• Sonuç bulunamadı

1.4. Halkla İlişkiler Sınırlarının Belirlenmesi

1.4.4. Halkla İlişkiler Ve İletişim

İletişim, halkla ilişkilerin temelidir. İletişim sözcüğü, Latince kökenli communication sözcüğünün karşılığıdır. “Özel ve tüzel kişilerin belirtilmiş kitlelere dürüst ve sağlam bağlar kurup geliştirerek onları olumlu inanç ve eylemlere yöneltmesi, tepkileri değerlendirerek tutumuna yön vermesi, böylece karşılıklı yarar sağlayan ilişkiler sürdürme yolundaki planlı çabaları kapsayan bir yöneticilik sanatı38” olarak tanımlanmasına dikkat edildiğinde

temel konumuz olan halkla ilişkilerin özünü oluşturan öğenin iletişim ve dolayısıyla etkileşim olduğu göze çarpmaktadır.

İletişim; belirli kişilerin, belirli bilgilere, düşüncelere ve tutumlara sahip olması amacıyla, düşünce ve duyguların ve bir olay ve bir durum üzerine bilgilerin aktarılması suretiyle belirli bir insan topluluğu içinde benzeşme ve birlik taşıyan bir ortaklık yaratılacaktır39.

Toplumdaki tüm işlevler, iletişim vasıtasıyla yerine getirilmektedir. İletişimi kişisel ve toplumsal olarak ikiye ayırabiliriz. Özel yaşamımızda ikili ilişkilerde iyi ilişkiler kurarak başarıya ulaşabilmek için sağlıklı iletişim kurmak gereklidir. Toplumu oluşturan bireylerin kişisel yaşamları ve kurdukları ilişkiler, bireysel davranışları toplumsal sonuçları oluşturur.

37 Ertekin, a.g.e., s. 48

38 Alaadin Asna, Public Relations Temel Bilgiler, İstanbul: Der Yayınları, 1993, s. 13 39 A. Raşit Kaya, Kitle İletişim Sistemleri, Ankara: Teori Yayınları, 1985, s. 1

Özellikle kamuoyunun oluşum süreci açısından ele alındığında, iletişim bir tarafın, diğer tarafın davranışını istenen yönde etkileme ve değiştirme sürecidir40. İletişim bilimcilere göre kamuoyu iletişim ve toplumsalsal etkileşim süreci içerisinde oluşmaktadır.

Toplumsallaşmanın en temel öğelerinden birisi de iletişimdir. Toplumsal iletişim süreci, diğer bir deyişle günümüzün bir özelliği olarak kitle iletişim araçları vasıtasıyla gerçekleşen kitle iletişim süreci, siyasal toplumsallaşmanın en temel unsurudur. Toplumsal iletişim siyasal katılımı arttırarak, iktidar tabanının değişme ve genişlemesinin aracı olmakta ve kamuoyunun oluşumuna da büyük ölçüde katkı sağlamaktadır41. İletişim

araçlarının kullanımıyla, çok geniş kitlelere kısa sürede ulaşma imkanı ve söz konusu kitlelerin siyaset ile buluşabilme olanaklarının kolayca sağlanabilmesi gerçekleşmektedir.

Halkla ilişkiler çalışmalarının önemli bir bölümü, belirli bir örgüt ya da merkezden çevreye bilgi vermeyi içerir. Kitle iletişim araçlarından yararlanılarak kimi kez çevreyi aydınlatma, kimi kez de kamusal ya da işletme eylemlerinin gerekçelerini halka anlatma bir halkla ilişkiler çalışmasıdır.

Halkla ilişkiler uygulamasında odaklardan biri olan kitle iletişim araçlarının devletin ideolojik çabasında özel bir yeri vardır. Bu özel yer kitle iletişiminin yoğunluğu kadar yayınlığı ile e ilgilidir. Etkisi, bireyin günlük yaşantısının her anında kendini belli eder42.

Görüldüğü gibi, iletişim insanın toplumsallaşmasının bir yansıması olmasının yanı sıra, kişiler arasında bilgi, fikir ve davranışların paylaşılması ve etkileşimidir.

40 İrfan Erdoğan ve Korkmaz Alemdar, İletişim ve Toplum, Ankara: Bilgi Yayınevi, 1990, s. 51

41 Arsev Bektaş, Kamuoyu, İletişim ve Demokrasi, 2. basım, İstanbul: Bağlam Yayınları, 2000, s. 97

Genel olarak üç iletişim ilkesinden söz açılır. Bunlar, açıklık ilkesi, dikkat ilkesi ve doğruluk ilkesidir. Bu ilkelerde kullanılan dilin anlaşılır olması, alıcısının mesajı almakla kalmayıp, anlamını kavramış olması gibi özellikler üzerinde durulmaktadır. İletişim süreci konusunda oluşturulmuş birçok model vardır. Bu modeller incelendiğinde altı öğe göze çarpar; Gönderici, mesaj, kanal, alıcı, geri bildirim (feed-back) ve gürültü (parazit) Gönderici iletişimin başlangıç noktasıdır ve düşünce ve isteklerini iletmek isteyen kaynaktır. Kaynak kimi zaman tek bir kişidir, kimi zaman bir gazete, ajans, radyo ya da televizyon istasyonudur. Tek bir kişi olduğunda kişi; gazete yada televizyon olduğunda kurumsal yapı söz konusudur. Kaynağın saygınlığı, güvenirliği ne kadar iyiyse iletişimin başarısı o derece yüksek olacaktır. Göndericinin sevilen bir kişi olması da ayrıca bu başarıyı etkileyecektir. Ayrıca yüz yüze iletişim sürecinde bir iletiyi kodlayıp sözel olarak karşımızdakine ilettiğimizde onun ne yanıt verdiğini sözel olarak duyabileceğimiz gibi, mimik ve jestlerinden de çözümleyebiliriz. Kitle iletişiminde, bu destek yankıyı (feed back) çözümlemek zordur.

Görüldüğü gibi iletişim sisteminde kullanılan araç ne olursa olsun temelde üç öğenin bulunması gerekir. Bu öğeler, göndereceği bir mesajı olan kaynak, mesajın gönderilmesinde kullanılan sembol ve mesajın ulaşmasını bekleyen hedef kitle. Bu işlemin başarısı geniş ölçüde kullanılan sembolün anlatacağımız konuya en uygun sembol olmasına bağlıdır. Bir başka söyleyişle, sembolün alıcının kolayca anlayabileceği biçimde seçilmiş olması büyük önem taşır43. Sonuç olarak halkla ilişkilerde başarı ancak iletişimin gücü ile gerçekleşir.

Kaynakla hedef arasında iletişim birliği, karşılık güven sağlandıktan sonra hedefin tutum değiştirmesine çalışılır. Mesajların bireysel gereksinimlerle doğrudan doğruya bağlantılı olması ve bu gereksinimleri karşılaması iletişimin etkinliğini arttırır. Halkla ilişkiler çalışmalarında iletişimin bu özelliklerini bilmek ve ondan yararlanmak başarının ön koşuludur.

43