• Sonuç bulunamadı

Heidegger, Hümanizm Üzerine, s 22 50 Heidegger, Varlık ve Zaman, s 388.

1 “He” Şiirinde Harf Simgeciliğ

49 Heidegger, Hümanizm Üzerine, s 22 50 Heidegger, Varlık ve Zaman, s 388.

51 A.g.e., s. 202.

142 CENGİZ KOTAN

gelmediğidir. Ferhâd ister dağ başına gitsin, ister bir okyanus ortasında olsun, ister başka gezegenleri keşfe çıksın o da herkesin bir parçasıdır. Bu nedenle Ferhâd’ın dağı kazması her ne kadar alışılmadık olsa da hergünkülüğe aittir. Çünkü Ferhâd, kendin- den hareket etmek yerine kendine dışsal bir varlıktan, Şirin’den hareket ederek dağı delmeye girişmektedir. Bu nedenle Ferhâd, dağa çıkmakla hergünkülükten kurtulamaz. Tıpkı kasrında Şirin’in kurtulamadığı gibi. Bu durumda her ikisinin de yapıp ettikleri herkes varlığının olanakları içinde kalmaktadırlar.

Ölüme doğru varlık, gündelik hayatta ölümle hep ‘henüz değil’ minvalinde karşı- laşır. Burası, Dasein’ın kendini herkes (das man) içinde kaybettiği yerdir. Herkes gibi yaşar herkes gibi evlenir, herkes gibi âşık olur, herkes gibi herkesten sıkılır. Sürekli saate ve takvime bakmak durumundadır. Yetiştirmesi gereken işler, okuması gereken kâğıtlar, ödemesi gereken faturaları vardır. Bir iş başvurusunda beş yıl sonra kendisini nerede gördüğünü sarsılmaz inançla anlatabilir. Yaşamının dört ya da beş yılını bitiremeden ölebileceğini hesaba katmaksızın bir roman yazmaya adayabilir. Hergünkülük, bizim sahih varoluşa yönelmemizi daima erteletir ve ‘henüz değil’ dedirtir. Hergünkülüğün bu gürültüsü vicdanımızın sahih varoluşa çağıran sesini bastırır.

Ferhâd’ın dağının içinde güm güm öten bu hergünkülüktür. Hergünkülük, yani ‘

ه

’ (he), ejderha bakışlıdır. Bir ejderha gibi onu yutmaya hazırdır. Masallarda, ejderhaların büyülü güçleri olduğu anlatılır. “He” şiirinin ejderhasının da büyülü gücü ölümü unut- turmaktır. Hergünkülük, Dasein’a ölümü unutturur, onu ‘herkes’in içinde eritir, siler. Ferhâd’ı gayrısahih varoluşa çeken dağdaki bu gürültü; lakırtı, merak ve müphemlikten neşet eder. Bunlar, hakikati apaçıkmış gibi gösteren birer perdelerdir. Lakırtı, nesney- le iletişimin kesildiği, dolayısıyla zeminsiz bir konuşmadır. Buna karşılık herkes ne söylendiğini anlar ve anladığını zaten başka türlüsünü anlamak mümkün değilmiş gibi kapatır. Merak, etrafımızda olup bitenlere aslında ilgilenmediğimiz hâlde sırf eğleşmek için attığımız, belki Twitter’da bir parmak hareketiyle geçtiğimiz haberler içinde bir katliam haberine 2 saniye fazladan yönelttiğimiz bakıştır. Müphemlikte ise aşikâr olanla gizli olan, süfl î olanla derûnî olan birbirine karışmıştır. Buna karşılık herkes, her şey zaten olması gereken yerdeymiş gibi davranır. “Müphemlik, merakın eline hep aradıklarını sunmakta ve lakırtıya, sanki onda her şey karara bağlanmaktaymış gibi bir görünüm kazandırmaktadır.”53

Buna karşılık Ferhâd’ın içinde ne vardır? Kuşkusuz vicdanın sesi. Vicdan onu sahih varoluşa çağırır. Vicdan hep konuşur. Dasein çoğunlukla onu duymaz ya da her- günkülüğün gürültüsü içinde vicdanın sesi erişilmez kalır. Ancak ona kulak verdikçe sahih varoluşa doğru adım atılır. Ferhâd, zaman zaman vicdanını dinleyerek ‘

ه

’ (he)’yi, yani dağı, hergünkülüğü ayaklar altında yamyassı etmektedir. Yani hergünkülüğün gürültüsünü vicdanın sesini duyacak kadar bastırabilmektedir. Ancak çoğu Dasein gibi

ASAF HÂLET ÇELEBİ’NİN “HE” ŞİİRİNİN ONTOLOJİK HERMENEUTİĞİ 143

o da hergünkülükten tümüyle kurtulamayacaktır. Hatta zaten o, tam olarak böyle, her- günkülük içinde ve herkesin bir parçası olarak var olur. Dasein, öncelikle ve çoğunlukla gayrısahihlik içindedir. Bu onun düşmüşlüğünün bir sonucudur. “Dasein var olduğu müddetçe olgusal olarak ölmektedir, ama öncelikle ve çoğunlukla düşmüşlük minva- linde.” Bu anlamda düşmüşlük Dasein’ın temel bir konstitüsyonudur. Ölüme doğru varlık olarak Ferhâd’ın da dağın içindeki tüm faaliyeti bu düşmüşlüğün izlerini taşır.

3. Sonuç

Bütün iyi sanat eserleri gibi “He” şiiri de çok katmanlı ve çok boyutludur. Bu nedenle onu yalnızca mistik ve masalsı boyutlarıyla ele almak onun zengin dokusuna haksızlık etmek olacaktır.

Ben bu çalışmada bu şiiri Heideggerci kavramlarla yeniden okumayı denedim. Bu okumaya göre şiirin başlığı olan ‘he’, birer metafor olarak hem dağa hem de mezara işaret etmektedir. Dağ/mezar olan ‘

ه

’ (he)’nin içinde Ferhâd, ölüme doğru varlık olarak ikâmet etmektedir. Dağı kazdıkça kendi mezarını da kazmaktadır. Orada kaygı ve ihti- mam göstermeklik içinde eylemektedir. Dağ; lakırtı, merak ve müphemlikle dolu olarak hergünkülüğün uğrağıdır. Dağın içinde güm güm öten bu hergünkülüktür. Bu gürültü onu oyalar ve sahih varoluşunun çağrısını duymasına engel olur. ‘

ه

’ (he), ejderha bakışlıdır. Dağ, yani hergünkülük, bir ejderha gibi onu yutmaya hazırdır ve onu ‘herkes’in içinde eritir. Bunu esas olarak ona ölümü unutturarak yapar. Ferhâd’ın içindeyse onu sahih varoluşa çağıran vicdanının sesi bulunur. Ferhâd, bu sese kulak verebildiği ölçüde ‘

ه

’ (he)’yi ayaklar altına alıp yamyassı edebilir. Yani hergünkülüğün sesini vicdanını duya- bilecek kadar bastırabilir. Ancak Dasein öncelikle ve çoğunlukla gayrısahih bir varoluş içindedir. Pekâlâ, Ferhâd, sahihliğe doğru hamleler yapabilir. Keza, o, dağı delmeye girişmeyi seçerek kendini geleceğe doğru tasarlamıştır. Ancak bunu kendisi üzerinden değil ona dışsal bir varlık olarak Şirin üzerinden yapmıştır. Dolayısıyla Ferhâd gayrısahih bir varoluş modusu içindedir. Bu nedenle Ferhâd’ın da kasrında bekleyen Şirin’in de tüm uğraşları ve trajik intiharları bu anlamda hergünkülüğün birer parçasıdır.

Şiirin bu okumasının, onun tek meşru yorumu olduğu iddiasında değilim. Aksine tüm iyi şiirlerin, şairlerinin bile fark etmeyebileceği boyutlarının olduğunu, buradan yola çıkarak çok sayıda farklı okumanın yapılabileceğini düşünüyorum. Bu çalışma, “He” şiirinin üzerindeki mistisizm örtüsü kalktıktan sonra da ayakta kalabildiği bir olanağını göstermek iddiasındaydı.

144 CENGİZ KOTAN

KAYNAKLAR

Aktaş, Hasan, Çağdaş Türk Şiirinde Tarihi Şahsiyetler ve Eserler, Konya: Çizgi Kitabevi Yayınları, 2002.

Ayvazoğlu, Beşir, He’nin iki gözü iki çeşme: Bir Asaf Halet Çelebi Biyografi si, İstanbul: Kapı Yayınları, 2014.

Belge, Murat, Şairaneden Şiirsele, İstanbul: İletişim Yayınları, 2018.

Coşkun, Betül, “Asaf Hâlet Çelebi’nin Şiirlerinde Metinlerarasılık Bağlamında Türk İslam Tarihi ve Kültürüne Göndermeler”, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Dergisi, Sayı 18, 2003/2, ss. 95-120.

Çakıroğlu, Tuba Onat, “Fuzulî Divânında ‘Âh’ Kavramı” International Periodical For The

Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 8, 2013, 1969-1982.

Çelebi, Asaf Hâlet, Om Mani Padme Hum. İstanbul: Yeditepe Yayınları, 1953. , Bütün Yazıları, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1998.

Dara, Ramis, “Asaf Hâlet Çelebi’nin Şiirleri ya da Fena Fillah ve Nirvana”, Çağdaş Eleştiri, Yıl 2, 1983, ss. 42-45.

Demirkıran, Kabil, “Asaf Hâlet Çelebi’nin Şiirinde Letrizm Etkisi Var mı?”, Asaf Hâlet Çelebi

Kitabı içinde, Ankara: Hece Yayınları, 2003, ss. 44-44

Doğan, Mehmet Can, A’dan Z’ye Asaf Hâlet Çelebi, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2003. Erözçelik, Seyhan, “Son Vezir Asaf’ın Şiir Dünyasında Nedircik Yavruları, Bir İpuçlandırma

Çalışması”, Asaf Hâlet Çelebi Bütün Şiirleri içinde, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2006, ss. 97-128,

Enginün, İnci, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı, İstanbul: Dergâh Yayınları, 2007. Günay, V. Doğan ve Koreli, Z. Doğan, “Türk Şiirinde Bir Gizem: Asaf Hâlet Çelebi ve ‘He’

Şiirine Bir Bakış” Hasan Âli Yücel Eğitim Fakültesi Dergisi, 2007, ss. 167-187. Güngör, Semih, Asaf Hâlet Çelebi. İstanbul: Suffe Yayınları, 1985.

Heidegger, Martin; Trans. Hofstadter, Albert, Poetry, Language, Thought. New York: Herper Perennial Classics, 2001.

; Çev. Ökten, Kaan, Varlık ve Zaman. İstanbul: Alfa Yayınları, 2018

; Çev. Örnek, Yusuf, Hümanizm Üzerine. Ankara: Felsefe Kurumu Yayınları, 2013. ; Trans. McNeill, William & Walker, Nicholas, The Fundamental Concepts of Metaphysics

World, Finitude, Solitude. Boomington: Indiana University Press, 1995.

Inwood, Michael, A Heidegger Dictionary, Cornwall: Blackwell Publishers, 1999.

Özyürek, Dursun, “Nâbî’nin Gazellerinde Âh Kavramı” İnsan ve Toplum, Sayı 7. Cilt-1, 2017, ss. 161-186

Kırımlı, Bilal, Asaf Hâlet Çelebi, İstanbul:Şûle Yayınları, 2000.

Kankal, Recep, “Türk Kültüründe Servi Ağacı”, .tr dergisi, Sayı:11, 2006, ss. 50-57. Kaplan, Mehmet, Şiir Tahlilleri 2 Cumhuriyet Devri Türk Şiiri, İstanbul: Dergâh Yayınları, 2008. Macit, Muhsin, Gelenekten Geleceğe Modern Türk Şiirinde Geleneğin İzleri, İstanbul: Kapı

ASAF HÂLET ÇELEBİ’NİN “HE” ŞİİRİNİN ONTOLOJİK HERMENEUTİĞİ 145

Miyasoğlu, Mustafa, “Asaf Hâlet Çelebi’nin Şiiri”, Asaf Hâlet Çelebi Kitabı içinde, Ankara: Hece Yayınları, 2003, ss. 118-130.

Moran, Berna, Edebiyat Kuramları ve Eleştiri, İstanbul: İletişim Yayınları, 1999. Schimmel, Annemarie, Tasavvufun Boyutları, İstanbul: Adam Yayınları, 1982.

Su, Hüseyin; Dirin, İlyas; Özdemir, Şaban, Asaf Hâlet Çelebi Kitabı, Ankara: Hece Yayınları, 2003. Şen, Can, Vurma Kazmayı Ferhâd: Asaf Hâlet Çelebi’nin Şiirlerinde Şahıslar, Ankara: Gece

Kitaplığı, 2014.

FATMA ALİYE’NİN MEKTUPLAŞMALARI ÜZERİNDEN