• Sonuç bulunamadı

Hekimlik Mesleğinin Piri ve Kurucusu: Lokman Hekim

II. KÜLTLER VE HALK HEKĠMLĠĞĠ

II.6. Hekimlik Mesleğinin Piri ve Kurucusu: Lokman Hekim

Türklerin Ġslamiyet‟i kabulünden önceki dönemlerde atalar kütünün temsilcisi olarak sağaltma iĢini yapmakta olan kamların yerini Ġslam dininin de etkisiyle Hızır, veli ve Lokman gibi dinî Ģahsiyetler almıĢtır.

Bu çerçevede Ġslamî kaynaklarda da bahsi geçen Lokman Hekim, hekimlik mesleğinin kurucusu ve piri olarak kabul görmüĢtür. Ancak bazı araĢtırıcılar tarafından Lokman Hekim‟in çok tanrılı dinlerden Ġslam kültürüne geçmiĢ bir meslek piri olduğu da iddia edilmektedir. Murat Yurdakök, “Lokman Hekim Öykülerinde Çocuk Hekimliği Bilgileri” adlı makalesinde Lokman‟ın, Sümerlerdeki sağlık tanrısı olduğunu ve eski Mısır, Arami,Asur-Akad, Hint ve Yunan gibi kültürlere buradan geçtiğini belirtir:“Lokmân sözcüğü Arapça kökenli olmadığından, Arap kültürüne başka bir yerden girdiği sanılmaktadır. Asur-Akad tanrıları arasında Lakmo (Lakhmu) adında bir tanrı vardır. Babil kaynaklı Yaratılış Destanı olan Enuma Eliş efsanesinde, evrende hiçbir şeyin adlandırılamadığı dönemde yer altı Apsu (erkek) ile yeryüzü tuzlarını simgeleyen Tiamat (dişi)‟ın karışmasından Lakmu (Sümercesi Lagma) ve Lakamu (Sumercesi Lagama) adı verilen bir çift (erkek ve dişi) yılan meydana gelmiştir. Bunlardan gök tanrısı Anşar ile yeryüzü tanrısı Kişar doğmuştur. Hint kutsal kitaplarında da Lokomo adında bir tanrı vardır. Bunların dışında

42

Lokmân‟ın diğer bir adının Lubat olduğu, bunun eski Mısır ve Aramî edebiyatında Ahikar, Bizans‟ta Planudes olarak ortaya çıktığı ve bunların hepsinin kaynağının Sümerdeki Ziusudra‟ya (Hz. Nuh) dayandığı ileri sürülmektedir. … Eski çağlardaki tanrıların birçoğu varlıklarını tek tanrılı dinler ortaya çıktıktan sonra da sürdürmüşlerdir. Bunlardan birisi de tıp tanrılarından birinin, özellikle eski Yunan tıp tanrısı Asklepios‟un İslami kimliğe bürünmüş şekli olan Lokmân Hekim‟dir.” (Yurdakök 2003: 153).

Diğer milletlerde olduğu gibi Türklerde de hemen hemen her mesleğin bir kurucu piri olduğu inancı yaygındır. Bu pirlerin özelliklerinin baĢında, kutsal oldukları ve dokundukları nesneleri kutsallaĢtırma güçlerinin bulunduğu inancı gelmektedir. Bu pirler, Tanrı‟nın kutuna ulaĢmıĢ ve kutsalın taĢıyıcısı olarak kabul edilmiĢlerdir. Mesleklerinin kurucusu ve ilk temsilcisi olan bu kiĢiler, peygamber veya kutsal Ģahsiyetler olarak değerlendirilirler. Dolayısıyla bu pirlerin birçoğu hakkında kutsal metinlerde bilgiler yer almaktadır.

Hekimlik mesleğinin kurucusu olarak kabul edilen Lokman, Kur‟an-ı Kerim‟de peygamberliği kesin olmamakla beraber, seçilmiĢ ve Tanrı tarafından hikmet verilmiĢ bir kiĢi olarak anılmaktadır: “Andolsun, biz Lokmân'a „Allah'a şükret‟ diye hikmet verdik. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, bilsin ki Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övülmeye lâyıktır.” (Kur‟an-ı Kerim Lokman Suresi 12. Ayet).

Bu arada “hikmet” sözünün “Bilgelik; Tanrı'nın insanlar tarafından anlaşılamayan amacı; gizlisebep; öğüt verici söz” (Türkçe Sözlük 2005: 891) anlamlarına geldiğini de kaydetmeliyiz. Arapça kökenli olan hikmet ile hekim sözlerinin kök ortaklığını dikkate alırsak hekim sözünün kutsala dayanan hikmet sözünden türemiĢ olması açıklanabilir. Türk Ġslam coğrafyasında Ġbn-i Sina, Farabi, Razi gibi hakîmlerin (filozoflar) hekim olarak da kabul edilmeleri bu görüĢü desteklemektedir. Her ne Ģekilde olursa olsun Türk ve Ġslam kültür coğrafyasında Lokman, hekimlik mesleğinin kurucusu ve piri olarak kabul edilmiĢtir.

Lokman Hekim, Türk halk anlatılarına,“Bin Bir Gece Masalları”nın etkisiyle Arap kültüründengirmiĢtir (Alptekin 2012: 8).Ali Berat Alptekin‟in “Şahmaran Hikâyesi Üzerine Oluşan İnanışların Kökeni Üzerine”adlı bildirisinde

43

Lokman Hekim‟in prototipi olanHasip Keramüddin‟in, ġahmeran‟ın öz suyunu içtikten sonra babası bilge Danyal‟dan kalan beĢ sayfalık bilgiyi okuyup öğrendiği, böylece hayvanların dilini anladığı, doğadaki bitkilerin sırrını çözdüğü ve dolayısıyla hekimlerin piri olduğu anlatılmaktadır (Alptekin 2012: 5-11).

“Bin Bir Gece Masalları”nda Lokman Hekim‟e, hekimlik mesleğini ve sırrını veren ġahmeran‟ın, kendisini Tanrı kutuna sahip olarak göstermesi ilginçtir. ġahmeran, sağaltma gücünü Tanrı‟dan almıĢtır:“ „Ey aziz misafir, sefa geldin, sakın kalbine korku gelmesin. Bu taht Tanrı‟nın verdiği sonsuz nimetlerden birisidir. Bu gördüğün yılanların hükümdarı benim, hepsi de bana tabidir. Benim asıl adım Yemliha‟dır. Fakat herkes bana Şahmeran der. Benden ve maiyetimdeki mahlûklardan sana fenalık gelmez.‟dedi.” (Yurdatap 2007: 547).

Meslek piri inancının din ve mitle yakın bir iliĢkisi vardır. Ġlkel insan, birçok icadı aslında kendisinin yapmadığına, bu icatların Tanrı tarafından bahĢedildiğine inanmaktadır. Bu bahĢediĢ genellikle Tanrı kutuna eriĢmiĢ kiĢiler vasıtasıyla gerçekleĢmektedir. Mircea Eliade‟ye göre bu kiĢiler, insanlara ateĢ yakmayı, yemek piĢirmeyi, avlanmayı ve barınmayı öğretmiĢlerdir (Eliade1991: 179). Mehmet Aça da konu hakkında Ģunları söylemektedir.“Günümüz mucit ve bilim adamlarının geçmişteki atalarıdırlar. Fakat onların bugünkülerinden farklılıkları, kutsallarla kuşatılmış olmalarıdır. Daha sonraki dönemlerde bu kültür kahramanları, ortaya çıkardıkları meslek dalını sürdüren sonraki kuşaklar tarafından o mesleğin piri, üstadı ve ilk mucidi olarak kabul edilmektedirler ve kutsallıklarını daimi olarak sürdürmektedirler.” (Aça 2000: 44).

Ali Duymaz ve H. Ġbrahim ġahin tarafından hazırlanan“Meslek Folkloru Kapsamında Geleneksel Mesleklerdeki Pir İnancı ve Hikâyeleri Üzerine Bir Değerlendirme” adlı makalede meslek piri olgusu üzerinde durulmuĢ ve konu hakkında oldukça kapsamlı bilgi verilmiĢtir. Konu hakkında araĢtırıcılar Ģunları söylemektedir:“Türkiye‟deki geleneksel mesleklerde pir olgusu vardır. Mesleği icat ettiğine veya mesleğin kutsal temsilcisi olduğuna inanılan bazı tipler meslek mensupları arasında saygıyla anılmaktadır. Çoğunlukla dini bir kimliğe de sahip meslek pirleriyle ilgili çok sayıda inanış ve anlatı günümüzde de geleneksel mesleklerde çalışanları etkilemeye devam etmektedir. Pirinin yaptığı işi yaptığını,

44

onun tavır ve hareketlerini tekrar ettiğini düşünen meslek erbabı, işini doğru yaptığı takdirde piri tarafından ödüllendirileceğine, aksi durumda ise cezalandırılacağına inanmaktadır. Ayrıca meslek gruplarının geçmişten günümüze konuyla ilgili aktardığı çok sayıda anlatı da vardır. Pirin mesleği veya meslekle ilgili bir aracı icat etme şeklini, pirin ödüllerini veya cezalarını konu edinen bu anlatılar, yapılan işe saygınlık kazandırdığı gibi çalışanlara isteklendirme de sağlamaktadır.” (Duymaz- ġahin 2010: 111).

Fırıncıların piri Hz. Ġbrahim, demircilerin Hz. Davut, berberlerin Selman-ı Pak, ayakkabıcıların Hasan Basri, kalaycıların Abdülmecid Ayine Pak, marangozların Habib Neccar, terzilerin Hz. Ġdris, kahvecilerin ġeyh ġazeli, deri- cilerin Ahi Evran, çobanların Hz. Musa, saatçilerin Hz. Yusuf, dokumacıların Hz. ġit, boyacıların Zeynel Abidin, keçecilerin Hallac-ı Mansur, avcıların Baba Gömleksiz, çiftçilerin Hz. Âdem, tüccarların Hz. Muhammet, hekimlerin Hz. Lokman‟dır (Duymaz- ġahin 2010: 108).

Tanrıdan kut almıĢ olan Lokman Hekim, tabiattaki gizli sırları çözmüĢ, ölüm dâhil birçok hastalığa çare bulmuĢ, ancak Allah‟ın Cebrail‟i göndermesiyle ölüm ilacının kullanılması engellenmiĢtir(Sakaoğlu-Alptekin-Sakaoğlu- ġimĢek1999/II: 248-249).

Destan, halk hikâyesi, masal ve efsane anlatmalarında Lokman Hekim‟le ilgili birçok sağaltma pratikleri tespit edilmiĢtir. Ġlgili bölümlerde Lokman Hekim‟e ve sağaltma yöntemlerine ayrıca değinilecektir.

III. SAĞALTMA YÖNTEM VE TEKNĠKLERĠ

Benzer Belgeler