• Sonuç bulunamadı

HALKEVLERİ'NİN KAPATILMASI

Belgede Siverek Halkevi (1936-1951) (sayfa 48-52)

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye'deki önemli eğitim kurumlarından biri olan halkevlerinin durumu sarsılmaya başlamıştı. Demokrat Parti'nin 1946 tarihinden itibaren faaliyete başlaması, halkevi çalışmalarının duraklamasına yol açmıştı. Bu dönemde C.H.P içerisinde bulunan, hatta halkevlerinde çalışan bazı bilim ve siyaset insanları Demokrat Partiye geçmişti. Bu dönemde C.H.P. yöneticileri, halkevlerinin siyasetle alakası olmayan bir kurum olduğunu söyleseler de bu kurumlar C.H.P. ve bu partiye yakın oluşumların toplantılarına sahne oluyordu. Halk, C.H.P.'nin bir yan kuruluşu durumundan kurtulamamasından dolayı halkevlerinden uzaklaşmaya başlamıştı. 17 Kasım 1947 tarihinde toplanan C.H.P.'nin 7. Büyük Kurultayı'nda halkevleri konusu görüşülmüş, Prof. Fahrettin Kerim Gökay başkanlığında bir komisyon kurulmuş fakat bu kurultayda halkevlerinin bağımsız bir kurum olması için bir faaliyet yapılamamıştı.86

Diğer taraftan, Türk Ocakları 1949 tarihinde yeniden açılmış ve daha önce halkevlerine devredilen mallarını geri istemişti. Türk Ocakları Eski Başkanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, halkevlerini Rusya'daki "Norodni Dom" denen yapıya benzediğini ileri sürmüştür. Halkevleri, C.H.P'ye bağlı ve onun bir organı gibi

85 BCA, 490.1.0.0/ 1006.884.2.10; BCA, 490.1.0.0/ 1006.884.2.11

86 Balıkesir Üniversitesi" Halkevlerinin Kuruluşu ve Çalışmaları"

34

görüldüğü için Demokrat Parti ile birlikte çok partili yapıya geçilince halkevlerine olan maddi yardımlar da artık gelmemeye başlamıştı.87

Halkevleri için daha önceleri belediye ve özel idare bütçelerinden ayrılan ödenekler 1946'dan sonra belediye meclislerinde tartışma konusu olmuştur. 1950'de Demokrat Parti'nin iktidara gelmesinden sonra ödenek yokluğu sebep gösterilerek, 18 Haziran 1950'de ilk olarak Londra Halkevi'nin faaliyetleri durdurulmuştu. Daha sonra halkevleriyle ilgili tartışmalar artarak devam etmiş ve Demokrat Parti milletvekillerince Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan, "Halkevlerinin ve Bazı Halk Partisi Gayri Menkullerinin Hazineye İadesi Hakkındaki Kanun Layihası" 9 Ağustos 1951 tarihinde açık oylamaya sunulmuş ve layiha, meclisteki 365 milletvekilinin 362'sinin oyuyla geçmiştir. Yasa, 11 Ağustos 1951'de Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve bunun sonucunda halkevleri binalarına ve bu binalardaki mallara resmen el konulmuş ve bunlar hazineye aktarılmıştır. Böylece halkevleri çalışamaz hale gelip fiilen sona ermiş ve kapanmıştır. Halkevlerinin kuruluşunun yasayla değil talimatname ile yapılmış olması da kapanmayı kolaylaştıran en önemli etkendir.88

87 Özdemir, "Halkevleri (1932'den 1951'e)" , s.260.

88 Balıkesir Üniversitesi" Halkevlerinin Kuruluşu ve Çalışmaları"

http://w3.balikesir.edu.tr/~mozsari/Halkevleri.htm,s:1, Erişim tarihi: 8 Temmuz 2017,s.14; Sina Akşin, Çağdaş Türkiye 1908-1980, Cem Yayınevi, İstanbul, 2013, s. 435.

35

İKİNCİ BÖLÜM

SİVEREK HALKEVİ

2.1. SİVEREK'İN TARİHÇESİ

Siverek coğrafi konum olarak Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman şehirleri arasında kalan bir bölgede, Karacadağ'ın eteklerinde yer alan bir ilçedir89. Siverek ve çevresi dünyanın en eski yerleşim yerlerindendir. Siverek, tarih boyunca Anadolu ve Mezopotamya'da kurulmuş birçok küçük devletin, Roma, Bizans ve Sasani gibi imparatorlukların hakimiyetinde yaşamıştır.90

İslamiyet ile 7. yüzyılda tanışan Siverek'e bu yüzyıldan itibaren Araplar hakim olmuştur. Bölge 11. yüzyıl sonlarında ise Selçukluların eline geçmiştir. Daha sonraki dönemlerde Timur, Memluk, Akkoyunlu, Safevi gibi devletlerin egemenliğine girmiş, Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı topraklarına katılmıştır.9116.yüzyıl ve sonraki yüzyıllarda Diyarbakır Beylerbeyliği'ne bağlı bir sancak idi.92

Milli mücadele döneminde de Siverek halkı düşmanla mücadele etmiştir. Mondros Mütarekesinden sonra işgal kuvvetleri Siverek ve çevresine gelip bölge halkının durumunu gözlemlemişlerdi. İngiliz Yüzbaşı Woly, Siverek'e gelerek burada halkın fikirlerini öğrenmek ve İngilizlerin amaçlarına hizmet etmek üzere taraftar toplamaya çalışmıştı. Siverek ileri gelenlerinden Cudi Paşa'ya misafir olmuş

89 Ramazan Özgültekin, Ekrem Akman, Hüseyin Demirbağ, Dünden Bugüne Siverek,

Marifet Matbaa, Konya, s. 11.

90İsmail Özçelik, "Malazgirt'ten Meşrutiyet'e Siverek ve Havalisi", Tarihte Siverek

Sempozyum Bildirileri, Şanlıurfa, Siverek Kaymakamlığı, 13-14 Ekim 2001, s.23.

91 Kemal Yahya Taştan, Meşrutiyet'ten Cumhuriyete Siverek, Tarihte Siverek Sempozyum

Bildirileri, Şanlıurfa, Siverek Kaymakamlığı, 13-14 Ekim 2001, s.31-32.

92 Mehmet Salih Erpolat, XVI. Yüzyılda Siverek Sancağında İskan ve Nüfus, Tarihte

36

fakat burada bir netice alamamıştı. Mustafa Kemal Paşa, 5 Ekim 1919'da Cudi Paşa'ya gönderdiği telgrafta Siverek'te Müdafai Hukuk Cemiyeti'nin kurulmasını istemiştir. Bunun üzerine Müdafai Hukuk Cemiyeti kurulmuş ve Cudi Paşa cemiyetin başına getirilmiştir. 93

Fransızlar da işgal alanlarını genişletmek için aşiretleri ve kasabaları ziyaret edip keşif hareketlerinde bulunmuşlardı. Fransız Albay Normand, Siverek'e gelerek bir toplantı yapmak istediğini Cudi Paşa'ya bir mektupla bildirmişti. 16 Ocak 1920'de Normand, beraberindekilerle birlikte Cudi Paşa'ya misafir olmuş ve Diyarbakır'a gitmek istediklerini belirtmişlerdi. Cudi Paşa ve Mahmut Efendi bu durumu tehlikeli görerek durumu Diyarbekir 13. Kolordu Komutanlığı'na bildirmişti.

Normand ve beraberindekiler Siverek'e gelirken halkın büyük tepkisiyle karşılaşmışlardı. Fransızlar çok miktarda altın teklif ederek, Siverek ileri gelenlerine kendi idarelerine girmelerini istemiş fakat bu teklif şiddetle reddedilmiştir. Fransız Albay Normand'a Siverek ileri gelenleri ve Siverek mutasarrıfı Ali Rıza bey tarafından tepki gösterilmiştir. Bu durum karşısında Normand Diyarbakır'a doğru ilerlemekten vazgeçmiştir.

Siverek Müdafai Hukuk Cemiyeti tarafından Sivereklilerden oluşan bir Kuvayi Milliye grubu da kurulmuştur. 300 kişiden oluşan ve Cudi Paşa ile Mahmut beyi temsil eden bu Kuvayı Milliye grubu Urfa'nın kurutuluşuna da yardım etmiştir.94

Milli mücadelenin başarıyla sonuçlanması ve ardından Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması ile il olan Siverek, 1926 yılında ilçe yapılarak Urfa'ya bağlanmıştır.95

93İsmail Özçelik, Milli Mücadele'de Güney Cephesi Urfa (30 Ekim 1918- 11Temmuz

1920), Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 2003, s. 246-247-248.

94 Özçelik, Milli Mücadele'de Güney Cephesi Urfa (30 Ekim 1918- 11Temmuz 1920), s.

246-247-248-249; Ali Rıza, Urfa'nın Mücadelesi, Şurkav Yayınları, 2010, s. 99.

37

Tablo 4: Siverek Nüfus Hareketi96

Yıl Nüfus 1893 30.713 1905 35.000 1940 44.877 1945 52.752 1955 61.202 1960 75.392 1965 78.694

Belgede Siverek Halkevi (1936-1951) (sayfa 48-52)

Benzer Belgeler