• Sonuç bulunamadı

BU DÜZENLEMENİN YENİ UYGULAMA KAPSAMININ ŞEMASI

II. Kredi Riski – Standart Yaklaşım

11. Bilanço İçi Netleştirme

188. Banka:

(a) netleştirme veya mahsup sözleşmesinin, karşı tarafın ödeme aczine düşüp düşmediğine veya müflis olup olmadığına bakılmaksızın, ilgili ülkelerde uygulanabilir olduğu sonucuna varabilecek nitelikte bir hukuki temele sahip ise;

(b) netleştirme sözleşmesine tâbi olan karşı taraf ile olan aktif ve pasiflerini herhangi bir anda tespit edebilecek durumda ise;

(c) kendi değer azalması risklerini izlediği ve kontrol altında tuttuğu takdirde;

ve

(d) ilgili kredi risklerini netleştirilmiş halde izlediği ve kontrol altında tuttuğu takdirde,

kredi ve mevduatın net tutarını, 147. paragraftaki formülü uygulamak suretiyle sermaye yeterliliği hesaplamasının temeli olarak kullanabilir. Varlıklar (krediler) kredi riski olarak, pasifler (mevduat) ise teminat olarak işleme tabi tutulur. Para cinsi uyumsuzluğunun mevcut olduğu durumlar dışında, iskonto oranı sıfır olarak uygulanır. Pozisyonların piyasa değeriyle günlük olarak değerlendiği durumlarda 10 iş günü elde tutma süresi uygulanır ve 151, 169 ve 202 ilâ 205. paragraflarda öngörülen tüm koşullar uygulanır.

12. Garantiler ve Kredi Türevleri (i) Operasyonel Koşullar

Garantiler ve Kredi Türevlere İlişkin Ortak Operasyonel Koşullar

189. Bir garanti (kontrgaranti) veya kredi türevi, koruma sağlayıcıya karşı doğrudan talep hakkını taşımalı ve korumanın kapsamı açıkça belirli kredi risklerine veya bir kredi riskleri havuzuna göndermede bulunmalıdır. Koruma alıcısının kredi koruma sözleşmesi uyarınca tahakkuk eden borcu ödememesi durumu dışında, gayri kabili rücu olmalıdır; sözleşmede, koruma sağlayıcının kredi korumasını tek taraflı iptal etmesine izin veren ya da finansal riskten korumaya konu olan kredi riskinde kredi kalitesinin bozulmasının bir sonucu olarak korumanın fiili maliyetini artıran herhangi bir madde bulunmamalıdır.50 Ayrıca, sözleşmenin koşulsuz olması da gerekir; koruma sözleşmesinde, bankanın doğrudan kontrolü dışında olan ve orijinal karşı tarafın tahakkuk eden ödeme(ler)i yapmaması halinde koruma sağlayıcının ödeme(ler)i zamanında yapma yükümlülüğünden ari tutulmasına olanak veren herhangi bir madde bulunmamalıdır.

Garantilere İlişkin İlave Operasyonel Koşullar

190. 117 ve 118. paragraflarda öngörülen yasal geçerlilik koşullarına ek olarak, bir garantinin kabul edilmesi için aşağıdaki koşulların da yerine getirilmesi gerekir:

(a) Karşı tarafın temerrüdü halinde, banka, işlemle ilgili dokümantasyon uyarınca bakiye borçlar için garantör aleyhine takibe geçebilir. Garantör, bu dokümantasyon uyarınca

50 Gayri kabili rücu olma koşulu, kredi koruması ve kredi riski vadelerinin uyumlu olmasını gerektirmez ve önceden kararlaştırılmış vade koruma sağlayıcı tarafından sonradan azaltılamaz.

203. paragraf, kredi koruması için kalan vadenin belirlenmesinde alım opsiyonlarının nasıl uygulanacağını düzenlemektedir.

tahakkuk etmiş tüm borçları bankaya defaten ödeyebilir ya da karşı tarafın garanti kapsamındaki gelecekteki tüm ödeme yükümlülüklerini üstlenebilir. Bankanın karşı taraf aleyhine hukuksal yollara başvurmadan bu ödemeleri öncelikle garantörden tahsil etme hakkı bulunmalıdır.

(b) Garanti, garantörün açık şekilde belgelendirilmiş olarak üstlendiği bir yükümlülüktür.

(c) İzleyen cümledeki hüküm hariç, garanti, örneğin türev ürünlerdeki nominal tutar, marj ödemeleri vb. gibi, işlemle ilgili belgelerde sabit olmuş, borçlunun yükümlü olduğu tüm ödemeleri kapsar. Garantinin sadece anapara borcunu kapsadığı durumlarda, faiz ve garanti dışı diğer ödemeler, 198. paragrafa uygun olarak teminatsız sayılacaktır.

Kredi Türevlerine İlişkin İlave Operasyonel Koşullar

191. Kredi türevi sözleşmesinin teminat olarak kabul edilmesi için, aşağıdaki koşulların yerine getirilmesi gerekir:

(a) Sözleşmenin taraflarının kredi unsuru olarak belirledikleri hususlar asgarisinden şunları içermelidir:

ilgili edimin koşullarına göre tahakkuk eden geçerli borçların ödenmemesi (ilgili borcun ödemesiz süresine yakın bir ödemesiz süreye tâbi olarak);

borçlunun iflas etmesi, ödeme aczine düşmesi veya vadesi gelen borçlarını ödeyememesi ya da vadesi gelen borçlarını ödeme konusunda genel bir acze düşmesi veya bu aczini yazılı olarak kabul etmesi ve bunlara benzer olay ve durumlar; ve

bir kredi zararı olayına yol açan anapara, faiz veya ücretlerin silinmesi veya ertelenmesini de (yani, kâr ve zarar hesabına zarar kaydetmek, özel karşılık ayırmak veya başka benzeri borç kaydetme işlemleri) içeren, borcun yeniden yapılandırılması işlemleri. Yeniden yapılandırma, bir kredi olayı olarak tanımlanmamışsa, 192. paragraf hükümleri dikkate alınacaktır.

(b) Kredi türevinin ilgili borcu içermeyen yükümlülükleri kapsaması halinde, varlık uyumsuzluğuna izin verilip verilmeyeceği konusunda, (g) paragrafı hükümleri geçerlidir.

(c) 203. paragraf hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kredi türevinin hükümsüz kalması, esas yüklenimde mevcut olan temerrüdü işaret eden ödemesiz süre sona ermeden söz konusu olamayacaktır.

(d) Nakit ödemeye izin veren kredi türevleri, zararın güvenilir bir şekilde tahmin edilmesi için basiretli ve uygun bir değerleme süreci bulunduğu sürece, sermaye yeterliliği bakımından kabul edilebilir. Esas borcun kredilendirme sonrası değerlemelerini yapmak için açıkça tanımlanmış bir süre bulunmalıdır. Kredi türev işleminde nakit ödeme kapsamında atıf yapılan referans borcun esas borçtan farklı olması halinde, varlık uyumsuzluğuna izin verilip verilmeyeceği konusunda, aşağıdaki (g) paragrafı uygulanır.

(e) Ödemenin yapılması için korumayı satın alanın esas borcu koruma sağlayıcıya devretme yetkisine sahip olması gerekiyorsa, esas borcun hükümleri, devir için gereken onayın makul olmayan sebeplerle engellenemeyeceğini belirtmelidir.

(f) Bir kredi olayının meydana gelip gelmediğini tespit etmekten sorumlu olan tarafların kimliği açıkça belirlenmelidir. Bu tespit, sadece koruma satıcısının şahsi sorumluluğu olmamalıdır. Koruma alıcı, bir kredi olayının vukuunu koruma sağlayıcıya bildirme hakkına/yetkisine sahip olmalıdır.

(g) Asıl yükümlülük ile kredi türevi kapsamındaki referans yükümlülük (yani, nakit ödeme değerini veya ifası gereken yükümlülüğü tespit etmek amacıyla kullanılan yükümlülük) arasında bir uyumsuzluğa, ancak (1) referans yükümlülük esas borca ilişkin yükümlülükle eşit sırada veya ondan daha alt sırada ise ve (2) asıl borç ve referans yükümlülüğün borçlusu aynı kişi (yani, aynı tüzel kişi) ise ve hukuken uygulama kabiliyeti bulunan temerrüt hükmü (bir başka yükümlülüğün yerine getirilememesinde tüm borçları itibariyle mütemerrid sayılmaya ilişkin hüküm) veya muacceliyet hükmü (bir başka yükümlülüğün yerine getirilememesinde tüm borçların muaccel hale gelmesine ilişkin hüküm) varsa izin verilebilir.

(h) Esas borç ile kredi olayının vuku bulup bulmadığını tespit etmek amacıyla kullanılan borç arasındaki uyumsuzluğa, ancak (1) bu ikinci borç esas

borç ile eşit sırada veya ondan daha alt sırada ise ve (2) esas borç ile referans borcun borçlusu aynı kişi (yani, aynı tüzel kişi) ise ve hukuken uygulama kabiliyeti bulunan temerrüt hükmü veya muacceliyet hükmü varsa izin verilebilir.

192. Esas borcun yeniden yapılandırılması kredi türevinin kapsamı içinde değilse, kredi türevinin kısmen kabulüne, ancak 191. paragrafta sayılan diğer koşullar yerine geldiği takdirde izin verilecektir. Kredi türevinin tutarı esas borcun tutarına eşit veya daha az ise, koruma tutarının %60’a kadarı kabul edilebilir.

Kredi türevinin tutarı esas borcun tutarından fazla ise, kabul edilebilir koruma (koruma) tutarı, esas borcun tutarının %60’ına eşit bir üst sınıra tâbi olacaktır.51 193. Sadece garantilere eşdeğer bir kredi koruması sağlayan kredi temerrüdüne dayalı swap ve toplam getiri swap işlemleri kabul edilecektir. Şu kadar ki, banka, toplam getiri swap işlemiyle kredi koruması satın aldığı ve swap yoluyla aldığı net ödemeleri net kâr olarak kaydettiği, fakat korumaya alınan varlığın değerindeki azalmayı muhasebeleştirmediği takdirde, kredi koruması kabul edilmeyecektir.

Kredi temerrüdüne dayalı swap işlemlerinde referans kuruluşlar arasında birinci ve ikinci temerrüt olayı üzerine başvuru olanağı bulunan kredi türevi ürünlerle ilgili uygulama 207 ilâ 210. paragraflarda açıklanmıştır.

194. Diğer kredi türevi türleri bu kapsamda kabul edilmeyecektir.52 (ii) Kabul Edilebilir Garantör, Kefil ve Kontrgarantörler

195. Aşağıda sayılan kuruluşların sağladığı kredi koruması kabul edilecektir:

Karşı taraftan daha düşük bir risk ağırlığı bulunan hazine ve merkez bankaları,53 yerel kamu kuruluşları, bankalar54 ve menkul kıymet şirketleri;

ve

A- veya daha yüksek derecelendirilen diğer kuruluşlar. Bu, borçludan daha düşük risk ağırlığına sahip olan ana şirket, iştirak ve bağlı ortaklıkların sağladığı kredi korumasını da içerir.

51 %60 tanıma faktörü, Komitenin bazı ek verileri dikkate alarak uygulamadan önce karar vermeyi planladığı geçici uygulama olarak öngörülmüştür.

52 Bankacılık portföyündeki risklere karşı bankanın ihraç ettiği ve kredi türevlerine ilişkin kriterlere uyan nakit fonlamalı, kredi işlemiyle bağlantılı teminat tahvilleri de nakit teminatlı işlemler sayılacaktır.

53 Bu terim, BIS Uluslararası Ödemeler Bankasını, Uluslararası Para Fonunu, Avrupa Merkez Bankasını ve Avrupa Topluluğunu ve ayrıca, 20. dipnotta bahsi geçen çok taraflı kalkınma bankalarını içermektedir.

54 Bu terim, diğer çok taraflı kalkınma bankalarını içerir.

(iii) Risk Ağırlıkları

196. Korunan kısma, koruma sağlayıcının risk ağırlığı uygulanır. Riskin korumayan kısmına ise esas borcun karşı tarafının risk ağırlığı uygulanır.

197. Ödemelere uygulanan ve altına düşüldüğü takdirde bir kredi zararı halinde ödemenin yapılmadığı eşikler, tutulan ilk zarar pozisyonlarına denktir ve bunların tamamı, kredi korumasını satın alan bankanın sermayesinden indirilmelidir.

Oransal Koruma

198. Garanti edilen ya da karşılığında kredi koruması tutulan tutarın maruz kalınan risk tutarından az olduğu ve teminatlı ve teminatsız kısımların eşit sırada olduğu, yani bankanın ve garantörün zararları orantılı olarak paylaştığı durumlarda, sermaye yükümlülüğünden muafiyet hakkı orantılı olarak tanınır; bir başka deyişle, maruz kalınan riskin korunan kısmı, kabul edilebilir garantiler/kredi türevleriyle aynı uygulamaya tabi tutulur; kalan kısmı ise teminatsız olarak dikkate alınır.

Kademeli Koruma

199. Bankanın maruz kaldığı riskin bir kısmını bir koruma satıcısına veya satıcılarına bir veya birden fazla dilim halinde devrettiği ve kredi riskinin bir kısmını nezdinde tuttuğu takdirde ve devredilen risk ile tutulan riskin farklı sıra ve derecelerde olması halinde, üst dilimler (yani, ikinci zarar kısmı) ya da alt dilim (yani, birinci zarar kısmı) için kredi koruması alınabilir. Bu durumda, IV.

Bölümde (Kredi Riski – Menkul kıymetleştirme çerçevesi) açıklanan kurallar uygulanır.

(iv) Para Cinsi Uyumsuzlukları

200. Kredi korumasının maruz kalınan riskten farklı para cinsinden olduğu, yani bir para cinsi uyumsuzluğunun bulunduğu hallerde, korunduğu kabul edilen riskin tutarına aşağıdaki formüle göre hesaplanan bir iskonto (HFX) uygulanacaktır:

GA = G x (1 – HFX) Bu formülde:

G = kredi korumasının nominal tutarı

HFX = ilgili borç ile kredi koruması arasındaki para cinsi uyumsuzluğuna uygun olan iskonto

10 iş günü elde tutma süresine (pozisyonların piyasa değeriyle günlük değerlendiği varsayımıyla) dayanan uygun iskonto hesaplanacaktır. Denetim otoritesinin öngördüğü iskontoların tercihi durumunda, iskonto oranı %8

olacaktır. İskontolar, 168. paragrafta tanımlandığı gibi kredi korumasının yeniden değerleme sıklığına bağlı olarak, zamanın kare kökü formülü kullanılarak yükseltilmelidir.

(v) Hazine ve Merkez Bankasınca Sağlanan Garanti ve Kontrgarantiler

201. 54. paragrafta belirtildiği gibi, maruz kalınan riskin ulusal para cinsinden olduğu ve fonlandığı durumlarda, bankanın kurulu bulunduğu ülkede hazineye (veya merkez bankasına) kullandırdığı kredilerden doğan risklerine, ulusal tercihe göre, daha düşük bir risk ağırlığı uygulanabilir. Garantinin ulusal para cinsinden olduğu ve maruz kalınan riskin o parayla fonlandığı durumlarda, ulusal otoriteler, bu uygulamayı, alacakların hazine (veya merkez bankası) tarafından garanti edilen kısımlarına da teşmil edebilirler. Hazine veya merkez bankasının kontrgarantisiyle dolaylı olarak teminat altına alınmış riskler olabilecektir. Bu türden riskler, aşağıda belirtilen şartlar dahilinde, hazine veya merkez bankası garantisiyle teminat altına alınmış gibi işlem görebilir:

(a) hazine veya merkez bankası kontrgarantisinin tüm kredi riski unsurlarını kapsaması gerekir; ve

(b) hem orijinal garanti hem de kontrgarantinin garantiler ile ilgili operasyonel koşulların tamamına uygun olması gerekir; ancak şu istisnayla ki, kontrgarantinin orijinal alacağa doğrudan bağlı ve açık olması gerekmez;

ve

(c) denetim otoritesinin sağlanan teminatın sağlam olduğuna kanaat getirmesi ve geçmiş tecrübelerin kontrgaranti güvencesinin hazine veya merkez bankası garantisinin doğrudan garantisinden efektif olarak daha az olmadığını göstermesi gerekir.