• Sonuç bulunamadı

2.2. BİLANÇO HESAPLARINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN

2.2.1. Dönen Varlıklar

2.2.1.1. Hazır Değerler Hesap Grubu

MSUGT’ye göre, bu grup, “nakit olarak elde veya bankada bulunan varlıklar

ile istenildiği zaman değer kaybına uğramadan paraya çevirme imkânı bulunan varlıkları kapsar.”

Hazır değerler hesap grubunda yer alan hesaplarla ilgili açıklamalar ve bu hesaplarda dikkat edilmesi gereken hususlar çalışmanın devamında belirtilmiştir.

34

100.Kasa Hesabı

MSUGT’ye göre, bu hesap, “işletmenin elinde bulunan ulusal ve yabancı

paraların TL. karşılığının izlenmesi için kullanılır.” 100. Kasa hesabında dikkat

edilmesi gereken hususlar aşağıda başlıklar halinde açıklanmıştır. - Yabancı Paraların Değerlemesi

Değerleme; Vergi usul kanununun 258’ inci maddesinde, “vergi matrahının

hesaplanmasıyla ilgili olarak iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitidir,” şeklinde

belirtilmiştir. VUK’un 284. maddesinde: “kasa mevcutları itibari kıymetleriyle

değerlenir, yabancı paralar hakkında 280. madde hükmü uygulanır” hükmü yer

almaktadır. Mezkur kanunun 280. maddesinde de: “Yabancı paralar borsa rayici ile

değerlenir. Borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas alınır. Yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit olunur, hükümleri belirtilmiştir.” Buna

göre işletmelerde kullanılan yabancı para kasası ile ilgili dikkat edilmesi gereken önemli bir husus bunların değerleme işlemlerinin nasıl yapıldığıdır.

İşletmelerin kasasına giren yabancı paralar işlem yapıldığı günün kuru ile Türk Lirası cinsinden kayıtlara intikal ettirilir. .Dönem sonunda yabancı paralar hakkında VUK’un 280. maddesi değerleme hükmü uygulanır. İlgili madde hükmüne göre;

“Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenecektir.” Ancak ülkemizde teşekkül etmiş

kambiyo borsası bulunmadığından, yılsonunda yapılacak değerleme işlemlerinde her yılsonu itibariyle Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilen kurlar(Tebliğler aracılığı ile yayımlanmaktadır), diğer tarihlerde ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca (TCMB) tarafından açıklanan kurlar dikkate alınacaktır. Geçici vergi açısından yapılacak değerlemelerde TCMB tarafından ilan edilecek kurlar dikkate alınacaktır (Sarıgül 2017:58). Ayrıca 130 No.’lu VUK genel tebliğinde: “Efektif cinsinden

yabancı paralar için efektif alış kuru (bulunmaması halinde döviz alış kuru), döviz cinsinden yabancı paralar için ise döviz alış kurunun uygulanacağı” belirtilmiştir.

- Kasa Noksanı ve Kasa Fazlası

Kasa hesabı kayıtlarında görülen mevcudun gerçekte var olup olmadığı belli periyotlarla kontrol edilmelidir. Kasa da bulunan para sayılarak fiili durum tespit

35

edilir. Fiili durum ile işletmenin muhasebe kayıtlarında görülen kasa hesabının bakiyesi karşılaştırılır. Karşılaştırma neticesinde fiili kasa mevcudu, kasa hesabının borç kalanından büyükse aradaki fark fazlalık olarak dikkate alınıp ilgili muhasebe kayıtları yapılmalıdır. Fiili kasa mevcudu, kasa hesabının borç kalanından küçük ise de aradaki fark noksanlık olarak dikkate alınıp ilgili muhasebe kayıtları yapılmalıdır. Dönem sonuna kadar kasa noksanının nedeninin bulunmaması halinde noksanlık “689.Diğer olağandışı gider ve zararlar hesabı”nın borcuna yazılarak kapatılır. Nedeni bulunmayan kasa noksanlıkları, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesiyle ilgili olmadığı ve sermayede vukua gelen eksilme olarak dikkate alınacağı için kanunen kabul edilmeyen gider niteliğindedir. Dönem sonuna kadar kasa fazlalığının nedeninin bulunmaması halinde fazlalık, “679. Diğer olağandışı gelir ve karlar hesabı”nın alacağına yazılarak kapatılır. Nedeni bulunamayan kasa fazlaları işletme açısından gelirdir ve bu gelir vergiye tabi olacaktır (Sarıgül 2017:61).

- 7.000,00-TL’yi Aşan Tahsilat Ve Ödemelerin Tevsiki

213 sayılı Vergi Usul Kanunun mükerrer 257 ve mükerrer 355. Maddeleri ile Maliye Bakanlığınca çıkarılan 320, 323, 324, 332, ilgili tebliğleri uyarınca mükellefler 8.000,00-TL ürerinde gerçekleşen ödeme ve tahsilatlarından banka, Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT), vb. aracı kurumlar vasıtası ile düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğu getirilmiştir. 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile “Birinci

ve ikinci sınıf tüccarlar, serbest meslek erbabı, kazançları basit usulde tespit edilen tüccarlar, defter tutmak zorunda olan çiftçiler ve vergiden muaf esnaf, işlemlerinde tevsik zorunluluğuna uymak zorundadır. Bunlar kendi aralarında ve tevsik kapsamında olmayanlarla gerçekleştirecekleri 7.000 TL’ nin üzerindeki tahsilat ve ödemelerini banka, PTT gibi aracı kurumlar vasıtasıyla gerçekleştirmek zorunluluğu”

getirilmiştir.

Tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğuna uyulmaması durumunda Vergi Usul Kanununun Mükerrer Madde 355. maddesinde; “İşleme konu tutarın % 5'i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği

belirtilmiştir.” Buna göre, Kasa hesabında, 7.000 TL üzeri ödeme veya tahsilatın olup

36

- Kasa Bakiyesinin Yüksek Tutarlı Olması

Ticari ve teknik icaplara göre hiçbir işletme elinde atıl fon tutmaz. Ticari ilişkiler bağlamında, basiretli bir işletme sahibi, işletme kasasında, normal ihtiyacı olanın dışında bir para bulundurmayacaktır. Bu ihtiyacının dışındaki nakit fazlasını mutlaka çeşitli gelir getirici faaliyetler aracılığı ile değerlendirecektir. İşletme kasasında yüksek miktarda nakit bulundurulması ticari teamüllere aykırı bir durumdur. Ticari teamüllere göre ihtiyaç fazlası nakit paranın kasada atıl olarak bekletilmemesi bunun yerine bankada tutulması ve faiz geliri elde edilmesi gerekir. Bilanço günü itibariyle işletme kasasında ihtiyaç fazlası nakit para bulunduğunun tespit edilmesi durumunda bu tutara adat yöntemiyle faiz hesaplanıp gelir olarak kaydedilmesi gerekmektedir.

101. Alınan Çekler/ 103. Verilen Çekler Ve Ödeme Emirleri (-) Hesabı

MSUGT’a göre, “101. Alınan Çekler hesabı gerçek ve tüzel kişiler tarafından

işletmeye verilmiş olup, henüz tahsil için bankaya verilmemiş veya ciro edilmemiş olan çeklerin izlenmesini sağlar.” Ayrıca “işletmenin üçüncü kişilere bankalardan çekle veya ödeme emri ile yapacağı ödemeler 103. Verilen Çekler Ve Ödeme Emirleri (-) hesabında izlenir.” 101. Alınan Çekler ile 103. Verilen Çekler Ve Ödeme Emirleri (-)

hesabında dikkat edilmesi gereken hususlar aşağıda başlıklar halinde açıklanmıştır. - Yabancı Paralı Çeklerin Değerlemesi

Yapılacak bilanço denetiminde işletme aktifine kayıtlı olan çeklerin işletmede mevcut olup olmadığının kontrolü yapılmalıdır. Alınan çekler içerisinde yabancı para bazında düzenlenmiş çek mevcudiyetine dair kontroller yapılmalı; eğer mevcut ise, yılsonunda yapılacak değerleme işlemlerinde her yılsonu maliye bakanlığınca tespit ve ilan edilen kurlar, diğer tarihlerde ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca (TCMB) tarafından açıklanan kurlar (çek, senet gibi belgeler için döviz alış kuru) dikkate alınacaktır (283 sıra no.lu VUK genel tebliği)

- Çeklerde Reeskont Uygulaması

Dönem sonunda çeklere yapılacak reeskont işleminin doğru bir şekilde yapılıp yapılmadığı kontrol edilmelidir. Vadeli çekler, VUK’un 281 ve 285. maddeleri uyarınca “değerleme günü kıymetine irca edilebilir. Çekte faiz nispeti açıklanmışsa bu

37

nispet, açıklanmamışsa Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi iskonto haddi uygulanır. Yabancı paralı çeklerde faiz oranının yazılı olmadığı durumlarda değerleme gününde geçerli Londra Bankalar Arası Faiz Oranı (LİBOR) esas alınır.”

- Tahsili Şüpheli Hale Gelen Çekler

VUK’un 323. maddesi uyarınca: “Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve

idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar ile yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar şüpheli alacak sayılır.”

Şüpheli alacaklar için dava veya icra takibine başlanıldığı yılda karşılık ayrılması gerekmekte olup şüpheli hale geldiği hesap döneminde karşılık ayrılmayan alacaklar için sonraki dönemlerde karşılık ayrılamaz. Bir alacağın dava veya icra safhasında olduğunun kabulü için mahkemeye dava veya icra merciine takip için dilekçe verilmiş olması ve bunların takip edilmesi gerekir. Buna göre karşılıksız çıkan çekin karşılıksız çıktığına ilişkin kaydın yapıldığı dönem itibarıyla dava açılması veya icra takibine başlanılması gerekir. Aksi halde sonraki karşılıksız çıkan çek için sonraki dönemlerde karşılık ayrılması mümkün değildir. Ayrıca teminat niteliğinde olan çek garanti tutarları için de karşılık ayrılmaması hususuna dikkat edilmelidir.

102. Bankalar Hesabı

MSUGT’ye göre bu hesap, “işletmece yurt içi ve yurt dışı banka ve benzeri

finans kurumlarına yatırılan ve çekilen paraların izlenmesini kapsar” (MSUGT

1992:73). 102. Bankalar hesabında dikkat edilmesi gereken hususlar aşağıda başlıklar halinde açıklanmıştır.

- Mevduat Hesaplarının Değerlemesi

VUK’un 281. maddesi uyarınca, “alacaklar mukayyet değerleriyle değerlenir.

Mevduat sözleşmelerine müstenit alacaklar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır.” İşletmelerin banka hesaplarında bulunan mevduatlar

için faiz oranı ve değerleme gününe kadar geçen süre dikkate alınarak hesaplanan faiz tutarı, işletmenin dönem kazancında gelir olarak dikkate alınması gerekir.

38

Dönem sonunda işletmelerin banka hesaplarında bulunan yabancı paralar hakkında VUK’un 280. maddesi uygulanır. Buna göre; “yabancı paralar borsa

rayiciyle değerlenecektir.” Ancak Türkiye’de teşekkül etmiş kambiyo borsası

bulunmadığından, yılsonunda yapılacak değerleme işlemlerinde her yılsonu itibarıyla Maliye bakanlığınca tespit edilen döviz alış kurları, diğer tarihlerde ise TCMB tarafından açıklanan döviz alış kurları dikkate alınacaktır.

Yabancı para cinsinden vadeli mevduatlarda iki ayrı değerleme yapılmaktadır. Bunlardan ilki kur değerlemesi, diğeri ise faiz değerlemesidir. Yabancı para cinsinden mevduat değerlemesinde öncelikle Maliye Bakanlığınca açıklanan kurlar üzerinden söz konusu tutarlar TL’ye çevrilir. Ortaya çıkan kur farkı gelir veya gideri, kambiyo karı veya zararı olarak kaydedilecektir. İkinci olarak, mevduat tutarı üzerinden hesaplanan faiz, dönem sonunda açıklanan döviz alış kuruna göre TL’ye çevrilmek suretiyle faiz geliri olarak kayıt edilir (Sarıgül 2017:81).