• Sonuç bulunamadı

§1 HUKUKİ SORUMLULUK

C) Hizmet Kusuru-Kişisel Kusur Ayrımı

Hizmet kusuru, hizmetin kurulması, düzenlenmesi ve işlemesindeki aksaklık, bozukluk olduğuna ve bu anlamda –faili bulunsun ya da bulunmasın- kamu çalışanla- rının hizmetle ilgili kusurlu tutum ve davranışlarını ifade ettiğine göre, kamu çalışan- larının hizmetle ilgili olmayan kusurlu tutum ve davranışları onların “kişisel kusuru- nu” oluşturur ve idarenin sorumluluğuna yol açmaz. Kişisel kusur idarenin değil ka- mu çalışanının haksız fiil esasına göre sorumluluğuna yol çar. Bu durumda hizmet kusuru ile kişisel kusur birbirinden ayrılır304

.

Kamu çalışanlarının kişisel kusurundan bahsedilebilmesi, kişisel kusuru doğu- ran eylemin görevin yerine getirilmesi sırasında ve görev dolayısıyla yapılmış olma- sına bağlıdır. Kamu çalışanlarının görevleriyle ilgili eylem ve işlemleri sebebiyle diğer kamu çalışanlarına verdikleri zarardan dolayı sorumlulukları, hizmet kusuru ya da kişisel kusur teşkil eden eylem ve işlemler bakımından ayrılırlar. Bu kapsamda, kamu çalışanları kişisel kusura dayanan eylem ve işlemlerinde dolayı bir zarara se- bebiyet vermişlerse, özel hukuk hükümlerine göre; hizmet kusuru teşkil eden eylem ve işlemlerinden dolayı bir zarara yol açmışlarsa, kamu hukuku hükümlerine göre sorumlu olacaklardır305.

üzerine garaj kapısının düşmesi sonucu ağır yaralanması, yemekhanede yediği yemekten zehirle- nerek komaya giren kamu çalışanının geçirdiği iş kazası hizmetin hiç işlememesi ya da eksik işle- mesine örnek gösterilebilir. Bu gibi durumlarda gerekli tedbirleri almayan kamu işvereni tarafın- dan yetkilendirilmiş işveren vekili konumunda bulunan yöneticiler sorumlu olabilecektir.

303 ATAY, s.727, 728. 304 GÜNDAY, s.374.

2. Hizmet Kusurunda İdarenin Sorumluluğu A) İdarenin Sorumluluğu

İdarenin sorumluluğu, en geniş anlamıyla, “idarenin özel hukuk öznesi olarak diğer kişilere özel hukuk alanında verdiği zararın karşılaması” olarak tanımlanmak- tadır306. Anayasada, idarenin kendi eylem ve işlemlerinde doğan zararı ödemek zo- runda olduğu öngörülmektedir (m.125) 307

. İdarenin sorumluluğu, kural olarak hem kusursuz sorumluluğa hem de kusur sorumluluğuna dayanabilir. İdarenin kusur so- rumluluğu hizmet kusuru anlamında varlık kazanmaktadır. Bu anlamda hizmet kusu- ru, bir kamu hizmetinin kurulmasında, düzenlenmesinde ve işleyişindeki bir bozuk- luk ve aksaklığı ifade etmektedir308

.

Başka bir anlatımla idarenin sorumluluğunu, kusura dayanan sorumluluk ve kusursuz sorumluluk olarak iki farkı biçiminde ifade etmek mümkündür. Kamu hiz- metlerinin kuruluş ve işleyişinden kaynaklanan aksaklıklar idarenin kusura dayanan sorumluluğu kapsamında değerlendirilir. Bu da hizmetin hiç işlemeyişi, geç işleyişi veya kötü işleyişi biçiminde ortaya çıkmaktadır. İdarenin hukuka aykırı işlemlerin- den kaynaklanan zarar da kusurlu sorumluluğa girmektedir309

.

Buna karşılık, hizmetin işleyişinde bir bozukluk olmamasına karşın idarenin kamu yararı düşüncesi ile giriştiği bir faaliyet belli bazı kişileri zarara uğratmış olabi- lir. İşte böyle durumlarda, kamu yararına yürütülen faaliyet nedeniyle belli bazı kişi- lerin katlandıkları özel zararı onların üzerinden alarak topluma yaymak anlamına gelen “kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi” uygulanarak zarar tazmin edilmekte-

306 YILDIRIM, s.324.

307 “Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı

ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır. İdarenin kamu hizmetinin yürütülmesinden doğan zarardan sorumlu tutulmasını gerektiren durumlardan birisi hizmet kusurudur. Genel olarak, idare- nin yürütmekle görevli olduğu bir kamu hizmetinin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişinde- ki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yü- kümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır”. Danıştay 10D.,26.12.2013 T., E. 2009/9893, 2013/9475 K. http://legalbank.net/belge/d-10-d-e-rişim tarihi:30.06.2015.

308 AKSU, Suat/ BAŞARAN, M. Şakir, s.22.

309 Danıştay’a göre de, “...idarenin istihdam eden sıfatıyla personelinin seçimi, eğitimi ve üzerindeki

denetim görevini gerektiği gibi yerine getirmediği, dolayısıyla olayda davalı idarenin hizmet kusu- runun bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Bu durumda, hizmet kusuru ilkesi uyarınca davacıların maddi ve manevi zararlarının karşılanması gerekmektedir”. Danıştay 10D.,25.02.2014 T., E.2009/9938, 2014/1117 K. http://legalbank.net/belge/d-10-d-e-rişim tarihi:30.06.2015.

dir. Başka bir deyişle kamu yararını gerçekleştirmek için girişilen hizmet ya da faali- yet ile zarara uğramış olan kişi ya da kişilerin zararları, idarece karşılanabilmekte- dir310.

Diğer yandan kamu çalışanlarının kişisel sorumluluğu, idare hukukunda dar tu- tulmuş, kamu çalışanlarının yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan dolayı tazminat davalarının kendilerine rücu edilmek kaydıyla idare aleyhine açılması esası getirilmiştir311

.

Kamu çalışanlarının (memur ve diğer kamu görevlileri) görevlerini yaparken kusurları ile başkalarına verdikleri zararlardan da devlet (kusuru olmadığı halde) sorumludur. Bu sorumluluk, zarar veren memurun kusurlu olması koşuluna bağlıdır 312. Eğer kamu çalışanları da kusursuz ise, o zaman devlet zarardan sorumlu olmaz. Devletin kamu çalışanlarının haksız eylemlerinden sorumluluğu, Anayasanın 40/2 ve 129/5 inci maddelerinde düzenlenmiştir ve kamu çalışanlarının tamamını kapsayan bir sorumluluktur313.

İdare, kamu hizmetlerini yürütürken uyguladığı eylem ve işlemler sebebiyle bir zarara yol açmışsa, idarenin hukuki sorumluluğundan bahsedilebilir. Özel hukukta olduğu gibi idare hukukunda da hukuki sorumluluktan söz edebilmek için maddi ve hukuki bazı şartların bir arada bulunması gerekir 314. Nitekim hukuki sorumluluğun doğabilmesi için öncelikle ortada bir zarar olmalıdır 315. İkinci olarak, zarar ile eylem arasında hukuki illiyet bağının varlığı aranmalıdır. Nihayetinde de zarara sebebiyet veren işlem ve eylemlerin idareye yüklenebilir nitelikte olması gerekir. Bu şartların

310 GÜNDAY, s.382; Danıştay’a göre, “…Kamu hizmetinin yürütülmesinin neden ve etkisinden kay-

naklanan bir zararın doğmaması için idarece her türlü tedbir alınmasına rağmen, hizmetin doğal ve zorunlu bir sonucu olarak ortaya çıkan, hizmetten yararlananlar yönünden genel ve olağan nitelik- teki bir külfetten kaynaklanan zararın, kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi uyarınca idarece karşılanmasına olanak bulunmamaktadır. Kamu hizmetinin yürütülmesinden kaynaklanan bir zara- rın, kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi uyarınca idarece karşılanabilmesi için, uğranıldığı ileri sürülen zararın kamu külfeti olmaktan çıkıp, hizmetten yararlananlar yönünden özel ve olağandışı bir niteliğe dönüşmüş olması gerekir”. Danıştay 10D.,16.03.2011 T., E. 2008/188, 2012/934 K. http://legalbank.net/belge/d-10-d-e-rişim tarihi:30.06.2015.

311 TAN, Turgut, Kamu Yönetim Sözlüğü, TODAİE, 2.Baskı, Yayın No:342, Ankara 2008,

s.103,104. 312 ZEVLİLER/ERTAŞ/HAVUTÇU/AYDOĞDU/CUMALIOĞLU, s.248. 313 ZEVLİLER/ERTAŞ/HAVUTÇU/AYDOĞDU/CUMALIOĞLU, s.248. 314 ATAY, s.698. 315 YILDIRIM, s.347.

birisinin yokluğu, kural olarak idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırır 316 .

Zarar, bir kimsenin mal varlığında, kendi isteği dışında oluşan azalmadır. Za- rar, maddi ve manevi zarar şeklinde olabilir. Maddi zarar, bir kimsenin mal varlığın- da uğradığı kayıptır317. Manevi zarar ise, bir kişinin haysiyetine, vücut tamlığına ve- ya yakınlarına yapılan saldırılar nedeniyle duyduğu bedensel ve ruhsal acı ve üzün- tüdür 318

. Cismani zarar, kişinin ruh ve bedeninde meydana gelen zarardır. Nitekim çalışanların iş kazası veya meslek hastalığı sebebiyle, parmağının kopması, gözünün kör olması, asansörde uzun süre kalması sebebiyle bedenen zarar görmese bile kapalı yer korkusu gelişmesi çalışma gücünde geçici veya daimi olarak kayba yol açabi- lir319.

Kamu idaresinin hukuki sorumluluğunda zarar ile idarenin davranışı arasında bir hukuki illiyet bağının (sebep-sonuç ilişkisinin) bulunması gerekir. Başka bir anla- tımla zarar ile zararı doğuran eylem arasında doğrudan bir ilişki bulunmalıdır. Aksi halde idarenin sorumluluğundan bahsedilemez. Nihayetinde kamu idaresinin hukuki sorumluluğunda meydana gelen zarar ile zararı doğuran ve kamu idaresine atfedilen davranış arasında doğrudan doğruya bir ilişki olmalıdır. Eğer zararlı sonuç, olayların akışına göre umulmadık olağandışı bir sonuç ise, idarenin bundan tümüyle sorumlu tutulması hukuka uygun olmaz320

.