• Sonuç bulunamadı

BU DÜZENLEMENİN YENİ UYGULAMA KAPSAMININ ŞEMASI

II. Kredi Riski – Standart Yaklaşım

9. Denetim Otoritesinin Öngördüğü THK ve TT Tahminleri

506. Temel İDD yaklaşımını uygulayan ve kendi THK ve TT tahminlerini kullanma konusunda yukarıda belirtilen yükümlülüklere uymayan bankalar, kabul edilebilir finansal teminatın dikkate alınabilmesi için standart yaklaşım başlığı altında açıklanan asgari yükümlülüklere uymalıdırlar (Standart Yaklaşım – Kredi Riskinin Azaltılması başlığı altında Bölüm II. D’de öngörülen yükümlülükler). Bu bankalar, ek teminat türlerinin dikkate alınabilmesi için aşağıdaki ilave asgari yükümlülüklere da uymalıdırlar.

(i) TGM ve İGM’nin Teminat Olarak Kabul Edilebilirlik Tanımı

507. Kurumsal krediler, hazine ve merkez bankası kredileri ve banka kredileri için kabul için gerekli nitelikleri taşıyan TGM ve İGM teminatı aşağıdaki gibi tanımlanır:

Borçlunun riskinin, ilgili gayrimenkul veya projenin performansına önemli oranda bağlı olmadığı, ancak borçlunun borcunu başka kaynaklardan geri ödeme kapasitesine bağlı olduğu durumlarda verilen teminat. Böylece, kredi geri ödemesi, teminat olarak verilen TGM/İGM’nin yarattığı nakit akışına önemli oranda bağlı değildir;85 ve

İlave olarak, rehnedilen teminatın değeri de borçlunun performansına önemli oranda bağlı olmamalıdır. Bu koşulun amacı, sadece makro-ekonomik faktörlerin hem teminatın değerini hem de borçlunun performansını etkilediği durumları engellemek değildir.

508. Yukarıda verilen özel tanımın ve kurumsal krediler tanımının ışığında, İK varlık sınıfı kapsamına giren gelir getiren gayrimenkuller, kurumsal krediler için teminat olarak kabul edilmez.86

(ii) Kabul Edilebilir TGM/İGM İçin Operasyonel Yükümlülükler

509. Yukarıda verilen tanıma uymak şartıyla, TGM ve İGM, ancak aşağıda sayılan operasyonel yükümlülüklerin hepsine uyulduğu takdirde kurumsal kredi alacakları için teminat olarak kabul edilebilir:

Hukuki ifa kabiliyeti: Alınan teminata dayanan herhangi bir alacak, ilgili bütün ülkelerde hukuki ifa kabiliyetini haiz olmalı ve teminat üzerinden alacak talepleri usulünce ve zamanında yapılmalıdır. Teminat menfaatleri, tam bir rehin hakkını yansıtmalıdır (yani, alacak talebinin yapılması için bütün kanuni yükümlülükler yerine getirilmiş olmalıdır). Ayrıca, teminat sözleşmesi ve ilgili hukuki süreç, bankanın teminatı makul bir süre içinde nakde çevirmesine olanak verecek şekilde düzenlenmelidir.

Teminatın objektif piyasa değeri: Teminatın tutarı, değerleme tarihinde istekli bir satıcı ile olağan ticari piyasa koşullarını uygulayan bir alıcı arasında

85 Komite, konut piyasasının önemli bir kısmının apartman tipi konutlardan oluştuğu ve büyük hizmet sağlayıcılar olarak özel olarak kurulmuş kamu sektörü şirketleri de dahil bu sektörün devlet politikasıyla desteklendiği bazı ülkelerde, bu konut amaçlı gayrimenkuller üzerine tesis edilen ipotekle teminat altına alınan kredilerin risk özelliklerinin geleneksel kurumsal kredilerin risk özelliklerine benzer olabileceğini bilir ve kabul eder. Bu durumlarda, ulusal denetim otoritesi, apartman tipi konut gayrimenkulleri üzerinde tesis edilen ipoteği, kurumsal krediler için kabul edilebilir teminat olarak dikkate alınmasını kabul edebilir.

86 Yukarıda 69. dipnotta belirtildiği üzere, iyi örgütlenmiş ve uzun süredir varlığını sürdüren piyasalarla ilgili istisnai durumlarda, iş merkezleri ve/veya çok amaçlı ticari tesisler ve/veya çok sayıda bağımsız birimden oluşan ticari tesisler üzerine tesis edilen ipotekler, kurumsal kredi portföyünde teminat olarak kabul potansiyeline sahiptir. Uygulanacak kabul edilebilirlik kriterleri hakkında bir tartışma için lütfen 74. paragrafın 25. dipnotuna bakınız.

yapılan özel bir sözleşme kapsamında gayrimenkulün satılabileceği cari rayiç piyasa değerine eşit veya daha düşük olmalıdır.

Sık yeniden değerleme koşulu: Bankanın, teminat değerini sık sık ve asgari olarak yılda bir kere izlemesi beklenir. Piyasa koşullarında önemli değişiklikler olan durum ve yerlerde daha sık izleme yapılması tavsiye edilir.

Değeri düşen ve tekrar kıymet takdiri gerektiren teminatları tespit etmek veya tahminleri güncellemek amacıyla, istatistiksel değerleme yöntemleri (örneğin, konut fiyatı endekslerine referans, örneklem gibi) kullanılabilir. Mevcut bilgiler, teminatın değerinin genel piyasa fiyatlarına kıyasla önemli oranda düşmüş olabileceğini gösterdiği durumlarda ya da temerrüt gibi bir kredi olayı meydana geldiğinde, gayrimenkul değerinin gayrimenkul değerlemesi konusunda gerekli nitelikleri haiz profesyonel bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerekir.

Alt sıralardaki rehinler: Bazı üye ülkelerde, kabul edilebilir teminatlar, sadece kredi verenin gayrimenkul üzerinde birinci sırada bir ipoteğe sahip olduğu durumlarla sınırlandırılır.87 Alt sıralardaki rehin ve ipotekler, sadece teminata dayanan alacak talebinin hukuki ifa kabiliyetine sahip olduğu ve bu talebin etkin bir kredi riski azaltıcısı olduğu konusunda hiç bir şüphenin bulunmadığı durumlarda dikkate alınabilir. Bu alt sıralardaki rehin ve ipotekler, dikkate alınabilme için gerekli nitelikleri taşıdığı kabul edilen tanınmış birinci sıra rehinler için kullanılan T*/ TT** eşik değeri kullanılarak işleme tabi tutulur.

Bu durumlarda, T* ve T**, alt sıradaki rehnin ve daha üst sıralardaki bütün rehin ve ipoteklerin toplam tutarı dikkate alınarak hesaplanır.

510. İlave teminat yönetim koşulları aşağıdaki gibidir:

Bankanın kabul ettiği TGM ve İGM teminatı türleri ve bu tür bir teminatın alındığı hallerde uygulanabilecek kredilendirme politikaları (kredi kullandırma/avans oranları) açıkça yazılı hale getirilmelidir.

Banka, teminat olarak alınan gayrimenkulün her türlü hasar veya bozulmaya karşı yeterince sigortalanmasının sağlanması için gerekli tedbirleri almalıdır.

Banka, gayrimenkul üzerinde izin verilebilir daha öncelikli (üst sıralardaki) alacak haklarını (örneğin, vergiler) sürekli izlemelidir.

Banka, gayrimenkulde zehirli malzemelerin tutulması gibi, teminatla ilgili her türlü çevre sorumluluğu risklerini uygun bir şekilde izlemelidir.

87 Bu ülkelerin bazılarında, birinci derece ipotekler, bakiye vergi borçları ve personel ücretleri gibi imtiyazlı alacaklıların öncelik hakkına tâbidir.

(iii) Finansal Alacakların Dikkate Alınabilmesine İlişkin Yükümlülükler

Kabul Edilebilir Alacak Tanımı

511. Kabul edilebilir finansal alacaklar, geri ödemesi borçlunun ilgili varlıklarıyla bağlantılı ticari veya finansal nakit akışıyla yapılacak olan ve orijinal vadesi bir yıl veya daha kısa olan alacaklardır. Bu tanım, hem bir ticari işlemle bağlantılı mal veya hizmet satışlarından kaynaklanan ve kendi gelirleriyle borcun geri ödemesini yapabilen borçları (kendi kendini likidite edebilen), hem de alıcılar, tedarikçiler, kiracılar, ulusal ve yerel yönetimler ve resmi makamların veya bir ticari işlemle bağlantılı mal veya hizmet satışlarıyla bir ilgisi olmayan diğer bağlantısız kişilerin genel borçlarını içerir. Kabul edilebilir alacak terimi, menkul kıymetleştirme, alt-katılım veya kredi türevleriyle bağlantılı alacakları içermez.

Operasyonel Yükümlülükler

Hukuki Geçerlilik

512. Teminatın verildiği hukuki mekanizma sağlam olmalı ve kredi verenin teminatın gelirleri üzerinde açık haklara sahip olmasını sağlamalıdır.

513. Bankalar, teminatların ifa kabiliyetini sağlamak ve korumak için gerekli bütün yerel koşulları, örneğin, ilgili teminattan kaynaklanan menfaatleri sicile tescil ettirmek gibi yollarla yerine getirmek için gereken işlemleri yapmalıdırlar.

Potansiyel kredi verenin teminat üzerinde birinci öncelikli ve tam bir alacağa ve talep hakkına sahip olmasına izin veren bir çerçeve oluşturulmalıdır.

514. Teminatlı işlemlerde kullanılan bütün dokümanlar, ilgili bütün tarafları bağlayıcı olmalı ve ilgili ülkelerin hepsinde hukuki ifa kabiliyetini haiz olmalıdır.

Bankalar, bu durumu doğrulamak için yeterli hukuki incelemeyi yapmış olmalı ve bu sonuca ulaşmak için sağlam bir hukuki dayanağa sahip bulunmalı ve teminatın ifa kabiliyetinin devamını sağlamak için gerekli ilave incelemeleri de yapmalıdırlar.

515. Teminata ilişkin anlaşmaları, teminat gelirlerinin zamanında tahsil edilmesi için açık ve sağlam bir prosedürle birlikte usulünce ve gerektiği gibi belgelendirilmelidir. Bankaların uyguladığı prosedürler, müşterinin temerrüt içinde olduğunun ilân edilmesi ve teminatın zamanında tahsil edilmesi için gereken bütün hukuki yükümlülüklere uyulmasını sağlamalıdır. Borçlunun mali güçlüğe veya temerrüde düşmesi halinde, banka ilgili alacakların borçlularının iznini almaya gerek olmadan alacakları başka kişilere satmak veya temlik etmek için gerekli hukuki yetkiye sahip olmalıdır.

Risk Yönetimi

516. Bankanın, alacaklarda kredi riskini belirlemek için sağlam bir süreci bulunmalıdır. Bu süreç, diğer hususların yanı sıra, borçlunun işinin ve ilgili

sektörün (yani, konjonktür dalgalanmasının etkilerinin) ve ayrıca, borçlunun iş yaptığı müşteri türlerinin analizlerini içermelidir. Banka, müşterilerin kredi riskini belirlemek için borçlunun verdiği bilgilere dayanıyorsa, borçlunun kredi politikasını da gözden geçirmeli ve bu politikanın sağlamlığını ve güvenilirliğini gözden geçirmelidir.

517. Kredi riski tutarı ile alacakların tutarı arasındaki marj; tahsilat giderleri, bir münferit borçlu tarafından rehnedilen alacaklar havuzu içinde yoğunlaşma ve bankanın toplam kredi riskleri içinde potansiyel yoğunlaşma riski de dahil ilgili bütün etkenleri yansıtmalıdır.

518. Banka, bir risk azaltıcı olarak kullanacağı teminat ile ilgili belirli somut kredi riskleri (derhal ödenmesi gereken veya şarta bağlı borçlar) için uygun bir kesintisiz izleme süreci uygulamalıdır. Bu süreç, uygun ve gerekli ise, yaşlandırma raporlarını, ticari evrakların kontrolünü, borçlanmaya dayalı sertifikaları, teminatla ilgili sık denetimleri, hesapların onaylanmasını/teyidini, ödenen hesapların kontrolünü, değer azalması analizlerini (borçlunun ihraççılara verdiği krediler) ve hem borçlu hem de alacakların ihraççıları hakkında düzenli mali analizleri (özellikle, teminat olarak az sayıda fakat büyük tutarlı alacakların alındığı durumlarda) içerebilir. Bankanın genel yoğunlaşma limitlerine uyulup uyulmadığı da izlenmelidir. Ayrıca, kredi sözleşmesi maddelerine, çevresel kısıtlamalara ve diğer hukuki yükümlülüklere uyulup uyulmadığı da düzenli olarak izlenmelidir.

519. Bir borçlunun rehnettiği alacaklar çeşitlendirilmiş olmalı ve o borçluyla gereksiz bir şekilde korele olmamalıdır. Bu korelasyonun yüksek olduğu durumlarda, (yani, alacakların bazı ihraççılarının alacakların geçerliliği konusunda borçluya bağlı olduğu ya da borçlu ve ihraççıların aynı sektörde faaliyet gösterdiği durumlarda) bir bütün olarak teminat havuzu için marjlar belirlenirken bu olay ve duruma eşlik eden riskler de hesaba katılmalıdır.

Borçlunun kendi bağlı şirketlerinden (iştirak ve çalışanlar da dahil) olan alacakların, risk azaltım enstrümanı olarak dikkate alınması kabul edilmeyecektir.

520. Bankanın, borçlunun ödeme güçlüğü içinde bulunduğu durumlarda alacaklarını tahsil etmeye yönelik yazılı bir prosedürü bulunmalıdır. Bankanın normalde tahsilat için borçluya güvendiği durumlarda bile, tahsilat için gerekli sistemler mevcut olmalıdır.

Diğer Teminatların Dikkate Alınabilmesine İlişkin Yükümlülükler

521. Denetim otoriteleri, diğer bazı fiziki teminatların da kredi riskini azaltma etkisinin dikkate alınmasına izin verebilirler. Her denetim otoritesi, kendi mevzuatında hangi teminat türlerinin (varsa) aşağıdaki iki standarda uygun olduğunu belirleyecektir:

Teminatın ekonomik açıdan verimli bir şekilde ve hızla nakde çevrilmesi için likit piyasaların varlığı.

Teminat için sağlam temellere dayanan, halka açık piyasa fiyatlarının varlığı.

Denetim otoriteleri, bir teminat nakde çevrildiğinde bir bankanın aldığı paranın bu piyasa fiyatlarından önemli oranda sapmamasını temin etmek için gerekli yolları bulacaklardır.

522. Belirli bir bankanın ilave fiziki teminatların dikkate alınabilmesi için, bu fiziki teminatın aşağıda sayılan değişikliklere tâbi olarak 509 ve 510.

paragraflarda yer alan bütün standartlara uygun olması gereklidir:

Birinci Sıra Rehinler: 87. dipnotta belirtilen izin verilebilir (öncelikli) alacak hakları istisnasıyla, teminat üzerinde sadece birinci sıra rehinler veya ipoteklere izin verilebilir. Böylece, bankanın teminat nakde çevrildiğinde elde edilen paralar üzerinde diğer bütün alacak sahiplerine göre bir öncelik hakkına sahip olması gerekir.

Kredi sözleşmesinde, hem detaylı teminat tanımları hem de yeniden değerleme yöntemi ve sıklığını düzenleyen ayrıntılı tanımlamalar bulunmalıdır.

Bankanın kabul edebileceği fiziki teminat türleri ve kredi tutarına göre her teminat türü için uygun olan tutarın tespitine yönelik politika ve uygulamalar, dahili kredi politikaları ve prosedürlerinde açıkça yazılı hale getirilmeli ve incelemeye ve/veya denetime açık olmalıdır.

İşlem yapısına ilişkin banka kredi politikaları, kredi tutarına göre uygun teminat yükümlülüklerini, teminatın kolay nakde çevrilme ve tasfiye edilme kabiliyetini, bir fiyatın veya piyasa değerinin objektif ölçüler içinde tespit edilme kabiliyetini, teminat değerinin kolay tespit edilebilme sıklığını (profesyonel kıymet takdiri veya değerleme işlemleri de dahil) ve teminat değerinin volatilitesini düzenlemelidir. Periyodik yeniden değerleme sürecinde, değerlemelerin modaya veya model yılına, modası geçme durumuna ve fiziksel teminatın modasının geçme durumuna veya bozulmaya göre aşağı doğru ayarlanabilmesi amacıyla özellikle “modaya karşı hassas”

teminatlara özel bir dikkat gösterilmelidir.

Stoklarda (örneğin, ham maddeler, devam eden işler, bitmiş ürünler, bayilerin otomobil stokları) ve teçhizat ve ekipmanlarda, periyodik yeniden değerleme süreci, ilgili teminatın fiziksel incelemesini de kapsamalıdır.