar diğer teknikleri bir karşılaştırma ve potansiyel ayarlama aracı olarak kullanabilirler. Denetim otoriteleri, destekleyici analizler olmadan bir tekniğin sadece mekanik uygulamasıyla tatmin olmayacaklardır. Bankalar, tekniklerle elde edilen sonuçların birleştirilmesinde ve teknik ve bilgilerin sınırlamaları için gerekli ayarlamaların yapılmasında uzman değerlendirmelerinin önemini dikkate almalıdırlar.

Bir banka, TO tahminleri için, içsel temerrüt deneyimine ilişkin verileri kullanabilir. Bir banka, yaptığı analizde, tahminlerin aracılık yüklenimi standartlarını yansıttığını ve verilerin elde edildiği derecelendirme sistemi ile mevcut derecelendirme sistemi arasındaki farkları yansıttığını göstermelidir.

Sadece sınırlı verilerin bulunduğu ya da aracılık yüklenimi standartları veya derecelendirme sistemlerinin değiştiği durumlarda, banka, TO tahminine, daha büyük bir ihtiyat marjı/payı ilave etmelidir. Harici ortak bir veri tabanında toplanmış verilerin kullanımı da kabul edilebilir. Bir banka, ortak veri tabanındaki verilerin toplandığı diğer bankaların içsel derecelendirme sistemlerinin ve kriterlerinin kendisinin sistem ve kriterlerine denk ve karşılaştırılabilir olduğunu da göstermelidir.

Bankalar, kendi içsel derecelendirme notlarını bir harici kredi değerlendirme kuruluşunun veya benzeri bir kuruluşun kullandığı bir ölçeğe eşleyebilir ve daha sonra, bağımsız kuruluşun verdiği dereceler için gözlemlenen temerrüt oranını bankanın kendi derecelerine eşleyebilirler. Eşlemelerin, içsel

derecelendirme kriterleri ile harici kuruluşun kullandığı kriterler arasındaki bir karşılaştırmaya ve ortak borçluların içsel ve dışsal derecelendirme düzeyleri arasındaki bir karşılaştırmaya dayandırılması gerekir. Eşleme yaklaşımında veya eşlemede kullanılan verilerde önyargılardan veya uyumsuzluklardan kaçınmak gerekir. Harici kuruluşun riskin sayısallaştırılması için kullandığı verilere uyguladığı kriterler, borçlunun taşıdığı risklere dayanmalı ve işlem özelliklerini yansıtmamalıdır. Bankanın yaptığı analiz, 452 ilâ 457.

paragraflarda öngörülen yükümlülüklere tâbi olarak, kullanılan temerrüt tanımlarının bir karşılaştırmasını içermelidir. Banka, eşlemenin dayanaklarını belgelendirmelidir.

Bir bankanın, bu tahminleri istatistiksel temerrüt öngörü tahmini modellerinden çıkarttığı durumlarda, belirli bir derecelendirme notundaki münferit borçlular için temerrüt olasılığı tahminlerinin basit ortalamasını kullanmasına izin verilir. Bankanın temerrüt olasılığı modellerini bu amaçla kullanması, paragraf 417’de belirtilen standartlara uygun olmalıdır.

463. Bir bankanın TO tahminleri için dış verileri mi, içsel verileri mi, ortak veri tabanında tutulan verileri mi, yoksa bu üçünün belirli bir kombinasyonunu mu kullandığına bakılmaksızın, kullanılan tarihsel gözlem süresinin uzunluğu asgari olarak bir veri kaynağı için en az beş yıl olmalıdır. Mevcut gözlem süresi herhangi bir veri kaynağı için daha uzun bir süreyi kapsıyorsa ve bu veriler önemli ve amaca uygun ise, bu daha uzun süreli olan veriler kullanılmalıdır.

Perakende Krediler

464. Kredilerin belirli havuzlara alınması ve tahsis edilmesinin bankaya özgü bir temele dayanmasından dolayı, bankalar, içsel verileri, kayıp özelliklerinin tahmininde asli bilgi kaynağı olarak görmelidirler. (a) Bir bankanın kredileri bir havuza tahsis etme süreci ile harici veri kaynağının kullandığı süreç arasında ve (b) bankanın içsel risk profili ile dış verilerin bileşimi arasında güçlü bir bağlantı bulunduğunun gösterilmesi şartıyla, bankaların riskin sayısallaştırılması için dış verileri veya istatistiksel modeller kullanmasına izin verilir. Her durumda, bankalar ilgili, amaca uygun ve önemli veri kaynaklarının hepsini karşılaştırma noktaları olarak kullanmalıdırlar.

465. Perakende krediler için, uzun süreli ortalama TO tahminleri ve temerrüt halinde temerrütle ağırlıklandırılmış ortalama kayıp oranları tahminleri (paragraf 468’de tanımlanmaktadır) yapmanın bir yöntemi, bir beklenen uzun süreli kayıp oranı tahminine dayanır. Bir banka (i) uzun süreli temerrüt halinde temerrütle ağırlıklandırılmış kayıp oranını tespit etmek için uygun bir TO tahmini kullanabilir ya da (ii) uygun TO’yi tespit etmek için bir uzun süreli temerrüt halinde temerrütle ağırlıklandırılmış ortalama temerrüt oranını kullanabilir. Her iki durumda da, İDD sermaye hesaplaması için kullanılan THK’nin uzun süreli temerrüt halinde temerrütle ağırlıklandırılmış ortalama temerrüt oranından küçük olamayacağını ve paragraf 468’de tanımlanan kavramlarla uyumlu olması gerektiğini bilmek önemlidir.

466. Bankaların kayıp özellikleri tahminleri için dış verileri mi, içsel verileri mi, ortak veri tabanında tutulan verileri mi, yoksa bu üçünün belirli bir kombinasyonunu mu kullandığına bakılmaksızın, kullanılan tarihsel gözlem süresinin uzunluğu en az beş yıl olmalıdır. Mevcut gözlem süresi herhangi bir kaynak için daha uzun bir süreyi kapsıyorsa ve bu veriler önemli ve amaca uygun ise, bu daha uzun olan süreye ait veriler kullanılmalıdır. Bir banka, daha yeni olan verilerin kayıp oranlarını daha iyi gösterdiği konusunda kendi denetim otoritesini ikna edebildiği takdirde, tarihsel verilere eşit önem vermek zorunda değildir.

467. Komite, kredinin açılmasından bir kaç yıl sonra en yüksek seviyesine ulaşan mevsimsellik etkileriyle karakterize olan bazı uzun vadeli perakende kredilerde mevsimselliğin oldukça önemli olabileceğini bilir ve kabul eder.

Bankalar, kredilerde hızlı büyümenin olası etkilerini tahmin etmeli ve uyguladıkları tahmin tekniklerinin doğru olmasını ve cari sermaye seviyeleri ile gelir ve fonlama beklentilerinin gelecekteki sermaye yükümlülüklerini karşılamak için yeterli olmasını sağlamaya yönelik tedbirler almalıdırlar. Kısa süreli TO sürelerinden dolayı ihtiyaç duyulan sermaye pozisyonlarında olası dalgalanmalardan kaçınmak için, bu ayarlamaların zaman içinde tutarlı ve istikrarlı bir tarzda yapılması şartıyla, bankaların TO tahminlerini beklenen mevsimsellik etkilerine göre ayarlamaları teşvik edilir. Bazı ülkelerde, bu ayarlamalar, denetim otoritesinin tercih ve takdirine bağlı olarak zorunlu tutulabilir.

(vii) Bankanın Kendi THK Tahminleriyle İlgili Koşullar

Bütün Varlık Sınıfları İçin Standartlar

468. Bir banka, ilgili riskleri karşılamak için gerekli olduğunda, her kredi için, ekonomik durgunluk ve gerileme koşullarını yansıtmayı hedefleyen bir THK tahmini yapmalıdır. Bu THK, o kredi türü için veri kaynağı içinde gözlemlenen bütün temerrütlerin ortalama ekonomik kaybına dayalı olarak hesaplanan uzun süreli temerrüt halinde temerrütle ağırlıklandırılmış ortalama temerrüt oranından daha küçük olamaz. Ayrıca, bir banka, kredi kayıplarının ortalamanın hayli üzerinde olduğu bir dönemde, kredinin THK oranının temerrütle ağırlıklandırılmış ortalamadan daha yüksek olması potansiyelini de hesaba katmalıdır. Belirli kredi türleri için, kaybın büyüklüğü, bu konjonktürel değişkenliği ve dalgalanmayı yansıtmayabilir ve THK tahminleri uzun süreli temerrütle ağırlıklandırılmış ortalamadan önemli oranda farklı olmayabilir (veya hiç farklı olmayabilir).

Bununla birlikte, diğer krediler için, kayıp büyüklüklerindeki bu konjonktürel değişkenlik ve dalgalanma önemli olabilir; bu durumda, bankaların bu konjonktürel değişkinlik ve dalgalanmayı da THK tahminlerine dahil etmeleri gerekir. Bu amaçla, bankalar, yüksek kredi kaybı olan dönemlerde gözlemlenen kayıp büyüklüklerinin ortalamasını ya da uygun muhafazakar varsayımlara dayanan tahminleri ya da benzeri başka yöntemleri kullanabilirler. Yüksek kredi kayıpları olan dönemlerde uygun THK tahminleri, içsel ve/veya dış veriler kullanılarak yapılabilir. Denetim otoriteleri, bu amaçla uygun yaklaşımların geliştirilmesini ve uygulanmasını izlemeye ve teşvik etmeye devam edeceklerdir.

469. Banka, yaptığı analizde, borçlunun riski ile teminatın veya teminat verenin riski arasındaki bağımlılık düzeyini de dikkate almalıdır. Önemli bir bağımlılık düzeyi bulunan durumlar, muhafazakar bir şekilde ele alınmalıdır. İlgili borç ile teminat arasındaki para birimi uyumsuzluğu da bankanın THK değerlendirmesinde dikkate alınmalı ve muhafazakar bir şekilde işlenmelidir.

470. THK tahminleri, tarihsel geri dönüş/kurtarma oranlarına dayanmalı ve duruma göre, sadece teminatın tahmini piyasa değerine dayanmamalıdır. Bu koşul, bankaların hem teminatın kontrolünü ellerine geçirme hem de teminatı hızla nakde çevirme konusunda olası başarısızlık potansiyelini de dikkate alır.

THK tahminleri bir teminatın varlığını dikkate aldığı takdirde ve oranda, bankalar, teminat yönetimi, operasyonel prosedürler, hukuki kesinlik ve risk yönetim süreciyle ilgili olarak, standart yaklaşım kapsamında gereken yükümlülüklere genel olarak uyumlu dahili yükümlülükler belirlemelidirler.

471. Gerçekleşen fiili kayıpların beklenen kayıpları bazen sistemli bir şekilde geçebileceği prensibi dikkate alınarak, temerrüde düşmüş bir varlığa tahsis edilen THK oranı, bankanın geri dönüş/kurtarma süresi içinde beklenmeyen ilave

471. Gerçekleşen fiili kayıpların beklenen kayıpları bazen sistemli bir şekilde geçebileceği prensibi dikkate alınarak, temerrüde düşmüş bir varlığa tahsis edilen THK oranı, bankanın geri dönüş/kurtarma süresi içinde beklenmeyen ilave