• Sonuç bulunamadı

BU DÜZENLEMENİN YENİ UYGULAMA KAPSAMININ ŞEMASI

I. Asgari Sermaye Gereksiniminin Hesaplanması

40. İkinci Bölüm, kredi riski, piyasa riski ve operasyonel risk için toplam asgari sermaye gereksiniminin hesaplanmasını ele almaktadır. Sermaye yeterlilik oranı; yasal sermaye ve risk ağırlıklı varlıklar esas alınarak hesaplanır. Toplam sermaye yeterlilik oranı %8'in altında olmamalıdır. Katkı sermaye, ana sermayenin %100'ünü aşamaz.

A. Yasal Sermaye

41. 1988 Uzlaşısında10 ana hatları ile yer alan ve 27 Ekim 1998 tarihinde yayımlanan "Ana Sermayeye Dahil Edilebilir Nitelikteki Araçlar" başlıklı dokümanda açık biçimde tanımlanan “nitelikli yasal sermaye”, 37 ilâ 39. ve 43.

paragraflarda belirtilen değişiklikler dışında aynen geçerlidir.

42. Kredi riski ölçümünde standart yaklaşımda, 381 ilâ 383. paragraflarda açıklandığı gibi, genel karşılıklar, risk ağırlıklı varlıkların %1,25'i ile sınırlı olmak kaydıyla katkı sermayeye dahil edilebilir.

43. İçsel Derecelendirmeye Dayalı (İDD) yaklaşımda, genel karşılıkların katkı sermayeye dahil edilmesi yönündeki 1988 Uzlaşısı uygulaması yürürlükten kaldırılmıştır. Menkul Kıymetleştirmeden kaynaklanan riskler için İDD yaklaşımını ya da sermaye yatırımları için TO/THK yaklaşımını uygulayan bankalar, sırasıyla 563 ve 386. paragraflarda yer alan hususlar çerçevesinde beklenen kayıp (BK) tutarlarını öncelikle sermayelerinden indirmelidir. Diğer aktif kalemleri için İDD yaklaşımını uygulayan bankalar, (i) 380. paragrafta tanımlanan toplam kabul edilebilir karşılıklar tutarını (ii) 375. paragrafta belirlenen ve İDD yaklaşımı kapsamında hesaplanan toplam beklenen kayıp tutarıyla karşılaştırmalıdır. Toplam beklenen kaybın, kabul edilebilir toplam karşılık tutarını aşan kısmı sermayeden indirilir. Bu indirim, ana ve katkı sermayeden %50’şer oranında yapılacaktır. Toplam beklenen kaybın kabul edilebilir karşılık tutarından az olması halinde, 380 ilâ 383. paragraflarda açıklandığı üzere, risk ağırlıklı varlıkların azami %0,6'sına kadar olan fark, katkı sermayeye ilave edilebilir. Ulusal tercihlere göre, %0,6'nın altında bir limitin uygulanması da mümkündür.

10 Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi'nin Piyasa Risklerini Dahil Etmek İçin Sermaye Uzlaşısında Yaptığı Değişiklikte verilen üçüncü kuşak sermaye tanımı (bu doküman Ocak 1996'da yayımlanmış ve Eylül 1997'de değişiklik yapılmıştır ve bu dokümanda Piyasa Riski Değişikliği olarak anılmaktadır) değişmemiştir ve aynen geçerlidir.

2. BÖLÜM: BİRİNCİ YAPISAL BLOK – ASGARİ SERMAYE GEREĞİ

B. Risk Ağırlıklı Varlıklar:

44. Risk ağırlıklı varlıklar toplamı; piyasa ve operasyonel risk sermaye yükümlülüklerinin 12,5 (yani, %8 asgari sermaye oranının tersi) ile çarpımı ve ulaşılan tutarın kredi riskine ilişkin risk ağırlıklı varlıklar toplamına eklenmesi suretiyle belirlenir. Komite, uygulamaya koymadan önce, düzenlemenin kalibrasyon kriterlerini gözden geçirecektir. Komite, bir yandan, bu düzenlemenin daha gelişmiş ve risk konusunda daha hassas olan yaklaşımlarının uygulanmasını teşvik ederken, bir yandan da, sermaye yükümlülüğü toplam tutarının genel seviyesinin muhafaza edilmesi amacıyla bir ölçeklendirme faktörü uygulayabilir.11 Ölçeklendirme faktörü İDD yaklaşımına göre değerlendirilen kredi riski ağırlıklı varlık tutarlarına uygulanır.

C. Geçiş Süreci Düzenlemeleri

45. Kredi riski için İDD yaklaşımını veya operasyonel risk için Gelişmiş Ölçüm Yaklaşımlarını (GÖY) uygulayan bankalar için bu düzenlemenin uygulanmaya başlanmasından sonra bir sermaye tabanı geçerli olacaktır.

Bankalar, (i) 46. paragrafta tanımlanan taban ile (ii) 47. paragrafa göre hesaplanan tutar arasındaki farkı hesaplayacaktır. Taban tutarın daha yüksek olması halinde, risk ağırlıklı varlıklara bu farkın 12,5 katının eklenmesi gerekmektedir.

46. Sermaye tabanı, 1988 Uzlaşısının uygulamasını esas almaktadır. Sermaye tabanı, aşağıda belirtilen tutara bir ayarlama faktörü uygulanarak tespit edilir: (i) risk ağırlıklı varlıkların %8'i, artı (ii) ana sermaye ve katkı sermaye indirimleri, eksi (iii) katkı sermayeye dahil edilebilecek genel karşılıklar tutarı. Temel İDD yaklaşımını uygulayan bankalar için bu ayarlama faktörü, 2006 yıl sonundan başlayarak, izleyen yıl için %95'tir. (i) Temel ve/veya gelişmiş İDD yaklaşımlarını ve/veya (ii) GÖY’ yi uygulayan bankalar için ayarlama faktörü 2007 yıl sonundan itibaren %90 ve 2008 yıl sonundan itibaren de %80'dir. Aşağıdaki tablo, ayarlama faktörleri uygulamasını göstermektedir. Paralel hesaplama da dahil ek geçiş dönemi düzenlemeleri, 264 ilâ 269. paragraflarda açıklanmaktadır.

2005 yıl

11 BK-BmK için ayarlanmış Sayısal Etki Çalışması 3 (QIS-3) verileri kullanılarak yapılan cari en iyi ölçeklendirme faktörü tahmini 1,06'dır. Herhangi bir ölçeklendirme faktörünün nihai olarak tespitinde, düzenlemenin tüm unsurlarını yansıtacak paralel hesaplama sonuçları esas alınacaktır.

12 Temel İDD yaklaşımı, perakendeyle ilgili İDD yaklaşımını da içermektedir.

47. Bu tabanın uygulandığı yıllarda, bankalar, şu hesaplamayı da yapmalıdır:

(i) bu düzenleme kapsamında hesaplanan toplam risk ağırlıklı varlıkların %8'i, eksi (ii) III. G Bölümünde tanımlandığı gibi toplam karşılıklar ile beklenen kayıp arasındaki fark (374 ilâ 386. paragraflar), artı (iii) diğer ana ve katkı sermaye indirimleri. Alacaklarının herhangi bir bölümü nedeniyle maruz kalınan kredi riskinin hesaplanmasında standart yaklaşımı uygulayan bankaların, katkı sermayeye dahil edilebilecek genel karşılıkları da bu paragrafın birinci cümlesine göre hesaplanan tutardan düşmesi gerekir.

48. Bu süre içinde sorun çıkması halinde, Komite, çözüm amacına yönelik uygun tedbirleri almaya çalışacak ve özellikle, gerekirse mevcut taban değerleri 2009 yılından sonra da uygulanacaktır.

49. Komite, denetim otoritelerinin, 01.01.2009 tarihinden sonra kredi riskinde İDD yaklaşımını ve/veya operasyonel risk için GÖY uygulayan bankaların ihtiyatlı taban değerler içeren düzenlemelere tabi tutulmasının uygun olacağı kanaatindedir. Komite, 46. paragrafta belirtilen süreler içinde bu yaklaşımlara geçişi tamamlamayan bankalar için, denetim otoriteleri tarafından -46. paragrafta belirtilenlere benzer- ihtiyatlı taban değerler uygulanmaya devam edilmesinin gelişmiş yaklaşımların banka bazında doğru ve güvenilir biçimde uygulanması için gerekli zamanın sağlanması açısından uygun olacağına inanmaktadır.

Bununla birlikte, Komite, 1988 Uzlaşısına dayanan taban değerlerin uygulanmasının zaman içinde giderek elverişsiz hale geleceği düşüncesiyle, denetim otoritelerinin bu paragrafta belirtilen ilkelerle uyumlu olacak şekilde ve söz konusu taban değerle ilgili tüm hususların açıklanması koşuluyla bankalara özgün taban değerler geliştirme konusunda esnek davranmaları gerektiğine inanmaktadır. Bu taban değerler, ilgili bankanın İDD yaklaşımını ve/veya GÖY’yi benimsemeden önce uygulamakta olduğu yaklaşımı esas alabilir.