• Sonuç bulunamadı

Bunda Hüsrev’in Mecusî olmasına ve Hz Muhammed’in kendisine Müslüman olması için yaptığı

Cengiz Kotan **

2 Bunda Hüsrev’in Mecusî olmasına ve Hz Muhammed’in kendisine Müslüman olması için yaptığı

ASAF HÂLET ÇELEBİ’NİN “HE” ŞİİRİNİN ONTOLOJİK HERMENEUTİĞİ 131

Erkek çocuk bırakmadan ölen Ermen hükümdarının yerine Mehin Banu adlı kızı geçer. Mehin Banu’nun Şirin adlı bir kız kardeşi vardır. Mehin Banu, Şirin’e bir köşk yaptırır. Bu köşkün süslenmesi görevi ise ressam Bihzad’a verilir. Bihzad’ın Ferhat adlı bir oğlu vardır. Ferhat, babasıyla köşkte çalışırken Mehin Banu ona âşık olur. Oysa Ferhat ona değil kız kardeşi Şirin’e tutulmuştur. Gizli gizli buluşan Ferhat ile Şirin, birbirlerini sevmektedirler. Fakat Şirin, Ferhat’tan aşkını kanıtlaması için şehrin dışındaki pınarın köşke bağlanmasını ister. Ancak arada Bîsütun dağı vardır. Ferhat saray bekçiliğine kabul edilmek şartıyla görevi kabul eder. [...] Ferhat büyük külüngüyle dağı delmeye başlar. Mehin Banu Hatun, Ferhat’ın Şirin’i sevdiğini öğrenir ve onu hapse attırsa da gördüğü bir rüya üzerine onu serbest bırakır. [...] Hürmüz’ün oğlu olan Hüsrev ise Şirin’e âşık olur ve hastalanarak yatağa düşer. Fakat bu arada Ferhat dağı delmeye devam eder. Tam dağı deleceği sırada Hüsrev’in dadısı Ferhat’ın yanına gelerek Şirin’in öldüğünü söyler. Bu haberi duyan Ferhat, Bir “ah” çekerek olanca gücüyle koca külüngü başına indirir ve ölür. Bunu duyan Şirin, sevgilisinin ölüsü başında ağlarken Ferhat’ın belindeki hançeri çekip canına kıyar. Hüsrev’in dadısı dağdan inerken bir aslan tarafından parçalanıp ettiği kötülüğün cezasını çeker.3

Türk halk edebiyatının en gözde hikâyelerinden olan Ferhat ile Şirin, Divan şiirinin en çok kullanılan temalarının kaynağı olmasının yanı sıra modern Türk şiirinde de pek çok kez yeniden anlatılmış ya da çeşitli eserlerde, edebî birer motif olarak kullanılmıştır. Hilmi Yavuz, “Doğu’nun Sevdaları” şiirinde Leyla’yı, Mecnun’u Ferhâd’ı ve Şirin’i bir araya getirerek onları kendi dilince anlatmış; Nazım Hikmet, Yüksel Pazarkaya, Zeynep Kaçar hikâyeyi tiyatro oyunu olarak yeniden kaleme almış; Talip Apaydın roman for- muna sokmuştur. Çelebi’nin “He” şiiri de bu modern ‘yeniden söyleyiş’lerden biridir. Bugüne kadar ana odağı Asaf Hâlet Çelebi’nin “He” şiiri olan yalnızca bir çalış- ma yayınlanmıştır. Doğan Günay ve Doğan Koreli, 2007 yılında yayınladıkları “Türk Şiirinde Bir Gizem: Asaf Hâlet Çelebi ve ‘He’ Şiirine Bir Bakış” adlı makalelerinde “He” şiirini hem biçim hem de anlam açısından detaylı bir şekilde incelemişler, ‘He’ harfi nin gönderimlerinin neler olabileceğini, metinde geçen çeşitli motifl erin anlam- larını, metnin Ferhat ile Şirin öyküsüyle girdiği metinlerarası ilişkinin boyutları ile onun uzamsal zamansal yapısını soruşturmuşlardır. Çalışmalarının sonuç bölümünde yaptıkları değerlendirme şöyledir:

Görüldüğü gibi bu şiir, gerçek dünyadan kaçıp bilinçaltının gizli kahramanlarıyla söyleşen bir şairin derin ve estetik imgelerle örülü bir duyuşu, kurgulanmış sözüdür. Bu duyuş, kurgu- lanmış söz, yüzey yapıda kendi sesini, müzikal ahengini duyumsatırken, derin yapıda şairin gönlünde çalkalanan anlam denizini, bu denizin dalgaları olan göstergelerle çözümletir. Her göstergenin imlediği anlam, şairin beyin ve yürek kanalı arasında dolaşan, tarihsel ve kültürel kaynaktan beslenen şiir evrenini yapılandırır. “Çelebi, bu şiir evrenini gerçek yaşamdan o kadar soyutlar ki neredeyse bu yaşamla alay eder, bu yaşamı ciddiye alanları da ‘aptal’ diye 3 Aktaş, Çağdaş Türk Şiirinde Tarihi Şahsiyetler ve Eserler, s. 185-186.

132 CENGİZ KOTAN

niteler” (Doğan, 2003, s. 3). Hayalindeki kahramanlarla söyleşir, onlarla dertleşir, oluşturduğu bir sisle okuyucunun bilincinin derinliklerine çözümü güç bir düğüm atar.4

Ana konusu “He” olmamakla birlikte bu şiire bir şekilde değinen, onun anlam dünyasına dair açıklamalara yer veren çalışmalar da bulunmaktadır. Can Şen, Asaf Hâlet Çelebi’nin şiirlerindeki şahısları incelediği eserinde, Çelebi’nin ‘Ferhâd’, ‘âh’, ‘dağ’, ‘kazma’, ‘Şirin’ gibi kelimeler kullanarak doğrudan Ferhat ile Şirin hikâyesine gönderme yaptığını ve “He” şiirinin “hikâyenin modern bir şekilde gayet öz olarak yeniden yazılmış hâli”5 olduğunu ileri sürmektedir. Muhsin Macit, bu kısacık şiire

Ferhâd’ın bütün macerasını katmış olmasına karşın Çelebi’nin Ferhâd algılayışının bu geleneksel hikâyedekinden farklı olduğunu vurgular: “Çünkü Çelebi taklit etmez, yeniden inşa eder. Eski şiirin havasını modern şiirin bağlamı içinde dönüştürür.”6 Çe-

lebi bu şiiri için eski şiirde en sık ele alınan konulardan birini seçmiştir. Buna karşılık bunu, eski şiirin tekniklerini kullanmadan yapar. Macit, onun eski şiirle kurduğu bu özel bağa dikkat çeker. Betül Çoşkun, ise şiirin tasavvufl a ilişkili bir boyutu olduğu görüşündedir. Ona göre “şair, Ferhat ile Şirin hikâyesini ana metin olarak kullanmış, bunu bir yanı ile tasavvufl a ilişkilendirerek diğer yanı ile iç dünyasına hitap edecek şekilde yeni bir metin üretmiştir.”7 Mustafa Miyasoğlu ise “Asaf Hâlet Çelebi’nin

Şiiri” makalesinde “He”yi, onun “var olmak şuurunun eridiği ve ‘sonsuz temaşa’dan ibaret kaldığı mistik şiirler”8 arasında saymaktadır.

Esasen, Asaf Hâlet Çelebi şiirleri değerlendirilirken gerek seçilen konular bakımın- dan gerek şiirlerde kullanılan motifl er açısından genellikle üç ana kaynağa işaret edilir: masallar, tasavvuf ve Uzakdoğu mistisizmi. Çelebi, kendi şiiri üzerine yazdıklarında da bu kaynaklardan çokça beslendiğini ifade eder. Çocukluğunda dinlediği masalların onu nasıl etkilediğini şu sözlerle anlatır:

Muhakkak ki, benim çocukluğum çok güzel masalların söylendiği bir devir idi. Bunda biraz da, benim hayatımdaki tesadüf ve imkânların da tesiri olmuştu. (...) çocukluğumda masal en çok sevdiğim şeydi. Belki de, her çocuktan daha büyük alâka ile dinlerdim. O zamanlar hayallerle karışan hakikatler bu kadar sert, çirkin ve maddi görünmezdi. O zaman hakiki bir şiir âleminde yaşardım. O zaman sevgiler, korkular, iştiyaklar hep bu masal dünyalarının anbarlarından akseden ışıklar içinde bana gelirdi. Onlar benden bir parça, daha doğrusu ben onlardan bir cüzdüm.9

4 Günay vd., “Türk Şiirinde Bir Gizem: Asaf Hâlet Çelebi ve ‘He’ Şiirine Bir Bakış”, s. 186. 5 Şen, Vurma Kazmayı Ferhâd: Asaf Hâled Çelebi’nin Şiirlerinde Şahıslar, s. 87.