• Sonuç bulunamadı

II. KÜLTLER VE HALK HEKĠMLĠĞĠ

II.1. Ağaç Kültü

Türkler ağaca kutsallık atfetmiĢ ve ağaç etrafında birçok inançlar oluĢmuĢtur. Türk düĢüncesinde kutsal ağaç Tanrı‟nın yeryüzündeki temsilcisidir. Bundan dolayı baĢta sağaltma olmak üzere çeĢitli sebeplerle ağaçlara müracaat edilmektedir. Bugün dahi Anadolu‟nun birçok yerinde bu inanç yaĢamaktadır.

Ağaç kültü dünyada en yaygın kültlerden biridir. Dinler tarihi araĢtırıcılarına göre ağaç kültü, insanlık geçmiĢinin en eski zamanlarından beri kendini göstermektedir. Ağaç, yerin dibine dalan kökleri, göğe doğru dik bir tarzda yükselen gövdesi ve gökyüzüne dağılan dal, budak ve yapraklarıyla olduğu kadar, mevsimden mevsime kendini yenilemesi ve daha baĢka özellikleriyle de ilkel insanın bir takım dinî düĢüncelere sahip olmasında önemli bir paya sahiptir. Ayrıca ağaç, çoğu defa hayatın ve sonsuz yaĢamın timsali olarak da benimsenmiĢtir (Ocak 1983: 83-84).

27

Ağaç üzerine en kapsamlı ve doyurucu çalıĢmayı Pervin Ergun yapmıĢtır. “Türk Kültüründe Ağaç Kültü” adlı çalıĢmada ağacın Türk kültüründeki yerini çok ayrıntılı bir Ģekilde incelemiĢtir. Bu konuda Ergun Ģunları söylemektedir:

“Türk‟ün dünyayı algılayışının merkezinde, üç âlemi birbirine bağlayan, dünya düzeninin teminatı olan ve her biri ayrı bir anlama sahip olan ağaç vardır. Kozmik düzeni sağlayan ağaç sembolleri, bütün Türk dünyasının ortak sembolleridir. Kutsal kabul edilen ağaçların başında da kayın, çam, dağ selvisi-sedir, ardıç ve çınar gelmektedir.

Gök Tanrı‟nın sıfatlarını sembolize eden ve Tanrı kutunu taşıyan bu ağaçlar, bulundukları yüksek dağ zirvelerini ve çevresini kutsallaştırmaktadırlar. Gelenekte bu tür ağaçların evlere yakın yerlere dikilmeleri hoş karşılanmamış, ayakaltında, kirli yerlerde bulunmaları tabiatlarına aykırı görülmüştür. Eğer bu kurallar ihlâl edilirse, yani evin yakınına dikilirse, bunu yapan kişi ya da kişilerin mutlaka cezalandırılacaklarına inanılmaktadır. Hayat ağacının ve Tanrı kutunun sembolü olan bu ağaçlar; Bay Terek, Bay Kayın, Aal Luuk Mas, Aal Kuduk Mar, Ulu Ağaç, Kaba Ağaç, Baş Ağaç, Han Ağaç, Kam Ağaç, Cangız Terek, Yalnız Ağaç gibi genel adlar alırlar ve semavî ağaç sayılırlar.” (Ergun 2004: 195-196).

Ötüken ormanlarının (Ötüken YıĢ) Gök Türkler ve Uygurlar devrinde bütün Türklerce kutlu sayıldığını biliyoruz. Orman kültü ilkel toplulukların orman ürünleriyle ve avcılıkla geçindikleri dönemin hatırasıdır. Ormanın tamamı bir kült sayıldığı gibi bazı ağaçlara da ayrıca saygı duyulur. Kamist Türklerin en çok saygı duyduğu ağaç kayın ağacıdır. Doğu Türkistan‟ın Müslüman kamları da hastayı büyüyle tedavi ederken çevrelerinde kayın ağacı bulundururlar. Son yıllara kadar Kamlığı muhafaza eden Altaylı, Sagay, ġor, Kaç, Teleüt ve baĢka ulusların kamları kayın ağacı bulundurmadan ayin yapmazlardı. Türk boylarının kökenleri hakkında anlatılan mitlerde ağaç önemli yer tutmaktadır. Uygur efsanesinde, Dede Korkut kitabında, Oğuz destanlarında, Manas destanında ağaç motifine rastlamaktayız (Ġnan 2000: 62-65).

Türk kültüründe ağacın Tanrı sembolü olarak algılanıĢının sebeplerini, Metin Ergun, Dede Korkut Hikâyelerinde yer alan destan metinlerindeki ağaç motifinden hareketle ortaya koymayı amaçlamıĢtır (Ergun 2000: 24-25). Pervin

28

Ergun, ağaç kültü üzerine yaptığı önemli çalıĢmada, kutsal ağaçların vasıflarını 14 baĢlık altında incelemiĢtir:

“1. Hayat ağacı ve onu temsil eden ağaç, tek, yalnız ağaçtır.

2. Hayat ağacı ve onu temsil eden ağaç, yapraklarını yaz kış dökmeyen daima canlı, diri kalan ağaçtır.

3. Hayat ağacı canlıların hayat kaynağıdır, ölüleri diriltir; hastaları iyileştirir.

4. Hayat ağacı, bütün ağaçlardan daha büyük, daha heybetli, daha gösterişli, daha uzundur, bütün ağaçları bünyesinde barındırır.

5. Hayat ağacı ve onu temsil eden ağaç meyvesizdir. 6. Hayat ağacı bütün ağaçlardan daha yaşlıdır. 7. Hayat ağacı geniş ve koyu gölgelidir.

8. Hayat ağacı kökleri, gövdesi ve dalları ile üç âlemi birleştirip iletişimi sağlayan yoldur.

9.Hayat ağacı bütün dünyayı kaplar. Tanrı, „el-Kuddûs‟tür.

10. Hayat ağacı ve onu temsil eden ulu-kaba-yalnız-meyvesiz-gölgeli-boy ağaçlar gönüllerde iman ışığı uyandırır.

11. Hayat ağacı ışıklıdır. Budakları gümüşten, yapraklan altından, öz suyu ak-sarıdır.

12. Hayat ağacı, yaratılış hakkında gizli sırları bilir, görür, işitir, konuşur. 13.Hayat ağacı, kadın erkek herkes tarafından sevilen, saygı duyulan, aynı zamanda da korkulan bir varlıktır.” (Ergun 2004: 193-195).

Eski Türkler ağacı, kötü ruhları kovma ve sağaltma törenlerinde tedavi amaçlı kullanmıĢlardır (Esin 2001: 87-97). Kamlara göre en kutsal ağaç kayındır. Onlar hastaları iyileĢtirmek için gayret ederken yanlarında kayın ağacı da bulundururlardı. Kamlar, kayın ağacı olmadan ayin yapmazlardı. Kaç Türklerinde

29

kamlar, kayın ağacına kurban sunarken ona bay kayın diye seslenirlerdi. Ayrıca kam davullarında da kayın ağacı resmi bulunur. Bu resimlerdeki ağaçlar Tanrılar tarafından kutsanmıĢ kayını ifade eder (Radloff 1994: 22;Uraz 1967:194; Ergun 2004: 196-206).

Kamların inancına göre, kamın aĢağı ve yukarı âleme trans hâline geçerek yolculuk etmesi ağaç sayesindedir. Uygur efsanesinde Uygurların ağaçtan türedikleri anlatılır. Sagayların inancına göre, kayın ağacı, koruyucu ve merhametli ana-tanrı Umay ile beraber Bay Ülgen tarafından yere indirilmiĢtir (Ġnan 1998: 64-65). Oğuz Kağan destanındaki Oğuz‟un hanımının birisi de bir ağacın kovuğundan çıkmıĢtır. Oğuz Kağan ava gittiğinde gölün ortasında bir ağaç görür. Bu ağacın kovuğunda yalnız oturan kızı alır ve onunla evlenir.

Ağacın bir ruhu olduğu inancıyla ondan medet ummak veya onun zararından korunmak için ona iyi davranılır ve adak adanır. Dede Korkut Kitabı‟nda da ağaca kutsallık atfeden kısımlar vardır. Kâfirler Uruz‟u kesmek için bir ağacın dibine götürürler. Ve Uruz burada ağacın özelliklerini sayarak ondan medet umar (Ergin 1989: 50). Dede Korkut kitabında "gölgeli kaba ağaç" tabiri de sık sık geçmektedir. Dede Korkut‟un hayır duaları arasında, "kaba ağacun kesilmesün.” (Gökyay2006: 30-58) Ģeklindeki dualarla karĢılaĢıyoruz.

Eski Türkler, soylarını Tanrı‟ya dayandırmakta ve Tanrı‟nın yeryüzündeki temsilcisi olan ağaçtan türediklerine inanmaktaydılar. Ağaçtan türeme ile ilgili efsanevi inancın izleri Dede Korkut‟ta da görülür. Basat‟ın Tepegöz‟e "Atam adın sorar olsan kaba ağaç” (Gökyay 2007: 152) dediğine Ģahit olmaktayız. Manas Destanı‟nda Kanıkey Hatun, Manas‟ın altın tabutunun altına ardıç ağacının küllerini döktürmüĢtür. Yine Manas Destanı‟nda Almambet, ardıçlı mezar hazretlerinin ruhundan doğmuĢtur (Yıldız 1998: 47). Yakutlar‟a göre dünya sekiz köĢeliydi. Ortasında kutup yıldızına kadar uzanan bir ağaç vardı. Bu ağaca Demir Kazık derlerdi. Altay mitolojisine göre de gökyüzüne doğru çok büyük bir çam yükseliyordu. Gökleri delip geçen bu ağacın tepesinde ise Tanrı Bay Ülgen oturmaktadır (Göksoy 1992: 43)

Türkler canlı kabul ettikleri ağaçlara ayinler düzenlerlerdi. Yakut Türkleri güz avına çıkmadan önce, avın bereketli geçmesi için ağaçlara renkli bez parçaları ve

30

kıymetli kürkleri bağlayıp, ilk avın Ģeklini de ağaç gövdelerine resmederler. Avcıların koruyucusu olarak bildikleri orman iyesine Yakut Türkleri "Bayanay" adını vermiĢlerdir. Yakutlara göre bu orman ruhlarının en büyüğüdür (Kalafat 1996: 46) Yine Yakut Türklerinde çocuğu olmayan kadınlar mukaddes bir ağacın dibinde ak boz at derisi üzerinde yer iyesine ağlayarak dua etmektedirler(Bahar 1997: 56).

Ġslam dininde de ağaç büyük bir önem taĢımaktadır. Peygamberimizin mucizelerinden olan kurumuĢ ağaçları yeĢertmek, ağacı yürütmek ve ağlatmakla ilgili kerametler, Türkler arasında, velilere bağlı olarak anlatılmaya devam etmektedir.

Esasında Türklerin tek Tanrı inancına sahip olduklarını biliyoruz. Bu tabiat kültleri bizce birer iye (ruh-melek)dir. Ġslamiyet, Hristiyanlık, Musevilik gibi dinlerde Tek tanrı inancının yanında nasıl yardımcı varlıklar (melekler) varsa, Türk dini olan Gök Tanrı dininde de yardımcı ruhlar bulunmaktadır. Bu tabiat kültlerini Tanrı olarak adlandırmak bizce yanlıĢtır.

Türk inancında eski dönemlerde olduğu gibi bugün de oldukça canlı bir Ģekilde yaĢayan ata, ateĢ, su ve dağ kültleri çeĢitli pratiklerin yanında sağaltma fonksiyonunu da sürdürmektedir.

Benzer Belgeler