• Sonuç bulunamadı

BU DÜZENLEMENİN YENİ UYGULAMA KAPSAMININ ŞEMASI

II. Kredi Riski – Standart Yaklaşım

1. Hisse Senedi Yatırımları İçin Risk Ağırlıklı Varlıklar

340. Alım-satım portföyündeki hisse senedi yatırımları için risk ağırlıklı varlıklar, piyasa riski kurallarına tâbidir.

341. Alım-satım portföyünde izlenmeyen hisse senedi yatırımlarına ait risk ağırlıklı varlıkları hesaplamada iki yaklaşım söz konusudur: piyasa bazlı yaklaşım ve TO/THK yaklaşımı. Bankalar tarafından hangi yaklaşımın veya yaklaşımların hangi koşullarda uygulanacağına denetim otoriteleri karar verecektir. Belirli bazı sermaye yatırımları, 356 ilâ 358. paragraflarda açıklandığı üzere kapsam dışındadır ve bunlar standart yaklaşım altındaki sermaye yükümlülüklerine tâbidir.

342. Denetim otoritelerinin her iki metodolojiye de izin verdiği durumlarda, bankaların tercihi tutarlı olmalı ve özellikle yasal arbitraja olanak tanımamalıdır.

(i) Piyasa Bazlı Yaklaşım

343. Piyasa bazlı yaklaşımda, bankaların yatırım portföylerindeki sermaye yatırımları için asgari sermaye gereksinimini iki farklı ve bağımsız yöntemden birisini veya her ikisini kullanarak hesaplamalarına izin verilir: Basit risk ağırlığı yöntemi veya içsel model yöntemi. Kullanılan yöntem, ilgili kuruluşun sermaye yatırımlarının büyüklüğüne ve karmaşıklığına uygun, toplam büyüklüğüyle ve gelişmişlik düzeyiyle uyumlu olmalıdır. Denetim otoriteleri, kuruluşun kendi özgün koşullarını dikkate alarak bu yöntemlerden herhangi birisini kullanmasını isteyebilirler.

Basit Risk Ağırlığı Yöntemi

344. Basit risk ağırlığı yönteminde, borsada işlem gören hisse senedi yatırımlarına %300 risk ağırlığı, diğer tüm sermaye yatırımlarına %400 risk ağırlığı uygulanacaktır. Borsada işlem gören hisse tanımı, tanınmış bir menkul kıymetler borsasında alınıp satılan sermaye paylarını ifade etmektedir.

345. Yatırım portföyünde tutulan kısa nakit pozisyonlar ve türev enstrümanların, belirli sermaye yatırımları için açıkça finansal riskten koruma aracı olarak tutulmaları ve kalan vadelerinin en az bir yıl olması şartlarıyla, aynı hisselerdeki uzun pozisyonlara mahsup edilmelerine izin verilir. Diğer kısa pozisyonlar ise, her pozisyonun mutlak değerine uygulanan ilgili risk ağırlığına sahip uzun pozisyonlarmış gibi işlem görürler. Vade uyumsuzluğu olan pozisyonlarda uygulanacak metodoloji, kurumsal krediler için uygulanan metodolojiye benzerdir.

İçsel Model Yöntemi

346. İDD bankaları, risk bazlı sermaye gereksinimini hesaplamak için içsel risk ölçüm modellerini kullanabilirler veya kullanmaları denetim otoritelerince talep edilebilir. Bu alternatifte, bankaların, uzun vadeli bir örneklem süresi için

hesaplanan uygun bir risksiz oran ile üç aylık getiriler arasındaki farkın 99ncu yüzdelik dilimde, tek-kuyruklu güven aralığına tâbi olarak, içsel riske maruz değer modellerini kullanarak tespit edilen kuruluşun sermaye yatırımları üzerinden potansiyel zarar tutarına eşit bir sermayeyi bulundurmaları gerekir.

Sermaye yükümlülüğü, risk muadil ağırlıklı varlık hesaplaması yoluyla, kuruluşun risk bazlı sermaye oranına dahil edilecektir.

347. Sermaye yatırımlarını, risk ağırlıklı varlıklara dönüştürmede kullanılan risk ağırlığı, bulunan sermaye yükümlülüğünün 12,5 ile çarpılması yoluyla hesaplanır (yani, asgari %8 sermaye gereksiniminin tersi). İçsel model yöntemiyle hesaplanan sermaye gereksinimi, borsada işlem gören sermaye yatırımları için

%200 ve diğer tüm sermaye yatırımları için %300 risk ağırlığı uygulanarak basit risk ağırlığı yöntemiyle hesaplanan sermaye gereksiniminden az olamaz. Asgari sermaye gereksinimi, basit risk ağırlığı yaklaşımı metodolojisi uygulanarak ayrıca hesaplanacaktır. Ek olarak, asgari risk ağırlıkları, portföy seviyesinden ziyade münferit risk seviyesinde uygulanacaktır.

348. Denetim otoritesi, dahili olarak farklı yaklaşımlar kullanan bankanın uygun değerlendirmeler sonucunda farklı portföylere farklı piyasa bazlı yaklaşımlar uygulamasına izin verebilir.

349. Bankaların, sermaye gereksiniminin piyasa bazlı yaklaşım uygulanarak tespit edildiği bir sermaye yatırımı pozisyonu için alınan garantileri dikkate almasına izin verilir, fakat alınan teminatın dikkate alınmasına izin verilmez.

(ii) TO/THK Yaklaşımı

350. Sermaye yatırımları (perakende varlık sınıfına dahil edilen şirketlerin sermayesi de dahil) için TO/THK yaklaşımıyla ilgili asgari koşullar ve metodoloji, aşağıda sayılan özel koşullara tâbi olmak kaydıyla, kurumsal krediler için temel İDD yaklaşımında öngörülen asgari koşullar ve metodolojinin aynısıdır:73

Bankanın sermaye pozisyonu tuttuğu bir şirketin TO’suna ilişkin tahmini, kredilendirdiği bir şirketin TO’suna ilişkin tahminiyle aynı gerekleri karşılamalıdır.74 Banka, sermayesine katıldığı şirketle kredi ilişkisi içinde değilse ve pratikte ilgili temerrüt tanımını kullanabilmek için o şirketin mali durumu hakkında yeterli bilgiye sahip değil ancak diğer standartlara uyuyorsa, belirlediği TO seti bazında, kurumsal risk ağırlığı fonksiyonundan kaynaklanan risk ağırlıklarına 1,5 katsayısı uygulanacaktır. Bununla birlikte, bankanın sermaye yatırımları önemli düzeyde ve yasal amaçlarla bir TO/THK yaklaşımı kullanmasına izin verilmişse ve ancak banka henüz ilgili standartlara uymuyorsa, piyasa bazlı yaklaşım kapsamındaki basit risk ağırlığı yöntemi uygulanacaktır.

73 %90 THK varsayımıyla, sermaye yatırımları için gelişmiş yaklaşım mevcut değildir.

74 Pratikte, aynı karşı tarafa karşı sermaye yatırımı ve IRB kredisi riskinin üstlenilmiş ise, IRB kredisindeki temerrüt, sermaye yatırımında da eşzamanlı temerrüdü tetikleyecektir.

Sermaye yatırımları için risk ağırlığının hesaplanmasında %90 THK varsayımı kullanılır.

Bu amaçlarla, bankanın kendi İDD portföyü içindeki diğer krediler için açık yaklaşımı uygulayıp uygulamadığına bakılmaksızın, risk ağırlığı, beş yıllık vade ayarlamasına tâbi tutulur.

351. TO/THK yaklaşımında, 352 ve 353. paragraflarda belirtilen asgari risk ağırlıkları uygulanır. Sermaye yatırımıyla bağlantılı BmK ve BK toplamı, asgari risk ağırlıklarından birinin uygulanması halinde doğacak olandan daha az bir sermaye gereksinimi doğacaksa, asgari risk ağırlıkları kullanılmalıdır. Bir başka deyişle, 350. paragrafa göre hesaplanan risk ağırlıkları ile sermaye yatırımına bağlı beklenen kayıp toplamının 12,5 ile çarpılmasının sonucu ilgili asgari risk ağırlıklarından daha küçük ise, asgari risk ağırlıkları uygulanmalıdır.

352. Portföy aşağıda açıklandığı gibi yönetildiği sürece, belirtilen sermaye yatırımı türlerine %100 asgari risk ağırlığı uygulanır:

Yatırımın uzun süreli bir müşteri ilişkisinin parçası olduğu, kısa vadede herhangi bir sermaye kazancının beklenmediği ve uzun vadede de (trendin üzerinde) bir sermaye kazancı beklentisinin bulunmadığı, halka açık sermaye yatırımları. Hemen her durumda, ilgili kuruluşun portföydeki şirketle kredi ve/veya genel bankacılık ilişkisi içinde olacağı ve böylece, temerrüt olasılığı tahminlerinin zaten hazır olması beklenir. Uzun vadeli olmasından ötürü, bu yatırımlar için uygun elde tutma süresinin belirlenmesinde çok dikkatli olmak gerekir. Genel olarak, bankanın bu sermaye hisselerini uzun bir süreyle (en az beş yıl) elinde tutacağı beklenir.

Yatırımın geri dönüşünün sermaye kazançlarından doğmayan düzenli ve periyodik nakit akışlarına dayandığı ve mevcut sermaye kazancı beklentisinin veya gelecek (trendin üzerinde) bir sermaye kazancı beklentisinin bulunmadığı, halka açık olmayan özel sermaye yatırımları.

353. Net kısa pozisyonlar da (paragraf 345’de tanımlandığı gibi) dahil diğer tüm sermaye yatırımı pozisyonları için, TO/THK yaklaşımına göre hesaplanan sermaye gereksinimi, borsada işlem gören sermaye yatırımları için %200; diğer tüm sermaye yatırımları için %300 risk ağırlığı uygulanarak basit risk ağırlığı yöntemiyle hesaplanan sermaye gereksiniminden az olamaz.

354. Sermaye yatırımları için TO/THK yaklaşımında azami risk ağırlığı

%1250’dir. 350. paragrafa göre hesaplanan risk ağırlıkları ile sermaye yatırımlarına bağlı BK toplamının 12,5 ile çarpılmasıyla bulunan sonuç %1250 risk ağırlığını aştığı takdirde, bu azami risk ağırlığı uygulanabilir. Alternatif olarak, bankalar sermaye yatırımının tamamını, beklenen kayıp tutarını temsil ettiğini varsayarak, %50’si ana sermayeden, %50’si de katkı sermayeden olmak üzere sermayeden indirebilirler.

355. TO/THK sermaye yatırımları için finansal koruma, kurumsal krediler için olduğu gibi, koruma sağlayıcısına karşı üstlenilen kredi riski üzerinden %90 THK’ye tâbidir. Bu kapsamda, sermaye yatırımı pozisyonları beş yıl vadeye tâbi imiş gibi işlem görecektir.

(iii) Piyasa Bazlı ve TO/THK Yaklaşımlarına İstisnalar

356. Standart yaklaşıma göre sıfır risk ağırlığına tâbi olan şirketlere yapılan sermaye yatırımları, ilgili ulusal denetim otoritesinin takdirine bağlı olarak, sermaye ile ilgili İDD yaklaşımlarının kapsamı dışında tutulabilir (sıfır risk ağırlığının uygulanabileceği, kamu destekli şirketler de dahil). Denetim otoritesi, bu tür bir istisnayı olanaklı kılarsa bunu tüm bankalara uygulamalıdır.

357. Ekonominin belirli sektörlerini teşvik etmek için, denetim otoriteleri, bankaya yatırımlar konusunda önemli teşvik ve destekler sağlayan, mevzuatla düzenlenmiş programlar kapsamında yapılan sermaye yatırımlarını da İDD sermaye ihtiyacı yükümlülüklerinden muaf tutabilirler ve sermaye yatırımlarına belirli kısıtlamalar ve belirli bir devlet denetimi getirebilirler. Bu kısıtlamalara örnek olarak, bankanın yatırım yapacağı işletmelerin büyüklüğü ve türleri, izin verilen sermaye payı miktarları, coğrafi konum ve ayrıca, bankanın yatırımla ilgili potansiyel riskini sınırlandıran ilgili diğer faktörlere ilişkin sınırlamalar sayılabilir. Mevzuatla düzenlenen programlar kapsamında yapılan sermaye yatırımları, ana sermaye ile katkı sermayesi toplamının %10’una kadar, İDD yaklaşımlarının kapsamı dışında tutulabilir.

358. Denetim otoriteleri, sermaye yatırımlarını, önemlilik ilkesine göre de İDD uygulamasının kapsamı dışında tutabilirler. Bankanın sermaye yatırımlarının toplam tutarı, 357. paragrafta bahsi geçen mevzuatla düzenlenen tüm programlar hariç olmak üzere, önceki yılın ortalaması itibariyle bankanın ana sermaye ile katkı sermayesi toplamının %10’unu geçiyorsa, o bankanın sermaye yatırımları önemli sayılır. Önemlilik eşiği, bankanın sermaye yatırımları portföyü 10 münferit yatırımdan oluşuyorsa, bu bankanın ana ve katkı sermayesi toplamının

%5’ine düşürülür. Ulusal denetim otoriteleri bu önemlilik eşiklerini düşürebilirler.

2. Risk Bileşenleri

359. Genel olarak, sermaye gereksiniminin dayandırıldığı sermaye yatırımı büyüklüğü, ulusal muhasebe uygulamalarına ve yasal düzenlemelere bağlı olarak tahakkuk etmemiş yeniden değerleme kazançlarını da içerebilen mali tablolarda sunulan değere dayanır. Böylece, örneğin, sermaye yatırımı ölçütleri şöyle olacaktır:

Değer değişikliklerinin doğrudan doğruya gelire ve yasal sermayeye etki ettiği rayiç değeri üzerinden izlenen yatırımlar için kredi riski, bilançoda gösterilen rayiç değere eşittir.

Değer değişikliklerinin gelire değil, sermayenin vergi açısından ayarlanmış ayrı bir bileşenine etki ettiği rayiç değeri üzerinden izlenen yatırımlar için, kredi riski, bilançoda gösterilen rayiç değere eşittir.

Maliyeti üzerinden ya da maliyet veya piyasa değerinin düşük olanı üzerinden izlenen yatırımlar için kredi riski, bilançoda gösterilen maliyetine veya piyasa değerine eşittir.75

360. Hem sermaye payı, hem de hisse dışı yatırım unsurlarını içeren fonlara yapılan yatırımlar, tutarlı ve istikrarlı bir şekilde uygulanmak kaydıyla, fon payı yatırımlarının çoğunluğu esasında tek bir yatırım olarak ya da mümkünse, bir genelleme yaklaşımı bazında fon bileşenlerine yapılan ayrı ve bağımsız yatırımlar olarak kabul edilebilir.

361. Sadece yatırım yetkisinin bilindiği durumlarda da, fon, tek bir yatırım olarak kabul edilebilir. Bu amaçla, fonun, yetkisinin izin verdiği azami sınırlar içinde, öncelikle en yüksek sermaye gerektiren varlık sınıflarına yatırım yaptığı ve daha sonra, azami toplam yatırım seviyesine ulaşılana kadar azalan sıra içinde yatırım yapmaya devam ettiği varsayılır. Aynı bakış, genelleme yaklaşımında da kullanılabilir, fakat bankanın böyle bir fonun tüm potansiyel bileşenlerini derecelendirmiş olması gerekir.

F. Devralınan Alacaklar İçin Kurallar

362. F Bölümü, devralınan alacaklar için BmK sermaye gereksinimi hesaplama yöntemini sunmaktadır. Bu varlıklar açısından, hem temerrüt riski, hem de temlik riski için İDD sermaye yükümlülüğü söz konusudur. III. F.1 Bölümü, temerrüt riski için risk ağırlıklı varlıkların hesaplanması konusunu irdelemektedir. Değer azalma riski için risk ağırlıklı varlıkların hesaplanması konusu ise III. F. 2 Bölümünde ele alınmaktadır. Beklenen kayıpları hesaplama yöntemi ve karşılıklarla arasındaki farkı tespit etme yöntemi ise, III. G Bölümünde izah edilmektedir.