• Sonuç bulunamadı

Soybağı Nüfus Davası Soybağı Davası Nesebin Reddi

Babalık davası –Gebelik Süresi

Babalık davası –Çocuğa Kayyım Atanması – Süre

Sayfa 3 / 13

1.SINIF ÇİFT-İMECE (ÜCRETSİZ) MEDENİ HUKUK 21.02.2019

Evet arkadaşlar şimdi geçen hafta bu derste ne yaptığımızı konuşmuştuk, genel çerçeveyi şemayı çizmeye çalışmıştık. Bu derste de Yasal Temsilci ile alakalı konuşacağız.

Bir tarafta velilik diğer tarafta vasilik var, önce veliliği tespit etmeye çalışıyoruz. Diyoruz ki velayet anne ve baba da bulunuyordu. Ancak anne-baba dışında birinin Veli olması söz konusu değildir. Önce anne ve baba, dolayısıyla soybağı. Neden? Çünkü velayet var.

Soybağı hukuku ile ilgili bilmemiz gereken bazı şeyler var; birincisi nesep ile ilgili.

Bizim doğal nesebimiz vardı. Doğal Nesep, yani gerçek anne kimdir gerçek baba kimdir.

Doğa kuralları ne der, odur. Burada bir de hukuki nesep var; bu da hukukun çeşitli kurallar aracılığıyla anne olarak kabul ettiği ve baba olarak kabul ettiği kimselerdir. Hukuk çeşitli kıstaslarla ortaya koyar ve o kıstaslara göre der ki baba budur. Bunlar her zaman eşit olmaz.

Doğal nesep her zaman eşittir Hukuki Nesep düşünülmemelidir, bazen farklılıklar olur, yani hukuki nesep, doğal nesebi yansıtmıyor olabilir.

Bir de nüfus kayıt diye bir şey var; Nüfus kayıtlarına ilişkin genel bilginiz var zaten, orada kişisel bilgiler yazılır, işte kişinin adı soyadı doğum yeri doğum tarihi bu tür bilgilerin yer aldığı bir kütükten bahsederiz. Nüfus sicili nüfus kütüğünde bulunur ve orada kişiye dair birtakım bilgiler vardır, orada anne baba ve kardeşler yazar. Dolayısıyla Nüfus kayıtlarına bakarak biz anne ve babanın kim olduğunu ortaya koymaya çalışırız. Dolayısıyla üç tane kavramı bilmemiz gerekiyor bu nesep hukukunu, soybağı hukukunu anlayabilmek için. Üç kavramımız var; fakat, bu üç kavram birbiriyle her zaman örtüşmek zorunda değil. Tersinden başlarsak nüfus kütüğüne bakarız anne ve babanın tespiti için. Fakat nüfus kütüğündeki kayıt hukuki nesebi yansıtmayabilir, doğal nesebi de yansıtmayabilir. Bu ikisinin yansıdığı bir kayıt olmak zorunda değildir.

Dolayısıyla nüfus kütüğüne bir kimse anne veya baba olarak geçirilmiş olmasına rağmen, burası önemli, hukuken anne veya baba olmayabilir, gerçek anne ve baba da olmayabilir. Bu aslında şunu ortaya koyar; nüfus kaydını o şekilde yazdım diye hukuken dahi anne baba olmayabilir. Ne demek bu? Hukuken şu şekilde ifade ederiz;

nüfus kütüğündeki kayıt kurucu değildir, sadece açıklayıcıdır. Ve yine kurucu olmadığı gibi kesin de değildir, sadece kaydı yaratır. Senin bu anlamdaki kaydın, sadece bir ispat kaydıdır.

Oraya birimiz bir şekilde anne veya baba olarak yazılmışsa onun anne ve baba olduğunun ispatı için ayrıca başka bir belgeye ihtiyaç olmaz. Fakat anne baba değilse, aksi ispat edilebilir, başka şekilde bunun ortaya konması mümkündür. Zaten nüfus kayıtlarının gerçeğe uydurulması için, gerçeğe uygun hale getirilebilmesi için bir dava türü vardır: Nüfus Davası denir buna. Kütükteki Kaydının Düzeltilmesi Davası da denir.

Dolayısıyla böyle bir davanın olması da bize nüfus kütüğündeki hataların olabileceğini gösterir ve bunların düzeltilebileceğini gösterir. Mutlak değildir, oraya yazdım diye değiştirilmez aksi ispat edilemez değildir kural olarak. Zaten oradaki kayıtlar dava yoluyla düzeltilebilir. Nüfus Hizmetleri Kanunumuz vardı; bu nüfus işleri de orada çözülür. Orada bu işlerin dava ile çözülebileceği veya çok istisnai olarak maddi hatalar varsa resen düzeltilebileceği söylenmiştir. Örneğin bir kişi evlendi fakat bu kayda geçilmedi; Bu durumda dava açmaya gerek yok Ancak nüfusla ilgili bir değişikliğin yapılması isteniyorsa o zaman dava açılması gerekir. Burası Önemli çünkü uygulamada soybağı ile karıştırılabilir bu nüfus meselesi. Yine tekrar ediyorum nüfusta anne baba olarak kayıt edildiyse birisi hukuken de doğal yani nesebi olarak anne baba olduğu anlamına da gelmez. Burası çok önemli çünkü bu nesep ile ilgili ileride göreceğiz açılması gereken veya açılması mümkün olan davalar vardır.

Ne demiştik? Burada doğal nesebi yansıtmayabilir hukuki nesep. Bir kimse baba değildir fakat o hukukun öngördüğü kurallar çerçevesinde bir bakıyor babaymış. Bir çeşit karineler örneğidir bu işte, ileride göreceğiz. Babalık Karinesi vardır mesela, çocuk evliyken doğduysa, koca babadır. Gerçekten baba mıdır, değil midir onunla ilgilenmez. Evlilik içinde doğduysa çocuğun babasıdır. Ama gerçekte baba değilsen ne olacak? Ona ilişkin de bu sefer, hukuki nesebi doğal nesebe uygun hale getirmeye yönelik davalar vardır. Bu yönde dava açabilmek için o soybağının kurulmuş olması gerekir. Hukuk Önce sen babasın

Sayfa 4 / 13

1.SINIF ÇİFT-İMECE (ÜCRETSİZ) MEDENİ HUKUK 21.02.2019

diyecek, önce hukuki olarak bu kişinin senin baban olduğunu tespit edecek, ondan sonra soybağı davası gündeme gelecek. Burası önemli.

Fakat, Nüfus Davasında ne diyorduk? Nüfusta bir kayıt vardır, fakat bu kayıt hukuki nesebi yansıtmamaktadır. Kişi evlilik içinde doğmamıştır, buna rağmen o koca baba olarak yazılır. Hukukun başka hükümlerine bakıyoruz, kanunda babalık karinesi ile bağlanması söz konusu değil, çocuk tanınmamış vesaire, uygulamada olan şeyler. Başka biri nüfusa baba olarak kayıt ediliyor, anne olarak kayıt ediliyor. İşte çocuğu olmayan bir kişinin aslında halası teyzesi olmasına rağmen, kardeşinin çocuğunu kendi nüfusuna kaydettiriyor. Bir bakıyorsunuz anne baba aslında hala ve enişte. Yani hukuken doğmuş bir anne de değil, hukuken doğmuş bir baba da değil.

İşte hukuki nesep kurulmamasına rağmen, soybağı hukuki anlamda kurulmasına rağmen, nüfusta kişi anne ve baba olarak kayıt edilmişse açacağımız dava Nüfus Davası, Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Davası;

Fakat hukuki bağ kurulmuşsa ve bu bağın gerçekliği düşünülüyorsa, açacağımız dava, Soybağı Davasıdır. Bunu tespit etmemiz gerekiyor.

Niye önemli bu? Şu yüzden önemli: Soybağı kurulmuşsa hukuken o yönde açabileceğimiz sınırlı davalar vardır. Soybağının reddi, tanımanın iptali vesaire davalarıdır.

Kanunda hangi davanın açılacağı öngörülmüşse o davalar açacaksın ve o davaların kendi içerisinde koşulları vardır. Kimler açabilir davayı? Kime karşı açabilir? Hangi hususlara ispat etmek zorundadır? Ne kadar süre içinde açılabilecektir? Bunlar, burada belirlenir. Sınırlı bir imkan var burada yani. gerekir. Soybağı ilişkisinin nasıl kurulacağı yani Hukuki Nesebin nasıl kurulacağı ise, kanun tarafından söylenir. Kanundaki soybağı ilişkisi kurulmuşsa, o ilişkiyi ortadan kaldırabilmemiz için soybağı davasını açmamız gerekir. Kanundaki soybağı ilişkisi kurulmasına rağmen, kanundaki hükümlere aykırı bir şekilde kişi, nüfus kütüğüne anne, baba olarak kayıt edilmişse açmamız gereken dava soybağı davası değildir. Çünkü öyle bir soybağı ilişkisi yoktur. Sadece nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır.

Neden? Çünkü nüfus kaydı kuruldu diyelim, sadece açıklayıcıdır. Bu husus önemli.

Dediğim gibi, bu dava daha çok çıkacak karşımıza, nesep hukuku ile bağlantılı olarak.

Babalık davası ve nüfus kütüğü davası gelecektir; acaba Babalık Davası mı yoksa Nüfus Kütüğünü değiştirme davası mı? Soybağının reddi davası mıdır, yoksa yoksa adi bir nüfus kaydının düzeltilmesi davası mıdır? O hususa dikkat etmek gerekir.

Şöyle bir mesele var mesela GA ve GB var bunların yerine S.A ve SB nüfusa anne baba olarak kayıt edilmiştir. Yani aslında gerçek anne ve gerçek baba bunlar iken onların yerine sahte anne ve sahte Baba nüfusa kayıt edilmiştir. Bu kaydı düzeltmek istediğimizde hangi davayı açmak gerekir? Nüfus davası.

Peki ayrılık gerçekleşmiş, aradan 100 gün geçiyor, doğum gerçekleşiyor. Baba olarak nüfusa eski koca değil, başka bir koca kaydedilmiş; X kaydedilmiş. Şöyle bir kuralımız vardı;

evlilik içinde ana rahmine düşmüşse, çocuk kocaya aittir. Evlilik içinde, evliliğin son gününde bile ana rahmine düşmüşse, kocaya aittir. Buna göre hesaplar yapılmış kanunda.

Bir çocuğun doğabileceği 300 gün olarak kabul edilmiş. Evlenmenin bitmesinden itibaren 300 güne kadar çocuk doğarsa, kanun der ki, eski kocaya aittir. Yüzüncü. günde doğmuş eski koca adına kaydedilmemiş nüfus kaydına, yeni koca nüfusta baba olarak gösterilmiş ve kayıt gerçeği yansıtmıyor. Bu kaydı düzeltmek için hangi davayı açmak gerekir? Soybağı davası denilen davayı açmamız gerekir. Niye soybağı? Ne dedik soybağı davası için?

Soybağı ilişkisinin kurulduğu hallerde o gerçeği yansıtmadığı hallerde, gerçeği tesis etmek için açılan davalardır. Burada eski koca olduğu nüfusta Kayıt edilmelidir. X ile soybağı ilişkisi

Sayfa 5 / 13

1.SINIF ÇİFT-İMECE (ÜCRETSİZ) MEDENİ HUKUK 21.02.2019

kurulmuş mudur? Evlilikten itibaren 300 güne kadar çocuk doğarsa eski kocaya aittir dedik.

Soybağı bu şekilde kurulur diyor kanun. Peki x ile kurulmuş olur mu soybağı? Hukuki nesep yani, X ile kurulmuş mudur? Hayır, ortada bir hukuki nesep olmamasına rağmen x kaydedilmiş baba olarak. X’i Baba kaydından sileceksek, düzelteceksek açacağımız dava neydi? Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası.

Peki evlilik gerçekleşiyor 2 ay sonra çocuk doğuyor. Baba olarak 1 yıl önce boşanan eski koca yazılıyor. 1 yıl önce boşanan eski koca baba olarak kaydediliyor. Burada nüfusundaki kaydın gerçek kaydı yansıtmadığını düşünüyor birileri; nüfus kaydını düzeltmek istiyorlar. Açacağı dava ne davası olmalıdır? Tabii evlilik içerisinde doğan çocuk o kocaya yansıtmadığı düşünülüyor. Burada açacağı dava Ne davası? Koca baba olarak kaydedilmiş ve nüfustaki kaydı düzeltmek istiyorum nüfus düzeltme davası açılması yeterli mi, değil mi?

Hukuki Nesep ilişkisinin kurulduğu kişiyle nüfustaki kişi aynı, bu yüzden nüfus kaydını öyle serbestçe düzeltemeyeceğiz, yani değiştiremeyeceğiz. Nüfus kaydındaki değişiklik aynı zamanda hukuki nesepte değişiklik anlamına geliyorsa, -bu şekilde formüle edebilirsiniz- sadece Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası ile yetinemeyiz, Soybağı Davası ile de meseleyi çözmemiz gerekir.

Evet mesela nüfus davası açtığımızda, Nüfus Hizmetleri Kanunu uygulanacak, süre yok. En önemli avantaj, her türlü kanıtla ispat edilebilir. İlgililer, Cumhuriyet Savcısı, nüfus kaydının düzeltilmesi davasını açar. Buna karşılık soybağı davası açmak istediğimizde bir kere sınırlı sayıda davalar var; o davalardan hangisine bakmamız gerekecek? Hakimin resen araştırma yetkisi var, kanıtları serbest tayin edebiliyor vesaire. Fakat en önemlisi de hak düşürücü süreler var, işte babalık davasında var, soybağının reddi davasında var, vesaire.

Şimdi bu konuya ilişkin, hem soybağı davalarını hem nüfus davalarında ele alan iki konuda da yargıtay kararları var. Sadece bir tanesini yazacağım örnek olarak:

Yargıtay hukuk Genel Kurulu 04 07 2018 tarihli, esas 2017/1922, karar 2018/1305. Yeni olması ve hukuk genel kurulu kararı olması nedeniyle okumanın faydalı olacağını düşünüyorum. Yargıtay sitesinde var. Yargıtay'ın kendi sitesi var, orada karar araması yapabiliyorsunuz. Bunun dışında karar İçtihat organları var, okuldan da ulaşabilirsiniz bunlara. Okulun bilgisayarlarını kullanarak ulaşabilirsiniz. Hem soybağının nedenini, şemasını çiziyor size, hem de o konuştuğumuz ilkeleri ortaya koyuyor. O yüzden okursanız fayda sağlayacaktır.

Demek ki nüfus davası olarak açılabilecek davalar var, soybağı davası olarak açılabilir ek davalar var. Dolayısıyla karşınıza gelen nüfus kaydının düzeltilmesi olayının, nüfus davası mı yoksa soybağının düzeltilmesi davası mı olduğunu iyi belirlemek gerekiyor.

Davayı açarken gerçekten de doğru davanın açılıp açılmadığını hangi davayı açmamız gerektiğini iyi belirlemeniz gerekiyor. Bu konu önemli. Çünkü ondan sonra o davaya hangi kuralların uygulanacağı ortaya konuluyor. Ben soracak olsam sınavda bunu sorardım mesela.

Şimdi gelelim soybağının kurulması meselesine: Soybağının kurulması, madem ki anneyi tespit etmeye çalışıyoruz, mademki babayı tespit etmeye çalışıyoruz; ikisi bakımından ayrı ayrı değerlendirilecektir. Önce anne; şimdi 282. Madde bize gayet kolay bir kural vermiş, onu olaya uygulayın demiş. Çocuk ile ana arasında soybağı doğum ile kurulur. 282. Madde, fıkra 1, yani çocuğu kim doğurduysa annesi olur. Mesele bu şekilde kapatılıyor fakat o kadar kolay değil. Çünkü teknoloji geliştikçe üremeye yardımcı teknikler geliştikçe, birtakım sorunlar hukuki sorun haline gelmeye başladı. İşte Normalde üremeye yardımcı tekniklere başvurulacaksa bile, gerçek anne ve gerçek babanın hücreleri birleştirilmeli ve bu sonuca gidilmelidir. Örneğin tüp bebek tedavisinde annenin yumurtası alınmalı, babanın spermi alınmalı ve bu şekilde döllenmenin gerçekleşmesi gerekir. Orada zaten bir mezhep sorunu

Sayfa 6 / 13

1.SINIF ÇİFT-İMECE (ÜCRETSİZ) MEDENİ HUKUK 21.02.2019

gündeme gelmeyecek. Döllenme gerçekleştikten sonra çocuk ana rahmine düşecek ve yumurtayı veren kişi ile doğuran kişi aynı olacaktır.

Fakat her zaman böyle olmuyor, yurtdışında olabilir başka türlü olabilir annenin yumurtasının dışarıda babanın spermi ile döllenmesi fakat daha sonradan yumurtayı veren kişiye değil de başka bir kişiye transferin gerçekleşmesi ve başka birinin yani yumurta sahibi olmayan birinin çocuğu doğurması seçeneğinde, işte taşıyıcı anne diye adlandırdığımız bir seçenekte, annenin kim olacağı tartışmasıdır. Az önce okuduk kuralı 282. Madde; doğuran kişi kimse, anne odur. Bu hususu göz önünde bulundurmuş mu bulundurmamış mı? Yumurta sahibi anne olsun mu olmasın mı? Bu mesele tartışılmış mı tartışılmamış mı? Bu konuda iki görüş öne sürülebilir: ya Kanun koyucu susmuştur burada, bilerek ona yönelik bir düzenleme yapmamıştır, bazen olumsuz bir tavır takınmak istemiştir, onu engellemeye çalışmıştır. Bu nedenle ısrarla, kim doğurduysa odur anne demiş olur. Arada bir boşluk yoktur yani. Fakat bilinçli bir yorum da öngörülmemiştir dolayısıyla kanunda bir boşluk vardır da denilebilir.

İşte boşluk varsa boşluğu nasıl dolduracağız? 282 Madde fıkra 1, doğumla kurulur diyor doğuran kişi annedir. Fakat yumurtayı veren ve doğuran aynı değilse yine de anne doğuran kişi mi olmalıdır hususuna bir açıklık getirmediğine göre, bir boşluk vardır dedik boşluğu dolduralım.

Kanun Boşluğunu İki türlü dolduracağız; kanunun ruhuna uygun bir şekilde dolduralım derseniz ve kanunun ruhunu tespit etmek için 282 fıkra 1’e giderseniz;

başladığımız yere dönmüş oluruz. Çünkü Madde 282, fıkra 1 diyor ki, kim doğurduysa anne odur. Genel kabul de bu yöndedir. Yumurtayı veren değil, doğuran kişinin anne olduğu.

Dolayısıyla bizde taşıyıcı anneliğin geçerli olduğuna dair kanıtlar olsa bile, onlar kabul edilmiyor ve hukuken annenin tespiti gerçekten de doğuma bakılmak suretiyle belirleniyor.

Doğru mu değil mi tartışılabilir, doğal nesep açısından da bu tartışma yapılabilir. Hakikaten de yumurtayı veren mi anne olmalı, yoksa doğuran mı anne olmalı tartışması yapılabilir.

Güçlü olarak ileri sürülen düşünce kordon bağıyla gerçekleştiği için, doğumdur anne ile soybağı kuran. O yüzden doğuran kişi anne olarak biliniyor biyolojik olarak. Bu mesele tartışmaya açıktır Tartışmaya açık olan kısmı doğal annenin de kim olduğunun belirlenmesi meselesidir. Hukuken aslında bir tartışma yok, doğuran kişi annedir, yumurtayı vermişse bile onun itirazı kabul edilmeyecektir. Dolayısıyla anne tespit etme yolculuğunda 282. Madde, fıkra 1'den başka kuralımız şu an için yok. Dolayısıyla velayetini vereceğimiz kişi de yumurtasını veren kişi değil doğuran kişi olacaktır.

Peki yumurtayı veren kişi nüfusa kaydedildiyse ne olacak? Konuştuğumuz meseleye döndük yine; anne olarak doğuran kişi kaydedilmedi, yumurtayı veren kişi kaydedildi. Nüfustaki kaydı düzeltmek istersek hangi dava açacağız? Kaydın düzeltilmesi Davası. Anneye yönelik kural karine olarak değil, aksi ispat edilemez bir faraziye olarak kabul edilmiştir Bu nedenle anne ile bu şekilde kurulan soybağının ortadan kaldırılamayacağını görüyoruz. Mesela baba için soybağının reddi davası vardır, fakat anne için soybağının reddi gibi bir dava bir imkanı yoktur. Neden? Çünkü, burada sadece bir karine yoktur, aksi ispat edilemeyen bir faraziye vardır. Doğuran kişinin anne olmadığının ortaya konması bunun aksini ispat edilmesi mümkün değildir. Anne bakımından soybağının reddi diye bir dava yoktur. Dolayısıyla doğum ile kan bağı esasına dayanan bir soybağının kurulmasından başka bir de kan bağı dışında kurulabilen soybağları vardır. Evlatlık veya evlat edinme. Bu hususu daha sonra işleyeceğiz fakat anne ile soybağının kurulması doğum ile ve evlat edinme ile gerçekleşir.

Devam edelim asıl meseleye; baba kim? Şimdi babalığı tespit etmeye çalışırken;

burada da birtakım karineler var. Bir kere 282.Madde, fıkra, 2 genel bir şekilde baba ile soybağının nasıl kurulacağını belirtiyor. Diyor ki; çocuk ile baba arasında soybağı ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmü ile kurulur. Sonra 285. Maddeye geçebiliriz. Kocanın babalığı; kocanın babalığı ile ilgili kuralları 285. Maddeden itibaren çeşitli kurallarda görmek mümkün. Babalık karinesi yan başlığıyla düzenleniyor.

Şimdi bu babalık karinesi başka yerde de çıkıyor karşımıza. O yüzden İki babalık karinesi karıştırılabiliyor: Medeni Kanun 285.Madde, babalık karinesi bir de Madde 302.

Sayfa 7 / 13

1.SINIF ÇİFT-İMECE (ÜCRETSİZ) MEDENİ HUKUK 21.02.2019

Orada da bir kelime çıkıyor ve babalık karinesi deyince, hangisinin anlaşılması gerekir meselesinde kafalar karışabiliyor. 285. Madde, kocanın babalık karinesi; 302 ise cinsel ilişkide bulunmanın babalığı karinesidir. Dolayısıyla, evet ikisi de babalık fakat içeriği farklı: Birisi evlilik içerisindeki kocanın baba olduğunu kabul eder; diğerinde ise birtakım araçlar ile hesaplamalar yapılıyordu, ondan yola çıkılarak o hesaplamalar neticesinde, belli bir dönemde cinsel ilişkide bulunan bir kişinin baba olduğunu varsayıyor. Bu ikisi üst başlık aynı olsa da farklı şeyler.

Şimdi babalık meselesine dönelim. 285a dönelim yani; evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün içerisinde doğan çocuğun babası kocadır.

Hukuki mezhep burada kocaya aittir. Dolayısıyla evlilik İle bağlantılı olarak kocanın babalık kuralı ikiye ayrılıyor. Bir, evlilik içinde doğma, ikincisi evlilik içinde ana rahmine düşme. Son gün ana rahmine düşmüşse 300 güne kadar da olması bekleniyor bu şekilde hesap yapılmış. Her ikisi bakımından da baba koca olarak kabul ediliyor. Evlilik içinde doğmuşsa evliliğin 1. günü ile sonuncu günü arasında bir fark yok, çocuk evlilik içinde doğmuşsa hukuki olarak baba, kocadır. Fiilen babası olması mümkün olmaz ise bile, evlilik geçersiz olsa bile, baba aslında yurtdışında bir hastanede felçli veya iktidarsız olsa bile, bütün bu hallerde bile, evlilik içinde doğmuşsa çocuğun babası kocadır. Gerçek baba değil düşüncesi de olsa bile ona bakmıyoruz, hukuki olarak ilişkiye bakıyoruz.

2. DERS

Babalık karinesini daha doğrusu Kocanın Babalığı Karinesini işlemeye devam ediyoruz. Evlilik süresince çocuk doğduğunda baba kimdir sorusunun cevabı, baba kocadır.

Evlilik bittikten sonra da kocanın kurtuluşu yok. Takip eden 300 gün boyunca çocuk doğmuşsa yine hukuken baba kimdir? Eski kocadır. Evlilik sona erdikten sonra 300. güne kadar içinde çocuk doğmuşsa, hukuken baba eski kocadır. Evlilik sona erer, 300 gün içinde çocuk doğar, hukuken hukuki nesep yine eski kocadır. Evlilik nasıl sona erer geçersizdir, iptal kararıyla sona erebilir, boşanmayla sona erebilir, yani dava ile sona erebilir. Dava ile sona ermişse kararın kesinleşmesi gerekir çünkü dava devam ettiği müddetçe evlilik devam ediyordur. Bu yüzden kararın kesinleşmesinden itibaren 300 gün, ölümle sona ermişse ölümünden itibaren 300 gün, gaiplikle sona ermişse orada bir durmak gerekir. Madde 285

Evlilik bittikten sonra da kocanın kurtuluşu yok. Takip eden 300 gün boyunca çocuk doğmuşsa yine hukuken baba kimdir? Eski kocadır. Evlilik sona erdikten sonra 300. güne kadar içinde çocuk doğmuşsa, hukuken baba eski kocadır. Evlilik sona erer, 300 gün içinde çocuk doğar, hukuken hukuki nesep yine eski kocadır. Evlilik nasıl sona erer geçersizdir, iptal kararıyla sona erebilir, boşanmayla sona erebilir, yani dava ile sona erebilir. Dava ile sona ermişse kararın kesinleşmesi gerekir çünkü dava devam ettiği müddetçe evlilik devam ediyordur. Bu yüzden kararın kesinleşmesinden itibaren 300 gün, ölümle sona ermişse ölümünden itibaren 300 gün, gaiplikle sona ermişse orada bir durmak gerekir. Madde 285